• Sonuç bulunamadı

ùirin Mutlutürk *

ùekil 2. Özel Kredilerin Vadeye Göre Da÷ÕlÕmÕ

I.I. Türkiye’de Zorunlu KarúÕlÕk UygulamasÕ

I.I. Türkiye’de Zorunlu KarúÕlÕk UygulamasÕ

Türkiye’de zorunlu karúÕlÕklara iliúkin esaslar 14/01/1970 tarihli ve 1211 sayÕlÕ Türkiye Cumhuriyet Merkez BankasÕ Kanunu’nun 40’ÕncÕ maddesinin (II) numaralÕ fÕkrasÕna dayanÕlarak hazÕrlanan 2005/1 sayÕlÕ Zorunlu KarúÕlÕklar HakkÕnda Tebli÷ ile belirlenmiútir.4 Di÷er birçok ülkeden farklÕ olarak Türkiye’de mevduat dÕúÕnda, parasal geniúleme sonucunda kredi vermek amacÕyla fon yaratabilecek tüm kaynaklar zorunlu karúÕlÕ÷a tabi tutulmuútur.

AyrÕca, bankalarÕn yurt içi bilanço pasifinin yanÕ sÕra yurt dÕúÕ úubeleri adÕna Türkiye’den kabul ettikleri mevduat/katÕlÕm fonu ve bankalarca temin edilip yurt dÕúÕ úubeleri nezdinde izlenen kredi tutarlarÕ da zorunlu karúÕlÕ÷a tabi tutulmuútur. 2010 yÕlÕ sonu itibariyle bankalarÕn TCMB ile ve birbirleriyle gerçekleútirdikleri repo iúlemleri hariç yurt içi ve yurt dÕúÕ tüm repo iúlemlerinden sa÷ladÕklarÕ fonlar da zorunlu karúÕlÕ÷a tabi tutulmuú ve zorunlu karúÕlÕk tabanÕ geniúletilmiútir.

2008 küresel krizine kadar TCMB zorunlu karúÕlÕklara faiz ödeyen merkez bankalarÕ arasÕnda yer alÕrken, 20 KasÕm 2008’de ters dolarizasyon sürecini desteklemek ve bu do÷rultuda TL mevduatÕ ve kredileri teúvik etmek amacÕyla yabancÕ para zorunlu karúÕlÕklara faiz ödenmesi uygulamasÕna son vermiú ve Türk parasÕ zorunlu karúÕlÕklara ödenen faiz oranÕnÕ ise artÕrmÕútÕr. 23 Eylül 2010 tarihinde ise zorunlu karúÕlÕk oranlarÕnÕn makroekonomik ve finansal riskleri azaltÕcÕ araçlardan biri olarak daha aktif bir úekilde kullanÕlabilmesini sa÷lamak amacÕyla Türk parasÕ zorunlu karúÕlÕklara faiz ödenmesi uygulamasÕna da son verilmiútir (20 KasÕm 2008 ve 23 Eylül 2010 tarihli TCMB basÕn duyurularÕ).

2008 yÕlÕ son aylarÕnda derinleúen küresel krizde yaúanan likidite darlÕ÷Õna karúÕlÕk TCMB hem yerli hem de yabancÕ zorunlu karúÕlÕk oranlarÕnda indirime gitmiútir. ùekil 3’te de görülece÷i üzere TCMB ilk olarak AralÕk 2008’de yabancÕ para zorunlu karúÕlÕk oranÕnÕ yüzde 11’den yüzde 9’da düúürmüú, yerli para zorunlu karúÕlÕk oranÕnda ise Ekim 2009’da indirime gitmiútir. 2010 yÕlÕnda ise sermaye akÕmlarÕnda yaúanan hÕzlanma ile zorunlu karúÕlÕklar kademeli olarak artÕrÕlmaya baúlanmÕútÕr. Merkez bankasÕ bankacÕlÕk sektöründeki yükümlülüklerin vadesinin varlÕklarÕn vadesinden daha kÕsa olmasÕnÕn yarattÕ÷Õ likidite ve faiz riski ile bankacÕlÕk sisteminin úoklara karúÕ duyarlÕlÕ÷ÕnÕn artmasÕnÕ neden göstererek 2010 yÕlÕ son aylarÕnda zorunlu karúÕlÕk oranlarÕnÕ mevduatÕn vade yapÕsÕna göre çeúitlendirmeye baúlamÕútÕr. Zorunluk karúÕlÕk oranlarÕnÕn vadelerine göre çeúitlendirilmesi uygulamasÕnÕn merkez bankasÕ tarafÕndan di÷er bir amacÕ ise kÕsa vadeli merkez bankasÕ fonlarÕnÕn mevduatla ikame edilebilirli÷ini azaltmak ve zorunlu karúÕlÕklarÕn likidite kanalÕ yoluyla etkinli÷inin artÕrmak olmuútur.

2010 yÕlÕ son çeyre÷inde TCMB zorunlu karúÕlÕk oranlarÕnÕ artÕrÕrken faiz koridorunu da geniúletmiú ve konjonktürün gereklerine göre para piyasasÕ faizlerinde bir miktar dalgalanmaya izin verece÷ini açÕklamÕútÕr. Merkez bankasÕnÕn bu uygulamasÕndaki hedefi kÕsa vadeli para piyasasÕ kaynaklarÕnÕn fazi riskini artÕrarak zorunlu karúÕlÕklarÕn likidite kanalÕ üzerinden çalÕúan etkisini artÕrmak olmuútur. TCMB, zorunlu karúÕlÕklarÕn parasal kontrol aracÕ olarak kullanÕlmasÕnÕ, enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde maliyet ve likidite kanalÕ üzerinden oldu÷unu belirtmiútir. Maliyet kanalÕ olarak merkez bankasÕnÕn zorunlu karúÕlÕklarÕ de÷iútirerek bankalarÕn uyguladÕklarÕ mevduat ve kredi faizlerini etkilemesini; likidite kanalÕ olarak ise zorunlu karúÕlÕk de÷iúimleri sonucunda bankalarÕn kÕsa vadeli merkez bankasÕ kaynaklarÕna olan talebini de÷iútirmesi ve dolayÕsÕyla kredi verme davranÕúlarÕnÕn etkilenmesi olarak tanÕmlanmÕútÕr (TCMB, Enflasyon Raporu I, 2011).

ùekil 3. Zorunlu KarúÕlÕk OranlarÕ (yüzde) YabancÕ Zorunlu KarúÕlÕk OranlarÕndaki De÷iúim

TL Zorunlu KarúÕlÕk OranlarÕndaki De÷iúim

Kaynak: TCMB. Ortalama ZKO’lar zorunlu karúÕlÕk oranlarÕnÕn vadelere göre a÷ÕrlÕklandÕrÕlmasÕyla hesaplanmÕútÕr.

TCMB’nÕn zorunlu karúÕlÕklarÕ finansal istikrarÕ gözetmek amaçlÕ aktif olarak kullanmaya baúlamasÕ bankacÕlÕk sektörünü do÷rudan etkilenmiú ve sektör davranÕúlarÕnÕn úekillendirilmesinde önemli rol oynamÕútÕr. 2. bölümde zorunlu karúÕlÕk artÕrÕmlarÕnÕn Eylül 2010-Haziran 2011 dönemi içerisinde Türkiye bankacÕlÕk sektörü davranÕúlarÕ üstündeki etkisi ele alÕnacaktÕr.

II. Zorunlu KarúÕlÕk OranlarÕndaki ArtÕúÕn Banka DavranÕúlarÕ Üzerine Etkisi

Eylül 2010-Haziran 2011 döneminde, zorunlu karúÕlÕklarÕn artÕrÕlmasÕ, vadeye göre çeúitlendirilmesi ve zorunlu karúÕlÕklara faiz ödenmesine son verilmesi bankacÕlÕk sektörü üzerinde ciddi bir maliyet baskÕsÕ yaratmÕútÕr.

2011 Haziran ayÕ itibariyle zorunlu karúÕlÕk oranlarÕ mevduatlarÕn vadesine göre a÷ÕrlÕklandÕrÕldÕ÷Õnda TL mevduat için ortalama yüzde 13,14; YP mevduat için ise ortalama yüzde 11,9’a yükselmiútir. Eylül 2010 ayÕ zorunlu karúÕlÕk oranlarÕ ile karúÕlaútÕrÕldÕ÷Õnda bankalarÕn merkez bankasÕnda tutmalarÕ gereken oran ortalama olarak TL mevduat için 7,6;

YP mevduat için 1 puan artmÕútÕr.

Zorunlu karúÕlÕk oranlarÕndaki artÕúÕn bankalar üzerinde yarattÕ÷Õ ekstra maliyeti incelemek için oluúturulan analizde, Tablo 3’te görülece÷i üzere hipotetik 1000 TL’lik mevduat, ve 2010 Eylül ortalama TL mevduat faiz oranÕ (yüzde 7,87) ve ortalama TL kredi faiz oranÕ (yüzde 14,19)5 ile yapÕlan net faiz geliri hesaplamasÕnda faizlerin sabit tutuldu÷u durumda net faiz geliri yüzde 21 daralmÕútÕr.

Tablo 3. TL Zorunlu KarúÕlÕk OranlarÕndaki ArtÕúÕn BankalarÕn TL Net Faiz Gelirleri Üzerindeki Etkisi

Hipotetik mevduat miktarÕ, kredi ve mevduat faizleri ile net faiz gelirindeki de÷iúim hesaplamasÕ

Haziran 11

Kaynak: TCMB, TBB verileri kullanÕlarak hesaplanmÕútÕr.

Eylül 2010’da merkez bankasÕnda tutulan TL zorunlu karúÕlÕklar için gecelik borçlanma faiz oranÕn yüzde 80’ine karúÕlÕk gelen yüzde 5 oranÕnda faiz ödemesi yapÕlÕrken, Haziran 2011’de faiz ödemesi yapÕlmamaktadÕr. Öte yandan Eylül 2010’da TL mevduatlar için tek olan yüzde 5,5’lik zorunlu karúÕlÕk oranÕ Haziran 2011’de zorunlu karúÕlÕklarÕn mevduatÕn vadesine çeúitlendirilmesi ve artÕrÕlmasÕ sonucu yüzde 13,14’e yükselmiútir.6 Bu çerçevede Haziran 2011’de kredi faizlerinin sabit tutuldu÷u durumda zorunlu karúÕlÕklara faiz ödemesi yapÕlmamasÕ ve zorunlu karúÕlÕk artÕrÕmÕndan dolayÕ kredilendirilebilecek fonun azalmasÕndan dolayÕ faiz gelirleri 134 TL’den 123 TL’ye gerilemiútir. Öte yandan, mevduat faizlerinin sabit tutulmasÕndan dolayÕ faiz giderlerinde bir de÷iúiklik olmamÕútÕr. Sonuç olarak faiz gelirlerinde yaúanan gerilemeden dolayÕ net faiz geliri yapÕlan bu hipotetik analizde yüzde 21 daralmÕútÕr.

Zorunlu karúÕlÕklarÕn artÕrÕlmasÕnÕ takiben, artan mevduat maliyetine karúÕlÕk bankalar mevduat dÕúÕ kaynaklara yönelmeye baúlamÕútÕr. TCMB 2011 yÕlÕnda yayÕnlamÕú oldu÷u ilk Enflasyon Raporu’nda para politikasÕnÕn parasal hedefler vasÕtasÕyla yürütüldü÷ü durumlarla

piyasadaki likiditeye iliúkin kararlarÕnÕn para arzÕnÕ ve dolayÕsÕyla para çarpanÕ mekanizmasÕ ile kredileri etkileyebilece÷ini belirtmiú ve likiditenin artÕrÕlmasÕnÕ enflasyon hedeflemesi çerçevesinde, para piyasasÕ faizlerinin politika faiz oranÕna yakÕn seyretmesini temin etmek amacÕyla gerçekleútirildi÷ini açÕklamÕútÕr (Enflasyon Raporu I, 2011).

Bu açÕklamalara paralel olarak, merkez bankasÕ zorunlu karúÕlÕk artÕrÕmÕ sonrasÕ likidite darlÕ÷Õna düúen bankalarÕn talep etti÷i miktarda politika faizinden piyasaya repo yoluyla kaynak sa÷lamÕútÕr. Zorunlu karúÕlÕk artÕrÕmÕ sonrasÕ repo fonlamasÕnÕn artmasÕ ile aylÕk ortalama gün baúÕ toplam likidite miktarÕ hÕzlÕ bir úekilde artmÕútÕr (ùekil 4).

ùekil 4. Gün BaúÕ Toplam Likidite (AylÕk Ortalama, Milyon TL)

Kaynak: TCMB.

Yavuzarslan’Õn “Finansal østikrar ve Zorunlu KarúÕlÕklar” isimli uzmanlÕk tezinde merkez bankasÕnÕn politika faiz oranÕndan piyasaya sa÷ladÕ÷Õ fonlarÕn mevduata tam ikame olmasÕ durumunda merkez bankasÕ fonlarÕ daha kÕsa vadeli olsa dahi bankalar için ekstra risk yaratmayaca÷ÕnÕ ve bu durumun bankalarÕn kredi faizini arttÕrmasÕna neden olmayaca÷ÕnÕ belirtmiútir. AyrÕca merkez bankasÕ faiz oranÕnÕn (politika faizi) sabit olmasÕ durumunda ise bankalar için ne marjinal kaynak maliyetinin ne de kredi faiz oranÕnÕn de÷iúece÷ini ve sadece bankalarÕn mevduat toplama isteklerinin azalmasÕyla mevduat faizlerinde gerileme gözlemlenece÷i yorumunu yapmÕútÕr (Yavuzarslan, 2011, s. 107).

Bu çerçevede de÷erlendirildi÷inde, bankalarÕn merkez bankasÕ fonlamasÕna yönelmesiyle Eylül 2010-Haziran 2011 döneminde bankalarÕn repo iúlemlerinden sa÷ladÕ÷Õ fonlarÕn toplam pasifler içindeki payÕ yüzde 6’dan yüzde 9’a yükselirken, mevduatÕn payÕ ise yüzde 62’den yüzde 58’e gerilemiútir.

øncelenen dönem içerisinde mevduatÕn bankalara maliyetinin repo ve yurtdÕúÕ borçlanma maliyetinin oldukça üstünde olmasÕ da bankalarÕ bu kaynaklarÕ kullanmaya yönelten önemli etmenler arasÕnda gösterilebilir.7 (ùekil 5). øncelenen dönem içerisinde yurtdÕúÕndan sa÷lanan fonlarÕn toplam pasifler içerisindeki payÕ yüzde 11’den yüzde 13’e yükselmiútir.