• Sonuç bulunamadı

ÖZÜMSEYEN  Eğitim

2.4. ÖĞRETĐM YÖNTEMLERĐ

2.4.7. Soru-Cevap Yöntemi

Soru-cevap yöntemi, dersi baştan sona soru-cevap tarzında işlenmesidir. Bu anlamda soru-cevap yöntemi, başka yöntemlerin içinde ara sıra kullanılan soru-cevap tekniğinden farklıdır. Soru soran öğrenci, bilgiyi elde etmek üzere ruhen ve zihin olarak çevreye duyarlı bir halde olur. Bu süreç öğretmen tarafından etkili kullanılmalıdır. Çünkü öğrenci öğrenmeye bu kadar açık ve hevesli iken dersin verimli geçmesi sağlanabilir. Bilginin öğrenciye ulaşması diğer zamanlardan daha kolay gerçekleşir (Erciyes, 2007:199).

Öğrencinin başkalarını dinlemesine, soruyla ilgili kendi fikirlerini üretmesine ve fikirlerini etkili bir tarzda söylemesine yardımcı olur (Güneş, 2007:288). Bu şekilde birey, kendini ifade etme gücünü geliştirir; düşüncelerini belli bir düzene göre özgür bir şekilde ifade etmeyi öğrenir. Öğrenciyi güdüler, derse aktif olarak katılmasını ve öğrendiklerini uygulama ve yorumlamasını sağlar.

Soru-cevap yöntemiyle sağlıklı bir iletişim imkanı elde eden öğrenci aynı zamanda sosyalleşir. Yöntem demokratik bir ortam yaratır, öğrencilerin birbirlerinin fikrine tahammül etmelerini, hoşgörülü olmalarını ve başkalarının mantığı ile de düşünmelerini sağlar. Öğrencinin yargılama, karar verme, hatırlama, değerlendirme ve yaratıcı düşünmesini sağlar. Öğrencinin derse ilgisini arttırır. Öğrenci, kendisine her an soru sorulabileceği düşüncesiyle dersi dikkatle izlemeye çalışır. Öğretmene, öğrencilerin bilgilerini, bir konuyu kavrama, analiz, sentez, değerlendirme ve uygulama becerilerini öğrenme imkânı verir (Özbay, 2006:137). Öğretmen, öğretilen konuların doğru anlaşılıp anlaşılmadığını veya ne kadar öğrenildiğini ancak soru-cevap yöntemi ile öğrenebilir, bu şekilde öğrenmelerini kolayca değerlendirebilir. Soru-cevap yöntemi, diğer öğretim yöntemlerinin de mükemmel bir tamamlayıcısı olabilmektedir.

Soru-cevap yönteminin sınırlılıkları:

Yöntem uygulanırken öğrencilerin rahat olması gerektiği vurgulanmadığı takdirde sorulara eksik ya da yanlış cevap veren öğrencinin kendine güveni azalır. Zamanla öğrenci konuları bilse dahi konuşmamaya başlar. Böylece derse aktif katılan öğrencilerin sayısı düşer. Bu durumda öğretmenin de kendine güveni azalır. Soruların anlaşılabilmesi için öğretmen tarafından iyi ifade edilmelidir. Bunun yanında sorular yönlendirici olursa öğrencinin özgürce düşünmesi engellenmiş olur (Özbay, 2006:138). Soru-cevap yönteminin çok fazla kullanılması, konunun dağıtılmasına, dersin "kaynatılması"na ve dolayısıyla programın yetiştirilememesine neden olabilir.

Soru-cevap yöntemini etkili kullanmak için:

Yöntemin etkili kullanımı için soruların soru cümlesi yapısına uygun bir şekilde yöneltilmesi gerekmektedir. Yani soruların "kim," “ne”, "neden", "nasıl", "ne zaman" gibi soru ekleri ile başlaması veya soru ekleri ile bitmesi uygun olabilecektir.

Cevabı "evet-hayır" ile sınırlı, herhangi bir görüş bildirmeyen sorulardan kaçınılması önemlidir (Savaş, 2007b:162). Ayrıca soruların anlamlı ve “uyarıcı”, başka bir ifadeyle öğrencileri cevap vermeye teşvik edici şekilde hazırlanması dikkat edilmesi gereken bir başka husustur. Bu açıdan öğretmenin soru hazırlama ve soru sorma tekniklerini iyi bilmesi gerekmektedir (Tok, 2008:165).

Soruların birkaç konuyu kapsayan genel sorulardan oluşmamasına, öğrencilerin gelişimsel özelliklerine uygun olmasına ve en önemlisi dersin hedefleriyle tutarlı olması da yöntemin etkili kullanılmasında önemlidir. Sorular öğrencilere yöneltilirken öğrencileri rahatlatmak ve onların ilgisini konuya çekmeyi sağlamak gerekmektedir. Cevaplama esnasında öğrencileri dinlemek ve onları cevapları hakkında yargılamamak önemlidir. Soruların mantığa, gerçeğe ve bilimsel esaslara uygun olması gerekmektedir (Büyükkaragöz ve Çivi, 1999:73).

Sorular bir kısım öğrenciye değil, bütün öğrencilere yönelik olmalıdır. Her öğrencinin bu etkinliğe katılması sağlanmalıdır. Öğrencilerin soruları cevaplayabilmeleri için yeterli süre verilmeli bu konuda aceleci olunmamalıdır. Öğrencileri soru sormaya teşvik etmek önemlidir. Bu şekilde onların hem soru sorma tekniğini öğrenmeleri hem de konuya ilgilerinin artması sağlanacaktır (Savaş, 2007b:162).

Cevabın tek öğrenci tarafından verilmesi sağlanmalıdır. Her öğrencinin aynı anda soruyu cevaplandırmalarına imkân verilmelidir. Bu yöntem kullanılırken öğrencileri arkadaşlarının yanında utandırıcı, onur kırıcı durumlara düşürmekten kaçınmak gerekir. Aksine öğrencilerin "aferin", "güzel" gibi pekiştirici sözler veya notlarla ödüllendirilmesi ve bu şekilde daha sonraki soru veya cevaplara katılmaya teşvik edilmeleri sağlanmalıdır.

Soru-cevap yönteminde kullanılabilecek teknikler açık/kapalı uçlu, doğru-yanlış, boşluk doldurma, kavram kartları tekniği olarak sıralanabilmektedir. Bu teknikler şu şekildedir (Ünal ve Köksal, 2007);

Açık/kapalı uçlu soru tekniğinde sorular ya yoruma açık ya da net bir yanıtı olan kapalı ifadelerden oluşur. Açık uçlu sorularda öğrencilerin kavrama, analiz, sentez, değerlendirme gibi üst düzey bilişsel becerilerinin açığa çıkması hedeflenir. Kapalı uçlu sorularda ise öğrencilerden bu tür üst düzey beceriler beklenmez, soruların cevaplanmasında bilgi basamağındaki bilişsel düzey yeterli olur.

Doğru-yanlış soru tekniğinde öğrencilerin bilgi düzeyindeki bilişsel becerilere sahip olması yeterlidir. Öğrencilere sorular yöneltilir ve onlardan sadece konu ile ilgili doğru ya da yanlış ifadelerini kullanmaları istenir.

Boşluk doldurma tekniğinde, öğrencilere konuyla ilgili cümleler verilir ve bu cümleler içinde sorulmak istenen ana kavram için boşluk bırakılır. Öğrencilerden bu boşlukları doldurmaları istenir.

Kavram kartları tekniği, ünite veya ders sonunda kavramların öğrenciler tarafından öğrenilip öğrenilmediğini anlamak amacıyla yapılan ve konuların tekrarına yardımcı olan bir tekniktir. Bazı kartlarda sadece kavram adı, bazılarında ise o kavramları açıklayan ifadeler yer alır. Hazırlanan kartlar öğrencilere dağıtılır. Bir öğrenci elindeki kartı okur ve karttaki kavram ya da ifadenin karşılığını söyler. Süreç her öğrencinin sırayla elindeki kartı yanıtlaması şeklinde devam eder. Böylece her öğrencinin derse aktif katılımı sağlanır. Bilgi düzeyindeki bilişsel becerilerin ölçülmesinde bu teknikten yararlanılır (Savaş, 2007b:216). Tekniğin hazırlanması oldukça kolay ve ekonomiktir.