• Sonuç bulunamadı

TABLO III.2.1 FAİZ ORANLARI

Belgede 1999 YILLIK RAPOR (sayfa 153-156)

111.1. BANKACILIK SEKTÖRÜ VE KREDİ POLİTİKASI

TABLO III.2.1 FAİZ ORANLARI

(Ağırlıklı Ortalama Bileşik Faiz Oranları)

İMKB İMKB Tahvil ve B ono Pazarı Repo-Ters R epo Pazarı (O /N ) Hazine İhaleleri0 * APİ (repo) Bankalararası Para Piyasası (O /N ) Ocak 126,17 131,64 128,01 162,22 119,89 Şubat 121,09 125,75 125,24 131,70 116,62 Mart 102,11 125,32 103,41 139,41 114,34 N isan 97,20 134,72 9 9,60 145,23 115,71 M ayıs 96,73 136,04 9 7 ,5 7 142,64 115,71 Haziran 107,34 128,37 109,71 141,79 115,61 Tem m uz 9 6,78 104,45 9 4,07 113,49 103,30 A ğustos 99,31 107,38 9 6,96 111,55 103,46 Eylül 9 6 ,3 6 103,61 9 8,66 107,30 9 6 ,3 0 Ekim 9 3,24 109,36 100,55 109,78 100,22 Kasım 78,68 106,32 9 3,32 109,18 100,92 Aralık 6 0 ,3 0 162,38 - 147,08 101,18 Kaynak: TCM B.

(1 ) Sabit kuponlu, değişken faizli ve T Ü F E ’ye endeksli ihaleler dahil edilmemiştir.

Geçtiğimiz yıl Rusya kriziyle birlikte başlayan likidite sıkışıklığı 1999 yılı boyunca devam etmiş, piyasalar eksi rezervle açılmıştır. Maaş ve vergi ödemeleri, Hazine’nin itfasının üzerinde borçlanması, dini bayramlar öncesi dönemlerde yaşanan emisyon talebi ve Merkez Bankası fonlamalarının dönüşlerinin altında kalması likidite sıkışıklığım destekleyen temel unsurlar olmuştur. Bununla birlikte Ocak ayında Brezilya’da yaşanan kriz ve uluslararası bir derecelendirme kuruluşunun Türkiye’nin notunu düşürmesi, Nisan ayındaki genel seçimler öncesi belirsizlik, Ağustos ayında M armara Bölgesi’nde yaşanan deprem ve yıl sonuna doğru, Kasım ve Aralık aylarında, 2000 yılı probleminin yarattığı tedirginliğe bağlı ülkeden sermaye çıkışı likidite sıkışıklığını daha da artırmıştır.

Diğer yandan, Aralık ayında beş bankanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmesi ve bankalann pozisyon kapatmaya yönelik döviz ve efektif talebi de yine likidite sıkışıklığını artıran unsurlar arasındadır. Söz konusu bu dönemlerde Merkez Bankası, en yoğun döviz efektif satışlarım gerçekleştirmiş, faiz oranları yükselen ve dalgalı bir seyir izlemiştir. Sonuç olarak yatırım cılar yıl boyunca tüm iyimser beklentilerine rağmen temkinli davranmayı tercih etmişlerdir. İM K B ’de tahvil ve bono pazarındaki faiz oranlarından da izlenebileceği gibi özellikle yılın ikinci yarısında Uluslararası Para Fonu ile yapılacak anlaşmanın makro dengeleri olumlu etkileyeceği beklentisi ile birlikte, faiz oranları Kasım ayma kadar kademeli bir düşüş göstermiş, son iki ayda ise keskin bir düşüş gözlenmiştir. Yıl süresince bazı kısa süreli dalgalanmalar dışında, mali piyasalarda ve seçim sonrası siyasi yapıdaki istikrar ikincil piyasada, tahvil ve bono faizlerini göreli olarak

istikrarlı kılarken, özellikle likiditenin sıkıştığı dönemlerde repo-ters repo piyasasındaki faiz oranları ile arasındaki marjın açılmasına neden olmuştur.

Sıkışan piyasalara Merkez Bankası da APİ ve bankalararası para piyasasından gerçekleştirdiği işlemler yoluyla fon sağlamıştır. Yılın son üç aylık dönemine kadar ikincil piyasa tahvil ve bono faiz oranları bankalararası para piyasasında Merkez Bankası kotasyon aralığı içinde seyretmiştir. Yılın son çeyreğinde ise, özellikle 2000 yılma ilişkin enflasyon bekleyişlerinde gözlenen düşüşler, DİBS ikincil piyasa faiz oranlarının kısa vadeli faiz oranlarının oldukça altına inmesine neden olmuştur.

Repo-ters repo piyasasındaki faiz oranları genel olarak bu koridorun üzerinde seyretse de APİ faiz oranlarının fazla üzerine çıkmamıştır. Öte yandan yılın son ayında açıklanan 2000 yılı para programının piyasalar üzerinde yarattığı olumlu etki, tahvil ve bono faiz oranlarını, koridorun da altına düşecek kadar hızla aşağı çekmiştir. Yılın son iki gününde genel trendi göstermeyen ve yıl sonu nedeniyle aşırı sıkışan likiditeden kaynaklanan bir hızlı yükseliş olmuştur (Grafik III.2.1).

GRAFİK III. 2.1 FAİZ ORANLARI (Ağırlıklı Ortalama Bileşik)

İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım-Satım Pazarı (Tüm vadeler) " ” İMKB Repo-Ters repo Piyasası (O/N)

... APİ (Repo ihaleleri)

Bankalararası Para Piyasası Kotasyon Alt Limiti Bankalararası Para Piyasası Kotasyon Üst Limiti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Merkez Bankası. 1999 yılında da net iç varlıklar

kalemini hedej

alan bir politika izlemiştir.

1999 yılında APİ yoluyla piyasaya net olarak toplam

122,5 trilyon

Türk lirası veril­ miştir.

Merkez Bankası son yıllarda enflasyon öngörüsüyle tutarlı bir kur politikasını içeren ve bilançosundan seçtiği kalemlerin büyümesi üzerine sınırlama getiren bir politika izlemektedir. Bu çerçevede bir yandan ekonomideki istikrarın korunması bir yandan da dış dengenin sürdürülebilmesi gözeti İm iştir.

Merkez Bankası 1998 yılında Uluslararası Para Fonu ile imzalanan Yakın İzleme Anlaşması ile belirli dönemler için açıkladığı programlarla bilançosunda net iç varlıklar kalemini hedef alan bir politika uygulayacağını bildirmişti. 1999 yılında da bu uygulamaya devam edilmiştir. Buna göre net iç varlıklar kaleminin 5­ 9 Nisan ortalaması için 800-900 trilyon Türk lirası, Haziran ayı sonunda 1.000 trilyon Türk lirası. Eylül ayı sonu için eksi 1000 yıl sonu için ise eksi 1.100 trilyon Türk lirası olması hedeflenmiştir. Ancak yılın ilk yarısında yaşanan yoğun sermaye girişine bağlı olarak Merkez Bankası’nın APİ ile fonlamalarının azalması bu hedeflerden lehde yönde sapmalara neden olmuştur. Nisan ve Haziran ayı için net iç varlıklar kalemi sırasıyla eksi 369 ve eksi 899 trilyon Türk lirası olarak gerçekleşmiştir. Öte yandan Aralık ayında Uluslararası Para Fonu ile imzalanan stand-by anlaşması ile para ve kur politikası yeniden şekillendirilmiştir. Bu çerçevede temel olarak kurların önceden belirlenmesine dayanan ve dış varlık artışı karşılığı para yaratmayı benimseyen bir politika belirlenmiştir. Bu politikada, araç olarak APİ, bankalararası para piyasası, zorunlu karşılıklar ve döviz müdahaleleri kullanımına devam edilecek, ancak Türk lirası işlemler sterilizasyon amaçlı değil, net iç varlıklardaki dalgalanmaları azaltmak amacıyla kullanılacaktır. Yıl sonu net iç varlıklar tavan hedefi de revize edilerek eksi 1200 trilyon Türk lirası olarak değiştirilmiştir. Buna göre 31 Aralık 1999 performans kriteri olarak 10 Aralık 1999 ve 20 Ocak 2000 tarihlerindeki cari kurlardan hesaplanan bilançodaki net iç varlıkların ortalaması, 31 Aralık 1999 tarihine ilişkin performans kriteri olarak belirlenmiştir.

III.2.1.Açık Piyasa İşlemleri

1999 yılı sonu itibariyle APİ portföyünde bulunan menkul kıymetlerin alış

fiyatı ile değeri 916,7 trilyon Türk lirası olarak gerçekleşmiştir. Diğer yıllarda olduğu gibi 1999 yılında da açık piyasa işlemleri, döviz piyasası ve bankalararası para piyasası ile birlikte, ekonomideki likiditenin uygulanan para politikası doğrultusunda düzenlenmesine ve piyasalardaki istikrarın korunmasına yönelik olarak kullanılmıştır.

1999 yılı içerisinde APİ ile piyasaya net olarak toplam 122,5 trilyon Türk

lirası verilmiştir. Aylar itibariyle bakıldığında, Merkez Bankası’nın yılın ilk yarısında açık piyasa işlemleri sonucunda piyasadan net olarak para çektiği, ikinci yarısında ise Eylül ayı dışında para verdiği görülmektedir. Yılın ilk yarısında sermaye girişinin etkisiyle APİ ile yapılan fonlamalar dönüşlerin altında kalmıştır.

Bir başka deyişle piyasalar likidite ihtiyaçlarını, düşen enflasyon bekleyişlerine paralel olarak devalüasyon oranının da düşeceği beklentisiyle, Merkez Bankası’na döviz satışı yoluyla karşılamışlardır. Açık piyasa işlemleri ağırlıklı olarak repo işlemleri şeklinde ve Merkez Bankası’nın kendi penceresinden 1 hafta vadeli ihaleler yoluyla gerçekleştirilmiştir. Öte yandan özellikle yılın ikinci yarısında gecelik faiz oranlarındaki aşırı düşüşü engellemek amacıyla İM KB’de düşük miktarlarda ters repo işlemleri gerçekleştirilmiştir (Tablo III.2.2).

TABLO III.2.2

Belgede 1999 YILLIK RAPOR (sayfa 153-156)