• Sonuç bulunamadı

Bir araĢtırmanın sonuçlarının inandırıcılığı araĢtırmanın en önemli ölçütlerindendir. Bu bağlamda LeCompte ve Goez (1982) geçerlilik ve güvenirlik kavramlarını ve çeĢitli boyutlarını Ģu Ģekilde ele almıĢtır. AraĢtırma için genel anlamda “geçerlik” araĢtırma sonuçlarının doğruluğudur. “DıĢ geçerlik” elde edilen sonuçların benzer gruplara ya da ortamlara aktarılabilmesidir. “Ġç geçerlik” ise, araĢtırma sonuçlarına ulaĢırken izlenen sürecin çalıĢılan gerçekliği ortaya çıkarmadaki yeterliğidir. AraĢtırmanın kısaca tekrar edilebilirliği olan “güvenirlik” , araĢtırma sonuçlarının benzer ortamlarda aynı Ģekilde elde edilip edilmeyeceği olan “dıĢ güvenirlik” ve baĢka araĢtırmacıların aynı veriyi kullanarak aynı sonuçlara ulaĢıp ulaĢmadığına yönelik olan “iç güvenirlik” Ģeklinde boyutlara ayrılmıĢtır (Akt. Yıldırım ve ġimĢek; 2013).

Licoln ve Guba (1985) nitel araĢtırmaya iliĢkin bazı kavramların tanımının, nicel araĢtırmalarda geleneksel olarak kabul gören ve önemli değer ölçütleri olarak ön plana çıkarılan “geçerlik” ve “güvenirlik” kavramları çerçevesinde değil, nitel araĢtırmanın doğasına uygun olabileceğini düĢündükleri alternatif kavramlarla yapılması gerektiğini belirtmiĢtir. Bu bağlamda “iç geçerlik” yerine “inandırıcılık”, “dıĢ geçerlik” (ya da “genelleme”) yerine “aktarılabilirlik”, “iç güvenirlik” yerine “tutarlılık” ve “dıĢ güvenirlik” (ya da “tekrar edilebilirlik”) yerine “teyit edilebilirlik” kavramlarını kullanmayı tercih etmektedirler (Akt. Yıldırım ve ġimĢek; 2013). Bu araĢtırmanın geçerlik ve güvenirliğini sağlamak amacıyla yapılan iĢlemler aĢağıda verilmiĢtir.

3.6.1. Ġnandırıcılık/ Ġç geçerlik

Licoln ve Guba (1985) inandırıcılığın baĢarılabilmesi için araĢtırmacıların kullanabilecekleri bir takım stratejiler (uzun süreli etkileĢim, derinlik odaklı veri toplama,

çeĢitleme, uzman incelemesi ve katılımcı teyidi) önermektedirler. Ayrıca nitel araĢtırmalarda iç geçerliğinsağlanması için bulgular Miles ve Huberman‟a (1994) göre:

 Ortama bağlı olarak tanımlanıp tanımlanmadığı,  Bulgular kendi içinde anlamlı ve tutarlı mıdır?

 Farklı veri kaynakları, farklı veri toplama yöntemleri ve farklı analiz stratejileri kullanılarak teyit edilmiĢ midir? Yani anlamlı bir bütün oluĢturuyor mu?

 Elde edilen bulgular, daha önce oluĢturulan kavramsal çerçeve veya kuramla uyumlu mudur?

 Bulguları teyit etmede kullanılan kurallar, stratejiler var mı? Bu stratejiler uygun bir biçimde kullanılmıĢ mıdır?

 Açık olmayan olgular ya da olaylar belirlenmiĢ midir?

 Bulguları açıklamada alternatif yaklaĢımlar kullanılmıĢ mıdır?

 Bulgular araĢtırmaya katılan bireyler tarafından gerçekçi bulunmuĢ mudur?

 AraĢtırmanın bulgularından yola çıkılarak yapılan tahminler ve genellemeler elde edilen verilerle tutarlı mıdır? gibi sorulara cevap verilmesi gerekmektedir(Akt. Yıldırım ve ġimĢek; 2013).

Bu araĢtırmanın iç güvenirliğini (tutarlığını) artırmak amacıyla bulguların tamamı yorum yapılmadan doğrudan verilmiĢtir. GörüĢmede elde edilen veriler üzerinde araĢtırmanın güvenirliğini gerçekleĢtirmek amacıyla, veriler iki araĢtırmacı tarafından incelenerek P (UzlaĢma Yüzdesi) = [ Na (GörüĢ Birliği) / Na (GörüĢ Birliği) + Nd (GörüĢ Ayrılığı)] X 100 (Miles & Huberman, 1994) formülü kullanılmıĢtır. Bu hesaplama sonucunda P = % 95 değeri bulunmuĢ ve araĢtırma güvenilir kabul edilmiĢtir.

Diğer yandan bu araĢtırmada da iç geçerliğin oluĢması için yapılan çalıĢmalar çerçevesinde veri toplama sürecinde katılımcılarla güvene dayalı iletiĢim kurulmuĢ, veri toplama sürecinin hemen sonunda araĢtırmacı katılımcılara topladığı verileri ileterek katılımcılardan bunların gerçeği yansıtıp yansıtmadığına iliĢkin düĢüncelerini belirtmesini istemiĢtir. Bütün katılımcılar verilerin doğruluğunu onayladıktan sonra araĢtırmacı elde ettiği sonuçları birbiriyle sürekli karĢılaĢtırma yoluna giderek bulgular arasındaki benzer öbekleri ortaya çıkarmaya çalıĢmıĢtır. Veri toplama araçlarının oluĢturulması, verilerin toplanması ve analizi sürecinde ilgili alan yazın incelenmiĢtir. Dolayısıyla veri toplama araçları ile kuramsal bağlamın birbirini desteklemesi bulguların alan yazın destekli ortaya konmasını sağlamıĢtır.

3.6.2. Aktarılabilirlik/ DıĢ geçerlik

AraĢtırma sonuçlarının benzer ortam ve durumlara da genellenebilirliği ile ilgili bir kavramdır. Nicel araĢtırmalarda bu genelleme doğrudan yapılabiliyorken, nitel araĢtırmalarda genelleme dolaylı yoldan yapılabilir. Yani genellemeler; ilkeler, kurallar biçiminde değil, deneyimler ve örnekler biçimindedir. Ayrıca sayısal genelleme yerine analitik genelleme söz konusudur (Yıldırım ve ġimĢek; 2013).

Miles ve Huberman (1994) dıĢ geçerlik ile ilgili olarak Ģu soruların araĢtırmacı tarafından dikkate alınması gerektiğini belirtmektedir.

 AraĢtırma örnekleminin, ortamının ve süreçlerinin özellikleri baĢka örneklemlerle karĢılaĢtırma yapabilecek düzeyde ayrıntılı olarak tanımlanmıĢ mıdır?

 AraĢtırma raporu genelleme konusunda olası engelleri tartıĢıyor mu?  Örneklem genellemeye izin verecek ölçüde çeĢitlendirilmiĢ midir?

 AraĢtırma olası genellemelere olanak verecek Ģekilde kapsamlı tanımlamalara yer veriyor mu?

 Okuyucu araĢtırma sonuçlarını kendi deneyimleriyle iliĢkilendirebiliyor mu?  AraĢtırma sonuçları, araĢtırma konusu ile ilgili kuramlarla tutarlı mıdır?

 AraĢtırma, bulguların baĢka araĢtırmalarda test edilebilmesi için gerekli açıklamaları yapmıĢ mıdır?

 AraĢtırma bulguları benzer ortamlarda kolaylıkla test edilebilir mi?

Bu araĢtırmada “Çoklu durum (holistik) tasarımı” (Tip-3) kullanılarak gerçekleĢtirilmiĢtir. ġimĢek ve Yıldırım (2013) bu desenlerde birden fazla kendi baĢına bütüncül olarak algılanacak durumun bulunduğunu ve her bir durumun ilk etapta kendi içinde bütüncül olarak ele alındığını daha sonra birbiriyle karĢılaĢtırıldığını belirtmiĢtir. Bu araĢtırmada da böyle durumların çalıĢılması, daha sonraki araĢtırmacılar için önce bilinmeyen belirli bir konunun ortaya çıkması ve daha sonra yapılacak araĢtırmalara ıĢık tutması açısından önemlidir.

3.6.3. Tutarlık/ Ġç Güvenirlik

LeCompte ve Goetz (1982) iç güvenirlik konusunda bazı stratejiler önermektedir. Bunlar (Akt. Yıldırım ve ġimĢek, 2013):

İlk strateji; araĢtırmacı tarafından toplanan verilerin öncelikle betimsel bir yaklaĢımla doğrudan sunulmasıdır. Yani araĢtırmacı; görüĢme, gözlem ve dokümanlar yoluyla elde

ettiği verileri herhangi bir yorum katmadan okuyucuya sunmalı ve yorumunu sonraya bırakmalıdır.

İkinci strateji; aynı araĢtırmaya birden fazla araĢtırmacının dâhil edilmesidir.

Üçüncü strateji; Özellikle gözlem yoluyla elde edilen bulguların, görüĢme yoluyla teyit edilmesidir.

Dördüncü strateji; Elde edilen verilerin analizinde bir baĢka araĢtırmacıyı kullanma ve ulaĢılan sonuçları teyit etmedir.

Nitekim “sosyal medyanın öğrenciler için yarar ve risklerini”nin ele alındığı bu araĢtırmada, iç güvenirliğini sağlamak için uzman görüĢü alınmıĢ olup, hem araĢtırmacı hem de alan uzmanı, görüĢme veri setinin kodlanmasında ayrı ayrı kodlamalar yapmıĢ ve kodlamalar karĢılaĢtırılmıĢtır. Temalar ve içerdiği kodlar açıklanırken farklı, çeliĢkili, olumlu ve olumsuz alıntılar kullanılıp, temaya iliĢkin bağlam bütüncül olarak yansıtılmıĢtır.

3.6.4. Teyit Edilebilirlik/ DıĢ güvenirlik

Yıldırım ve ġimĢek‟e (2013) göre nicel araĢtırmada araĢtırmacının araĢtırılan alana ya da veri kaynağına uzak olması ve nesnel bir yaklaĢımla olay ve olguları ortaya koyması yani araĢtırmacının herhangi bir biçimde toplanan veriyi varlığı ile ya da varsayımları ve inançları ile etkilememesi için önlem alması söz konusu iken, nitel araĢtırmada durum biraz daha farklılaĢmaktadır. Nitel araĢtırmalarda tam nesnelliğin mümkün olmadığı, araĢtırmacının etkisinin hiç olmadığı bir araĢtırmadan söz edilemeyeceği varsayılır. Bu yüzden Guba ve Lincoln nitel araĢtırmacılara “nesnellik” kavramı yerine “teyit edilebilirlik” kavramını önermektedir. Bu kavram çerçevesinde nitel araĢtırmacıdan beklenen, ulaĢtığı sonuçları topladığı verilerle sürekli olarak teyit etmesi ve bu çerçevede okuyucuya mantıklı bir açıklama sunabilmesidir.

AraĢtırmanın teyit edilebilirliğini sağlamak için araĢtırmacı, araĢtırma konusundan bağımsız düĢünülemeyecek katılımcıların özellikleri, ulaĢım, gelir düzeyi, imkân ve olanakları açık bir biçimde belirtmiĢtir. Ayrıca araĢtırmacının üstlendiği rol ayrıntılı bir biçimde belirtilmiĢ, benzer araĢtırmalar yapacak kiĢilere üstelenecekleri rolle ilgili fikir vererek yeni yapılacak araĢtırma sonuçlarının karĢılaĢtırılmasına olanak sağlamasına yardımcı olabilir. Özellikle araĢtırmanın ham verileri baĢkaları tarafından incelenebilecek biçimde saklanarak, araĢtırmanın teyit edilebilirliği sağlamlaĢtırılmaya çalıĢılmıĢtır.

117

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

BULGULAR VE YORUM

PaydaĢların gözünden sosyal medyanın yarar ve risklerine yönelik araĢtırmanın bulgu ve yorumları aĢağıda verilmiĢtir. Bulguların elde edilmesinde izlenen süreçte, katılımcılardan elde edilen verilerden oluĢturulan tema, alt tema ve kodlara iliĢkin katılımcı ifadeleri doğrudan alıntılama yöntemiyle sunulmuĢtur. Elde edilen bulgular, tablolar halinde en çok tekrarlanan ve vurgulanan kodların sayısal değerleri de belirtilmiĢ biçiminde sunulmuĢtur. Ayrıca alıntı yapma sürecinde katılımcılar tarafından en çok vurgulanan kodlara iliĢkin ifadelere daha çok yer verilmekle birlikte, en az vurgulanan kodlara yönelik ifadeler de doğrudan verilerek, ortaya çıkan durum yorumlanmıĢtır.