• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

2.1. Türev Araçlar

2.1.4. Türev Araçların Çeşitleri

2.1.4.3. Swap Sözleşmeleri

Swap kelimesi Türkçe ‘de takas, trampa etmek, değiştirme anlamına gelmektedir ve dilimize İngilizce ‘den girmiştir.211

Swap, iki kuruluşun farklı piyasalarda faklı karaktere sahip iki nakit akışını, önceden belirlenen gelecekteki bir tarihte yine önceden belirlenmiş esas ve kurallar çerçevesinde işlemin taraflarının yararına olacak şekilde değiştirdiği; hem forward hem de spot işlemini içeren vadeli işlem türüdür.212

208

Gregoriou Greg N., Encyclopedia of Alternative Investments, CRC Press, U.S.A., 2009, s.191

209

Aydın Servet, Türk Bankacılık Sisteminde Türev Ürünlerin Kullanımı, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Dergisi, Ankara, 2002, s.14

210

Yıldız Barış, Yeni Finansal Araçlardan Türev Ürünler Ve Vergilendirilmesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Trabzon, 2006, s.50

211

Poyraz Erkan, Kemal Engin, Zeki Atıl Bulut, Konaklama İşletmelerinin Çağdaş Finans Tekniklerinden Yararlanma İmkanları (Güney Ege – Akdeniz Örneği), Mevzuat Dergisi, Şubat 2006, S.99

212

Küçükkocaoğlu Güray, Başkent Üniversitesi Swap Ders Notları,

81

Swaplar bir iş ve varlığın yükümlülüklerinin yönetiminde önemli bir araç haline geçmiştir. Adından da anlaşılacağı gibi, kararlaştırılan bir sürede takasın ardından birkaç yıl içinde ödemeler akışı değişimini kabul ettiren iki taraflı bir sözleşmedir. 213

Finansal swap veya vadeli işlem sözleşmesi olarak bilinen bu işlem, birden fazla swap ürününü, fiyatlarının değerlerini alan başka bir türevidir. Finansal swap iki taraf arasında ödemeler değişimini içerir, swapta zamanında müzakere ve bilinen bir fiyat ayarlanmıştır, bazen tarafsız bir üçüncü şahıs bazen ise karşılıklı zamanda kabul edilir.214

Swap sözleşmelerinin asli unsurlarına bakıldığında el değiştirecek para birimi, el değiştirecek paraya uygulanacak sabit veya değişken faiz ile ödeme zamanı gibi faktörler göze çarpar. Şekilen incelendiğinde swaplar borçlanma ve yatırım araçları olmayıp; mevcut borç ve nakit akımlarının değişimi için kullanılan bir araçtır.

Swaplar faiz ve kur riski yönetimi imkanı sağlayarak finans yöneticilerine yeni imkanlar sunarken gün geçtikçe büyüyen bir piyasa haline gelmektedir. Birinci el piyasası gelişmiş olmasının yanında ikinci el piyasasında likit hale gelmesi ile birlikte bireylere sözleşmeyi iptal edebilme veya yükümlülükleri başkasına devredebilme imkanı sunmaktadır. Hızlı gelişmiş olmasının bir diğer nedeni ise opsiyonlarla birlikte (swaption) kullanılır hale gelmesidir.215

Swap işlemi, ödeme akışındaki değişimin iki taraf arasında bir sözleşme ile kabul edilmesi işlemidir. Her iki ödeme akışı, aynı para ile yapılırsa daha sonra ticari faiz oranı ile swap yapılır, eğer akış değişimi iki farklı para birimi ile yapılırsa döviz swabı olarak bilinir.216 Üç swap türü vardır. Bunlar şu şekildedir:

Faiz swabı: tarafların anaparanın nominal faizi üzerinden ödeme alışverişidir. Tipik olarak, bir taraf takas için anapara faizine sabit bir oran öderken; diğer taraf periyodik olarak ilgili değişkene faiz öder. 217

Faiz swabında, iki taraf belirtilen bir gelecekteki tarihte dövizin faiz ödemesine katılır. Alışverişte faiz ödemelerinin dolar miktarı nominal anaparaya veya nominal olarak belirtilen bazı döviz tutarına dayanmaktadır. Her iki taraf, diğer tarafa ödediği dönemsel faiz oranı zamanlarında nominal

213

Coyle Brain, Interest Rate – Swap, Financial World Pbulishing, Italy, 2001, s.2 214

Sturm Fletcher J., Trading Natural Gas: Cash Futures Options and Swaps, PennWell Publishing, U.S.A., 1997, s.42

215

Başbilinci Osman, Uluslar Arası Muhasebe Standartlarına Göre Türev Ürünlerin Muhasebeleştirilmesi, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa, 2006, s.51 216

Corb Howard, Interest Rate Swaps and Other Derivatives, Columbia University Press, New York, 2012, s.4

217

82

anaparada karar kılar. Taraflar arasında değiş tokuş edilir, sadece dolar faizi ödemesi değil nominal para da vardır.218

Döviz swabı: faiz ödemelerinin değişimini içerir, ama bir taraf tek anapara nominal faiz miktarını öderken; diğer taraf başka bir para birimi ile nominal anapara tutarı üzerinden faiz ödemesi alır. Kur riski swapta dönem sonunda anapara tutarının değişimi ile elimine edilir.

Bir swap eşitliğinde, bir taraf hisse veya hisse senedi endeksi altında yatan bir miktarı performansa dayalı olarak ödeme alışverişi yapmış olur. 219

Faiz oranı dalgalı olduğu için swapta sabit bir dizi ödeme söz konusudur, kavramsal bir anaparaya sabit bir faiz oranı uygulanarak hesaplanır, belirli bir yüzde üzerinden hesaplanan ödemelerde kullanılır. Net miktarda nakit akışlarının döviz swabında sözleşme boyunca belirlenmiş takas tarihinde yapılır. Gelen tüm ödemeler basit şekilde aynı para biriminde yapılır. Anapara tutarının itibari olduğu söylenir, anaparada değişim ortaya çıkar ve temel takas tarihlerinde periyodik olarak değiştirilebilmesi için fiili nakit tutarları üzerinden hesaplama yapılır.220

Emtia swabı, tarafların jet yakıtı, fuel oil, doğal gaz vb. gibi bir malın satış fiyatına ilişkin nakit akışlarının alışverişi sırasında yapılan anlaşmadır.

Bir taraf malın taban fiyatı üzerinden sabit bir fiyat öder ve genellikle bir süre sonra malın ortalama fiyatına dayalı bir bedel ödenir.

Swap bir değişken faizli yükümlülük için borçların sabit bir orandan sorumluluğunun değişimini sağlar yahut başka bir yükümlülük için tek para cinsinden borç doğurur. Bu nedenle swaplar borç ve yükümlülüklerin yönetimini sağlayan araçlardır. 221

Swap sözleşmelerinin ortaya çıkışı ile ilgili farklı görüşler bulunmaktadır. Bunlardan biri swap sözleşmelerinin ilk olarak 16. yüzyılda ortaya çıktığı yönündedir. Bu görüşe göre Cenevizli Banker Antwerp para piyasası yoluyla İspanya’ya altın vermesi ve karşılığında gümüş alınmasıyla ortaya çıkmıştır. Ardından 1.Dünya Savaşı‘ ndan sonra Macaristan, Avusturya ve Çekoslovakya arasında özellikle döviz gereksinimini karşılamak üzere kullanılmıştır.222

218

Buetow Gerald W., Fabozzi Frank J., Valuation of Interest Rate Swaps and Swaptions, U.S.A., 2001, s.1

219

Coyle Brain, a.g.e., s.2 220

Kwok Yue-Kuen, Mathematical Models of Financial Derivatives, Springer Finance, 2008, s.26

221

Coyle Brain, a.g.e., s.3 222

83

Daha yaygın olan bir diğer görüş ise 1944 yılında kurulan ve sabit kur rejimine dayanan Bretton Woods sisteminin çöküşü ile birlikte 1970‘ lerde kullanılmaya başlanmıştır. Rejimin sona ermesiyle birlikte döviz kurlarında aşırı dalgalanma yaşanması sonucunda swap sözleşmelerinin ortaya çıkması için uygun ortam doğmuştur. Döviz kuru riski özellikle uluslar arası firmalar ve bankaları etkilemiştir. Ardından yükümlülüklerin kur dalgalanmalarına karşı korunması için sıkça kullanılır hale gelmiştir.

Swap işlemleri 1970‘ li yıllarda ABD ‘de ve İngiltere ‘de sermaye hareketlerine getirilen kısıtlamalar ve döviz cinsinden borçlanma maliyetlerini son derece yüksek tutan kambiyo kontrollerini aşmak için ortaya çıkan paralel krediler ve karşılıklı krediler sonucunda ortaya çıkmıştır. Fakat yasal engeller döviz sözleşmelerinin 1976 ‘da uygulanmasına imkan tanımıştır.

İlk para swabının ise 1979 yılında Londra ‘da düzenlendiği sanılmaktadır. 1981 yılına kadar para swabında çok fazla gelişme gözlenmezken Dünya Bankasının etkisiyle yaygınlaşmıştır. Dünya Bankasının bu dönemde yaptığı en tanınmış sözleşme IBM ‘le yaptığıdır. Aynı yıl Citibank ve Continental Illinois ile faiz swabı yapılmıştır. Bu sözleşmelerden sonra faiz swabı daha fazla ilgi görmeye başlamıştır.

Genel itibariyle piyasalar incelendiğinde %90 ‘ının faiz swabı %10 ‘unun para swabı olduğu gözlenmektedir. Swap sözleşmeleri bankaların, çok uluslu işletmelerin ve resmi kurumların çok tercih ettiği bir finansal yöntem olmuştur.223