• Sonuç bulunamadı

Suçluluk gruplarına göre, suçluluk grubundaki katılımcıların yardım miktarının, suçluluk kendi onarma, suçluluk başkası tarafından onarılma ve

kontrol grubundan anlamlı düzeyde fazla olması beklenmektedir.

Çalışmanın birinci hipotezi kapsamında suçluluk manipülasyonu gruplarında yardım miktarı bakımından farklılaşma olup olmadığını görmek amacıyla, tek yönlü varyans analizi yapılmıştır. Yapılan analiz neticesinde, suçluluk grubundaki katılımcıların yardım miktarının, SKO, SBO ve kontrol grubundan anlamlı düzeyde fazla olduğu görülmüştür. Bu bağlamda, çalışmanın birinci hipotezi kapsamında yapılan analizlerden elde edilen bulgular, ilgili literatürde yer alan çalışmaların sonuçları ile tutarlıdır. Ketelaar ve Au (2003) tarafından yapılan çalışmada, otobiyografik geri çağırma yöntemiyle oluşturulan suçluluk duygusu yaşayan grup ve kontrol grubu arasında olumlu sosyal davranışlar bakımından suçluluk duygusu yaşayan grup lehine anlamlı düzeyde farklılık tespit edilmiştir.

Benzeri biçimde, De Hooge ve ark (2007) tarafından yapılan çalışmada, araştırmacı tarafından rastgele seçkisiz gruplara ayrılan katılımcılara otobiyografik suçluluk ve utanç manipülasyonları uygulanmıştır. Bu çalışmada, suçluluk grubuna atanan katılımcıların, kendilerini suçlu hissettiren bir olayı düşünerek kağıda yazmaları istenmiş, utanç grubuna atanan katılımcıların da benzeri biçimde kendilerini utanmış hissettikleri bir durumu kağıda yazmaları istenmiştir. Kontrol grubundaki katılımcılar ise önceki hafta yaşadıkları herhangi bir günü anlatmışlardır. Duygu durumu manipülasyonun ardından katılımcılar “Mahkum Açmazı” adlı oyunu oynamışlardır. Mahkum Açmazı oyunu, iki farklı seçenek içermektedir. Bu oyunda, katılımcılar, ellerindeki tüm jetonları partnerlerine teklif ettiğinde beraber maksimum kazanç elde edebilme imkanına sahipken (işbirliği seçeneği), jetonları kendilerine sakladıklarında en çok kazanan kendileri olacaktır (bencil seçenek). Oyun esnasında oyuncunun, partnerine vermeyi uygun gördüğü jeton sayısı çalışmadaki işbirliği düzeyini ölçmektedir. Bu oyunun ardından katılımcılar,

114

ilk görevde yazdıkları metni okuyarak ne kadar suçlu, utanmış olduklarını ifade eden bir ölçek doldurmuşlardır. Bunun sonrasında katılımcılar tekrar mahkum açmazı oyununu oynamışlardır. Ketelaar ve Au (2003) çalışmasına benzer biçimde, bu çalışmada da, işbirlikçi ve bencil olarak ikiye ayrılan katılımcıların, duygu manipülasyonuna göre bulundukları gruplarda, ikinci mahkum açmazı oyununda gösterdikleri işbirliği davranışları kıyaslanmıştır. Bunun sonucunda, suçluluk manipülasyonuna uğrayan grupta yer alan ve aynı zamanda bencil olarak gruba sınıflandırılan katılımcıların işbirliği davranışlarının kontrol grubundan anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulunmuştur (De Hooge ve ark, 2007).

De Hooge ve ark (2007) ve Ketelaar ve Au (2003) çalışmaları suçluluk manipülasyonu bakımından ve işbirliği davranışlarının ölçülmesi bakımından bu çalışma ile farklılık göstermektedir. Bu çalışmada, katılımcılara suçluluk duygusu yaratması beklenen senaryolar verilmiştir. İşbirliği davranışları ise mahkum açmazı oyunu yerine kamusal mallar oyunu ile ölçülmüştür. Kamusal mallar oyunu, mahkum açmazı oyunundan farklı olarak 5 ile 6 kişilik gruplarla oynanan, bireylerin kendi kaynaklarından ortak bir hesaba ne kadar para yatıracaklarını ölçerek, yardım davranışının gözlemlendiği bir oyundur. Bu farklılıklara rağmen, bu çalışmanın bulguları söz konusu çalışmalarla tutarlılık göstermektedir. Bu bağlamda farklı yöntemlerle elde edilen bu bulgunun literatüre önemli düzeyde katkı sağladığı düşünülmektedir.

Bu çalışmanın suçluluk manipülasyonuna benzer biçimde De Hooge (2012) tarafından çalışmada ise, suçlulukla ilgili senaryolara, suçluluğun kısmen ya da tamamen telafi edildiği ve onarıldığı senaryolar eklenerek bireylerin olumlu sosyal davranışlarının, suçluluk duygusu telafi edilen ve edilmeyen gruplarda nasıl farklılaştığı incelenmiştir.

Bunun sonucunda, bireyin suçluluk duygusunun başkası tarafından telafi edilmesinin, telafi edilmediği duruma kıyasla bireyde suçluluk duygusunu azalttığını bu durumun da olumlu sosyal davranışlarında azalmaya yol açtığını, suçluluk duygusu arttıkça verilen para miktarında artış olduğu gözlenmiştir (De Hooge, 2012).

Daha önce belirdiği gibi bu çalışmada, suçluluk manipülasyonu gruplarında yer alan katılımcıların tümü, kontrol grubunda yer alan katılımcılardan anlamlı düzeyde fazla miktarda para yardımında bulunmuşlardır. De Hooge (2012)

115

tarafından yapılan çalışmada, benzer biçimde, suçluluk duygusunun azalması neticesinde, suçluluk duygusunu birey kendi onardığında yardım miktarının daha az olduğu görülürken, başkası tarafından söz konusu suçluluk duygusu onarıldığında yardım miktarının daha fazla olduğu görülmektedir.

Benzeri biçimde, bu çalışmada kontrol grubunun yardım miktarının, SBO ve suçluluk gruplarından anlamlı düzeyde düşük olduğu bulunmuş; ancak SKO grubu ile kontrol arasında yardım bakımından anlamlı farklılık bulunmamıştır. SKO grubu, daha önce belirtildiği gibi, suçluluğun bireyin kendisi tarafından onarıldığı ek bir senaryo daha içermektedir. Bu bağlamda bu senaryoyu okuyan bireyin olası suçluluk duygusu, suçluluk ve SBO gruplarında yer alan katılımcılara göre daha fazla azaldığı için, kontrol grubu ile SKO arasında yardım bakımından anlamlı farklılığın bulunmadığı görülmektedir. Nitekim, SBO, SKO, suçluluk ve kontrol gruplarının, suçluluk duygu durum puanı incelendiğinde, kontrol grubu ile, SBO ve suçluluk grubu arasında anlamlı düzeyde farklılık bulunurken, SKO ile anlamlı düzeyde farklılık bulunmamıştır. Suçluluk duygu durum puanının, kontrol ve SKO grupları bakımından azalması, yardım davranışı bakımından, iki grup arasında farklılık bulunmamasının nedenidir.

Yukarıda sözü edilen çalışmaların bulguları ve bu çalışmada elde edilen bulgular, bireylerin suçlu hissettiklerinde, söz konusu olumsuz duygulanımın yarattığı zarardan korunmak için, bu zararı telafi etmek üzere eylemde bulunma girişimlerini göstermektedir. Diğer bir deyişle, sosyal duygular, özellikle de suçluluk duygusu, bireylerin olumlu sosyal davranma olasılığını arttırarak, hem duyguyu yaşayan birey hem de çevresindekiler için olumlu sonuçlara yol açmaktadır.

Özetle çalışmanın birinci hipotezi kapsamında yapılan analizler sonucu elde edilen bulgular, Cialdini ve ark (1982) tarafından ortaya konulan, olumsuz duyguları giderme hipotezi ile tutarlıdır (aktaran Bierhoff, 2002). Bu hipotez, suçluluk duyguları, yardım etme davranışları ve genel anlamda olumlu sosyal davranışlar arasında bağıntı kurmaktadır. Buna göre, suçluluk duyguları bireyde olumsuz bir duygulanım yaratır ve bunun neticesinde bireyler, bu duygulanım kurtulma isteğiyle hareket eder. Bu kurtulama isteği de, bireyin kendini daha iyi hissetmek adına ya da olumsuz duygulanımları olumluya çevirmek adına olumlu sosyal davranışlar bulunmasıyla sonuçlanır. Ancak suçluluk duygusunun telafi edilme imkanı olduğu

116

durumlarda, birey telafiyi kendisi yapıyorsa, suçluluk duygusu ve yardım davranışı azalırken, başkası tarafından telafi edildiğinde yardım davranışının kısmi olarak azalabileceği görülmüştür.

Hipotez 2: Olumlu Sosyal Ahlaki Muhakemeler toplam puanı ve alt ölçekleri