• Sonuç bulunamadı

SOSYO KÜLTÜREL YAKLAŞIMLA GİRİŞİMCİLİK

Girişimciler açısından sosyal çevre çok sayıda farklı girişimcinin ve sektörün belirli bir zaman, yer ve iş üzerinde oluşturdukları etkileme ve etkilenme biçimleri olarak tanımlanabilir. Sosyal çevre yerel, ulusal ve küresel düzeyde sosyo kültürel değerlerin, tutumların, davranışların ve kararların gösterilmesi açısından, girişimcilerin işe bakış açısından daha çok boyutlu ve etkileyici bir ilişki demetidir. (Top, 2006, s.107-108)

Girişimci olma düşüncesi kişinin ait olduğu toplumun kültürü, ailesi, çevresi ve eğitiminden gelen motivasyona bağlıdır. Girişimcilerin başarılı olmasına değer veren bir kültür, bu başarıya önem vermeyen kültürlere göre daha fazla girişim-cinin doğmasına ortam hazırlayacaktır. Girişimgirişim-cinin bulunduğu kültürde kişinin kendi işinin sahibi olması, bireycilik, para kazanmak ve başarılı olmak gibi de-ğerler ön planda bulunuyorsa, bu kültürde girişimcilik destekleniyor demektir.

(Demirel ve Tikici, 2004, s.54-55)

Başarılı girişimcilerin güçlü sezgi ve öngörüleriyle diğer insanlardan ayrıldıkları görülmektedir.

5

Max Weber’in ifadesiyle bir özel kişilik tipi olarak girişimciliğin tüm batı dün-yası içerisinde çizdiği genel özellikler aşağıdaki biçimde sıralanabilir:

• Bireyselleşmenin önem kazanması.

• İş ve özel hayatın birbirinden ayrışması.

• Ekonomik ve sosyal çıkarların dünya görüşünü belirleme eğilimi.

• Üretimin en önemli değer olmasına olanak veren ve “çalışma kavramını bir ibadet olarak kutsallaştıran yeni bir ahlaki tavır.

• Servet artışının bir olgunluk düzeyi olarak değerlendirilmesi ve kişisel de-ğerlerin en önüne konulması.

• Bu servet artışının, üretimi devam ettiren ve büyümesine olanak veren bir yapıda kullanılması.

• “Şimdi” yerine dizgesel bir biçimde akan geçmiş-şimdi-gelecek biçimini alan zamanın kavramlaştırılması ve geleceğe odaklı olma.

• Sürekli çalışmanın yaşamın kaçınılmaz bir parçası olarak algılanması ve kişisel mutluluğun bu çalışmayla birlikte tanımlanması.

• Kazanç ve verimliliğin kutsanmasıyla birlikte ekonomik başarıya yönelik kişisel motivasyon.

Girişimciliğin batı dünyası içerisinde çizdiği tüm bu genel özellikler doğulu girişimcilerin ne kadar farklı bir ortamda filizlendiğini ve farklı bir kültürel yapı-da olduklarının ipuçlarını barındırmaktadır. (Doğaner, 2006, s. 153-154)

İş alanındaki kültürel değerler; misyon, vizyon, süreç, kontrol, karar verme gibi formel değerler ve değer, ahlak, kişilik, güç, güven gibi ortak informel de-ğerlerle genel olarak ifade edilebilir. Bu iki farklı kültürel değer grubu birbirini destekleyen unsurlardır.

Sosyolojik yaklaşım içerisinde Batı iş kültürü ile Doğu iş kültürü birbirinden farklıdır. Batı iş kültüründe girişimcilik tamamıyla bireysellik ve bireycilik teme-linde yürürken, Doğu iş kültüründe girişimcilik aile ya da grup bağlamında yü-rümektedir.

Batı iş kültürünün belirleyici boyutları aşağıdaki şekilde ifade edilebilir:

• Risk alan

• Hiyerarşik sistemle çalışan

• Yenilikçi

• Yüksek bireysellik

• Hatalardan ders çıkaran

• Bağımsızlık.

Doğu girişimci kültürü düşük bireysellik kültürü olarak da tanımlanır. Bu an-layışta yapılan iş kişisel memnuniyetten ve doyumdan çok yerine getirilmesi zo-runlu bir sorumluluk ve ödev olarak görülür. Girişimcilik değerleri olarak sosyal statü, imaj, itibar, şeref, namus, şöhret gibi faktörler etkili olmaktadır. Başarısızlık saygınlık kaybı olarak algılanan ve utanılan bir olgudur. (Top, 2006, s.113-114)

Girişimcilik ve İş Kurma

32

Özet

Girişimcilerin ekonomideki rolünü açıklamak.

Girişimciler rekabet ortamını canlandırırken yeni ürün ve hizmetleri pazara sunmaktadır. Bu süreç gerçekleşirken yeni pazarlar oluşmakta ve istihdam olanakları artmaktadır. Hammaddeye dayalı ekonomiden bilgiye dayalı ekonomiye geçişte yenilik yaratmak ve rekabet edebilmek ekonomik gelişmenin temelini oluşturmaktadır.

Gelişme süreci ilerledikçe sermayenin kazandığı önem artmakta ve iyi işleyen iş gücü ve serma-ye piyasalarına sahip olunması gerekmektedir.

Geçtiğimiz yüzyıl büyük işletmelerin küçülme-ye ve küçülme-yeniden yapılanmaya gerek duymalarına yol açmıştır. Bu süreçte ağır sanayiye ve büyük işletmelere dayalı ülke ekonomiler zor durumda kalmıştır. Bu nedenle girişimciler ekonomide gi-derek artan bir öneme sahip olmuşlardır.

Girişimcilik olgusunun günümüzde nasıl önem kazandığını ifade etmek.

Risk üstlenme ve yenilikçi olma niteliği nedeniy-le girişimcinedeniy-lerin tüm toplumların değişim ve ge-lişme süreçlerinde öncülük yaptığını söylemek olasıdır. Girişimci, kendisinin veya başkasının yarattığı yenilikleri ekonomiye kazandırandır.

En küçük bir yenilik dahi, üretim sürecinde iyi-leştirmeler ve üretkenlik artışları sağlayabilir.

Dünya pazarlarında giderek hızlanan rekabet her ülkeyi yenilikçi olmaya ve değişime uyum sağlamaya zorlamaktadır. 1980’ler ve 1990’lar küçük ve orta ölçekli firmaların ekonomideki rollerinin yeniden değerlendirildiği ve girişim-ciliğe yönelen yeni bir ilginin ortaya çıktığı dö-nemler olmuştur. Bu nedenlerle girişimcilik gü-nümüzde büyük önem kazanmıştır.

Girişimcilik olgusunun tarihsel gelişimini açıklamak.

Orta Çağlarda girişimci kavramı hem yöneti-ci hem de çalışan olarak büyük ölçekli üretim projelerini yöneten kişi için kullanılmaktaydı.

Böyle büyük üretim projelerinde bireyler risk-leri üstlenmemekte, genellikle devlet tarafından sağlanan kaynaklarla projeyi yürütmekteydiler.

Orta Çağlardaki tipik girişimci örneği din gö-revlileriydi. Bu kişiler kale, sur, kamu binaları, manastır, katedral gibi büyük mimari çalışma-ları yapmakla görevliydiler. Yirminci yüzyıldan itibaren girişimciler, genellikle yöneticilerden ayrılmamış ve girişimci kişisel çıkarı için bir iş-letmeyi yöneten ve çalıştıran kişi olarak algılan-maya başlamıştır.

Girişimcilikle ilgili ekonomik yaklaşımı tanımlamak.

Girişimciliğe ilk ve temel ekonomik teorik kat-kılar Fransız düşünürler tarafından yapılmıştır.

Fransız ekolünün bu alandaki en önemli teorisyen ve yazarları Cantillon, J.B. Say, Turgot, Quesnay ve Beaudeu’dur. İlk kez Cantillon, iş adamının, emeği üretim sürecinde istihdam etme, mali ser-maye tedarik etme işlevleri ile bilinmeyen gelecek karşısındaki karar alma pozisyonunu ayrı değer-lendirmiştir. Fransız iktisatçı J.B. Say’dan itibaren, girişimcilik dördüncü üretim faktörü olarak ge-nel kabul görmüştür. Konu, Schumpeter’in “di-namik girişimcilik” yaklaşımıyla daha büyük bir önem kazanmıştır. Schumpeter, dinamik girişim-ciyi; yeni tedarik kaynakları, yeni satış piyasaları, yeni ürünler, yeni süreçler ve yeni organizasyon sekilerlini uygulayarak eskiyi yeni ile değiştiren kişi olarak belirlemiştir.

Girişimcilikle ilgili psikolojik yaklaşımı açıklamak.

Girişimciliğin açıklanmasına yapılan önemli bir kat-kı girişimcilerin kişisel karakterleri ile duygusal ve bilişsel özelliklerine ilişkin yaklaşımlardır. Bu yak-laşımlarda az sayıdaki insanda bulunan doğuştan gelen genetik özelliklerle, sonradan eğitim ve çev-renin kişiliği etkilemesi sonucu elde edilen beceriler üzerinde yoğunlaşılmaktadır. Yapılan çalışmalarda üzerinde en çok durulan girişimci kişisel özellikle-rin başımda girişimcileözellikle-rin başarı amacına yönelimli, bağımsız olma arzusu, sorumluluk üstlenebilme ve güç elde etme isteği gibi özellikler gelmektedir. Çoğu yönetsel olan karar verme ve liderlik gibi kişilik özel-likleri ise eğitimle de edinilebilmektedir.

Girişimcilikle ilgili sosyo-kültürel yaklaşımı ta-nımlamak.

Girişimciler açısından sosyal çevre çok sayıda farklı girişimcinin ve sektörün belirli bir zaman, yer ve iş üzerinde oluşturdukları etkileme ve et-kilenme biçimleri olarak tanımlanabilir. Sosyal çevre yerel, ulusal ve küresel düzeyde sosyo kül-türel değerlerin, tutumların, davranışların ve kararların gösterilmesi açısından, girişimcilerin işe bakış açısından daha çok boyutlu ve etkileyi-ci bir ilişki demetidir. Girişimetkileyi-ci olma düşüncesi kişinin ait olduğu toplumun kültürü, ailesi, çev-resi ve eğitiminden gelen motivasyona bağlıdır.

Girişimcilerin başarılı olmasına değer veren bir kültür, bu başarıya önem vermeyen kültürlere göre daha fazla girişimcinin doğmasına ortam hazırlayacaktır.

Kendimizi Sınayalım

1. Aşağıdakilerden hargisi girişimcinin üretim süreci-ne olan katkılardan biri değildir?

a. Üretim kaynaklarını yeni bir tarzda birleştirmek b. Kullanılmayan üretim faktörlerinin

kullanılma-sını sağlamak

c. Kullanılmakta olan üretim araçlarını değişik şe-killerde kullanmak

d. Yeni düşünceler yaratmak e. Kredi sağlamak

2. Girişimciler hangi nitelikleriyle tüm toplumların değişim ve gelişme süreçlerinde öncülük yapar?

a. Risk üstlenme ve yenilikçi olma niteliğiyle b. Yönetim yetenekleriyle

c. Hukuksal düzenlemelerle d. Finansal kaynak oluşturmalarıyla e. Organizasyon yetenekleriyle

3. Aşağıdakilerden hangisi girişimcilerin desteklen-meleri sonucu yaratacakları faydalardan biri değildir?

a. Yeni iş ortamları yaratmaları b. Yeni iş fırsatları yaratmaları

c. Ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkıda bulun-maları

d. Hukuksal altyapı oluşturmaları e. İş gücü niteliğini yükseltmeleri

4. Ondokuzuncu Yüzyıl ve öncesinde girişimcilikle ilgili gerçek anlamdaki ilk örnek aşağıdakilerden han-gisidir?

5. Aşağıdakilerden hangisi orta çağlardaki tipik giri-şimci örneğidir?

6. Girişimciliğin ekonomi içindeki rolünün ne olduğu konusunda ilk düşünceleri ortaya atan kişi kimdir?

7. Girişimcinin bir değişim, reform ya da devrim yap-masının ön planda ele alındığı ekol aşagıdakilerden hangisidir?

a. Neoklasik Ekol b. Alman Ekolü c. Avusturya Ekolü d. Amerika Ekolü e. Klasik Ekol

8. Avusturya Ekolü’nün ön plana çıkardığı unsur aşağı-dakilerden hangisidir?

a. Girişimcilerin kar fırsatları yakalama yeteneği b. Girişimcilerin piyasaların dengede

bulunması-na katkısı

c. Girişimcilerin bir değişim, reform ya da devrim yapması

d. Girişimcilerin yenilikler ortaya koyması e. Girişimcilerin organizasyon yeteneği

9. Aşağıdakilerden hangisi girişimcilikle ilgili özel kişi-lik karakterlerinden biri değildir?

a. Başarı ihtiyacı b. Risk üstlenme

c. Düşük kontrol yeteneği d. Yenilikçilik

e. Esneklik

10. Aşağıdakilerden hangisi batı iş kültürünün belirle-yici boyutlarından biri değildir?

a. Risk alan

b. Hiyerarşik sistemle çalışan c. Yenilikçi

d. Düşük bireysellik e. Hatalardan ders çıkaran

Girişimcilik ve İş Kurma

34