• Sonuç bulunamadı

YEREL YÖNETİMLER VE STRATEJİK YÖNETİM

2.2. TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLERİN YAPISI VE ANAYASAL

İLKELER

Ülkemizde yerel yönetimler, merkezi idare tarafından belirlenen yerel nitelikteki kamu hizmetlerini yine ağırlıklı olarak devletin denetiminde bulunan gelirler ile sunmaya çalışan, hizmetlerin kararlaştırılması ve yürütülmesi konusunda neredeyse söz hakkı bulunmayan birimlerdir.95

94 İlhami Söyler, Kamu Sektöründe Stratejik Yönetim Uygulanabilir mi? Engeller/Güçlükler,

Maliye Dergisi, Sayı 152, Ankara 2007, ss. 112-113.

95 Türkay Gözlükaya, Yerel Yönetimler Ve Stratejik Planlama: Modeller Ve Uygulama Örnekleri, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

Yerel yönetimler genel olarak merkezi yönetimin ağır vesayet denetimleri altındadırlar. Bu genel yapı yerel yönetimlerin ortaya çıktığı Tanzimat döneminden yirminci yüzyılın son çeyreğindeki yerel yönetimleri güçlendirme çabalarına kadar devam etmiştir.96

Türkiye’de yerel yönetim sistemi il özel idaresi, belediye ve köy olmak üzere üç kademelidir. Bu üç kademe arasında tüzel olarak herhangi bir hiyerarşik ilişki bulunmadığı gibi eşgüdüm amaçlı ilişki de bulunmamaktadır. Bu üç yönetim sistemi arasında ağırlı önceliği ilk başta il özel idarelerindeyken, özellikle kırdan kente göçlerin başlaması ve toplumdaki yapısal dönüşümler bu dengenin belediyelerden yana dönmeye başlamıştır. Belediye sistemine 1984 yılında büyükşehir belediyesi modeli de eklenmiştir.97

İncelediğimiz konu itibariyle tezin çalışma alanının yerel yönetimlerde stratejik planlama olması ve nüfusu 50.000’in üzerinde olan belediyeler ve tüm il özel idarelerinin stratejik plan yapmalarının zorunlu hale gelmesi nedeniyle il özel idareleri, belediyeler ve büyükşehir belediyeleri ana hatlarıyla aşağıda incelenmektedir.

2.2.1. İl Özel idareleri

5302 sayılı kanunda belirtildiği gibi il özel idaresi il halkının mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve kara organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini ifade eder.98

İl özel idarelerinin vali, il genel meclisi ve il encümeni olmak üzere üç organı bulunmaktadır. Vali il özel idaresinin başı ve tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Vali, İl Özel İdare Kanunu ve diğer kanunlarla il özel idaresine verilen görevleri, il genel meclisi ve il encümeni kararlarını özel idare örgütü eliyle görür.

96 Muhammet Kösecik, İsa Sağbaş, Tarihsel Bakış Acısıyla Türkiye’de Merkezi Yönetim-Yerel Yönetim İlişkileri, Türkiye’de Kamu Yönetimi Sorunları Üzerine İncelemeler, Editör: Nagehan Talat

Arslan, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2005, s. 112.

97 DPT, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Yerel Yönetimler Özel İhtisas Komisyon Raporu,

Ankara 2000, s. 74.

İl özel idarelerinin görevleri, il ve belediye sınırları dikkate alınarak belirtilmiştir. Buna göre il özel idareleri mahalli müşterek ihtiyaçlardan; 99

1. Sağlık, tarım, sanayi ve ticaret, il cevre düzeni planı, bayındırlık ve iskan, toprağın korunması, erozyonun önlenmesi, sosyal hizmet ve yardımlar, yoksullara mikro kredi verilmesi, çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları, ilk ve orta öğretim kurumlarının arsa temini, binaların, yapım, bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin hizmetleri il sınırları içinde,

2. İmar, yol, su kanalizasyon, katı atık, cevre, acil yardım ve kurtarma, kültür, turizm, gençlik ve spor, orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine ilişkin hizmetleri belediye sınırları dışında, yerine getirecektir.

Genel olarak yasaya baktığımızda; stratejik planlama, stratejik yönetim, performans değerlendirme ve norm kadro uygulamaları gibi birçok yeniliği getirdiği görülmektedir. İl özel idarelerinin yerine getireceği görev ve hizmetlerde, yetki ve sorumluluklarında, organlarının yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarında önemli değişiklikler yapılmıştır. İl özel idarelerinin görev ve yetki alanı coğrafi olarak belirlenmiş ve bu alandaki yerel hizmetleri yerine getirmesi hususunda il özel idareleri gerçek anlamda bir yönetim kuruluşu olarak belirlenmiştir.

2.2.2. Belediyeler

Belediye yönetimleri büyükşehir belediyeleri ve ilçe belediyeleri olarak yetkileri ve büyüklükleri bakımından farklılık gösterir.

İlgili kanunlar büyükşehir ve ilçe belediyesi ifadelerini şu şekilde tanımlamıştır.100

1. Büyükşehir belediyesi: En az üç ilçe belediyesini kapsayan, bu belediyeler arasında koordinasyonu sağlayan; kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine

99 Şammas Salur, Türkiye’de Yerel Yönetim Reformu Sorunu Üzerine Bir Analiz, Akademik

Araştırmalar Dergisi, Yıl 6, Sayı 21, Ankara 2004, s. 76.

getiren, yetkileri kullanan; idarî ve malî özerkliğe sahip ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisini ifade etmektedir.

2. İlçe belediyesi: Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini ifade etmektedir.

Belediyelerde karar organlarını belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanı oluşturur.

2.2.3. Büyükşehir Belediyeleri

Büyükşehir kavramının tanımı üzerinde, doktrinde görüş birliği bulunmamaktadır. Çünkü bu kavramın ekonomik, sosyal, idari ve hatta siyasi boyutları vardır. Bundan dolayı, bu kavramı tanımlamak için tek bir ölçüt kabul edip ona göre tanım yapmak yanılgılara yol açabilir.101

1982 Anayasası’nın da sağlamış olduğu temelle 1984 yılında 3030 sayılı Yasayla, belediye hizmetlerinin etkin ve verimli sunulması, düzenli kentleşmenin gerçekleştirilmesi ve yerel halkın hizmetlere daha etkin katılımı amacıyla Büyükşehir belediye sistemi kurulmuştur. Türkiye’de ilk büyükşehir belediyeleri, 1984 tarihinde

İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde kurulmuştur.

Türkiye’de geçmişte tecrübesi bulunmayan ve ilk defa 1984 yılında 3030 sayılı Kanun ile hayata geçirilen bir sistemin uygulamada bazı eksikliklerinin olduğu zamanla tespit edilmiştir. Söz konusu Yasada, görev ve yetkilerin paylaşılmasında nesnel kriterler bulunmadığı, yönetim kademeleri arasında işbirliği kurma mekanizmalarının yeterli olmadığı, büyükşehir yönetiminin mutlak bir egemenliğinin bulunduğu, Büyükşehir çapında planlama ve koordinasyon yapılamadığı ve belediye büyüklüklerinin çok farklı olduğu sorun olarak genel kabul gören hususlar olarak belirginleşmiştir. Ülke nüfusunun neredeyse üçte birini oluşturan metropoliten kentlerin yönetimi ile ilgili 10.07.2004 tarihli 5216 sayılı Yasa, önceki yasa döneminde görülen eksiklik ve olumsuzlukların giderilmesi amacıyla çıkarılmıştır.102

101 Ramazan Yıldırım, 59. Hükümet Döneminde Yapılan Belediye Reformunun Kısa Bir Değerlendirmesi, Çağdaş Yerel Yönetimler, Cilt 15, Sayı 2, Ankara 2006, ss. 43-44.

102 Ferruh Tuzcuoğlu, Türklerin Kentsel Donuşum Surecinde Kilometre Taşları ve Metropoliten Yönetişimde Gelinen Nokta: 5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Yasası, 3.Uluslararası Türk Dünyası

Ayrıca bu yasa büyükşehir belediyelerinin görev, yetki ve sorumluluklarını yeniden düzenlemiş ve bu düzenlemeyle büyükşehir belediyeleri ile ilçe belediyeleri arasındaki görev ve yetki dağılımı, ilçe belediyeleri aleyhine ciddi şekilde bozulmuştur. Planlama yetkileri başta olmak üzere, ilçe belediyeleri tarafından yerine getirilen pek çok yetki, büyükşehir belediyesine devredilmiştir.103

Büyükşehir belediyelerinin de tıpkı geleneksel belediyeler gibi üç organı bulunmaktadır. Bu organlar, büyükşehir belediye meclisi, büyükşehir belediye encümeni ve büyükşehir belediye başkanıdır.