• Sonuç bulunamadı

BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURULU

Belgede 1999 YILLIK RAPOR (sayfa 136-143)

111.1. BANKACILIK SEKTÖRÜ VE KREDİ POLİTİKASI

BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURULU

Uzak Doğu A sya’da yaşanan flnansal kriz sonrasında, özellikle bankacılık sektörünün denetlenmesinde etkinliğin artırılmasına ilişkin görüşler uluslararası alanda yaygınlaşmış, bankacılık sektörünün denetiminde etkinliğin artırılm ası ve BIS tarafından belirlenen kurallara uyumun sağlanması çalışmaları Türkiye’de de yoğunlaşmıştır.Bu çalışmalar kapsamında, 4389 sayılı yeni Bankalar Kanunu

18.6.1999 tarihinde TB M M ’de kabul edilmiştir. Yeni kanun ile bankacılık sektörünün denetiminden, düzenlenmesinden ve tasarruf sahiplerinin çıkarlarının güvence altına alınmasından sorumlu "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu" ve kamu birimleri bir araya getirilerek idari ve mali özerkliğe sahip yeni bir Kurum oluşturulmuştur. Yeni kanunda 19 Aralık 1999 tarih ve 4491 sayılı Kanun ile yapılan değişikle K urul’un yetkileri genişletilmiştir. Kurul, bir başkan ve ikinci başkan dahil olmak üzere 7 üyeden oluşacak ve üyeler, gerekli özelliklere sahip olan adaylar arasından ilgili Bakanın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından atanacaktır. Kurul'un temel görev ve sorumlulukları şunlardır:

• Bankacılık Kanunu'nun uygulanmasını sağlamak, bankaların kurulması ve sistemden çıkarılmasına ilişkin karar almak,

. • Uygulamayı denetlemek ve sonuçlandırmak,

• Tasarrufların güvence altına alınmasını sağlamaktır.

Oluşturulan Kurum ile özellikle gelişmelerin çok hızlı bir biçimde yaşandığı fınansal piyasalarda önemli bir boşluğun doldurulabileceği umudu doğmuştur. Bankacılık piyasasının denetiminin tek ve özerk bir kuruma bırakılmasının sağlayabileceği yararlar aşağıdaki gibi sıralanabilir.

• Bankacılık sisteminin denetlenmesi ve düzenlemesinde yetki karmaşasının yaratabileceği sorunlar en düşük düzeye inebilecektir,

• Finansal piyasalarda ortaya çıkabilecek bir risk durumunda, karar alma sürecinin hızlandırılarak olumsuz gelişmelere daha çabuk müdahale edilebilmesi kolaylaşacaktır,

• Bankacılık sisteminin denetimi ve tasarrufların güvence altına alınmasından sorumlu birimler arasındaki işbirliği ve bilgi akımının artması, sistemin üstlendiği risklerdeki değişimin izlenmesini kolaylaştırabilecektir.

Kurum ’un sorumluluk alanının zaman içinde finansal sektörün tümünü kapsayacak şekilde genişletilmesi yararlı olacaktır.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

1999 yılında ban­ kaların menkul kıymetler cüzdanı önemli oranda büyümüştür.

Sektörün net ta­

kipteki alacak­

ları, reel olarak yüzde 152,7 art­ mıştır.

Yıl içinde yaşanan ekonomik daralma süreci sonucu toplam kredi talebinin azalması, aynı zamanda reel faiz oranlarının da yüksek düzeyde seyretmesi krediler portföyündeki daralmanın en belirgin nedeni olmuştur. İncelenen dönemde yaşanan ekonomik durgunluk süreci kredi portföylerinin kalitesinin azalmasına neden olmuş ve kredi açmak riskli bir faaliyet durumuna gelmiştir. Bu gelişmeler sonucu bankalar kredi portföylerinin büyümesini sınırlandırmaya ve kaynaklarını risksiz kamu menkul kıymetlerine plase etmeye yönelmişlerdir.

Aynı dönemde, menkul değerler cüzdanı, reel olarak önemli oranda büyümüştür. Menkul değerler cüzdanı Kasım 1999 tarihi itibariyle bir önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 70 artış göstererek Kasım 1999 itibariyle

12,2 katrilyon Türk lirası büyüklüğe ulaşmıştır. Bu gelişmenin sonucu olarak, Kasım 1998 itibariyle yüzde 13,3 olan menkul değerler cüzdanının bilanço toplamı içindeki payı, Kasım 1999 tarihinde yüzde 18'e yükselmiştir.

Sektörün menkul değerler cüzdanındaki büyüme, özellikle devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) portföyündeki artıştan kaynaklanmaktadır. İncelenen dönemde reel faizlerin 1998 yılı son çeyrek dönemine göre azalmış olmakla birlikte yüksek düzeylerde seyretmesi, bankaları riski daha yüksek olan krediler portföyünü daraltmaya ve riski olmayan ve ek olarak reel getirisi artan DİBS portföyünü büyütmeye yöneltmiştir. Aynı dönemde, artan kamu kesimi harcamalarının zorunlu olarak iç borçlanma ile karşılanılmak durumunda kalınması da bankaların DİBS portföyünün büyümesinde etkili olan bir diğer faktör olmuştur.

Menkul değerler cüzdanındaki büyümenin bir başka nedeni ise mevduat ve mevduat dışı pasiflerin artışı sonucu bulundurulması gereken disponibl değer miktarının da artmasıdır. Kasım 1999 tarihi itibariyle toplam mevduatın bir önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 28 artışı, bulundurulması gereken disponibl değer miktarını da artırmıştır.

Konsolide bilançonun toplam aktiflerindeki büyümeye katkısı olan bir diğer gelişme mevduat munzam karşılıklarındaki artış olmuştur. M evduat munzam karşılıklarının bilanço toplamı içindeki payı yaklaşık olarak önceki yıl düzeyini korumuştur. Toplam mevduatta görülen reel artış sonucu munzam karşılıklar önceki yıla göre reel olarak yüzde 29 artmıştır.

Daha önce de değinildiği gibi, 1998 yılında özellikle uluslararası piyasalarda yaşanan olumsuz gelişmelerin banka bilançolarına yansıması 1999 yılında gerçekleşmiştir. Fon'a devredilen bankalar da dahil olmak üzere, sektörün net takipteki alacakları Kasım 1999 itibariyle önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 152,7 artarak, 1 katrilyon Türk lirasına yükselmiştir. Diğer bir deyişle

Kasım 1998 itibariyle yüzde 2,1 olan sektörün net takipteki alacaklarının toplam kredilere oranı, Kasım 1999 itibariyle yüzde 5,4'e yükselmiştir.

Fon'a devredilen bankalar hariç tutulduğunda sektörün takipteki alacakları net olarak 692 trilyon Türk lirasına gerilemektedir. Fon'a devredilen bankalar dışındaki bankaların takipteki alacakları Kasım 1999 itibariyle 1,1 katrilyon Türk lirası olarak gerçekleşmiş, bu bankaların toplam 424 trilyon Türk lirası tutarında karşılık ayırmaları sonucu, net takipteki alacakları 692 trilyon Türk lirası olmuştur. Fon'a devredilen iki banka hariç tutulduğunda, Kasım 1999 itibariyle net takipteki alacakların toplam kredilere oranı yüzde 5,4 den yüzde 3,6'ya gerilemektedir.

Bankacılık sektörünün toplam aktiflerindeki büyümeye önemli katkısı olan bir diğer kalem, faiz ve gelir tahakkuk ve reeskontlarıdır. Fon'a devredilen bankaları da kapsayan ve konsolide bilanço toplamı içindeki payı Kasım 1998 tarihinde yüzde 10,2 olan bu kalemin payı Kasım 1999 tarihinde yüzde 12,5'e yükselirken, bu kalemdeki reel artış oranı, yüzde 54,6 olmuştur. Fon'a devredilen bankalar hariç tutulduğunda, bu kalemdeki reel artış oranı yüzde 67,5'e yükselmektedir.

Faiz gelir ve tahakkuk ve reeskontlarındaki artışı belirleyen en önemli faktörler krediler ve menkul değerler için hesaplanan faiz reeskontlarındaki hızlı artıştır. Kredi faiz reeskontlarındaki artış, büyük ölçüde bazı bankaların tasfiye olunacak alacaklara aktarılması gereken ancak canlı kredi portföyünde tutulan problemli kredilere yüksek oranlı faiz reeskontu yapmaları bu kalemde artışta neden olmaktadır. Bu kalemdeki artışı belirleyen bir diğer unsur ise yılın son aylarındaki faiz düşüşü nedeniyle menkul kıymetler portföyünün ve repo konusu edilerek bilanço dışına çıkarılan menkul kıymetlerin piyasa değerinin artışıdır.

Konsolide bilanço toplamındaki büyümeye katkısı olan bir diğer kalem bankalardan alacaklar kalemidir. Bilanço toplamı içindeki payı Kasım 1998 tarihinde yüzde 12,9 olan bu kalemin payı Kasım 1999 itibariyle yüzde 12'ye gerilemiş, reel artış oranı ise yüzde 17,6 olmuştur.

Konsolide bilanço toplamı içinde önemli bir payı olan diğer aktifler kalemi, Kasım 1999 tarihi itibariyle önceki yıla göre reel olarak yüzde 22,3 artış göstermiştir. Bu artışa karşın, Kasım 1998 tarihinde yüzde 13,6 olan diğer aktifler kaleminin bilanço toplamı içindeki payı Kasım 1999 tarihinde yaklaşık aynı düzeyde kalmış ve yüzde 13,3 olarak gerçekleşmiştir.

Konsolide bilançonun pasif tarafında ise aşağıdaki gelişmeler gözlenmiştir. Kasım 1998'de yüzde 58,1 olan toplam mevduatın bilanço toplamı içindeki payı Kasım 1999 tarihi itibariyle yüzde 59,2 olarak gerçekleşmiştir. Bilanço toplamı içindeki payının yaklaşık olarak sabit kalmasına karşın, toplam m evduatta önemli

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Toplam mevduat reel olarak yüzde 27,9 artmıştır.

Bankalarla müş­ terileri arasında yapılan repo iş­ lemleri, yıl sonu­

na göre reel olarak yüzde 49 artmıştır. Sektörün toplam özkaynaklarımn bilanço toplamı içindeki payı, yüzde 8,4 olmuş­ tur.

düzeyde bir reel artış gerçekleşmiştir. Kasım 1999 itibariyle toplam mevduatın bir önceki yılın aynı ayma göre reel olarak yüzde 27,9 arttığı görülmektedir.

Toplam mevduattaki artışta etkili olduğu düşünülen faktörleri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür. İlk olarak, krediler portföyünün ortalama vadesinin maliyetli kaynakların ortalama vadesinden daha uzun olması ve aynı dönemde sektörün tahsili gecikmiş alacaklarında görülen artış sektörün kaynak ihtiyacını artırmıştır. Kaynak ihtiyacının arttığı dönemde yurtdışı piyasalardan fon sağlama imkanlarının da daralması, sektörü mevdut kaynağına yöneltmiştir. Bankacılık sektörünün artan mevduat talebi, mevduata önerilen nominal faiz oranlarının yükselmesine neden olmuştur. Aynı dönemde enflasyonun da ılımlı bir seyir izlemesi sonucu mevduatın reel getirisi, göreli olarak yüksek pozitif düzeylerde kalmıştır.

Toplam Türk lirası mevduat içindeki payı en yüksek mevduat kategorisi olan 3 ay vadeli Türk lirası mevduatın reel getirisi, 1999 yılının ilk sekiz aylık döneminde ortalama yüzde 26 dolayında seyretmiştir. Bu tarihten sonra, nominal mevduat faiz oranlarındaki düşüşe paralel olarak, 3 ay vadeli Türk lirası mevduatın reel getirisi de azalmış ve yüzde 18 düzeyinde kalmıştır.

İkinci olarak, mevduatın önemli alternatifi olan repo işlemlerinin reel getirisi, reel mevduat getirisi ile yaklaşık olarak aynı düzeylerde seyretmiştir. Repo işlem hacmi Aralık 1999 tarihi itibariyle bir önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 49 artmıştır. Bu gelişmelere bağlı olarak Aralık 1998 tarihinde yüzde 21 olan repo işlem hacminin toplam Türk lirası mevduata oranı, Aralık 1999 itibariyle yüzde 26 düzeyine yükselmiştir.

Bankacılık kesimince toplanan mevduatın ne kadarının kredi olarak kullandırıldığının bir göstergesi olarak düşünülebilecek toplam krediler/toplam mevduat oranı, Kasım 1998 tarihindeki yüzde 61,5 düzeyinden Kasım 1999 itibariyle yüzde 47,7'ye gerilemiştir.

Konsolide bilançonun pasif tarafındaki ikinci büyük kalem olan bankalara borçlar kaleminin de reel olarak önemli oranda büyüdüğü görülmektedir. Kasım

1999 itibariyle bankalara borçlar kalemi bir önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 34,6 artmış ve bir önceki yılın aynı döneminde yüzde 17,5 olan konsolide bilanço içindeki payı yüzde 18,8'e yükselmiştir.

Fon'a devredilen üç banka dahil sektörün toplam özkaynaklarımn konsolide bilanço toplamı içindeki payı, Kasım 1999 itibariyle önceki yıla göre azalarak yüzde 10'dan yüzde 8,4 düzeyine inmiştir. Fona devredilen bankalar hariç tutulduğunda, toplam özkaynakların toplam aktiflere oranı Kasım 1999 itibariyle yüzde 9,4'e yükselmektedir.

Bankaların yabancı para net genel pozisyon rasyosu hesabında dikkate alınan ve Aralık 1998'de 2,7 milyar ABD doları olan döviz pozisyon açıkları, Aralık 1999 itibariyle 3,2 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Konsolide bilanço büyüklüğü çerçevesinde bilançonun yabancı para aktif ve pasifleri olarak hesaplanan pozisyon açığı ise Aralık 1998 tarihinde 2,6 milyar ABD doları iken Kasım 1999 itibariyle 6.3 milyar ABD dolarına yükselmiştir.

b) Konsolide Kâr / Zarar Hesaplarındaki Gelişmeler

Fon'a devredilen bankalar da dahil olmak üzere, bankacılık sektörünün 1999 yılı Eylül ayı itibariyle net dönem kârı, bir önceki yılın aynı dönemine göre nominal olarak yüzde 19,5 artış gösterirken, reel olarak yüzde 22,6 azalmıştır. Fon'a devredilen bankalar hariç tutulduğunda, sektörün kârındaki nominal artış yüzde 46,6'ya yükselirken, kârdaki reel azalma yüzde 5 olmaktadır.

Önceki yıla göre reel olarak azalan kârın büyüklüğünü belirleyen iki temel gelir kalemi, kredilerden alınan faizler ile DİBS'nden alınan faizler olmuştur. Fon’a devredilen bankalar dahil kredilerden ve DİBS'nden alınan faizler Eylül 1999 itibariyle önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak sırasıyla yüzde 12,9 ve yüzde 33 artış göstermiştir. Fon'a devredilen bankalar hariç tutulduğunda, iki gelir kalemindeki reel artış, sırasıyla, yüzde 18,9 ve yüzde 36,6'ya yükselmektedir.

Takipteki alacakların artışına bağlı olarak, takipteki alacaklardan alınan faizler de artış göstermiştir. Fona devredilen bankalar dahil edildiğinde, takipteki alacaklardan alman faizlerin Eylül 1999 itibariyle bir önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 71,3 arttığı görülmektedir. Fon'a devredilen bankalar hariç tutulduğunda, takipteki alacaklardan alınan faizlerin reel artış oranı yüzde 58,2’ye gerilemektedir. Takipteki alacaklardan alınan faizlerin yıllık reel artış oranları yüksek olmakla birlikte, toplam faiz gelirleri içindeki payları düşük düzeylerde görünmektedir. Takipteki alacaklardan alınan faizlerin toplam faiz gelirleri içindeki payı Eylül 1998 itibariyle yüzde 0,34, Eylül 1999 itibariyle yüzde 0,43 olarak gerçekleşmiştir.

Bankalardan alınan faizler kaleminde Eylül 1999 itibariyle önceki yıla göre reel olarak yüzde 23,5 artış görülmüştür. Bankalardan alman faizler Eylül 1999 itibariyle 1,1 katrilyon Türk lirası büyüklüğe ulaşmıştır.

Diğer faiz ve faiz benzeri gelirler reel olarak yüzde 92,6 artarak, Eylül 1999 itibariyle toplam faiz gelirlerinin yüzde 31,4'ünü oluşturmuştur. Bu gelir kaleminin 4.3 katrilyon Türk lirası tutarındaki bölümü kamu bankalarının gelir tablosunda yer almakta ve T.C. Ziraat Bankası'nın Hazine'den alacaklarından kaynaklanan faiz gelirlerini ifade etmektedir. Bu gelişmeler sonucu sektörün toplam faiz gelirleri,

Sektörün net kârı 1999 yılında reel olarak azalmıştır.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Eylül 1999 itibariyle önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 37 artış göstermiştir.

Mevduata ödenen faizler önceki yıllarda olduğu gibi 1999 yılında da faiz giderlerinin en büyük kalemini oluşturmuştur. Fon'a devredilen bankalar dahil mevduata verilen faizler Eylül 1999 itibariyle, bir önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 54,9 artış göstermiştir. Fon'a devredilen bankalar hariç

tutulduğunda, mevduata verilen faizlerdeki reel artış, yüzde 56,7'ye

yükselmektedir. Toplam mevduattaki reel artış ve aynı zamanda mevduata verilen reel faizlerin pozitif yüksek düzeylerde seyretmesi, bu kalemdeki yüksek reel artışın belirleyicileri olmuştur.

Toplam faiz giderleri içinde ikinci önemli kalem, bankalara ödenen faizler olmuştur. Eylül 1999 itibariyle bankalara ödenen faizler, bir önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 47,4 artış göstermiş ve 1,9 katrilyon Türk lirasına yükselmiştir.

Sektörün toplam faiz gelir ve giderlerinde yukarıda özetlenen gelişmelere ek olarak, 262 trilyon Türk lirası tutarında takipteki alacaklar özel provizyonu ayrılmış, provizyon sonrası sektörün net faiz gelirleri 3 619 trilyon Türk lirası olarak gerçekleşmiştir. Provizyon sonrası net faiz gelirleri, önceki yıla göre reel olarak yüzde 4 azalmıştır.

Sektörün kâr/zarar durumu banka grupları itibariyle incelendiğinde, yabancı bankalar ile kalkınma ve yatırım bankalarının net dönem kârlarının bir önceki yıla göre reel olarak arttığı, kamu bankaları ile Türk özel sektör bankalarının kârlarının ise önceki yıla göre reel olarak azaldığı görülmektedir. Yabancı bankalar ile kalkınma ve yatırım bankalarının net dönem kârları, Eylül 1999 itibariyle önceki yıla göre sırasıyla yüzde 22,1 ve yüzde 13,4 artış göstermiştir.

Kamu bankaları ile Türk özel sektör bankalarının kârında önemli düşüşler görülmektedir. Kamu bankalarının net dönem kârı, Eylül 1999 itibariyle bir önceki yıla göre reel olarak yüzde 82,4 azalmıştır. Aynı dönemde, Türk özel bankalarının net dönem kârı, yüzde 16,4 azalmıştır. Kamu bankalarının faiz giderlerinde önemli

bir artış görülmektedir. Kamu bankalarının toplam mevduattaki payının

yüksekliğine paralel olarak, mevduata verilen faizler kalemi reel olarak yüzde 60,5 artış göstermiştir. Buna bağlı olarak, provizyon sonrası net faiz gelirleri önceki yıla göre reel olarak yüzde 33,4 azalmıştır. Türk özel sektör bankalarının kârlılığının azalmasında belirleyici olan faktör ise, toplam faiz giderlerindeki artış olmuştur. Özel bankaların toplam faiz gelirleri incelenen dönemde reel olarak yüzde 29,8 artarken, toplam faiz giderleri reel olarak yüzde 50 artmıştır.

c) Mevduat

Bankalararası mevduat dışındaki toplam mevduat, 1999 yılı Kasım ayı itibariyle bir önceki yılın aynı dönemine göre nominal olarak yüzde 100, reel olarak ise yüzde 28 oranında artarak 40 katrilyon Türk lirasına ulaşmıştır. Geçen

Mevduat reel ola­ rak artmıştır. yıla kıyasla, 1999 yılında toplam mevduattaki reel artışta belirgin bir değişme

olmamıştır.

M evduat sertifikaları dışındaki bütün mevduat türlerinde reel artış olmuştur. 1999 yılı Kasım ayında Türk lirası mevduat, bir önceki yılın aynı dönemine göre nominal olarak yüzde 99, reel olarak ise yüzde 27,3 oranında artarak 19,6 katrilyon Türk lirasına yükselmiştir. Aynı dönemde Türk lirası cinsinden döviz tevdiat hesapları nominal olarak yüzde 101, reel olarak ise yüzde 28,6 artarak 20,5 katrilyon Türk lirasına yükselmiştir. Geçen yılın Kasım ayında dolar cinsinden döviz tevdiat hesaplarının yıllık bazda yüzde 16,4 düzeyinde gerçekleşen artış hızı,

1999 yılının Kasım ayında hızlanarak yüzde 23,5’e yükselmiştir.

M evduatın vadelere göre dağılımı incelendiğinde, geçen yıla kıyasla vade T o p l a m m e v c j u

yapısının bir ölçüde değiştiği ve daha uzun vadelere doğru bir kayış gerçekleştiği atm ortalama

görülmektedir. Geçen yıl Kasım ayında yüzde 23 olarak gerçekleşen toplam vadesi bir miktar

mevduat içinde vadesiz mevduatın payı, 1999 yılının aynı döneminde yüzde a r t m ı ? t ı r -

16,6’ya gerilemiştir. Aynı dönemlerde, 1 ay vadeli mevduatın toplam mevduat içindeki payı da yüzde 18’den yüzde 15,1’e düşmüştür. 3 ay vadeli mevduatın payı yüzde 35’ten yüzde 36’ya yükselirken, en belirgin artış 6 ay vadeli mevduatın payında gerçekleşmiştir. 6 ay vadeli mevduatın payı yüzde 15,6’dan yüzde 22,2’ye yükselmiştir. Aynı dönemlerde 1 yıl vadeli mevduatın payı ise yüzde 8,3'ten yüzde 10,2’ye yükselmiştir (Grafik III. 1.1). Böylelikle, geçen yılın Kasım ayında yaklaşık 3,2 ay olarak gerçekleşen toplam mevduatın ortalama vadesi, 1999 yılının aynı döneminde 3,8 aya yükselmiştir.

GRAFİK III. 1.1

MEVDUATIN VADELERE GÖRE DAĞILIMI (Yüzde) 40

2

3

Vadesiz 1 Ay 3 Ay 6 Ay

Mevd. Vadeli Vadeli Vadeli

1 Yıl Vadeli

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Türk lirası mev­ duatta en yüksek reel artış, tasar­ r u f mevduatında gerçekleşmiştir.

Krediler reel ola­ rak bir miktar daralmıştır.

Türk lirası mevduatın türlerine göre artış hızları şöyle gerçekleşmiştir: 1999 yılı Kasım ayında, nominal yıllık artış oranları tasarruf mevduatında yüzde 1 13,6, ticari mevduatta yüzde 69,6, resmi mevduatta yüzde 97,5 ve diğer mevduatta yüzde 87,5 oranında gerçekleşmiştir. Mevduat sertifikası hacmi ise, mevduat sertifikası uygulamasının 30 Ocak 1997 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılması sonucunda, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3 azalmıştır. Yine Kasım ayı itibariyle yıllık bazda en yüksek reel artış yaklaşık yüzde 36,7’yle, toplam mevduatın üçte birini oluşturan tasarruf mevduatında gerçekleşmiştir. Tasarruf mevduatı ve resmi mevduatın toplam mevduat içindeki payı artarken, diğer tüm

mevduat türlerinin payı azalmıştır (Tablo III. 1. 1).

Belgede 1999 YILLIK RAPOR (sayfa 136-143)