• Sonuç bulunamadı

Pelin Ataman Erdönmez *

ùekil 8. 1995-2009 Döneminde Kredi Derinli÷indeki Yüzde De÷iúimi

Z-Score, NIM ve ROE finansal istikrar de÷iúkenlerindeki tahmin hatasÕnÕn açÕklanmasÕnda GSYH de÷ikeninin en büyük paya sahip oldu÷u, kÕsa dönemden uzaklaútÕkça yapÕlan tahmin hatalarÕnÕn en büyük kÕsmÕnÕn GSYH’ya gelen úoklardan oluútu÷u, bu ba÷lamda ekonominin genel durumunun finansal istikrar üzerinde en etkili faktör oldu÷u görülmektedir. Z-Score ve NIM finansal istikrar de÷iúkenleri için tahmin hatalarÕnÕn açÕklanmasÕnda GSYH de÷iúkeninden sonra ikinci en yüksek paya sahip makro de÷iúkenin uluslararasÕ borç stokunun GSYH’ya oranÕ (INDEBTY) de÷iúkeni oldu÷u, ROE için ise tahmin hatalarÕnÕn açÕklanmasÕnda ikinci en etkili de÷iúkenin fiyatlar genel seviyesi (ENF) oldu÷u görülmüútür.

5. Sonuç ve Yorumlar

Bu çalÕúmanÕn Avrupa Birli÷i bankacÕlÕk sektöründe finansal stresin genel bir úekilde de÷erlendirilmesine dönük Panel-VAR yaklaúÕmÕ kullanÕlarak yapÕlan ilk analiz olmasÕ açÕsÕndan önemli oldu÷u düúünülmektedir.

ÇalÕúmada EU-19 olarak adlandÕrÕlan Avrupa Birli÷i ülkelerinin, S&P kredi derecelendirme notlarÕ baz alÕnarak düúük riskli (A) ve yüksek riskli (B) görece özdeú ülke gruplarÕna ayrÕlmasÕ suretiyle oluúturulan panel veri seti kullanÕlarak yapÕlan VAR analizi ile bankacÕlÕk sektörlerinin finansal stres de÷erlendirmesi yapÕlmÕútÕr. Tahmin sonuçlarÕ ba÷lamÕnda yapÕlan de÷erlendirmeler aúa÷Õda sunulmuútur.

a) øncelenen ülkelerde reel ekonomi ve bankacÕlÕk sektörü arasÕnda oldukça kuvvetli bir ba÷lantÕ bulunmaktadÕr. Bu nedenle reel ekonomiye farklÕ kanallardan (küresel, sektörel, vs.) gelen úoklarÕn bankacÕlÕk sektörünü de etkileyerek zarar riskinin derinleúmesini sa÷ladÕ÷Õ sonucuna ulaúÕlmÕútÕr. DolayÕsÕyla AB ekonomisinde yaúanacak uzun bir durgunluk döneminin, bankacÕlÕk sektörü güçsüz olan üye ülkelerde, banka iflaslarÕnÕ beraberinde getirmesi olasÕ olacaktÕr. Bununla birlikte Yunanistan, ørlanda, øtalya, Portekiz, øspanya, Macaristan, Polonya ve Slovakya ülkelerinde oluúan B grubu panel tahmininde, negatif yönlü ekonomik úoklara ra÷men uzun dönemde bankacÕlÕk sektörü özsermaye karlÕlÕ÷Õnda iyileúmenin sa÷lanabilece÷i bulgusunun, ülkelerin kriz dönemlerinde aldÕ÷Õ tasarruf ve sermaye önlemlerinin bir yansÕmasÕ oldu÷u sonucuna ulaúÕlmÕútÕr. Nitekim anÕlan bu ülkelerde, bankacÕlÕk sektörünü kurtarmaya dönük dÕú ve iç finansal müdahaleler yaúanmÕú, bu sayede uzun vadede bankacÕlÕk sektöründe karlÕlÕk iyileúme gösterebilmiútir. b) Kredi derinli÷i olarak tanÕmladÕ÷ÕmÕz EU-19 ülkeleri bankacÕlÕk sektörlerince kullandÕrÕlan toplam kredilerin GSYH’ya oranÕnda meydana gelecek úok artÕúlar, genel olarak ilk dönemlerde bankacÕlÕk sektörünün mali sa÷lamlÕ÷Õna katkÕda bulunurken, uzun vadede söz konusu ülkelerin BankacÕlÕk sektörünün iflas riski, net faiz marjÕ ve özsermaye karlÕlÕ÷Õ üzerinde geri dönülmez úekilde negatif etki yaratmaktadÕr.

ùekil 8. 1995-2009 Döneminde Kredi Derinli÷indeki Yüzde De÷iúimi

Kaynak: International Financial Statistics (IFS)

ùekil 8’de son 15 yÕllÕk dönemde, yaúanÕlan finansal krizden etkilenme derecelerine göre seçilmiú bazÕ AB ülkelerinin kredi derinleúmesindeki de÷iúim gösterilmektedir. Son 15 yÕlda kredi derinleúmesi %100’ün üzerinde artan ülkelerde (ørlanda, Yunanistan, Macaristan, øspanya, Portekiz ve øtalya) finansal krizin etkilerinin çok daha derin yaúanmasÕ, buna karúÕn kredi derinleúmesi daha kontrollü artan Almanya ve Fransa gibi ülkelerde finansal krizin çok daha yumuúak geçirilmesi yapÕlan analiz sonuçlarÕnÕn tutarlÕlÕ÷ÕnÕ göstermesi açÕsÕndan önemlidir.

Bu nedenle Avrupa Birli÷i ekonomilerinin bankacÕlÕk sektörüne iliúkin riskleri minimize etmesi için kredi derinli÷ini optimal seviyelere çekecek önlemleri kÕsa sürede almasÕ gerekmektedir. Avrupa Birli÷i ülkelerindeki parasal ve mali otoritelerin yaúanÕlan ekonomik krizi uzun vadeli çözüm perspektifinden ele almasÕ ve söz konusu otoritelerin Avrupa Birli÷i BankacÕlÕk Sektörünün sa÷lamlÕ÷Õ için kredi büyümesini kontrol altÕna alacak düzenlemeleri hÕzlÕ bir biçimde hayata geçirmesi büyük önem taúÕmaktadÕr.

2011 yÕlÕnda Türkiye’de ekonomi otoriteleri tarafÕndan uygulanan kredi büyümesini kontrol altÕna alÕcÕ önlemlerin bu kapsamda de÷erlendirildi÷inde finansal sektörün sa÷lÕklÕ geliúimi açÕsÕndan önemli bir adÕm oldu÷u düúünülmektedir.

Sonuç olarak 2000 – 2007 yÕllarÕ arasÕndaki likitidite bollu÷u dönemlerinde ekonomik geliúmiúli÷in bir göstergesi olarak savunulan kredi derinli÷i parametresi; kontrollü bir geliúim sergilemedi÷i takdirde, baúlÕ baúÕna önemli bir risk unsuru da oluúturacaktÕr.

c) Avrupa Birli÷i ülkelerinin uluslararasÕ borç stokunun GSYH’ya oranÕnda meydana gelecek úok artÕúlar, kÕsa vadede bankacÕlÕk sektörünün finansal yapÕsÕna katkÕ sa÷larken, uzun vadede BankacÕlÕk Sektörü iflas riskini artÕrmakta, net faiz marjÕnÕ kÕsa vadede de÷iútirmez iken uzun vadede azaltmakta ve özsermaye karlÕlÕ÷ÕnÕ da kÕsa ve uzun vadede azaltmaktadÕr.

AB ülkelerinin uluslararasÕ borçlarÕ, özellikle 2000’li yÕllarda küresel likidite bollu÷u ortamÕnda sa÷lanan ucuz finansman imkânlarÕ sayesinde kontrolsüz úekilde artÕú göstermiútir. Bu artÕúlar o kadar kontrolsüz úekilde bir geliúim göstermiútir ki AB tarafÕndan bu hususta kabul edilen Maastricht kriteri (Borç/GSYH %60’Õ geçemez) ço÷u AB üyesi ülke tarafÕndan ihlal edilmiútir. Bugün gelinen noktada borç artÕúlarÕ, borç krizine dönüúmüú durumdadÕr. Bu çalÕúmada yapÕlan analiz do÷rultusunda, borçlanma konusundaki sorunlarÕn devam etti÷i müddetçe AB BankacÕlÕk Sektöründe hayati risklerin bitmiú sayÕlmayaca÷Õ görülmektedir.

Ancak b ve c maddelerinde ulaúÕlan genel sonuçlarÕn bir istisnasÕ olarak, Yunanistan, ørlanda, øtalya, Portekiz, øspanya, Macaristan, Polonya ve Slovakya ülkelerinden oluúan B grubu panel tahmininde kredi derinleúmesi ve uluslararasÕ borç stokunun GSYH’daki a÷ÕrlÕ÷Õ de÷iúkenlerindeki úok artÕúlarÕn bankacÕlÕk sektörünün özsermaye karlÕlÕ÷ÕnÕ (ROE) kÕsa ve uzun vadede olumlu yönde etkiledi÷i bulgusuna ulaúÕlmÕútÕr.

Söz konusu bulgunun, bahse konu ülkelere iliúkin istisnai ve özel bir durumu yansÕttÕ÷Õ için, ulaúÕlan genel sonuçlarÕn tutarlÕlÕ÷Õna önemli bir etkisinin olmayaca÷Õ düúünülmektedir.

d) Fiyatlar genel seviyesinin A ve B panel gruplarÕnda yapÕlan tahminlerde finansal istikrar de÷iúkenleri üzerinde genele úamil tutarlÕ bir etkisinin olmadÕ÷Õ görülmüútür. Bu ba÷lamda enflasyondaki úok artÕúlarÕn, mevcut bulunan farklÕ dinamikler gere÷i gruplar ve de÷iúkenler açÕsÕndan farklÕ sonuçlar do÷urabilece÷i sonucuna varÕlmÕútÕr.

Kaynakça

Akkaya, C., Tükenmez, M., Kutay, N. ve KabakçÕ, A. (2008). “Pazar Risk Modeli: Bir Riske Maruz De÷er ve Stres Testi UygulamasÕ”, Ege Akademik BakÕú, SayÕ 8, Cilt 2, ss.813-821.

Alexander, C. ve Sheedy, E. (2008), “Developing A Stress Testing Framework Based On Market Risk Models” Journal of Banking and Finance, Vol.32 (10), ss.2220-2236.

Bandt D. O. ve Oung V. (2004), “Assessment of Stress Tests Conducted on the French Banking System”, Bank of France Working Paper, No:5, ss.55-72.

Boss, M. (2002), “A Macroeconomic Credit Risk Model for Stress Testing the Austrian Credit Portfolio”, Central Bank of Austria Financial Stability Report, No:4, ss. 64-82.

Beúe, E. (2007), “Finansal Sistem Stres Testi UygulamalarÕ ve Türkiye Örne÷i”. TCMB UzmanlÕk Yeterlilik Tezi.

Blaschke, W., Jones, M., MajnonÕ, G. Ve PerÕa, S. (2001), “Stress Testing of Financial Systems: An Overview of Issues, Methodologies, and FSAP Experiences”, IMF Working Paper, No: 01/08.

CÕhak, M. (2007), “Introduction to Applied Stress Testing”, IMF Working Paper, 07/59.CÕhak, M.

(2006), “How Do Banks Write On Financial Stability?”. Czech National Bank Research and Policy Note, No: 3.

CÕhak, M. (2004), “Stress Testing A Review Of Key Concepts”. Czech National Bank Research and Policy Note, No:2.

DÕmson, E. ve Marsh, P. (1996), “Stress Tests Of Capital Requirements”, Center For Financial Institutions Working Papers, No: 96/50.

Enders, W. (2004), Applied Econometric Time Series, New Jersey: John Wiley & Sons.Engle, R.F. ve Granger, C.W.J. (1987), “Co-Integration and Error Correction: Representation, Estimation and Testing”, Econometrica, 55, Ss.251-276.

FÕlosa, R. (2007), “Stress Testing The Stability Of The Italian Banking System: A Var Approach”, Universita Di Modena E Reggio Emilia, Dipartimento Di Economia Politica, Heterogeneity and Monetary Policy Series, No: 0703.

Goodhart, C.A.E. (2006), “A Framework For Assessing Financial Stability?”, Journal of Banking &

Finance, Vol.30, Ss. 3415–3422.

GujaratÕ, D.N. (2001), Temel Ekonometri (Ü. ùenesen, G.G. ùenesen, Çev), Literatür YayÕnlarÕ, 3.

BasÕm, østanbul.

Hoggarth, G and Pain, D. (2002), “Bank Provisioning: The UK Experience”, Bank of England Financial Stability Review, Ss.116-27.

Hoggarth, G Ve WhÕtley, J. (2003), “Assessing The Strength Of UK Banks Through Macroeconomic Stress Tests”, Bank of England Financial Stability Review, Ss. 91-103.

Hoggarth, G., Sorensen, S. Ve ZÕcchÕno, L. (2005), “Stress Tests of UK Banks Using a Var Approach”, Bank Of England Working Paper, No: 282.

Jones, M., HÕlbers P. Ve Slack G. (2004), “Stress Testing Financial Systems: What To Do When The Governor Calls”, IMF Working Paper, No: 04/127, 2004.

SÕms, C.A. (1980). “Macroeconomics And Reality” Econometrica, Vol.48(1) Ss. 1-48.

SÕms, C.A., Stock, J.H. Ve Watson, M.W. (1990). “Inference øn Linear Time Series Models With Some Unit Roots” Econometrica, Vol.58(1), Ss.113-144.

Sorge, M. (2004), “Stress Testing Financial Systems: An Overview of Current Methodologies”, BIS Working Paper, No: 165.

Stock, J. ve Watson, M.W. (2001), “Vector Autoregressions”, Journal of Economic Perspectives. Vol 15, No 4, Ss. 101-115.

) (ROA

EQUITY Score ROA

Z V

 

Dipnotlar:

1 Z-Score oranÕ; úeklinde hesaplanan bir istatistiktir.

ROA (Avarege Return On Assets), BankalarÕn net karlarÕnÕn (vergi sonrasÕ) toplam aktiflerine oranÕnÕ; EQUITY, BankalarÕn sermayesinin aktiflerine oranÕnÕ ve V(ROA), Banka net karlarÕnÕn toplam aktiflerine oranÕnÕn standart sapmasÕnÕ ifade etmektedir. Söz konusu oran Banka karlÕlÕk ve sermaye yapÕsÕnÕn, karlÕlÕktaki birim de÷iúimlere göre tepkisini göstermesi açÕsÕndan iflas riski olarak de÷erlendirilebilecektir. DolayÕsÕyla söz konusu orandaki azalÕú, Banka iflas riskinin artÕúÕ olarak yorumlanabilecektir.

2 Teorik olarak Z-Score oranÕnÕn 1,8 seviyesinin altÕnda olmasÕ, ilgili kurum ya da kuruluúun iflas noktasÕ olarak kabul görmektedir.

Makro øhtiyati Politika AracÕ Olarak Zorunlu

KarúÕlÕklarÕn KullanÕlmasÕ: Türkiye Örne÷i ve