• Sonuç bulunamadı

MARMARA DEPREMİNİN ETKİLERİ

Belgede 1999 YILLIK RAPOR (sayfa 54-57)

GRAFİK I I .l.1 GSYİH’YA KATKILAR

MARMARA DEPREMİNİN ETKİLERİ

17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen, 7,4 Richter büyüklüğündeki Marmara Depremi, ülkemizde yaşanan en büyük depremlerden biridir. Bu depremin nüfus yoğunluğunun çok yüksek olduğu ve ekonomik olarak milli gelirin önemli bir kısmının sağlandığı bir bölgede etkili olması depremin yarattığı kayıpların artmasına neden olmuştur. Depremin en çok etkilediği Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bolu, Avcılar ve Bağcılar'da elde edilen katma değerin GSYİH içindeki payı 1997 yılında yüzde 7,7, aynı bölgenin toplam imalat sanayii katma değeri içindeki payı ise yüzde 19,7 olmuştur.

M armara Depremi büyük bir fiziksel yıkıma neden olurken, sanayi üretiminin önemli bir kısmını sağlayan bölgede ekonomik faaliyetler durmuş, özellikle küçük ve orta büyüklükteki üretim tesisleri önemli ölçüde hasar görmüştür. Depremin sermaye birikimi ve milli gelir üzerindeki maliyeti Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tahminlerine göre 9 ila 13 milyar dolar arasında değişirken, Dünya Bankası bu maliyetin 6 ila 10 milyar dolar arasında gerçekleştiğini öngörmektedir. Bu çerçevede Dünya Bankası verilerine göre depremin başta konut olmak üzere alt yapı, iş yerleri ve kamu binaları üzerinde yarattığı yıkımın maliyeti 3 ila 6 m ilyar dolar arasında değişmektedir. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün tahminine göre deprem nedeniyle üretimin durması veya yavaşlaması sonucu 1,3 m ilyar dolar değerinde katma değer kaybı ile 2,4 milyar dolar değerinde üretim kaybı meydana gelmiştir. Üretimin durması veya yavaşlaması küçülme sürecinde olan ekonomiyi daha da daraltmıştır. Bunun, 1999 yılında GSMH büyümesini önemli ölçüde olumsuz etkilediği tahmin edilmektedir.

Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi ile Devlet İstatistik Enstitüsü’nün deprem bölgesinde birlikte gerçekleştirdikleri anket sonuçları depremin imalat sanayi üretimini önemli ölçüde gerilettiğini ortaya çıkarmıştır. Anket uygulanan 10 ve daha fazla personel çalıştıran işyerlerinin yüzde 63’ü deprem nedeniyle hasar görmüştür. En büyük hasarlar sırasıyla makina-teçhizat, bina ve altyapıda meydana gelmiştir. İmalat sanayiinde çalışan 3491 kişi depremden etkilenmiş ve bunların 346’sı ölmüştür. Depremden etkilenen ve ankete cevap veren işyerlerinde imalat sanayii kapasite kullanım oranı depremle birlikte yüzde 87’den yüzde 51’e gerilemiştir. Bu işyerlerin yüzde 59’u normal üretim kapasitesine ancak ortalama 18 haftalık süre içerisinde ulaşabileceklerini belirtmişlerdir. Depremden sonra talep daralmasında en etkili faktörler sırasıyla pazarlama, finansman ve diğer nedenler olarak belirlenmiştir. Bu gelişmeler sonucunda, büyümenin en önemli itici gücü olan imalat sanayii üretimi Ağustos-Ekim döneminde ortalama yıllık yüzde 11,8 oranında daralmıştır (Grafik ).

Türkiye Cumhuriyet M erkez Bankası

Özellikle işgünü ve işgücü kaybı olmak üzere, üretim tesisleri ile altyapıda m eydana gelen hasarlar yılın kalanında üretim kaybına yol açmıştır. Ayrıca, altyapıda meydana gelen hasar ve ulaşım sisteminde yaşanan aksaklıklar ihracatı da olumsuz yönde etkilemiştir. Bölgede özel tüketim ve yatırım harcamalarında ilk aşam ada ciddi bir daralma yaşanmıştır. Depremden sonra gerekli harcamaların yaratacağı talep canlanmasının üretimi artırıcı etkisi 2000 yılından itibaren görülebilecektir. Bölgede ortaya çıkan gıda, giyinme ve sağlık ihtiyaçlarının kimya, ilaç, gıda, tekstil ve giyim sanayilerinde, bu sektörlerdeki stoklar eridikten ve üretim organizasyonu normal koşullara ulaştıktan sonra, üretimi artırması beklenmektedir. Özellikle ciddi boyutlardaki konut, bina ve altyapı ihtiyacının, yaklaşık iki yıldır durgunluk yaşayan inşaat sektöründe canlandırıcı bir etki yaratması doğaldır. Başta taş ve toprağa dayalı ürün ve ana metal sanayileri olmak üzere bir çok sektörle yakından ilişkili olan inşaat sektöründeki üretim artışı, böylece ekonominin genelinde de canlandırıcı bir etki yaratabilir. Ayrıca, deprem ile birlikte, konut ve işyerlerinin yanı sıra, bu yapılardaki eşya ve m akinaların da hasar görmesi, beyaz eşya ve makina-teçhizat talebini artırabilir.

Sonuç olarak, depremin 1999 yılında ekonomik büyümeyi olumsuz, 2000 yılında ise yeniden inşa faaliyetlerindeki artış nedeniyle olumlu yönde etkilemesi beklenmektedir. DPT, depremin GSMH büyümesini 1999 yılında eksi 1 puan, 2000 yılında ise artı 1,5 puan etkileyeceğini tahmin etmiştir. Dünya Bankası ise, 1999 yılında GSM H büyümesinin 0,6-1,0 puan arasında olumsuz etkileneceği, 2000 yılında da 1 puan olumlu etkileneceğini tahmin etmektedir. Ancak, Kasım ayı başında bölgede ikinci büyük bir depremin meydana gelmesi, Ekim ve Kasım aylarında sanayi üretiminin düşmeye devam etmesi 1999 yılında depremin GSM H büyümesi üzerine olumsuz etkilerinin yukardaki tahminlerin çok üzerinde olacağını göstermektedir. 120 115 110 105 100 95 90 85 80 75 70

IL1.1.B. Mal ve Hizmet İthalatı

1995 yılından itibaren, Gümrük Birliği ve canlı iç taleple birlikte hızlanan ithalat, 1997 yılından itibaren öncelikle Gümrük Birliği anlaşmasının etkisini yitirmesi ile yavaşlamış, 1998 yılında başlayan iç talep daralması sonucunda gerilemiştir.

Toplam mal ve hizmet ithalatı, sabit fiyatlarla, 1998 yılı Ocak-Eylül döneminde yüzde 6,9 oranında artarken, 1999 yılının aynı döneminde yüzde 7,3 oranında gerilemiştir (Tablo II. 1.7). Mal ve hizmet ithalatındaki hızlı düşüş 1999 yılının ilk çeyreğinde gözlenmiş, daha sonra düşüş eğilimi yavaşlamıştır.

Ana sektörler itibariyle toplam ithalatın yüzde 85,4’ünü oluşturan imalat sanayii ithalatı 1999 yılının ilk onbir aylık döneminde yüzde 16,2, tarım- ormancılık ithalatı yüzde 22,8 gerilemiş, madencilik-taşocakçılığı ithalatı yüzde 6,9 artmıştır. Mal ithalatındaki bu gerilemenin yanısıra, turizm ve diğer hizmet giderleri de yılın ilk onbir ayında azalmıştır.

Yıl genelinde daralan iç talep ve gerileyen sanayi üretimi ithalat düşüşünde belirleyici faktörler olmuştur.

TABLO II. 1.7

MAL VE HİZMET İTHALA T l (Milyar ABD doları)

1997 1998 1998 11 Aylık I 1999 II III 11 Aylık İthalat 48,0 45,6 41,6 7,9 1 0 , 0 10,5 35,2 Turizm Giderleri 1,7 1 , 8 1,7 0 , 2 0 , 6 0,4 1,4 Diğer Hizmet Giderleri(1) 6 , 8 8 , 1 7,4 1 , 8 1,9 1 , 8 6,7 TOPLAM 56,5 55,5 50,7 1 0 , 0 12,5 1 2 , 6 43,3 Mal ve Hizmet İthalatı<2> 22,4 2,3 6,9 -16,0 -1,9 -4,6 -7,3

Kaynak: TCMB, DİE. (1) Kâr transferleri hariç.

(2) DİE, 1987 fiyatlarıyla yüzde değişim, Ocak-Eylül dönemi itibariyle.

H.1.2. Ekonominin Talep Yönü: İç Talep ve İhracat

H .I.2.A . İç Talep: Yatırım ve Tüketim

1998 yılının ikinci üç aylık döneminde başlayan iç talepteki daralma süreci 1999 yılının ilk üç aylık döneminde belirginleşerek devam etmiştir. 1999 yılının genel özelliği, bütün yıl boyu değişen beklentiler olmuştur. Yılın ilk üç aylık döneminde Nisan seçimlerinden sonra oluşacak havaya ilişkin olumlu bekleyişler

İthalat, 1999 y ı ­ lında iç talepteki daralm ayla bir­ likte önemli oran­ da gerilemiştir.

1998 yılının ikinci çeyreğinde başlayan iç talep­ teki daralma sü­ reci 1999 yılının ilk dokuz aylık döneminde de devam etmiştir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

hakim olurken, ikinci üç aylık dönemde IMF ile imzalanması beklenen anlaşma sonrası canlanacak iç talebe dair olumlu bekleyişler önem kazanmıştır. Üçüncü üç aylık dönemde ise Ağustos ayında meydana gelen Marmara depremi beklentileri

olumsuza dönüştürürken, sonrasında IMF ile görüşmelerin anlaşmayla

sonlanacağına ilişkin beklentiler yine olumlu bir hava oluşm asına yol açmıştır. Tüm bu olumlu beklentilere rağmen yılın ilk dokuz ayında iç talep daralması devam etmiştir.

Kamu tüketim harcamaları 1998 yılında olduğu gibi 1999 yılında da artmaya devam etmiştir. Harcama kompozisyonu da bir önceki yılla paralellik göstermektedir. 1999 yılının ilk üç aylık döneminde, kamu tüketim harcamalarında “maaş ve ücret” yüzde 3 artış gösterirken “diğer cari” harcamalar yüzde 12,7 oranında büyümüştür. Ancak diğer cari harcamaların üçüncü üç aylık dönemindeki gelişmesinde M armara Depremi dolayısıyla yapılan harcamaların rolü büyüktür (Tablo II. 1.8).

Özel nihai tüketim harcamaları ise yıl genelinde daralma göstermiştir. İlk dokuz aylık dönemde yalnızca gıda ve konut sahipliği harcamalarında küçük artışlar gözlenirken, özellikle hizmetler ve yarı dayanıklı mallara olan talepte önemli düşüşler gözlenmiştir. Dayanıklı tüketim mallarında ise ikinci üç aylık dönemde olumlu beklentilere bağlı olarak artış gözlenmesine karşın, yıl genelinde gerileme meydana gelmiştir (Tablo II. 1.8).

TABLO II.1.8

TOPLAM TÜKETİM HARCAMALARINDA GELİŞMELER

Belgede 1999 YILLIK RAPOR (sayfa 54-57)