• Sonuç bulunamadı

1.3. Sosyal Biliş

3.3.4. Rol Alma Kuramı

Selman’a (1973) göre çocuklar, kendi bakış açılarını diğerlerinin bakış açılarından ayırt edebildiklerinde, kendilerini ve diğerler insanları anlama kapasiteleri zenginleşir. Selman’ a göre, bir insanı bilebilmek için, bireyin, onun bakış açısını tahmin edebilmesi, düşüncelerini, fikirlerini, inançlarını güdülerini ve niyetlerini anlayabilmesi, kısacası söz konusu davranışın gerçekleşmesinin temelinde yatan faktörleri anlayabilmesi gereklidir.

Selman’a (1973) göre, çocuklar, kendi bakış açılarını akranlarınınkinden ayırma yetisini edinmeye başlamaları ile birlikte, bakış açılarındaki farklılıkları daha iyi kavrama şansına sahip olarak, kendilerini ve diğer bireyleri anlama bakımından daha nitelikli bir anlayış geliştirirler.

Bir kişiyi bilebilmek için, kişinin onun bakış açısı hakkında çıkarımda bulunabilmesi, düşüncelerini, duygularını, amaçlarını ve niyetlerini görebilmesi, o kişinin söz konusu eylemlerine neden olan içsel faktörleri tahmin edebilmesi gereklidir. Rol alma becerilerini henüz edinmeyen çocuklar, akranlarını ya da tanıdıklarını onların dış özelliklerine atıfta bulunarak tasvir etme eğiliminde olurlar; örneğin nasıl göründüklerini, ne yaptıklarını, neye sahip olduklarını belirterek onları betimleme eğiliminde olurlar (aktaran Shaffer, 2009).

Selman (1976) rol alma becerilerini, kişilerarası ikilemleri içeren hikayelere çocukların yaptığı yorumlar aracılığıyla çalışmıştır. Bu ikilemlerden bir tanesi “Holly” adında bir kızı içeren hikayedir: “8 yaşında bir kız olan olan Holly, ağaçlara tırmanmayı sevmektedir. Yaşadığı semtte, ondan daha iyi ağaca tırmanan yoktur. Bir gün tırmandığı ağaçtan inmeye çalışırken yere düşmüş fakat bir yerini incitmemiştir. Babası düştüğünü görmüş ve bu yüzden de üzülmüştür, Holly’den bir daha ağaca tırmanmayacağına dair söz vermesini ister. Holly babasına söz verir. Bir sonraki gün, Holly ve arkadaşları, Shawn adlı kediyi görürler, kedi ağaca tırmanmıştır ancak aşağı inememektedir. Kedi ağaçtan düşebileceği için, bir şeyler yapılmalıdır, Holly, ağaca tırmanabilen ve kediye uzanabilecek olan tek kişidir ancak babasına verdiği sözü hatırlar” (aktaran Shaffer ve Kipp, 2010).

Söz konusu ikileme verilen yanıtlar neticesinde Selman (1976) sosyal bilişin gelişimini evrelere ayırmıştır. İlk evre benmerkezci ya da ayrışmamış bakış açısı

44

olarak adlandırılan 3 ile 6 yaşlar arasında görülen evredir. Bu evrede, çocuklar kendilerinden başka bir bakış açısı olduğunun farkında değillerdir. Sonraki rol alma evresi, 6 ile 8 yaşlarına karşılık gelen, sosyal bilgiye dayalı rol alma evresidir. Çocuklar bu evrede, kendilerinin ve diğerlerinin başka bakış açılarını olduğunu fark ederler, ancak aynı anda hem kendi bakış açılarını hem de diğerinin bakış açısını değerlendiremezler. 8 ile 10 yaşları arasına karşılık gelen, kendini yansıtan rol alma evresinde ise, çocuklar kendilerinin ve diğerlerinin bakış açılarının, aynı bilgiye sahip olsalar da, bazen çatışabileceğini anlamaya başlarlar. Bu evrede aynı zamanda bireyin kendini diğerinin yerine koyarak düşünebileceğini anlamaya başlarlar ancak; bu evredeki çocuk hem kendi hem de diğerinin bakış açısını aynı anda değerlendirme yetisinden yoksundur. Karşılıklı rol alma evresi olan 4.evrede ise, 10-12 yaş arası çocuklar, kendi ve karşılarındakinin bakış açısını kavrarken diğer yandan 3. bir kişinin de durumunu birlikte değerlendirebilirler. 12-15 yaş arası çocukların bulunduğu 4.evre olan sosyal ve geleneksel rol alma evresinde ise, ergenler, başkasının bakış açısını var olan sosyal sistem içinde değerlendirebilirler. Diğer bir deyişle içinde bulunduğu sosyal grubun bakış açısını da tahmin ederek ona uygun davranabilirler (Selman, 1973).

Wellman ve ark (1990) yaptıkları çalışmada, 3 yaşındaki çocukların, bulmak istediği nesneyi bulamayan bir yetişkinin onu aramaya devam edeceğini ve bulduğunda sevinç duyarken, bulamadığında üzüleceğini bildiğini gözlemlemiştir. Bununla birlikte, Skerry ve Spelke (2014) tarafından yapılan çalışmada, 8 ile 10 aylık arasındaki sözel iletişimi henüz olmayan çocukların, amaçlı davranışları anlayabildiği ve amaca ulaşılmasının ardından uygun duygu ifadesinin gösterilmesine dair beklentilerinin olduğu görülmüştür. Bu iki çalışmanın bulguları; çocukların diğerlerinin duygularını ya da düşüncelerini anlayabilmesini kapsayan sosyal biliş yetilerinin Piaget’nin(1932) ve Selman’ın (1973) görüşünden daha erken dönemde başladığını düşündürtmektedir.

Sosyal bilişin gelişiminde, bahsi geçen bilişsel gelişim unsurlarının yanında, sosyal deneyimlerin de etkili olduğu düşünülmektedir. Piaget’ye (1932) göre, oyun esnasında gerçekleşen etkileşimler, çocukların rol alma becerileri ve sosyal yargılarına olumlu katkı sağlamaktadır. Çocukların oyun esnasında farklı rollere bürünmeleri, kendi bakış açılarını kavrarken diğer yandan ötekinin de bakış açılarını kavrayabilmeye, bu bağlamda katkıda bulunmaktadır (aktaran Shaffer, 1994).

45

Benzeri biçimde; diğerinin ne hissettiğini, düşündüğünü ve neyi amaçladığını kavrayabilme anlamına gelen başkalarının bakış açısını alma becerilerinin bireylerin olumlu sosyal davranışta bulunma eğilimleriyle ilişkili olduğu birçok çalışmada gösterilmiştir (Eisenberg, Zhou ve Koller, 2001; Kumru, Carlo ve Edwards, 2004). 1.3.4. Bakış Açısı Alma

Bakış açısı alma kavramı, bireyin diğerinin ne düşündüğünü, ne hissettiğini, davranışın ardında barınan niyeti görebilme yetisi anlamına gelmektedir (Eisenberg, Fabes ve Spinrad, 2006). Epley ve Caruso (2009) bakış açısı alma kavramını, teknolojiye sahip olmak ve onu kullanabilmek analojisiyle açıklamıştır. Bu analojide birçok işlevi barındıran bir cep telefonu sahibi olmanın, onun tüm özelliklerini kullanabilme becerisine sahip olmayı gerektirmediği, örneğin akıllı telefonu olan bir kişi onun sadece arama yapabilme özelliğini kullanmakla yetinebildiği belirtilmiştir. Benzeri biçimde, bireyin sahip olduğu bakış açısı alma kapasitesi, söz konusu kapasitenin muhakkak kullanılacağı anlamına gelmemektedir.

Bununla birlikte bireyler diğerlerinin yüz ifadelerini gözlemleyerek onların içinde bulundukları duygu durumunu anlayabilme konusunda yeteneklidirler; örneğin başkasının kişisel sıkıntısına yönelik empati duygusu gösterme eğilimi karşı tarafı gözlemleme yoluyla otomatik olarak ortaya çıkabilmektedir (Batson, 1998).

Piaget’nin (1932) bilişsel gelişim kuramına göre, bakış açısı alma özelliğinin kazanılması, bireyin benmerkezciliğin üstesinden gelmesi ile ilişkilidir (aktaran Berk, 2007). Bununla birlikte bireyin bir diğerinin düşüncelerini anlayabilmesi, onun içinde bulunduğu durumu kavrayabilmesi gibi özellikleri kapsayan bakış açısı alma, bireyin kendi içinde bulunduğu durumdan sıyrılıp diğerlerine yönelebilme özelliklerini gerektirmektedir (Epley ve Caruso, 2009).

Bakış açısı alma özelliği ve olumlu sosyal davranışlar arasındaki ilişki değerlendirildiğinde, Hoffman’a (1982) göre, çocukların bakış açısı alma becerilerindeki gelişim, kendilerinin ve diğerlerinin sıkıntılarını kavrayabilmelerine katkıda bulunmaktadır. Diğerlerinin duygusal tepkilerini tahmin edebilen bu çocuklarda, empati duygusunu tetiklenmesi de, olumlu sosyal davranışlarda bulunma olasılığını arttırmaktadır (aktaran Eisenberg, Fabes ve Spinrad, 2006).

46

Chalmers ve Townsend (1990) tarafından ergenlerle yapılan çalışmada, katılımcılara rol alma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olan 15 seanslık bir eğitim verilmiş; belirli problemlere çözüm üretmeleri istenmiştir. Birçok farklı bakış açısını sergileyebilecekleri alıştırmalar yapılarak, sosyal bakış açısı alma becerilerinin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bunun sonucunda, rol ama becerilerine dair eğitimin, ergenlerin olumlu sosyal davranışlarına katkıda bulunduğu, yaşıtlarına kıyasla daha işbirlikçi, diğerlerinin ihtiyaçlarına daha fazla odaklı, daha yardım sever oldukları bulunmuştur.

Daha önce belirtildiği gibi olumlu sosyal davranışlar, bilişsel gelişim kuramı bağlamında değerlendirildiğinde, yapılan çalışmalar ağırlıklı olarak sosyal biliş unsurları ve ahlaki muhakemeler üzerinedir. Bilişsel bir unsur olarak olumlu sosyal ahlaki muhakemelerin, olumlu sosyal davranışlarla olan ilişkisi birçok amprik bulguyla gösterilmiştir (Eisenberg, Zhou ve Koller, 2001; Kumru, Carlo ve Edwards 2004).