• Sonuç bulunamadı

Kolb’un Öğrenme Stilleri Envanteri (Learning Styles Inventory-1985) Kolb’un öğrenme stilleri envanteri (1985) bireylerin öğrenme stillerinin

ĐKĐNCĐ BÖLÜM KAYNAK ÖZETLERĐ

1. Değiştiren (Divergent) Öğrenme Stili 2. Özümseyen (Assimilator) Öğrenme Stili

2.2.1.3.5. Kolb’un Öğrenme Stilleri Envanteri (Learning Styles Inventory-1985) Kolb’un öğrenme stilleri envanteri (1985) bireylerin öğrenme stillerinin

belirlenmesi amacıyla hazırlanmıştır (bkz. Ek 2). Kolb öğrenme stilleri envanterinin yakın zamanda ülkemize yönelik kültür uyarlaması yapıldığından ve envanterin özellikle lise öğrencilerinin yaş grubuna uygun olması sebebiyle bu çalışmada Kolb öğrenme stili envanterinin kullanılmasına karar verilmiştir. Envanter, bireyin kendi amaçlarını belirlemede, günlük hayatta karşılaştığı problemleri çözmede, meslek seçiminde ve güçlü ve zayıf yönlerini keşfetmesinde ona yardım eden bir ölçektir (Aşkar ve Akkoyunlu, 1993). Bu şekilde bireylerin öğrenme stilleri, onların sahip özelliklerinin kapsamlı bir şekilde irdelenmesi sonucu belirlenmektedir. Bu ölçek öğrencilerin öğrenme tercihlerini iki kutuplu bir boyutta ölçer. Ölçeğin birinci kutbu, öğrenilenlerin ya soyut ya da somut olarak algılanmasını oluşturur. Ölçeğin ikinci kutbu ise algılanan bilgilerin beyinde işlenirken ya onları uygulamaya dönüştürme ya da bilgiler üzerine yorum yapma biçimidir (Şimşek, 2006:123).

Öğrenme stilleri envanteri 12 maddeden oluşmaktadır. Her maddede dört (a,b,c,d) ifade bulunmakta ve bireyin kendi öğrenme biçimini en iyi betimleyen ifadeden başlayarak puan üstünlüğüne göre sıralaması istenmektedir. Birey kendisine en uygun ifadeye 4, ikinci uygun olana 3, üçüncü uygun olana 2, en az uygun olana 1 puanını vererek anketi yanıtlamaktadır. Sonra dört öğrenme biçimi ile ilgili ifadelere verilen puanlar kendi arasında toplanmaktadır. Bir sonraki adım ise birleştirilmiş puanların elde edilmesidir. Bunun için bireyin soyut kavramsallaştırma (SK) puanından, somut yaşantı (SY) puanı; aktif yaşantı (AY) puanından, yansıtıcı gözlem (YG) puanı çıkarılmaktadır. SK-SY farkının pozitif çıkması bireyin öğrenmesinin soyut, negatif çıkması ise somut olduğunu gösterir. Aynı şekilde AY-YG puanının pozitif olması öğrenmenin aktif, negatif olması da öğrenmenin pasif (yansıtıcı) olduğunu gösterir. Daha sonra SK-SY ve AY-YG puanı aşağıdaki koordinat

düzleminde birleştirilerek bireyin öğrenme stili belirlenir (Aşkar ve Akkoyunlu, 1993).

Şekil 2.7: Kolb’un Öğrenme stilleri (Kolb ve diğ., 2000:6).

Bireylerin envantere verdikleri yanıtlar neticesinde elde edilen toplam puanlar arasındaki farkların, yukarıdaki koordinat sisteminde hangi aralıkta yer aldığı bulunur. Böylece bireyin sahip olduğu öğrenme stilleri belirlenmektedir. Öğrencinin öğrenme stilleri koordinatları başlangıç noktasına yakınsa kişi diğer öğrenme stillerinin özelliklerini de taşır. Başlangıç noktasından ne kadar uzaklaşırsa öğrenme stilinin özelliklerini o kadar gösterir (Polhemus ve diğ., 2004).

Bir başka kaynakta ise Kolb öğrenme stili modelinin, doğu-batı ve kuzey-güney olmak iki eksene sahip olduğu ve bu eksenlerden doğu-batı yönündeki eksenin işleme doğrusu, kuzey-güney yönündeki eksenin ise algılama doğrusu olduğu ifade edilmektedir. Aynı zamanda Kolb’un geliştirmiş olduğu dört farklı öğrenme stilinin de bu iki eksenin birleşimi olduğu ve her birinin deneyimi anlama ve deneyimi şekillendirme arasında şekillendiği belirtilmektedir. Ayrıca bu modelin katı kurallar dizisi olmadığı, diğer davranışsal modeller gibi bir rehber olduğu belirtilmektedir (Kolb learning styles, 2008).

Kolb tarafından yapılan araştırmalara göre bireylerin öğrenme stilleri seçtikleri alanlara (sosyal bilimler ve fen bilimleri gibi) göre anlamlı farklılıklar göstermektedir (Kolb ve Kolb, 2005). Her bir farklı biçimde öğrenme özelliğine sahip olanların öğrenme biçimlerine bağlı olarak eğitim görme ve iş alanlarında birbirlerinden farklı alanlarda kümelendikleri görülmektedir. Örnek vermek gerekirse, eğitim alanında değiştirenlerin (divergers) tarih, politik bilimler, dil ve psikoloji alanlarında; özümseyenlerin (assimilations) ekonomi, yabancı dil, matematik, sosyoloji, kimya ve fizik konusunda; çözümleyenlerin (convergers) hemşirelik ve mühendislikte; yerleştirenlerin (accomodators) ise işletmecilikte yoğunlaştığı görülmektedir. Bunun yanında, iş seçimine ilişkin olarak yapılan araştırma sonucunda, değiştirenlerin yerleştirenlerle (accomodators) ortak bir noktada sosyal çalışma konusunda bulunduğunu; özümseyenlerin (assimilator) ayrıştıranlarla ortak bir nokta olacak biçimde yöneticilikte; ayrıştıranların (converger) muhasebecilikte, mühendislikte ve tıpta; yerleştirenlerin (accomodators) ilköğretim eğitiminde, psikolojik terapide, iş terapisinde, tıp teknolojisinde ve tarım konularında yoğunlaştığı gözlenmiştir. Ancak, sahip olunan iş alanlarına bağlı olarak yapılan çalışmada, değiştirenler kişiler arasında; özümseyenler, parasal ve araştırma konularında; ayrıştıranlar mühendislikte ve yerleştirenler de piyasa-ekonomide yoğunlaştıkları gözlenmiştir (Akt: Sağ, t.y.). Bu durumda bireylerin meslek seçimleri de öğrenme stilleri envanteri ile belirlenebilir. Aşağıdaki tablonun bireylerin öğrenme stillerine göre uygun meslekleri seçmesinde yardımcı olabileceği düşünülmektedir.

Şekil 2.8. Öğrenme stillerine göre meslek dağılımı (Aşkar ve Akkoyunlu, 1993). Bireylerin meslek seçiminde dikkatli olmaları hayatta mutlu olmaları açısından önemli bir durumdur. Öğrenme stillerine göre meslek dağılımını da esas alan Kolb öğrenme stilleri modeli, son olarak bu yönüyle ele alındıktan sonra aşağıda tezin ana konularından “öğretim” kavramının açıklamalarına geçilecektir.

2.3. ÖĞRETĐM

Öğretim yöntemlerine geçmeden önce “öğretim” kavramını açıklamak yerinde olacaktır. Öğretim için çeşitli yazarlar tarafından farklı noktaların vurgulandığı tanımlar vardır. Örneğin; Açıkgöz’ün (2005:1314) ifadesine göre Bruner (1966) öğretimi öğrencinin gelişimine yardım eden bir süreç olarak algılarken Mouly (1973), öğretimi “öğrenci gelişimini teşvik etme stratejileri olarak, Saylor, Alexander ve Levis (1981) “öğrencilerin planlı öğrenme yaşantılarına katılması” olarak ele almaktadır. Ayrıca Glaser’a (1976) göre öğretim “öğrencilerin belli davranışları kazanabilmesi için düzenlenen planlı etkinlikler sürecidir”. Varış (1978) ve Küçükahmet’e (1986) göre ise öğretim, eğitimin “okulda ya da sınıf ortamında, planlı ve programlı bir biçimde yürütülen kısmıdır”. Tüm bu tanımlardan ve yapılan diğer birçok tanımdan yola çıkarak oluşturulan bir başka tanım ise öğretimin, öğrenci gelişimini amaçlayan ve öğrenmenin başlatılması, sürdürülmesi ve gerçekleştirilmesi

Somut Yaşantı (Hissederek) Soyut Kavramsallaştırma Yansıtıcı Gözlem (Đzleyerek) Aktif Yaşantı (Yaparak) YERLEŞTĐREN