• Sonuç bulunamadı

Mesleki gelişim uygulamalarının tarihsel seyri, Cumhuriyet öncesi dönem ve

Cumhuriyet dönemi olmak üzere iki başlık altında incelenmiştir. Öncelikli olarak Cumhuriyet öncesi dönemdeki mesleki gelişim uygulamalarına yer verilmiş, daha sonra Cumhuriyet dönemi Günel ve Tanrıverdi (2014) temel alınarak, 1930-1960, 1960-1980, 1980-2000, 2000- 2013, 2013’den günümüze olmak üzere altı dönemde ele alınmıştır. Bu dönemler ve

dönemlerde meydana gelen gelişmeler Şekil 2’de verilmiş ve devamında detaylı olarak açıklanmıştır.

Şekil 2 Türkiye’de mesleki gelişim faaliyetleri (Günel ve Tanrıverdi, 2014)

Selçuklular döneminde kurulan Ahilik Teşkilatı’nın örgütlendiği yerlerdeki esnaf ve sanatkârlara verdiği eğitimlerin Cumhuriyet öncesi mesleki gelişim uygulamalarına örnek oluşturduğu söylenebilir (Akyüz, 2013: s.52-53). Esnaflık yapacaklar, usta olup kendi dükkânını açana kadar (çıraklık ve kalfalık dönemleri boyunca) Âhilik teşkilatında mesleki olarak eğitilmişlerdir. Âhilik teşkilatı Osmanlı döneminde de lonca teşkilatı adı altında varlığını sürdürmüştür (Kırpık, 2016, s.80-87). Mesleki gelişim kapsamında

değerlendirilebilecek bir başka uygulama da medreseler için geçerlidir. Osmanlı’da üst düzey bir medreseden mezun olan öğrenciler, müderris olarak atanmak için ruzname denilen

defterlere kayıt edilerek boşalan kadrolara sırayla atanmışlardır. Sıra ile yapılmış olan bu atama sistemine mülazemet (nöbet) sistemi denilmiştir. Müderris adaylarına da mülazim adı verilmiştir. Mülazimler kadroları gelene kadar eğitim-öğretim faaliyetlerinden kopmamaları için kazaskerin meclislerindeki derslere katılmışlardır (Akyüz, 2013, s.76-77).

Cumhuriyet Öncesi •Âhilik teşkilatı •Öğretmen ve imamlara usûl-î cedide denen eğitim-öğretim yöntemlerinin öğretilmesi” 1930-1960 •1937 Gezici başöğretmenler •İşbaşında mesleki gelişim anlayışı •Öğrenci başarısına bağlı ödül sistemi •3457 Sayılı Sanayi Müesseselerinde ve Maden Ocaklarında Kurslar Açılmasına Dair Kanun (1938) 1960-1980 • Öğretmeni İşbaşında Yetiştirme Bürosu'nun açılması •Hizmet içi Eğitim Enstitüsü kuruldu (1961) •Öğretmenin mesleki gelişimini sağlamaya yönelik kitap basıldı • 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu (1961) •657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (1965) •Merkeziyetçi eğitim anlayışı 1980-2000 •Mahalli hizmet içi eğitimler düzenlenmeye başlandı (1993) •Niceliğin ön planda olduğu eğitimler •11 Milli Eğitim Şurası

•MEB Hizmet içi Eğitim Yönetmeliği (1994) 2000-2013 •Hizmetiçi Eğitim Daire Başkanlığı 2012 yılında Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müd. oldu. •Özel kuruluşlar, TÜBİTAK ve bireysel araştırmacıların da hizmet içi eğitim faaliyetlerinde rol almaya başladı •Uzaktan Hizmet içi eğitim gelişti •Yeni Eğitim Enstitülerinin açıldı •Okul temelli mesleki gelişim uygulamları başladı 2013- •10. Kalkınma Planı (2014- 2018) •Milli Eğitim Kalite Çerçevesi (2014) •MEB Stratejik Planı (2015- 2019) •2017-2023 Öğretmen Strateji Belgesi •MEB 2023 Vizyon Belgesi yayınlandı

Osmanlı eğitim sisteminde, modernleşmenin uzantısı olarak, XIX. yüzyılda sivil modern okullar açılmaya başlanmıştır. Bu okulların açılması modern anlayışta öğretmen yetiştirilmesi ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Böylelikle 1848’da açılan Darülmuallimin ile birlikte yeni usullerde öğretimin yapılması için öğretim yöntemleri dersleri verilmeye başlanmıştır (Akyüz, 2011; Becerikli ve Demirel, 2017; Becerikli, 2019). Muhtemeldir ki öğretmen okulu mezunu olmayıp ilköğretimde öğretmenlik yapanların yeni usulleri

bilmeyenleri için ise 1890’larda kurslar açılarak onlara usûl-î cedide denen yeni tarzda eğitim- öğretim yöntemlerinin öğretilmesi Osmanlı Devleti’nin modernleşme dönemindeki mesleki gelişim uygulamalarının muhtemel ilk örneklerini teşkil etmektedir (Akyüz, 2003; Becerikli, 2019; Öztürk, 2007).

Tekışık (1999)’a göre 1940’lı yıllarda eğitmen ve köy okullarında çalışan

öğretmenlerin mesleki gelişimine yönelik gezici başöğretmenlerin yetiştirilmesi (Akt.Yılmaz, 2015) ve eğitmen kılavuzlarının yayınlanması Cumhuriyet döneminde mesleki gelişim adına yapılan ilk uygulamalar olarak kabul edilebilir (Yurtseven Yılmaz, 2018). Bunun yanı sıra 1950-1970 yılları arası MEB tarafından yayınlanan meslek kitapları öğretmenlerin mesleki gelişiminde önemli rol oynamıştır. Ülkemizde mesleki gelişimle ile ilgili ilk kanun, 1938 yılında çıkartılan 3457 Sayılı Sanayi Müesseselerinde ve Maden Ocaklarında Kurslar

Açılmasına Dair Kanun olmasına karşın mesleki gelişim etkinlik ve uygulamalarının 1960’lı yıllarda yoğunlaştığı görülmektedir (Öztürk ve Sancak, 2007). Bu durumun temel nedenleri; bu yıllarda “Türkiye’de özel sektörün gelişmeye başlamasıyla birlikte ortaya çıkan nitelik arayışları, planlı döneme geçilmiş olması ve bazı kuruluşların öncü çabaları olarak ifade edilebilir” (Taymaz, 1992, s.16). Cumhuriyet döneminde mesleki gelişim faaliyetlerinin kurumsal bir görev olarak kabul edilmesinde ve eğitim ile ilgili yasal durumun

belirlenmesinde temel düzenleme 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile yapılmıştır (Pehlivan, 1997, s.132). Kanun maddeleri (madde 215, 216, 217), “her kurumda yetiştirme

faaliyetlerini düzenlemek, yürütmek ve değerlendirmekle görevli” bir eğitim biriminin kurulması ve eğitim birimlerinin birden fazla kurulduğu durumlarda, bu birimlerden biri “merkez eğitim birimi” adını almasını hükme bağlamaktadır (Aksoy, 1984, s.56). Bu hükümlerle birlikte her kurumda mesleki gelişim etkinliklerini düzenleyecek birimlerin kurulması zorunluluğu doğmuştur. Planlı döneme geçilmesiyle birlikte Öğretmen Okulları Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak “Öğretmeni İş Başında Yetiştirme Bürosu” kurulmuştur. Büro, öğretmenlerin mesleki gelişimini sağlamak için çeşitli kurslar düzenlemiş, çeşitli kitaplar yayınlamış ve radyoda konferanslar (Öğretmenin Sesi) düzenlenmesini sağlamıştır. Bunlara ek olarak 1961 yılında yürürlüğe giren 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nun 43. maddesi kapsamında, iki aylık yaz tatili süresi dışındaki tatil zamanlarında, öğretmenlere mesleki gelişim çalışmalarına katılım zorunluluğu getirilmiştir (Taymaz, 1992; Aydın, 2014; ÖYGGM, 2012). 1960 yılında kurulan Öğretmeni İş Başında Yetiştirme Bürosu ilerleyen zamanlarda sırasıyla “Eğitim Birimi Müdürlüğü” ve “Hizmet İçi Eğitim Dairesi Başkanlığı” gibi adlar almış ve 2011 yılında ise Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü’ne bağlı “Mesleki Gelişimi Destekleme ve İzleme Daire Başkanlığı” adıyla çalışmalarını sürdürmüştür (ÖYGGM, 2012).

Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalışan öğretmenlerin mesleki gelişim eğitimlerinin yıllık olarak planlanması merkezi olarak “Mesleki Gelişimi Destekleme ve İzleme Daire

Başkanlığı”, mahalli olarak ise il milli eğitim müdürlüklerince hazırlanıp uygulanmaktadır (ÖYGGM, 2012). Milli Eğitim Bakanlığı mesleki gelişim eğitimlerini uygulama evrelerine ve yerlerine göre sınıflamıştır. Bu eğitimler uygulama evrelerine göre; hizmete yeni giren

personele yönelik düzenlenen eğitimler (adaylık, stajyerlik ve temel eğitim gibi adlarla anılan eğitimler), çalışan personele yönelik eğitimler (geliştirme, verimliliği artırma vb.) ve görevde yükselecek veya görev değişikliği yapacak personele yönelik eğitimler olarak sınıflanmıştır (ÖYGGM, 2012). Uygulama yerine göre ise; kurum içi, kurum dışı ve yurt dışı eğitimler

olmak üzere üçe ayrılmıştır (ÖYGGM, 2012). Mesleki gelişim eğitimlerine katılım, öğretim yılı başında ve sonunda düzenlenenler ile adaylık eğitimleri haricinde, zorunlu değildir. Eğitimler ağırlıklı olarak yarıyıl tatili ve yaz tatillerinde gerçekleştirilmekle birlikte çalışma saati içinde veya hafta sonlarında da gerçekleştirilebilmektedir (ÖYGGM, 2012). Merkezi olarak planlanan eğitimler hizmet içi eğitim enstitüleri (Ankara, Aksaray, Erzurum, Mersin, Rize-Çayeli, Van, Yalova-Esenköy), öğretmenevleri ve okullarda; mahalli olarak planlananlar ise öğretmenevleri ya da okullarda uygulanmaktadır (ÖYGGM, 2012).

MEB, 2002 yılında, Temel Eğitime Destek Programı çerçevesinde merkezi ve mahalli planlanan mesleki gelişim eğitimlerinin yanı sıra, yeni bir yaklaşım olan “Okul Temelli Mesleki Gelişim Modeli” (OTMG) geliştirilmiştir (MEB, 2007). Bu modelin pilot

uygulaması İlköğretim okullarında 2006-2007 ve 2007-2008 eğitim öğretim dönemlerinde yapılmıştır. Bu proje kapsamında yapılacaklara yol haritası olması bakımından OTMG kılavuzu yayınlanmıştır (MEB, 2008). Modelin öğretmenlerin mesleki gelişimine etkisinin ortaya konulması için yapılan araştırma sonuçları, “Okul Temelli Mesleki Gelişim Süreç Raporu” adı altında sunulmuştur (MEB, 2008). Yapılan pilot uygulama sonuçları, OTMG modelinin öğretmenlerin bireysel ve mesleki gelişimleri üzerinde anlamlı bir etkisi olduğundan modelin kademeli olarak ülke geneline yaygınlaştırılması gerektiğini ortaya koymuştur. Bunun yanı sıra araştırma sonuçları modelin uygulanması sırasında karşılaşılan sorunlara da dikkat çekmiştir. Model öğretmenlerin bireysel ve mesleki gelişimini

sağlamasına karşın okul gelişimine katkısı sınırlı düzeyde kalmıştır (MEB, 2008). Ayrıca bütçe ve fiziki alt yapı yetersizlikleri, öğretmen, rehber öğretmen ve koordinatörlerin iş yükünün artması ve OTMG kılavuzunun süreci yönlendirmede yetersiz kalması gibi sorunlarla karşılaşılmıştır (MEB, 2008). Bu nedenlere bağlı olarak OTMG modelinden istenilen verim sağlanamamış ve model uygulama ülke geneline yaygınlaştırılamamıştır.

Türkiye’de öğretmenlerin mesleki gelişimi; 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 3797 Sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, MEB Hizmet içi Eğitim Yönetmeliği gibi kanun ve

yönetmeliklerle düzenlenmiştir. Bunların yanı sıra Milli Eğitim Şuraları, 2014-2018 Kalkınma Planı (Devlet Planlama Teşkilatı [DPT], 2013), Milli Eğitim Kalite Çerçevesi (2014), Milli Eğitim Bakanlığı 2015-2019 Stratejik Planı (MEB, 2015), 2017-2023 Öğretmen Strateji Belgesi (MEB, 2017) ve MEB 2023 Vizyon Belgesi (MEB, 2018) gibi belgelerde de mesleki gelişim üzerinde durulmuştur. Milli Eğitim Şuraları mesleki gelişim faaliyetleri açısından incelendiğinde de 9 Şurada mesleki gelişim eğitimlerine yönelik kararlar alındığı, bu kararların özellikle 11, 18 ve 19. Şuralarda yoğunlaştığı görülmektedir (Eroğlu, Özbek ve Şenol, 2016). Bunların içerisinden 1982’de düzenlenen 11. Şurada hizmet içi eğitimin gerekliliği, türleri, amaçları, teşkilat yapısı ve uygulama ilkeleri belirlenmiştir (ÖYGGM, 2012). 11. Milli Eğitim Şurasında gündeme getirilen hizmet içi eğitim yönetmeliği 1994 yılında yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğe (MEB, 1994) göre mesleki gelişim eğitimlerinin hedeflerine ulaşabilmesi için; eğitimin sürekli olması, programların ihtiyaca uygun olarak düzenlenmesi, işbaşında eğitime ağırlık verilmesi, eğitimlerde fırsat eşitliğinin sağlanması, kurumlar arası işbirliği yapılması, eğitim yapılacak yerlerin altyapı

iyileştirmelerinin yapılması ve izleme ve değerlendirme çalışmalarına dayalı düzenlemeler yapılması gibi ilkeleri benimsenmiştir.

Öğretmenlerin mesleki gelişimi, 2014-2018 dönemini kapsayan 10. Kalkınma Planı’nda da yer bulmuştur. Bu planda, öğretmeni yetiştirme ve mesleki olarak geliştirme sisteminin yeterlik temelli yeniden yapılandırılması, performans değerlendirme ve kariyer gelişim sisteminin oluşturulması ile etkin izleme ve değerlendirme mekanizmalarının devreye sokulması gibi konular ön plana çıkarılmıştır (DPT, 2013). Öğretmenlerin mesleki gelişimi Milli Eğitim Bakanlığı 2015-2019 Stratejik Planı, 2017-2023 Öğretmen Strateji Belgesi ve

MEB 2023 Vizyon Belgesi gibi belgelerde de genişçe yer bulmuştur. Bu belgelerde; sürekli mesleki gelişimin sağlanması adına okul temelli mesleki gelişim faaliyetlerinin

yaygınlaştırılması, performans değerlendirme sisteminin hayata geçirilmesi ve mesleki gelişim faaliyetlerinin niteliğinin artırılması konuları ön plana çıkarılmıştır (MEB, 2015; MEB, 2017). Ayrıca 2023 Vizyon Belgesi’nde mesleki gelişim etkinliklerinin lisansüstü öğrenimle desteklenmesi, yeni bir mesleki gelişim anlayışı, sistem ve modeli oluşturulması hedeflenmiştir (MEB, 2018). Bu doğrultuda;

 Öğretmen ve okul yöneticileri için yatay ve dikey kariyer uzmanlık alanları yapılandırılması,

 Yatay ve dikey kariyer basamaklarına yönelik lisansüstü düzeyde mesleki uzmanlık programlarının açılması,

 Öğretmen ve okul yöneticilerin genel ve alana yönelik becerilerini iyileştirmek için lisansüstü düzeyde mesleki gelişim programlarının tasarlanması,

 Öğretmen ve okul yöneticilerine yönelik bazı mesleki gelişim faaliyetleri, katılıma ilişkin belgelendirme uygulamasından ayrılarak üniversiteler aracılığıyla akredite sertifika programlarına dönüştürülmesi planlanmıştır (MEB, 2018).

Mesleki gelişim, MEB 2023 vizyonunda yer alan hedeflerle uyumlu olarak, 11. Kalkınma Planı’nda (2019-2023) da yer bulmuştur. Öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin mesleki gelişimlerinin artırılması, yatay ve dikey kariyer basamaklarına yönelik lisansüstü düzeyde mesleki uzmanlık ve gelişim programları açılması, hizmet içi eğitim içeriklerinin

öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin güncel ihtiyaçları çerçevesinde yenilenmesi 11. Kalkınma Planı’nda ön plana çıkan hedefler olmuştur (Strateji ve Bütçe Başkanlığı [SBB], 2019). Mesleki gelişim modelleri, bu hedeflere ulaşılmasına katkı sağlayacak bir eğitim

programı tasarlama açısından önemli bir işleve sahiptir. Bu bakımdan devam eden kısımda mesleki gelişim modelleri ile ilgili açıklayıcı bilgilere yer verilmiştir.