• Sonuç bulunamadı

1.5. Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarında Kavramsal Boyut

1.5.4. Türkiye’nin Taraf Olduğu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları

uluslararası yatırımcılar, yatırım yapmayı planladıkları ülkelerin politik ve ekonomik açıdan istikrarlı olmasının yanında bu ülkelerde uygulanan vergi uygulamalarının da öngörülebilir olmasını önemserler. Bu nedenle ülkeler, uluslararası yatırım ve sermayenin önünü açmak için bunlar üzerindeki vergi yükünün adil ve dengeli olmasına özen gösterirler ve olası bir çifte vergilendirme yükünü bertaraf edecek ÇVÖA’lar akdederler. Zira sonradan yapılacak iç hukuk düzenlemeleriyle her an değiştirilebilecek vergi kanunları uluslararası yatırımcılar için endişe kaynağıdır ve vergi belirliliğini sağlamada önemli bir enstrüman olan ÇVÖA’ların yatırımcıların bu endişesini gidermedeki rolü büyüktür.

Türkiye, anlaşmalara temel dayanak olarak kabul edilen OECD MVA ve BM MVA hükümleriyle kendi anlaşma politikası arasında denge kurmak suretiyle diğer ülkelerle ÇVÖA’lar akdetmekte ve yürürlüğe sokmaktadır.

325 B. Yaltı Soydan, age., s. 79. 326 B. Yaltı Soydan, age., s. 80. 327 B. Yaltı Soydan, age., s. 81.

Türkiye, ekonomik ilişkilerinin yoğun olduğu veya bu potansiyele sahip ülkelerle yapılacak anlaşmalara özel önem vermektedir. Bu kapsamda, Türkiye’nin aday ülke konumunda olduğu Avrupa Birliği ve üyesi olduğu OECD ülkeleriyle olan anlaşmalarının çok sayıda oluşu dikkat çekicidir. Öte yandan Türkiye, inşaat işlerinin yoğunlaştığı Rusya ve Orta Asya ülkeleriyle yaptıkları anlaşmalara da ağırlık vermiştir. Yine, soğuk savaş yıllarının bitimini müteakip dış politikasını ciddi biçimde revizyona tabi tutan Türkiye,

1998 yılında başlattığı “Afrika’ya Açılım Eylem Planı”328 ve 2010 yılında kabul edilen

ve kamu kurumları, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve insani yardım örgütlerinin faaliyetlerini içine alan bütüncül bir anlayışın ürünü olan “Afrika Strateji Belgesi” ile

Afrika ülkeleriyle olan ilişkilerini ileri bir seviyeye taşıyabilmiştir.329 Bu gelişmeler

Türkiye’nin Afrika kıtası ülkeleriyle olan ÇVÖA ağının genişletilmesi yönünde itici güç olmuştur.

Son yıllarda Türkiye’nin Afrika ülkelerinde çeşitli yatırım ve hizmet alanlarında başta inşaat taahhüt şirketleri olmak üzere mal ve hizmet sunan şirketlerinin sayısı artmaktadır. Öte yandan, Türk Hava Yollarının Afrika’daki sefer noktalarının bu nedenle artması neticesinde karşılaşabileceği vergi sorunlarının çözümlenmesi amacıyla Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle olan ÇVÖA’larının sayısı da yeni müzakerelerle artmaya devam etmektedir. 2020 yılı Haziran ayı tarihi itibarıyla sekiz Afrika ülkesi (Cezayir, Fas, Mısır, Tunus, Etiyopya, Güney Afrika, Sudan, Gambiya) ile olan ÇVÖA’larımız

yürürlüktedir. Beş ülke (Çad, Senegal, Fildişi Sahili, Somali, Ruanda,330 Sierra Leone) ile

imzalanan ÇVÖA’larımızın yürürlük işlemleri ise devam etmektedir. Güney Afrika ile yürürlükte bulunan ÇVÖA’mızı (bilgi değişimi ile ilgili maddesi itibarıyla) değiştiren bir Protokol imzalanmış ve 15 Temmuz 2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bunların dışında

328 Söz konusu plan, Sahra Altı Afrika ülkeleriyle başta siyasi ilişkiler olmak üzere ticaret, yatırımlar,

kültürel projeler, güvenlik ve askeri iş birliği ve kalkınma projeleri gibi birçok alanda hızlı ilerlemeyi hedeflemiştir (http://www.mfa.gov.tr/turkiye-afrika-iliskileri.tr.mfa, (09/08/2020)).

329 http://www.mfa.gov.tr/turkiye-afrika-iliskileri.tr.mfa; http://www.mfa.gov.tr/afrika-birligi.tr.mfa

(09/08/2020)

330 01/12/2018 tarihinde Buenos Aires'te imzalanan ve 15/01/2020 tarih ve 7207 sayılı Kanunla

onaylanması uygun bulunan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 3013 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile de onaylanmıştır. Bu Karar 25/09/2020 tarih ve 31255 sayılı R.G.’de yayımlanmıştır. Kararın yayımlanması ile anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için gerekli olan yasal süreç Türkiye açısından tamamlanmış olmaktadır. Anlaşmanın “Yürürlüğe Girme” başlıklı 30. maddesinde belirtildiği gibi, akit devletlerin her biri kendi iç hukukunda öngörülen işlemlerinin tamamlandığını diplomatik yollarla birbirine bildirecek ve anlaşma bu bildirimlerden sonuncusunun alındığı tarihte yürürlüğe girecektir. Anlaşma hükümleri, anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen yılın Ocak ayının birinci gününden itibaren hüküm ifade edecektir. Anlaşma hükümlerinin uygulanabilmesi için gereken işlemlerin Türkiye bakımından tamamlandığının Ruanda tarafına bildirilmesi önem arz etmektedir.

yedi ülke (Gabon, Uganda, Kenya, Botsvana, Burundi, Burkina Faso, Kongo Demokratik Cumhuriyeti) ile ÇVÖA’lar parafe edilmiş, ancak henüz imzalanmamıştır. Müzakereleri devam eden ve ÇVÖA teklifinde bulunan diğer Afrika ülkeleri de bulunmaktadır.

İlk olarak 1970 yılında Avusturya ve 1971 yılında Norveç ile ÇVÖA imzalayan Türkiye’nin imzalamış olduğu anlaşma sayısı Aralık 2020 itibarıyla 95 adet, bunlardan yürürlüğe girenlerin sayısı ise 85 adettir. Yukarıda değinilen beş Afrika ülkesi dışında Filistin, Venezuela ve Arjantin ile olan ÇVÖA’larımızın da yürürlük işlemleri devam

etmektedir. Diğer taraftan, Özbekistan331 ve Ukrayna332 ile imzalanan Protokoller

yürürlüğe girmiş, Kuveyt ile imzalanan Protokol ise henüz yürürlüğe girmemiştir. Yine yukarıda yedisi sayılan Afrika ülkelerinin dışında Türkmenistan (revize), Sri Lanka, Güney Kore (revize) ve Hong Kong ile ÇVÖA’lar parafe edilmiş, ancak henüz imzalanmamıştır.

Aşağıdaki tabloda şimdiye kadar yapılan tüm anlaşmaların imzalanma, yürürlük ve uygulanma tarihlerine göre dökümü görülebilir.

Tablo 4. Türkiye’nin Taraf Olduğu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları ve Protokoller

No Taraf Devlet İmza Tarihi Yürürlük Tarihi Uygulama Tarihi

1 Avusturya 03/11/1970 24/09/1973 01/01/1974 Avusturya (revize) 28/03/2008 01/10/2009 01/01/2010 2 Norveç 16/12/1971 30/01/1976 01/01/1977 Norveç (revize) 15/01/2010 15/06/2011 01/01/2012 3 Güney Kore 24/12/1983 25/03/1986 01/01/1987 4 Ürdün 06/06/1985 03/12/1986 01/01/1987 5 Tunus 02/10/1986 28/12/1987 01/01/1988 6 Romanya 01/07/1986 15/09/1988 01/01/1989 7 Hollanda 27/03/1986 30/09/1988 01/01/1989 8 Pakistan 14/11/1985 08/08/1988 01/01/1989 9 İngiltere 19/02/1986 26/10/1988 01/01/1989

331 Protokolün yürürlüğe giriş tarihi 25/11/2020 tarihli ve 3207 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 9 Temmuz

2020 olarak belirlenmiştir. Anılan Karar ise 25/11/2020 tarihli ve 31315 (2. Mükerrer) sayılı R.G.’de yayımlanmıştır.

332 09/11/2017 tarihinde Kiev'de imzalanan ve 07/04/2020 tarih ve 7234 sayılı Kanunla onaylanması uygun

bulunan “27 Kasım 1996 Tarihinde Ankara'da İmzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Hükümeti Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasını Değiştiren Protokol” 3012 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanmış ve bu Karar 25.09.2020 tarih ve 31255 sayılı R.G.’de yayımlanmıştır. Kararın yayımlanması ile söz konusu Protokolün yürürlüğe girebilmesi için gerekli iç onay süreci Türkiye açısından tamamlanmış olmaktadır. Protokolün 11. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında belirtildiği gibi, akit devletler anlaşmayı tadil eden bu Protokolün yürürlüğe girmesi için iç hukuklarında öngörülen işlemlerin tamamlandığını, diplomatik yollardan yazılı olarak birbirine bildirecek ve Protokol bildirimlerin sonuncusunun alındığı ayı takip eden ayın son günü yürürlüğe girecektir. Protokolün yürürlüğe girmesine ilişkin iç hukuk onay işlemlerinin Türkiye açısından tamamlandığının Ukrayna tarafına diplomatik yollardan bildirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, Protokolün yürürlüğe girebilmesi için Ukrayna tarafının iç hukuk işlemlerinin tamamlandığının da Türkiye’ye bildirilmesi icap etmektedir. Nitekim iki ülke de birbirine yapması gereken bildirimini yapmış olup Protokol 30 Kasım 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

10 Finlandiya 09/05/1986 30/12/1988 01/01/1989 Finlandiya (Revize) 06/10/2009 04/05/2012 01/01/2013 11 K.K.T.C. 22/12/1987 30/12/1988 01/01/1989 12 Fransa 18/02/1987 01/07/1989 01/01/1990 13 Almanya (Feshedilen) 16/04/1985 30/12/1989 01/01/1990 Almanya (Yeni) 19/09/2011 01/08/2012 01/01/2011 14 İsveç 21/01/1988 18/11/1990 01/01/1991 15 Belçika 02/06/1987 08/10/1991 01/01/1992 16 Danimarka 30/05/1991 20/06/1993 01/01/1991 17 İtalya 27/07/1990 01/12/1993 01/01/1994 18 Japonya 08/03/1993 28/12/1994 01/01/1995 19 BAE 29/01/1993 26/12/1994 01/01/1995 20 Macaristan 10/03/1993 09/11/1995 01/01/1993 21 Kazakistan 15/08/1995 18/11/1996 01/01/1997 22 Makedonya 16/06/1995 28/11/1996 01/01/1997 24 Cezayir 02/08/1994 30/12/1996 01/01/1997 25 Moğolistan 12/09/1995 30/12/1996 01/01/1997 26 Hindistan 31/01/1995 30/12/1996 01/01/1994 27 Malezya 27/09/1994 31/12/1996 01/01/1997 28 Mısır 25/12/1993 31/12/1996 01/01/1997

29 Çin Halk Cumhuriyeti 23/05/1995 20/01/1997 01/01/1998

30 Polonya 03/11/1993 01/04/1997 01/01/1998 31 Türkmenistan 17/08/1995 24/06/1997 01/01/1998 32 Azerbaycan 09/02/1994 01/09/1997 01/01/1998 33 Bulgaristan 07/07/1994 17/09/1997 01/01/1998 34 Özbekistan 08/05/1996 30/09/1997 01/01/1997 Özbekistan (Protokol) 25/10/2017 09/07/2020 01/01/2021 35 ABD 28/03/1996 19/12/1997 01/01/1998 36 Beyaz Rusya 24/07/1996 29/04/1998 01/01/1999 37 Ukrayna 27/11/1996 29/04/1998 01/01/1999 Ukrayna (Protokol) 09/10/2017 30/11/2020 01/01/2021 38 İsrail 14/03/1996 27/05/1998 01/01/1999 39 Slovakya 02/04/1997 02/12/1999 01/01/2000 40 Kuveyt 06/10/1997 13/12/1999 01/01/1997 Kuveyt (Protokol) 14/09/2017 - - 41 Rusya 15/12/1997 31/12/1999 01/01/2000 42 Endonezya 25/02/1997 06/03/2000 01/01/2001 43 Litvanya 24/11/1998 17/05/2000 01/01/2001 44 Hırvatistan 22/09/1997 18/05/2000 01/01/2001 45 Moldova 25/06/1998 28/07/2000 01/01/2001 46 Singapur 09/07/1999 27/08/2001 01/01/2002 47 Kırgızistan 01/07/1999 20/12/2001 01/01/2002 48 Tacikistan 06/05/1996 26/12/2001 01/01/2002 49 Çek Cumhuriyeti 12/11/1999 16/12/2003 01/01/2004 50 İspanya 05/07/2002 18/12/2003 01/01/2004 51 Bangladeş 31/10/1999 23/12/2003 01/01/2004 52 Letonya 03/06/1999 23/12/2003 01/01/2004 53 Slovenya 19/04/2001 23/12/2003 01/01/2004 54 Yunanistan 02/12/2003 05/03/2004 01/01/2005 55 Suriye 06/01/2004 21/08/2004 01/01/2005 56 Tayland 11/04/2002 13/01/2005 01/01/2006 57 Sudan 26/08/2001 31/01/2005 01/01/2006 58 Lüksemburg 09/06/2003 18/01/2005 01/01/2006 59 Estonya 25/08/2003 21/02/2005 01/01/2006 60 İran 17/06/2002 27/02/2005 01/01/2006 61 Fas 07/04/2004 18/07/2006 01/01/2007 62 Lübnan 12/05/2004 21/08/2006 01/01/2007 63 Güney Afrika 03/03/2005 06/12/2006 01/01/2007

64 Portekiz 11/05/2005 18/12/2006 01/01/2007 65 Sırbistan-Karadağ 12/10/2005 10/08/2007 01/01/2008 66 Etiyopya 02/03/2005 14/08/2007 01/01/2008 67 Bahreyn 14/11/2005 02/09/2007 01/01/2008 68 Katar 25/12/2001 11/02/2008 01/01/2009 Katar (Revize) 18/12/2016 31/12/2018 01/01/2019 69 Bosna-Hersek 16/02/2005 18/09/2008 01/01/2009 70 Suudi Arabistan 09/11/2007 01/04/2009 01/01/2010 71 Gürcistan 21/11/2007 15/02/2010 01/01/2011 72 Umman 31/05/2006 15/03/2010 01/01/2011 73 Yemen 26/10/2005 16/03/2010 01/01/2011 74 İrlanda 24/10/2008 18/08/2010 01/01/2011 75 Yeni Zelanda 22/04/2010 28/07/2011 01/01/2012 76 Kanada 14/07/2009 04/05/2011 01/01/2012 77 İsviçre 18/06/2010 08/02/2012 01/01/2013 78 Brezilya 16/12/2010 09/10/2012 01/01/2013 79 Avustralya 28/04/2010 05/06/2013 01/01/2014 80 Malta 14/07/2011 13/06/2013 01/01/2014 81 Meksika 17/12/2013 23/07/2015 01/01/2016 82 Kosova 10/09/2012 15/10/2015 01/01/2016 83 Filipinler 18/03/2009 11/01/2016 01/01/2017 84 Vietnam 08/07/2014 09/06/2017 01/01/2018 85 Gambiya 11/02/2014 26/01/2018 01/01/2019 86 Senegal 14/11/2015 - - 87 Fildişi Sahili 29/02/2016 - - 88 Somali 03/06/2016 - - 89 Çad 26/12/2017 - - 90 Venezuela 03/12/2018 - - 91 Ruanda 01/12/2018 - - 92 Filistin 25/10/2018 - - 93 Arjantin 01/12/2018 - - 94 Sierra Leone 03/11/2020 - - 95 Irak 17/12/2020 - -

Kaynak: GİB internet sitesi, R.G. bilgileri ve Türkiye’nin MLI kapsamındaki bildiriminden yararlanılarak oluşturulmuştur.

Tablo 4’te görüleceği üzere 1971 yılında Norveç ile yapılan ikinci anlaşmadan sonra 1983 yılında Güney Kore ile yapılan anlaşmaya kadar uzun yıllar anlaşma yapılmamıştır. 1980 yıllardan itibaren Türkiye’nin dışa açılım politikalarına bağlı olarak başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkeyle ÇVÖA’lar akdedilmiş ve anlaşma

yapmak amacıyla yoğun biçimde müzakerelere girişilmiştir.333 Sonuç olarak, dünyanın

tüm kıtalarından ülkelerle yapılan anlaşmaların sayısı dikkate alındığında Türkiye’nin geniş bir anlaşma ağına sahip olduğu söylenebilir.

Türkiye’nin OECD üyesi olması, ÇVÖA’larında OECD MVA’yı temel almasında etkilidir. Bununla birlikte, Türkiye OECD Modeli’nin daha çok gelişmiş ülke lehine hükümler barındırması nedeniyle modele koyduğu çekinceleri de dikkate alarak kendi anlaşma politikasına uygun anlaşma taslakları üzerinden müzakereler yürütmeyi tercih

etmektedir. Bir başka ifadeyle Türkiye, gelişmiş ülkelerle yaptığı anlaşmalarda kaynak ülkenin vergilendirme hakkını koruyan BM Modeli’nin, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerle yapılan anlaşmalarda ise mukim ülkenin vergilendirme hakkını gözeten OECD Modeli’nin hükümlerini esas alan, ancak kendi hususi gereksinimlerini de gözeten bir müzakere yaklaşımı sergilemektedir. Türkiye’nin iki model vergi anlaşması hükümlerine de ÇVÖA’larında yer verdiği karma bir yaklaşımının olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

1963 yılı OECD Modeli’ne Türkiye’nin koymuş olduğu çekinceler ve bazı gelir unsurlarında kaynak ülke vergilendirilmesinin (modelin aksine) temin edilmesi göz önünde tutularak hazırlanmış ve 1969 yılında yayımlanmış bir Türk Modeli’nin de var olduğu hatırlatılmalıdır. Türkiye’nin o dönemdeki gereksinimlerine göre oluşturulan bu model oldukça eskidir ve kullanılmamaktadır. Modelin müzakereler esnasında anlaşma heyetince dikkate alınmasının gerekmediği ve dolayısıyla herhangi bir geçerliliğinin söz konusu olmadığı yetkili makamlarca da ifade edilebilmektedir. Türkiye her anlaşmayı kendi içinde ayrı değerlendirip belirlediği anlaşma politikası paralelinde kaynak ülke vergilendirmesine ya da mukim ülke vergilendirmesine ağırlık verebilmektedir.

Türkiye’nin taraf olduğu ÇVÖA’larda genel olarak düzenlenen gelir unsurları gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelirler, ticari kazançlar, uluslararası taşımacılık kazançları, temettü gelirleri, faiz gelirleri, gayrimaddi hak bedelleri, sermaye değer artış kazançları, serbest meslek faaliyetlerinden elde edilen gelirler, ücret gelirleri, şirket yönetim kurulu üyelerinin gelirleri, sanatçı ve sporcularca elde edilen gelirler, özel sektör çalışanlarınca alınan emekli maaşları, kamu görevi karşılığında alınan ücret gelirleri ve emekli maaşları, öğretmenler ve öğrencilerin elde ettiği gelirler ve diğer gelirler olarak yer almaktadır. Bu gelir unsurları her anlaşmada ayrı ayrı detaylı biçimde müzakere edilmekte ve vergilendirilmeleri kaynak ülkesine bırakılabildiği gibi mukim ülkeye de bırakılabilmekte ya da her iki ülke arasında paylaştırılabilmektedir.

İKİNCİ BÖLÜM

MATRAH AŞINDIRMA VE KÂR KAYDIRMA ÇOK TARAFLI SÖZLEŞMESİ’NİN GELİŞİMİ, NİTELİĞİ VE KAPSAMI

Bu bölümde, G20 üyesi ülkelerin OECD aracılığıyla 2013 yılında projelendirdiği ve son yılların en başarılı vergi iş birliği projesi olarak görülen BEPS Eylem Planı’nın 15. eylem çalışmaları sonucunda 7 Haziran 2017 tarihinde imzaya açılan ve Türkiye’nin

de aralarında bulunduğu 68 ülke334 tarafından imzalanan “Matrah Aşındırma ve Kâr

Kaydırma Çok Taraflı Sözleşmesi (MLI335)” incelenmiştir.

İncelemede, MLI’ın hazırlık sürecine, hukuki niteliğine, uluslararası vergi hukukuna etkisine, minimum standartlarına ve esnekliğine, çekince sistemi ve uyumlaştırıcı hükümlerine, ÇVÖA’larla olan etkileşimine, genel hatlarıyla içeriğine ve özellikli hususlarına odaklanılmıştır. Bunun öncesinde, vergide çok taraflılaşma eğilimini BEPS Projesi çıktıları çerçevesinde somutlaştıran ve bağlayıcı çok taraflı bir enstrüman haline getirilen MLI’ın teorik ve pratik açıdan zemini ele alınmıştır. Bu zemini hazırlayan şeffaflık, bilgi değişimi ve idari yardımlaşma temelinde gelişme gösteren uluslararası vergilendirmede çok taraflılaşma çabalarına genel olarak değinmekte yarar görülmüştür.

2.1. Vergide Çok Taraflı Sözleşme Kavramı

Birden çok egemen ülke arasında akdedilen anlaşmalar genel olarak “Sözleşme

(Konvansiyon/Convention)” olarak adlandırılmaktadır.336 Çok taraflı sözleşme kavramı

İngilizcede “Multilateral tax treaty”, Fransızcada “Conventions fiscales multilatérales”,

Almancada “Multilaterale Steuerabkommen” olarak ifade edilmektedir.337

Vergide çok taraflı bir anlaşma veya sözleşme oluşturma düşüncesi, çok taraflılaşmanın yüksek hızda seyrettiği günümüze ait bir yenilik olmayıp uzun yıllar öncesine dayanmaktadır. Örneğin, 12 Ekim 1923 tarihinde Avusturya, Macaristan, Polonya, İtalya, Romanya ve Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı arasında çok taraflı anlaşma

imzalanmıştır.338 Bazı bölgelerde NORDIC, ANDEAN, CARICOM gibi çok taraflı

334 Kasım 2020 itibarıyla bu sayı 94’e yükselmiştir.

335 Uluslararası vergi öğretisinde yaygınlıkla kullanılan İngilizce kısaltması (MLI) bu çalışmada kolaylık

sağlaması nedeniyle tercih edilmiştir.

336 H. Pazarcı, age., I. Kitap, s. 110.

337 IBFD International Tax Glossary, Amsterdam, IBFD; A. S. Özgenç, Çok Taraflı Vergi Anlaşmasının

Temel Esasları-Matrahın Aşındırılması Ve Karın Taşınması Eylem Planı 15 Çerçevesinde, s. 4.

338 Micheal Lang, Helmut Loukota, Albert J. Rädler, Joseph Schuch, Gerald Toifl, Christoph Urtz, Franz

anlaşmalara da rastlanmaktadır. Ancak bu anlaşmalar bölgesellikten öteye geçemedikleri gibi genel kabul de görmemişlerdir. Adı geçen çok taraflı anlaşmaların imzalandığı dönemin siyasi, sosyal ve ekonomik şartları günümüz şartlarıyla kıyaslanamamaktadır. Günümüzün gelişmiş teknolojik, bilişim ve ulaştırma olanaklarının vergide çok taraflı birliktelikleri kolaylaştırdığı açıktır. Bu nedenle günümüzde dünyanın geneline faydası olacak uluslararası vergi kurallarının ve standartlarının kabulü eskiye göre daha hızlı gerçekleştirilebilmektedir.

Vergide çok taraflı sözleşmenin, geçmişte çok taraflı vergi anlaşmalarındaki başarısızlıklar dikkate alındığında, titizlikle tasarlanması ve oluşturulması önemlidir. Çok taraflı sözleşme, ikili vergi anlaşmalarının varlığını ve günümüze kadar olan etkin işlevini göz önüne alarak şekillendirilmelidir. Bu gerçekliğin farkında olan uluslararası vergi dünyasının, gerek çifte vergilendirme gerekse çifte vergilendirmemeye karşı ikili vergi anlaşmalarını merkeze alan ve bunlarla birlikte işlev görecek çok taraflı bir sözleşmenin gerekliliğine olan inancı iyice belirgin hale gelmiştir.

Genellikle iki ülke arasında yapılan bir anlaşmaya dayanan ÇVÖA’lar çifte vergilendirmemeyi doğuran uluslararası vergiden kaçınma ve vergi kaçırma operasyonlarına karşı zayıf kalmakta ve anlaşma alışverişlerine sıklıkla konu olmaktadır. Çok taraflı sözleşmeyle ÇVÖA hükümleri çok taraflı bağlayıcılık kazanmakta ve vergiden kaçınmalara karşı birçok ülkenin ortak reaksiyonu temin edilmektedir. Böylece, mevcut durumla karşılaştırıldığında çok taraflı sözleşmenin farklı ÇVÖA’lar ve ülkeler kullanılarak yapılan vergiden kaçınma ve vergi kaçırma faaliyetlerinin hareket alanını daraltacağı açıktır. Çok taraflı sözleşmenin taraf ülkelerce uzlaşılan vergi hükümlerini barındırdığı düşünüldüğünde uluslararası iş birliğini geliştirmesi yanında temel mükellef hakları ile ülke vergi idarelerinin hukukunu da gözettiği söylenebilir.