• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER VE PARA POLİTİKASI

Belgede 1999 YILLIK RAPOR (sayfa 42-45)

G İR İŞ

1998 yılının ikinci üç aylık döneminde ekonomide başlayan daralma süreci,

dünyada yaşanan ekonomik durgunlukla çakışarak 1999 yılında derinleşmiştir.

1998 yılının Ağustos ayında yaşanan Rusya Kriziyle birlikte Türkiye

ekonomisinden sermaye çıkışı gözlenmiştir. Bunun sonucunda Hazine ihale faizleri ve dolayısıyla faizler genel düzeyi önemli oranda yükselmiştir. Daralan ekonomide, azalan fonların da büyük bölümünün kamu tarafından kullanılması, özellikle yatırımlar üzerinde dışlama (crowding-out) etkisi yaratmıştır. Gerileyen yurtiçi tüketim talebi ve yurtdışı talep, sanayi üretiminde gerilemeye yol açmıştır. Ayrıca olumsuz hava koşulları ve özellikle fındık ve zeytin üretiminde düşük ürün yılı olması nedeniyle tarım üretimi daralmıştır. Ekonominin iç dinamiklerinin yanısıra, 1999 yılı Ağustos ve Kasım aylarında meydana gelen depremler, daralma sürecinin uzamasına neden olmuştur. Tüm bu etkiler sonucunda 1999 yılının ilk dokuz aylık döneminde gayrı safi milli hasıla (GSMH) geçen yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 6,1 küçülmüştür.

Bu çerçevede, iç ve dış talep daralmasının yaşandığı 1999 yılında, ithalattaki azalış ihracattaki azalıştan daha fazla olmuş ve dış ticaret açığı 1999 yılının Ocak- Kasım döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 30,2 oranında azalarak 9,0 milyar ABD doları olmuştur. Görünmeyen kalemlerden ve karşılıksız transferlerden elde edilen gelirlerde de önemli azalışlar olmasına karşın, dış ticaret açığındaki bu yüksek daralmanın etkisiyle cari işlemler dengesi Ocak-Kasım döneminde 0,5 milyar ABD doları açık vermiştir. Aynı dönemde net 6,7 milyar ABD doları sermaye girişi olurken resmi rezerv artışı 4,7 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiştir

İhracat, 1999 Ocak-Kasım döneminde, yüzde 4,2 oranında gerilemiştir. İhracatın ortalama yüzde 90'ını oluşturan imalat sanayi sektörü ihracatı bu dönemde yüzde 3,5 oranında daralmıştır. Eylül 1998’den itibaren ithalatta yüksek

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

oranlı gerilemeler yaşanmıştır. Bu eğilim, 1999 yılının ilk sekiz aylık döneminde de devam etmiştir. 1999 yılı Eylül ayından itibaren ithalatta göreli bir iyileşme gözlenmesine karşın, 1999 yılının Ocak-Kasım döneminde ithalat yüzde 14,6 oranında gerilemiştir.

Görünmeyen kalem gelirlerinde önemli paya sahip olan turizm gelirleri 1999 yılı Ocak-Kasım döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28,3 azalarak 5,0 milyar ABD doları düzeyine gerilemiştir.

Rusya krizi ile birlikte, 1998 yılı üçüncü üç aylık döneminden itibaren global nitelik kazanan ekonomik kriz sonucu 1998 yılının ikinci yarısında 6,8 milyar ABD doları sermaye çıkışı olmuş, ancak 1999 yılı başından itibaren yeniden sermaye girişleri yaşanmaya başlamıştır. Böylece, 1999 Ocak-Kasım döneminde 6.7 milyar ABD doları sermaye girişi büyük oranda portföy ve kısa vadeli sermaye girişi olarak gerçekleşmiştir.

1999 yılında kamu kesimi borçlanma gereği önemli oranda artış göstermiş ve GSMH içindeki payının yüzde 13,4’e ulaşması beklenmektedir. Bütçe açığı da 1999 yılında 3,9 puan artış göstererek GSMH'nın yüzde 10,9'una ulaşm ıştır Bu durumun meydana gelmesindeki en önemli etken, personel, faiz ödemeleri ve faiz dışı transfer harcamalarındaki yükselmedir. Faiz dışı konsolide bütçe dengesinin ise yüzde 2,0 oranında fazla vereceği tahmin edilmektedir.

1999 yılı boyunca konsolide bütçe nakit açığının finansmanı iç borçlanma ile sürdürülmüştür. Bu çerçevede, 1999 yılında ihale ile iskontolu, sabit kuponlu üç ayda bir ödemeli, değişken faizli üç ayda bir kupon ödemeli ve TÜFE endeksli devlet iç borçlanma senetlerine ek olarak halka arz ve TAP (uzun vadeli kamu menkul kıymetlerininin, piyasanın talebi üzerine küçük bloklar halinde ve önceden belirlenmiş fiyattan doğrudan satışa sunulması) yolu ile de iç borçlanma yapılmıştır. Hazine 1998 yılında bono ile borçlanmaya ağırlık verirken 1999 yılında uzun vadeli tahvil borçlanmasına öncelik vermiştir. Konsolide bütçe nakit açığının finansmanında, son üç yılda olduğu gibi, 1999 yılında da net dış borç geri ödemesinde bulunulmuştur. Nakit iç borç stokunun GSMH içindeki payı, 1999 yılında 1998'e göre 7 puan yükselerek yüzde 26,1 olmuştur.

İhale ile yapılan iç borçlanmanın ağırlıklı ortalama vadesi, 1998 yılı sonunda 7.8 ay olarak gerçekleşmiş, ancak Hazine'nin iç borçlanma yaparken uzun dönemli kağıtlar kullanmasıyla 1999 yılının sonuna doğru ortalama vade her ay uzayarak, Kasım ayı sonunda 15,9 ay olmuştur.

Merkez Bankası 1999 yılında uyguladığı para politikasını, 1998 yılında olduğu gibi enflasyonun kontrol altında tutulmasına katkıda bulunma ve mali piyasalarda istikrarı sağlama hedefleri doğrultusunda belirlemiştir.

Ekonomideki belirsizliklerin azaltılması için 1999 yılında enflasyonun kontrol altında tutulmasına öncelik verilerek, kur politikası bu amaca katkıda bulunacak bir biçimde belirlenmiştir. Türk lirasının ilk dokuz ay itibariyle, aylık ortalama kurlar esas alınarak hesaplanan sepet karşısındaki nominal değer kaybı yüzde 40,4 olurken, yıl sonuna doğru sepetteki artış hızlanmış ve yüzde 60,6 olarak gerçekleşmiştir. İstikrar amacına yönelik olarak Merkez Bankası 1999 yılında, fınansal kuruluşların kısa dönemli oluşan likidite ihtiyaçlarını açık piyasa işlemleri aracılığıyla karşılamıştır. Yıl genelinde piyasada oluşacak faiz oranlarının net dış varlıklardaki artış eğiliminin sürdürülmesiyle tutarlı olması hedeflenmiş ve ekonominin Türk lirası ihtiyacının karşılanmasında net dış varlık artışı gözetilmiştir.

Rezerv Para(X) kalemi Net Dış Varlıklardaki büyümeye bağlı olarak 1999 yılı genelinde artış eğilimini sürdürmüş ve yıllık ortalama artışı Aralık ayı itibariyle yüzde 75 olarak gerçekleşmiştir. Önceki yıllarla karşılaştırıldığında Rezerv Para(X)'deki yıllık artışın giderek yavaşladığı görülmektedir. Gözlenen bu trendin 1999 yılında en önemli nedeni, yıl genelinde net dış varlık artışının daha düşük seviyelerde kalmasıdır. Net iç varlıklar ise Kasım ve Aralık ayları dışında 1999 yılında azalış eğiliminde olmuştur. Merkez Bankası brüt rezervleri 1999 yılı Aralık ayında, 1998 yılının aynı ayma göre yüzde 17,8 artarak 23.235 milyon ABD doları seviyesine ulaşmıştır.

1999 yılında para arzı büyüklükleri reel olarak artmıştır. En fazla artış yüzde 32,5 ile dar tanımlı para arzı M l ’de gerçekleşirken en düşük artış yüzde 23 ile M 3Y’de gerçekleşmiştir.

1999 yılında enflasyon bir önceki yıla göre hızlanmıştır. Tarım sektörü fiyat artışlarındaki yavaşlamaya rağmen, imalat sanayii fiyatlarında, uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının yükselmesine bağlı olarak bir hızlanma gözlenmiştir. TEFE ile ölçülen enflasyon 1999 yılı sonunda yıllık bazda yüzde 62,9, TÜFE ile ölçülen enflasyon oranı ise yüzde 68,8 olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Belgede 1999 YILLIK RAPOR (sayfa 42-45)