• Sonuç bulunamadı

SUÇLULUĞUN HUKUKA UYGUN DELĠLLERLE ĠSPAT EDĠLMESĠ

Delil (kanıt, ispat vasıtası), yargılamanın konusu olan olayı temsil eden ve olayın mahkeme önünde canlandırılmasına yarayan araçları ifade eder.545 Bu çerçevede deliller muhakemenin önemli bir süjesi olan yargıcın karar kaynaklarını oluĢturur. Günümüz ceza muhakemesinin temelinde yer alan vicdani delil sisteminin en baĢta gelen özelliği, mahkemenin delilleri serbestçe değerlendirebilmesidir. Bu bağlamda ceza muhakemesinde kural olarak her Ģey delil olabilir. Ancak bu kabul ediĢin hukukun temel ilkelerine ters düĢmemesi ve objektif açıdan bakıldığında haklı görünmesi gerekir.546

Ceza Yargılaması sistemimizde, tüm hukuka aykırı delillerin değerlendirilmesi yasaktır ve bu mutlak değerlendirme yasağı olarak ifade edilmektedir.547

AĠHM, hukuka aykırı delillerin değerlendirilmesinin adil yargılanma ilkesi bakımından aykırılık oluĢturduğunu, kararlarında net bir Ģekilde ortaya koymuĢ değildir. Bir baĢka deyiĢle mahkeme, hukuka aykırı deliller bakımından mutlak değerlendirme yasağını kabul etmemektedir. Nispi değerlendirme yasağına göre , kullanılan bir takım ölçütlere göre bazı hukuka aykırı delillerin değerlendirilmesi yasakken bazılarının değerlendirilmesi serbesttir.548

Anayasamızın 38. maddesinde hukuka aykırı yollarla elde edilen delillerin değerlendirilememesine iliĢkin olarak, 2001 yılında 4709 sayılı kanunla yapılan değiĢiklikle, özel bir hüküm konulmuĢ ve hukuka aykırı delillerin değerlendirilmemesi bireyler bakımından anayasal teminat altına alınmıĢtır. Söz konusu maddenin 6. fıkrasına göre; kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil

545

CENTEL Nur-HAMĠDE Zafer., Ceza Muhakemesi Hukuku, s.181

546 TOROSLU, Nevzat- FEYZĠOĞLU Metin, Ceza Muhakemesi Hukuku, SavaĢ Yayınevi,Ankara

2006,s 168

547 CENTEL Nur-HAMĠDE Zafer., Ceza Muhakemesi Hukuku, s.151 548

olarak kabul edilemez.Yine CMK'da da aynı doğrultuda hükümlere yer verildiği görülmektedir. CMK m. 217/2'ye göre; yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir. Buna göre, hukuka aykırı Ģekilde elde edilen delillere dayanarak hüküm kurulamayacağı ortaya çıkmaktadır.549

Madde gerekçesine bakıldığı zaman, kanun koyucunun bu hükmü doğrudan adil yargılanma hakkı ile bağlantılı olarak düzenleme gereği duyduğu ortaya çıkmaktadır.550

CMK'nın 148. maddesinde de, hukuka aykırı delillerle ilgili olarak; (1) Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz. (2) Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez. (3) Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez.”denilmektedir.

CMK'da hukuka aykırı bir delilin duruĢma sırasında ikame edilmek istenmesi halinde mahkemenin ne Ģekilde davranacağına iliĢkin bir düzenlemeye de yer verilmiĢtir. Bu bağlamda ikame edilmek istenen delil, kanuna aykırı olarak elde edilmiĢse, mahkemece reddedilecektir (CMK m.206/2/a).551

549 CENTEL Nur-HAMIDE Zafer., Ceza Muhakemesi Hukuku, s.556 550 KARAKEHYA Hakan, s 218

551

SONUÇ

Hak kavramı hukukun temel kavramlarından birisidir. Hak, adalete ve doğruluğa saygıyı temel alan bir ahlak ilkesidir. Hak kelimesi, bireylerin birtakım davranıĢlarda bulunabilmesi veya bazı ayrıcalıklardan yararlanabilmesi için hukuken tanınan yetkidir. Ġnsan hakları en yalın ifadesi ile, kiĢiyi koruyan, özgürlük ve onurunu güvence altına alan, Ġnsanın sırf insan olmasından kaynaklanan hakların bütünüdür. Ġnsan hakları, devlet tarafından tanınsın veya tanınmasın, hukuksal güvence altına alınsın veya alınmasın tüm insanların kullanacağı haklar olarak karsımıza çıkmaktadır: Ġnsan haklarına dayanan bir talebin, diğer tüm mülahazalara karĢı önceliği vardır. Bundan dolayı, toplumun genel çıkarlarının korunması, çoğunluğun yararının gözetilmesi ya da genel refahın sağlanması gibi ilkelerden üstündür.

Temel bir hak olarak adil yargılanma hakkı ise, Ceza Muhakemesi açısından sanık bakımından yargılamanın uluslararası sözleĢmelerle belgelenmiĢ ilkelere uygun bir Ģekilde yapılmasını teminat altına alır. AĠHS‟de bugünkü anlamını bulan Adil yargılanma hakkı, Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi tarafından bireylere tanınmıĢ temel ve evrensel bir insan hakkıdır. Bu hak, temelinde bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, makul bir sürede, hakkaniyete uygun olarak, aleni bir biçimde yargılanma hakkını garanti altına almaktadır.

Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi dıĢında adil yargılanma hakkını düzenleyen baĢkaca uluslararası sözleĢmeler bulunsa da; Avrupa Ġnsan hakları SözleĢmesinde, taraf devletlerin sözleĢme hükümlerine uyup uymadıklarını kontrol edilmesi ve sözleĢmenin ihlali halinde, taraf devletlere müeyyide uygulanması öngörüldüğünden, diğer uluslararası sözleĢmelere nazaran Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesine özel bir önem kazandırmaktadır.

Ülkemiz, AĠHS‟yi 1950 yılında Roma‟ da imzalayıp, 6366 sayılı kanunla da onaylayarak SözleĢme‟nin bir iç hukuk hükmü haline getirmiĢtir. Ayrıca 1987 yılında bireysel baĢvuru hakkını, 1990 yılında da AĠHM‟nin zorunlu yargı yetkisini tanıyarak insan haklarının uluslararası korunması hususunda çok önemli bir adım atmıĢtır. 2004 yılında anayasamızda yapılan değiĢiklikle, Uluslararası sözleĢmelerin

kanunlarla çeliĢmesi halinde, Uluslararası sözleĢmelere üstünlük tanınacağı belirtilmiĢtir.

Demokratik bir toplumda adaletin yerine getirilmesi süreci, adaletin tesisi için çok önemlidir, baĢka bir ifadeyle sonuç kadar, yargılama sürecide önem taĢımaktadır. ĠĢte bu süreçte Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi‟nin 6. maddesinin konusu olan “adil yargılanma hakkı” büyük önem kazanmaktadır.

Bu maddede belirtilen hak ve ilkeler tüm cezai ve medeni muhakemeler bakımından geçerlidir. Ancak Medeni ve cezai hak ve yükümlülüklere iliĢkin uyuĢmazlık kavramının yorumunda, , taraf ülkelerin iç hukuklarında söz konusu uyuĢmazlığı hangi muhakeme dalına ait kabul ettikleri değil; bilakis AIHM'nin bu konuya iliĢkin geliĢtirdiği kıstaslara göre uyuĢmazlığın hangi muhakeme dalına ait olduğudur.

6. maddede düzenlenen Ceza Muhakemesi anlamında Adil Yargılanma hakkına iliĢkin koĢullarının uygulanacağı diğer bir alan, kiĢi aleyhine bir suç sebebiyle kovuĢturmaya geçilmiĢ bulunulmasıdır Bu alanda, 6'ncı maddenin uygulanabilmesi için kovuĢturma aĢamasına geçilmiĢ olmalıdır.

Ceza yargılamasında maddi gerçek ortaya çıkarılmaya çalıĢılırken süjeler tarafından kolektif bir faaliyet yürütülür. Bu bağlamda ceza muhakemesin süjeleri, gerçeğin ortaya çıkması için taleplerde bulunan ve Yargılama makamlarını hareket geçiren kiĢilerdir. Bu çerçevede kolektif faaliyetin tarafları: Hakim, Savcı,katılan ve katılan vekili, Sanık, ve sanık Müdafiidir. Ceza Yargılamasının da maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için, yargılama sırasında ortaya konulan delil, mütalaa ve görüĢlerin her biri hakkında bilgi sahibi olma ve bunlar hakkında yorum yapma imkanının taraflara tanınması gerekmektedir. ĠĢte taraflara tanınan bu imkana çeliĢme adı verilmektedir. ÇeliĢme yöntemiyle Ġddia, savunma ve yargılama makamı arasında ortaya çıkmaktadır.

ÇeliĢmeli muhakeme ve silahların eĢitliği birbirine yakın kavramlardır. Taraflardan birisinin diğerine göre avantajlı duruma geldiği bir muhakemede tam bir çeliĢme mümkün değildir Bu durumda taraflara delilleri ortaya koyma ve delilleri çürütme için eĢit imkana sahip olması gerekmektedir. Silahların eĢitliği, davanın bir tarafını, diğer taraf karĢısında belirli bir avantaj içine sokmayacak Ģartlar altında, her bir tarafın deliller de dahil olmak üzere, davasını ortaya koymak için makul

olanaklara sahip olmasını gerektirmektedir. Belki de Adil Yargılanma açısından en önemli kriter silahların eĢitliği ilkesidir. Silahların eĢitliği ilkesi içerisinde buluna en önemli unsur, sanığın iddia tanıklarıyla aynı Ģartlar altında tanık dinletme ve sorgulama hakkıdır. Bu hak CMK 201. madde de güvence altına alınmıĢtır.

Ceza muhakemesinde adil yargılamanın gerçekleĢtirilebilmesi için gerekli sanık haklarından birisi olarak isnadı öğrenme hakkı AĠHS'nin 6. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde açıkça güvence altına alınmıĢtır. Bu hak sanığın etkin bir savunma yapabilmesi açısından büyük önem arz eder. Bu hakka iliĢkin olarak CMK‟nın 174 vd maddelerinde düzenlenmiĢtir. KovuĢturma aĢamasında sanığa isnat edilen ve sanığa tebliğ edilen iddianamede yer alan fiillerin veya bu fiillere iliĢkin hukuki nitelemelerin sonradan duruĢma devresinde değiĢiklik göstermesi hali de sanığın isnattan haberdar edilme hakkı kapsamında değerlendirilmelidir ve bu durumda CMK 226‟ya göre sanığa ek savunma verilmelidir.

6. maddenin 3 fıkrasında teminat altına alınan bir diğer hak da (b) bendinde düzenlenen savunmayı hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkıdır. Buna göre, kiĢilere dava ile ilgili olarak savunmada bulunabilmeleri için gerekli zamanın sağlanması, yine savunmasını yapabilmesi için tüm kolaylıkların sağlanması gerekmektedir

CMK'nın 176. maddesinde, sanığa kolaylık olması açısından, savcılığın iddianamesinin sanığa tebliğ edilmesi ve çağrı kâğıdının tebliğiyle duruĢma günü arasında en az bir hafta süre bulunması zorunluluğu getirilmiĢtir. Bu maddeyle sanığa savunmasını hazırlayabilmesi için yeterli zamanın verilmesi amaçlanmıĢtır. Bu hak içerisinde değerlendirilen ve Silahların eĢitliği ilkesinin de önemli bir gereği olan dosyayı inceleme hakkı, özellikle duruĢma bakımından sanığa tanınması gerekliliği tartıĢmasız bir haktır. CMK, dosyayı inceleme yetkisini sadece müdafi bakımından düzenlenmiĢtir (CMK. m.153). Ancak kovuĢturma bakımından bu hakkın muhakkak surette sanık bakımından da kabul edilmesi gereklidir. CMK‟da sanığın dosya inceleyemeyeceğine dair olumsuz bir düzenleme yoktur.Ancak sanığın özellikle duruĢma aĢamasında CMK‟da dosya inceleme hakkına dair düzenleme yapılmaması büyük bir eksikliktir.

AĠHS m.6'nın 3. fıkrasının (c) bendine göre; suç isnadı altında bulunan kimse, kendi kendini savunmak veya kendi seçeceği bir avukatın yardımından

yararlanmak ve eğer avukat tutmak için mali olanaklardan yoksunsa ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanabilmek hakkına sahip olduğu belirtilmiĢtir. Bu düzenleme CMK‟nın 147 vd‟da iç hukuktaki yerini almıĢtır.

Suçsuzluk karinesinden faydalanmaya iliĢkin hak, sözleĢmenin 6. maddesinin 2. fıkrasında açıkça teminat altına alınmıĢtır. Buna göre, bir suçla itham edilen kimse, suçluluğu kanunen sabit oluncaya kadar suçlu sayılamayacaktır. Suçsuzluk karinesine iliĢkin düzenleme Anayasamızın 38. maddesinde temel bir hak olarak açıkça güvence altına alınmıĢtır. Buna göre, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.” Ayrıca temel hak ve hürriyetlerin kullanımının durdurulmasını düzenleyen 15. maddenin 1. fıkrasında zorunlu bazı hallerde temel hak ve hürriyetlerin kullanımının durdurulması kabul edilmiĢ; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, birinci fıkrada belirtilen zorunlu durumlarda dahi bazı temel hakların kullanımının hiçbir Ģekilde durdurulamayacağı hükme bağlanmıĢtır. Bunun dıĢında suçsuzluk karinesinden hareketle ortaya çıkan ve bu bağlamda sanığa tanınması gereken bir takım haklar da söz konusudur. Bunlar; ispat yükünün iddia makamında olması, suçluluğun hukuka aykırı delillerle ispatlanamaması, Ģüpheden sanığın yararlanması ve sanığın susma hakkının bulunmasıdır.

SözleĢmenin 6. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen sanığın uyuĢmazlığın kapsamına göre makul bir süre içerisinde yargılanmasına iliĢkin hak, adil yargılanma hakkının önemli bir diğer gereğidir. Özellikle ceza yargılamasının aslında suçsuz kimseler hakkında baĢlatılmıĢ olması durumunda, yargılamanın zaman kaybetmeden bitirilmesi, sanıkların suç isnadı iddiası altında yaĢamanın verdiği olumsuz imajdan kurtularak, toplumdaki eski itibarlarına bir an önce kavuĢmaları bakımından büyük önem arz etmektedir. Adil yargılanma bakımından makul sürede yargılanmanın önemine binaen bu hak, bu hak da Anayasamızın 141/4. maddesinde düzenlenmiĢtir. Buna göre davaların mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılması yargının görevleri arasında sayılmıĢtır. Ayrıca CMK'nın 190. maddesinde de "duruĢmaya ara verilmeksizin devam edilerek hüküm verilir" denilmek suretiyle yargılamanın ilke olarak tek oturumda bitirilmesi kabul edilmiĢtir. Tüm bu düzenlemelere rağmen, Adil

Yargılanma hakkı içerisinde en çok ihlal edilen hakkın552, Makul sürede yargılanma

hakkı olduğu belirtilmiĢtir.

Bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde yargılanma hakkı da 6. maddenin 1. fıkrasında düzenlenen haklardandır. Mahkemelerin bağımsızlığı Anayasamızın 138.maddesinde açıkça güvence altına alınmıĢtır. AĠHM, mahkemeler bakımından bağımsızlığın söz konusu olup olmadığının denetlenmesinde, bazı içtihatlar ortaya konulmuĢtur.553

Bunlar; mahkeme üyelerinin niteliği, atanma ve görevden alınma şekli, görev süresi, üyelere emir verme yetkisine sahip herhangi kişi veya organın olup olmadığı, yapılabilecek müdahalelere karşı üyelerin sahip olduğu güvenceler, dışarıya karşı bağımsız bir görüntü verip vermemesidir.

Kanunla kurulmuĢ bir mahkeme önünde yargılanma hakkı 6. maddenin 1. fıkrasında açıkça zikredilen bir diğer haktır. Kısacası kanunla kurulmuĢ Mahkeme olaydan önce kurulmuĢ ve somut olay ile kuruluĢ bakımından ilgisi olmayan mahkeme demektir.Bu madde ile ilgili Ülkemiz hakkında en çok tartıĢma Ģüphesiz askeri mahkemeler üzerinde yapılmaktadır. Ġnsan Hakları Avrupa Komisyonu, "yasayla kurulmuĢ" mahkeme kuralının, sadece belli bir kategorideki mahkemelerin yargı yetkisi içinde yer alacak konuların belirlenmesiyle sınırlı tutmamıĢtır. Her bir mahkemenin kuruluĢu ve yer bakımından yargı yetkisinin belirlenmesi de dahil olmak üzere mahkemelerin organizasyonlarına iliĢkin kuruluĢu ifade ettiğini belirtmektedir.

Bunun dıĢında AĠHS'nin 6. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin aleni olarak yargılanma hakkının olduğu belirtildikten sonra hükmün de aleni duruĢmada verileceği hükme bağlanmıĢtır. Aleniyete iliĢkin hükümlerde, Anayasanın 141. maddesinde yer almıĢtır. Buna göre, mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde karar verilebilir. Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur

Görüldüğü üzere, adil yargılanmaya iliĢkin bu haklara iç hukukumuz dada yer verilmiĢ, hatta büyük bir kısmı Anayasamızda değinilmiĢtir. Adil yargılanma hakkına

552 KARAKEHYA Hakan, s 141 553

iliĢkin bu hakların bizim hukukumuzda da düzenlenmiĢ olması, Adil yargılanma ilkesini en çok ihlal eden sözleĢmeye taraf devletlerden bir olduğumuz gerçeğini değiĢtirmemektedir. Mevzuatımızda yapılan tüm düzenlemelere rağmen, Adil yargılanma hakkına iliĢkin ihlallerin devam etmesi, uygulama aĢamasında bir sorun olduğu sonucuna götürmektedir. Bu çerçevede Anayasal bir hak olan Adil

Yargılanma Hakkının temini için yargılama sisteminin etkinleĢtirilerek hızlı

yargılama yapılması için, yoğun iĢ yüküyle çalıĢan Yargıçların ve Savcıların sayısı artırılmalı, Mahkemelere düĢen dosya sayısı makul seviyelere çekilmeli; Mahkemelerin fiziksel imkanları geniĢletilmeli, özellikle Yargıçlar tarafından Mahkeme kararlarında Avrupa Ġnsan hakları Mahkemesinin içtihatları da göz önünde bulundurulmalıdır.

BĠBLĠYOĞRAFYA

AKAD, Mehmet: Genel Kamu Hukuku, Filiz Kitabevi, 2. Baskı, Ġstanbul 1997

AKILLIOĞLU, Tekin Ġnsan Hakları, AÜSBF Ġnsan Hakları Merkezi Yayınları No: 17, Ankara 1994

AKILLIOĞLU, Tekin Ġnsan Hakları, AÜSBF Ġnsan Hakları Merkezi Yayınları No: 17, Ankara 1994

AKIN Ġlhan F. "Kamu Hukuku", 7. Bası, Beta Yayınları, (Ġstanbul,1993),

ALĠEFENDĠOĞLU Yılmaz: "Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi ve Anayasal Açıdan Adil Yargılanma Hakkı",Anayasa Yargısı, Sayı 10, (Ankara, 1993),

AMBOS, Kai. "Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi ve Yargılama Hakları-Silahların EĢitliği, ÇeliĢmeli ÖnsoruĢturma ve AĠHS m.6-", Adil Yargılanma Hakkı ve Ceza Hukuku, Çev. Yener Ünver, Seçkin Yayınevi, Ankara 2004

ARSAL Sadri Maksudi: Umumi Hukuk Tarihi, (Ġstanbul,1948),

AġÇIOĞLU, Çetin. Adil Yargılanma Hakkı, Sanık Hakları ve Ġnfaz. Yeni Türkiye Ġnsan Haklan Özel Sayısı, c:2. Ankara, Temmuz 1998

AġÇIOĞLU, Çetin, Doğru ve Güvenli Yargılanma Hakkımız Var, Adalet Matbaacılık, Ankara 1995

BAġARAN BaĢar, Adil Yargılanma Hakkı,Yüksek Lisans Tezi,Ankara 2007

BAġLAR Kemal, Türk Mahkeme Kararlarında Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi,Ankara 2008

BATUM, Süheyl: Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi ve Türkiye, Kavram Yayınları, Ġstanbul 1996

BAYINDIR Abdülaziz: Ġslam Muhakeme Hukuku-Osmanlı Devri Uygulaması,(Ġstanbul,1986)

BEETHAM, David-Kevin Boyle, Demokrasinin Temelleri, Çeviren: Vahit Bıçak, Liberte Yayınları, Ankara 1998 BEULKE

BIÇAK, Vahit: "Uluslar arası Ġnsan Hakları Normlarını Yorum Organı Olarak Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi ve Kararlarının Türk Hukukunun GeliĢimine Katkısı" , Anayasa Yargısı Dergisi,Yıl 2000, C. 17

BĠLGĠN, Ahmet: "Genel ve Türk Hukuk Tarihi Yönünden Ġnsan Haklarının Analizi" , Profesörlük Takdim Tezi,

BÖK, Selçuk: "Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesiyle koruma Altına Alınan BaĢlıca Ġnsan Hakları" , Ġnsan Hakları ve Yargı (Sorunlar ve Çözümler) , T.C Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi BaĢkanlığı, Haziran 1998

CENTEL Nur- Zafer Hamide. Ceza Muhakemesi Hukuku , Beta Yayınevi, Ġstanbul 2003,

CENTEL, Nur BaĢar. Ceza Muhakemesi Hukukunda Müdafi, Kazancı Hukuk Yayınları, Ġstanbul 1984

CENTEL Nur, Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Hakimin Tarafsızlığı, (Ġstanbul: Kazancı Hukuk Yayınları, 1996)

Christoph Grabenwarter, “Yargılama Güvenceleri-Adil Yargılama Hakkı (ĠHAS Md.6)”, Adil Yargılanma Hakkı ve Ceza Hukuku, (Ankara: Çev. Osman Can, Seçkin Yayınevi, 2004),

ÇAĞLAR, Bakır, Bir Anayasacının Seyir Defteri, 1. Baskı, Su Yayınları, Ġstanbul Mayıs 2000

ÇAVUġOĞLU, Naz: Ġnsan Hakları SözleĢmesi ve Avrupa Topluluk Hukukunda Temel Haklar ve Hürriyetler Üzerine, AÜSBF Ġnsan Hakları Merkezi Yayını, Ankara 1994,

D. J. Harris, "The Application of Article 6(1) of the European Conventionon Human Rights to Administrative Law", The British Yearbook of InternationalLaw, 1974- 1975, Vol. 47

DOĞRU, Osman: "Ġnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarının Ġç Hukuklara Etkisi" , Anayasa Yargısı Dergisi, Yıl 2000, C. 17

DOĞRU Osman Ġnsan Haklari Avrupa Mahkemesi Ġçtihatlari, Legal Yayincilik, Ġstanbul, 2004,., C.1

DONAY, Süheyl: Ġnsan Hakları Açısından Sanığın Hakları ve Türk Hukuku, Fakülteler Matbaası, Ġstanbul 1992

DURSUN Selman Ġnsan Hakları Avukatlar Komitesi, "Adil Yargılanma Nedir? Yasal Standartlar ve Uygulamaya Yönelik Temel Rehber", Adil Yargılanma Hakkı ve Ceza Hukuku (Nurullah Kunter'e Armağan),Seçkin Yayınevi, Ankara, 2004 ERALP Özge, Adil Yargılanma Hakkının Boyutları, ÇağdaĢ Hukuk Dergisi, Sayı: 3, 1997

ERDOĞAN, Mustafa: Anayasal Demokrasi, Siyasal Kitabevi, Ankara 1997

EREN Hüseyin Cem , Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi Kararlarına Göre Adil Yargılanma Hakki ve Türkiye,Yüksek Lisans tezi, Ankara 2006

Ernest HirĢ, Hukuk Felsefesi ve Hukuk Sosyolojisi Dersleri, (Ankara: Banka ve Ticaret Hukuku AraĢtırma Enstitüsü Yayını, 2001

ESSER, Robert. Auf dem Weg zu einem europäischen Strafverfahrenrecht, De Gruyter Rechtswissenschaften Verlags, Berlin 2002

ERġEN Serkan, Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi Ve Türk Hukukunda Adil Yargılanma Hakkı,Yüksek lisans Tezi,Kırıkkale 2007,s 27

FEYZĠOĞLU Metin, Ceza Muhakemesinde Vicdani Kanaat, Yetkin Yayınları, Ankara 2002

FEYZĠOĞLU Metin, "5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu Hakkında Bazı Tespit ve Değerlendirmeler," Türkiye Barolar Birliği Dergisi, S. 62, Ocak/ġubat 2006

GEMALMAZ Burak, “Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi Kararlarında Çapraz Sorgu”, Adil Yargılanma Hakkı ve Ceza Hukuku, (Ankara: Seçkin Yayınevi, 2004

GEMALMAZ Mehmet Semih: Ulusal üstü Ġnsan Hakları Hukukunun Genel Teorisine GiriĢ, Beta Yayınları, (Ġstanbul, 1997)

GÖLCÜKLÜ Feyyaz, Avrupa Ġnsan Haklan SözleĢmesi'nde 'Adil Yargılanma, AÜSBF Dergisi(Ġlhan Öztrak‟a Armağan),Ocak-Haziran 1994,C 49,

GÖLCÜKLÜ Feyyaz, Avrupa Ġnsan Hakları Divanı Ġçtihatlarına Göre Doğru Yargılama ve Kanıtların Değerlendirilmesi,çev.Tekin Akıllıoğlu, Ġnsan Hakları Merkezi Dergisi, AÜSBF Ġnsan Hakları Merkezi Yay., Ekim 1994,C II,

GÖLCÜKLÜ Feyyaz - GÖZÜBÜYÜK ġeref: Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi ve Uygulaması, Turhan Kitapevi, (Ankara, 1996)

GÜRĠZ, Adnan: Anayasa Yargısı Dergisi, Yıl 1990, C. 8,

Hans Kelsen, Pure Law Theory, (New Jersey: Translated by Max Knight, The Lawbook Exchange Ltd. Union, 2002

ĠNCEOĞLU Sibel “Adil Yargılanma Hakkı ve Yargı Etiği,ġen Yayınevi,Ankara 2007

ĠNCEOĞLU Sibel, Ġnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, 2. b., Beta yay., 2005 Ġstanbul

ĠNCEOĞLU Sibel, Ġnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı-Kamu ve Özel Hukuk Alanında Ortak Yargısal Hak ve Ġlkeler, Beta, Ġkinci Bası, Ġstanbul, 2005

ĠNSEL, Ahmet "Fransız Devrimi"nde devrimci terör dönemi. Birikim Sayı 5 Eylül 1989

Janko MUSULĠN: Hürriyet Bildirgeleri. Çev. Necmi ZEKA, Belge Yayınları, (Ġstanbul, 1983)

Jason Coppel, The Human Rights Act 1998: Enforcing The European Convention in