• Sonuç bulunamadı

2.1. Kuramsal Çerçeve

2.1.6. Sosyal (Yeni) Medya Kavramı ve Tarihçesi

Teknolojinin geliĢmesi ve hayatlarımıza dâhil olmasıyla birlikte insanların hayatlarında yeni bir kavram olan “Sosyal Medya” diğer adıyla “Yeni Medya” ortaya çıkmıĢtır. GeliĢen teknolojinin aracılığıyla, evlerden iĢyerlerine, bilgisayarlardan telefonlara kadar yayılan internet teknolojisi, sosyal medyanın kiĢiler tarafından her daim kullanıldığı ve takip edildiği bir mecra haline gelmesine neden olmuĢtur. Bu suretle denilebilir ki hiç bir teknolojik buluĢ yaĢam biçimini, bireylerin bilinçlenmesini ve toplumsal davranıĢlarını bu denli etkilememiĢtir. ĠletiĢim araçlarındaki geliĢmeler bilim,

eğitim, sanat ve ticaret alanlarındaki etkinliğin sınırlarını büyütmüĢtür. Bu alandaki geliĢim en belirgin olarak kendini kitle iletiĢiminde göstermiĢtir (Cüceloğlu,1982) Bunun en net örneği ise internet ve sosyal medyadır.

Sosyal Medya‟nın tarihsel süreci içindeki varlığı 1979‟da Jim Ellis ve Tom Truscott tarafından kurulan Usenet ile baĢlamıĢtır. Dünya bütün internet kullanıcılarına mesaj atma imkânı sunan Usenet, bir tartıĢma platformudur. Sosyal Medya‟nın günümüzdeki kullanımı anlamında ortaya çıkıĢı ise, 1989 yılında Bruce ve Susan Abelson öncülüğünde kurulan ve çevrimiçi günlük yazan kiĢileri bir arada toplayan “Open Diary Web” sitesi ile gerçekleĢmiĢtir. “Weblog” kavramı da aynı sene içinde ortaya çıkmıĢ ve bir sene sonrasında blog yazarlarının “Weblog” terimini “we blog” (Blogluyoruz) Ģeklinde kullanması ile blog kavramı oluĢmuĢtur. Ġnternet hızının gittikçe geliĢmesi ve geniĢ bant servislerinin artması ile MySpace (2003) ve Facebook (2004) gibi yeni sosyal ağ siteleri kurulmuĢtur. Sosyal medya oluĢma aĢaması bu Ģekilde geliĢerek (Kaplan ve Haenlein, 2009), 2004 ve sonrasında internet kullanıcıları MySpace, Facebook, Twitter ve Bebo gibi sosyal ağları daha sıklıkla kullanılır hale getirmiĢtir.

Sosyal medya adı ilk kez San Francisco merkezli Guidewire Group‟un kurucu ortaklarından olan Chris Shipley tarafından kullanılmıĢtır. “Online” olarak iletiĢime ve bilgiye olanak sağlayan, katılımı ve iĢbirliğini destekleyen araçların tümünü içeren (Aslan, 2011) sosyal medya kavramı bloglar, microbloglar, wikiler, sosyal ağlar, sanal dünyalar, sosyal imleme siteleri, medya paylaĢım siteleri vb. teknolojik ağlardan meydana gelmektedir. Sosyal medya kavramının genel kabul görmüĢ bir tanımı bulunmamakla birlikte bazı çalıĢmalarda Web 2.0 ile sosyal medya birbirleri yerine kullanılmaktadır. Bazı çalıĢmalarda ise bu iki kavramın farklılığına vurgu yapılmıĢtır. Sosyal medya genel anlamda Web 2.0 teknolojileri üzerine kurulmuĢ olup, daha derin sosyal etkileĢime, topluluk oluĢumuna ve iĢbirliği projelerini baĢarmaya imkan sağlayan web siteleri olarak tanımlanabilir. Web 2.0, teknolojik boyutu vurgulanarak tanımlanırken, sosyal medya, sosyal boyutu ve kullanımı ile ön plana çıkmıĢtır. (Akar, 2010). Diğer bir tanımda ise sosyal medyanın kullanıcılarının birbirleriyle bilgi, görüĢ ve ilgi alanlarını paylaĢarak, etkileĢim kurmalarını sağlayan çevrimiçi araçlar ile web sitelerini içermekte olup, aynı zamanda teknolojiyi, sosyal giriĢimciliği kelimeler, resimler, videolar ve ses dosyalarıyla birleĢtiren genel bir kavramdır (Onat, 2010).

Sosyal medya ağlarının etkinliğini geliĢtirdikleri süreç ise Ģu Ģekildedir (http://iletisimblog.blogspot.com): Ġnternete eriĢimin sınırlı olduğu ve çoğumuzun internet kullanmadığı ilk zamanlardaki sitelerin birçoğu sadece sahiplerinin girdiği içerikten ibaret

olup, yorum bile yapılamayan sitelerdi. Sonrasında bazı sitelerin yorum yapılabilme özelliği ile kullanıcılar internette interaktif bir sürece ilk adımlarını atmıĢ oldular. 1999‟da ortaya çıkan Blogger, ekĢi sözlük gibi sitelerle kullanıcılar artık kendi içeriklerini internet ortamına aktarabilmeye baĢladı. Blogger ve ekĢi sözlükten sonra pek çok blog ve sözlük sitesi açıldı. 2001‟de açılan Vikipedi'nin içeriği ise, internet kullanıcıların katkıları ile doldurulmuĢ olup, Ģu anda dünyanın en büyük internet sitelerinden biri haline gelmiĢtir. Blog ve internet siteleri çoğalınca ortaya sosyal imleme siteleri, bloglar ve diğer sitelerdeki içerikleri kategorilendirmeye, kaliteli içerikleri listeleme imkânı sunmuĢ olup, bu siteler kullanıcıların katkılarıyla geliĢmiĢ olan sitelerdir. Takip eden süreçte Sosyal imleme siteleri ile hızlı paylaĢımın ilk adımları atılmıĢtır. Nitekim 2002‟de Myspace kendi üzerinde blog, hızlı paylaĢım ve arkadaĢlık üçlüsünü birleĢtirerek günümüzde kalıplaĢmıĢ sosyal ağ sitesi profilinin ilk örneklerini vermiĢtir. Tarihler 2003-2004 yıllarını gösterdiğinde ise, fotoğraf paylaĢım siteleri ortaya çıkmaya baĢlamıĢ, Sosyal medya paylaĢımının büyük bir kısmı fotoğraflardan oluĢur hale gelmiĢtir. Fotoğraf paylaĢım sitelerinden Photobucket ve Flickr kullanıcıların, kendi çektiği resimlerini sisteme yüklemelerine ve web ortamında albümlerini oluĢturabilmelerine fırsat vermiĢ böylelikle Sosyal medyadaki en çok görsel içeriğin üretildiği platformlar da meydana gelmiĢtir. Ġnternette en çok vakit harcanan site olarak bilinen Youtube‟un 2005 yılında yayına girmesi ise, video paylaĢımının baĢlangıç noktası olup, paylaĢılabilen video içeriğinin ilk ve en büyük kaynağını oluĢturmuĢtur. En çok üyeye sahip olan ve en çok kullanılan sosyal mecra olan Facebook 2004 yılında kurularak, zamanla Sosyal medyanın gövdesi halini almıĢtır. Çevirim dıĢı ve çevrimiçi ortamı diğer bir deyiĢle gerçek ve sanal dünyayı birbirine bağlayan Facebook, kullanıcılarının gerçek isimlerle üye olma zorunluluğu getirerek kullanıcıların metin, fotoğraf ve video paylaĢımlarının merkezi haline gelmiĢtir. Bu sürecin devamında Sosyal medyanın Ģu an geldiği en son nokta olan Twitter‟ın ortaya çıkmasıyla 3G teknolojisinin getirdiği hız ile bir olayın, konunun birkaç saat içinde ülke ve dünya gündemine gelmesine imkân sağlayabilen, iletiĢimin en hızlı olduğu sosyal mecra da ortaya çıkmıĢtır. Twitter'da anlık mesaj iletisi, anlık fotoğraf paylaĢımı yapılmakta iken, ortaya çıkan bir diğer Sosyal medya aracı olan Vine ile anlık video paylaĢımı da yapılmaya baĢlanmıĢtır. Google kullanıcıların kiĢisel bilgilerini elde ederek, yapılan arama sonuçlarında kullanıcıların kendilerine özel sonuçlar sunmayı hedefleyen aynı zamanda Facebook ve Twitter özelliklerini birleĢtiren Google Plus‟ın ortaya çıkması ise, önümüzdeki semantik web çağının en büyük oyuncularından biri olmaya aday olduğunu göstermektedir. Facebook ve Google‟ın ileride Sosyal medyanın en güçlü iki oyuncusu

olacağı ve sosyal medya pazarlamasının da bu iki mecra üzerinden geliĢeceği düĢünülmektedir. Önümüzdeki zaman dilimlerinde çevrimdıĢı yaptığımız hemen birçok Ģeyin çevrimiçi ortama taĢınacağı, çevrimiçi kalmak için ise masaüstü, diz üstü bilgisayarlara hatta tabletlere ve akıllı telefonlara olan mahkûmiyetin yeni geliĢtirilen araçlarla sona ereceği düĢünülmektedir. Buna göre eğitim, sağlık muayenesi gibi faaliyetler çevrimiçi ortama taĢınacaktır.

Sosyal medya tüm dünyada hızlıca fenomen olmuĢ, toplumun her yaĢ gurubundan gencinden yaĢlısına herkesin bildiği bir kavram haline gelmiĢtir. Sosyal medya zaman ve mekân sınırlaması olmadan (mobil tabanlı), paylaĢımın, tartıĢmanın mümkün olduğu bir insanî iletiĢim türüdür. Genel olarak bireylerin internette birbirleriyle yaptığı diyaloglar ve yaptığı paylaĢımlar sosyal medyayı oluĢturur. Sosyal medyayı sosyal ağlar ve toplu gruplar oluĢturur. Bu ağlarda insanlar, kurumlarını tanıtırlar, arkadaĢ iliĢkileri kurar, ürün servis, fikir ve nesnelerin içeriğine yönelik bağlılık gösterirler (Vural ve Bat, 2010) Sosyal medya ile ilgili evrensel anlamda bir değerlendirme yapıldığında aĢağıdaki bilgilerle karĢılaĢılmaktadır (Vural ve Bat, 2010):

 Ġnternette sosyal medya kullanımı porno siteleri kullanımını geride bırakmıĢtır.  Twitter‟ın bir önceki yıl için büyüme oranı: %1.500.

 Dünyada her üç kiĢiden ikisi sosyal ağları ziyaret etmektedir.

 Her gün Youtube‟ta 100 milyon video izlenmekte ve her dakika 20 saatlik video yüklenmektedir.

 Her gün Facebook üzerinde 8 milyar dakika geçirilmekte ve 285 milyon yayın içerik paylaĢılmaktadır.

 Facebook 350 milyon aktif kullanıcısı ile Çin ve Hindistan‟dan sonra dünyanın en kalabalık 3. ülkesi , 307 milyon üyesi ile YouTube ise Çin ve Hindistan‟dan sonra 3. en kalabalık ülke olurdu.

 Açıldığı günden bu yana Twitter‟a 6.7 milyar tweet gönderildi.

 Ġnternet kullanıcılarının sadece % 65.1‟i e‐posta kullanmakta, sosyal ağları kullananlar ise %68‟dir.

 14 milyondan fazla kullanıcıyla Türkiye Facebook‟ta en aktif 3. Ülkedir.  Friendfeed‟in Dünya‟da en popüler olduğu ülke Türkiye‟dir.

 Türkiye, Avrupa‟nın internette en çok zaman geçiren ülkesi durumundadır.

Sosyal medyanın baĢta gelen özelliklerinden biri, kiĢilerin kendilerini baĢkalarına açık bir Ģekilde internet yoluyla ifade edebilmesidir. Bireyler kullandıkları siteler yoluyla

profillerini oluĢturmakta ve bunlara dayanarak iletiĢimde bulunabilmektedir. Yine bu profiller yardımıyla diğerlerini beğenmekte ve etkileĢimde bulunmaktadırlar. Dolayısıyla sosyal medya popülerliğini kullanıcıya göre özelleĢebilmesine borçludur (Hazar, 2011). Sosyal medya, çevrimiçi medyanın yeni türlerinden oluĢan ve aĢağıdaki özelliklerin birçoğunu veya tamamını paylaĢan bir grup olarak da ele alınmaktadır bunlar (Mayfield, 2008):

 Katılım: Sosyal medya, ilgilenen herkesi geribildirim ve katkıları konusunda yüreklendirmenin yanında medya ve izleyici arasındaki çizgiyi daha da bulanık Ģekle sokmaktadır.

 Açıklık: Birçok sosyal medya hizmeti geribildirime ve katılıma açıktır. Bilgi, oylama ve yorum konusunda yüreklendirici olup, giriĢ yapabilmek ve içeriği kullanabilmek için neredeyse hiçbir engel bulunmamaktadır.

 Diyalog: Geleneksel medya, içeriğin izleyiciye iletildiği ve dağıtıldığı bir “yayın” meselesi iken, sosyal medya çift yönlü iletiĢime olanak tanıyan bir yapı bulunmaktadır.

 Topluluk: Sosyal medya, toplulukların hızlıca biçimlenmelerine ve etkili bir Ģekilde iletiĢim kurmalarını sağlayarak; topluluklar, fotoğraf, TV programı, eğitim ya da politika gibi ortak ilgi alanlarını paylaĢabilmektedirler.

 Bağlantılılık: Sosyal medyanın birçok ağı, baĢka sitelere, kaynaklara veya insanlara link vererek, bağlantılı olma durumu ile geliĢmekte ve zenginleĢmektedirler.

Özellikle Facebook‟un kurulması ile sosyal medya dünya genelinde büyük bir patlama yaĢamıĢtır. Facebook kısa sürede, dünya çapında en fazla ziyaret edilen ve en çok üyesi bulunan sitelerin baĢında yer almıĢtır. Günümüzde Facebook kullanıcılarının çoğu, değerli bilgilerini Facebook kullanıcıları hepsi ile paylaĢabilme cesaretini gösteriyor. Facebook‟ta baĢlayan bu gelenek Ģirketlerin birçoğunun da ilgisini çekerek, bu mecraya olan reklam yatırımlarının artmasını sağlamıĢtır. Reklam yatırımları arttıkça, Facebook‟a rakip veya Facebook‟u tamamlayıcı pek çok sosyal ağ ortaya çıktı. BaĢta internet devi Google tarafından hayata geçirilen Google Plus projesi Ģu anda Facebook‟un en ciddi rakibi durumundadır. Bunun yanı sıra bir mikro blog sitesi olan Twitter, Facebook‟un tam anlamı ile rakibi olamayacak olsa da, pek çok sosyal medya kullanıcısını kendisine bağlamayı baĢarmıĢtır (http://sosyaling.com).

Clear Swift yetkililerinin 2007 yılında sosyal medyanın kullanım geniĢliğini tanımlamak amacıyla yaptıkları araĢtırmada ulaĢtıkları sonuçlara göre (Vural ve Bat,

2010); Amerikan çalıĢanlarının %83‟ü ofis araçlarını sosyal medyaya ulaĢmak için kullanmakta olup, ofis çalıĢanlarının %30‟u ve BirleĢik Krallık‟taki ofis çalıĢanlarının %42‟si iĢle ilgili konuları sosyal medya uygulamaları aracılığıyla konuĢtuklarını itiraf etmiĢtir. Ayrıca Amerika BirleĢik Devletleri, Brezilya, Güney Kore, Hollanda ve Finlandiya gibi ülkelerde yapılan araĢtırmalar medya, “Var olmak” terimi doğrultusunda bilgi toplumu ve iletiĢim teknolojilerine devamlı olarak maruz kalma sonucunda değiĢmiĢ; yeni anlamlar kazanmıĢtır. Medyada aktif olarak geçirilen zamanın giderek çoğaldığı medyanın günlük hayatımızın bir parçası haline geldiği sonucuna ulaĢılmıĢtır (Deuze, 2011). Ġnternetin yaygın, kolay ve ucuz maliyetle haberleĢmeyi sağlaması, iĢverenlerin de interneti ve sosyal medyayı haberleĢmek adına kullanmalarına sebep olmaktadır. Dolayısıyla bu araĢtırma sonucu da gösteriyor ki sosyal medya sadece kiĢisel alanda değil, iĢ yaĢamında da sıkça tercih edilmektedir.