• Sonuç bulunamadı

ÖZÜMSEYEN  Eğitim

2.4. ÖĞRETĐM YÖNTEMLERĐ

2.4.1. Düz Anlatım (Takrir) Yöntemi

Gününüzde her öğretmenin kullanmak zorunda olduğu yaygın bir yöntem olarak tanımlanan bu yöntem oldukça eskidir. Eğitimin örgün hale geldiği Antikçağ Yunan okulları, Ortaçağ medreseleri ve Hristiyan okullarında yapılan öğretim, genelde bu metoda dayanıyordu. Gerek bilim ve toplum felsefesi, gerekse dinî konular en iyi şekilde ancak sözle anlatılabiliyordu. (Ergün, t.y.)

Bu yöntemin etkili olabilmesi için, öğretmenin kişiliği, alan bilgisi, ses tonu, konuşma gücü (konuşma temposu, telaffuzu), jest ve mimikleri önem kazanmaktadır. Ayrıca bu yöntemle ders anlatılırken tasvir, açıklama, drama tekniği ve hikâyelerden yararlanıldığı takdirde yöntem etkili olacaktır.

Düz anlatım yöntemi uygulanırken anlatılan konunun soru haline getirilmesi dersi daha cazip hale getirebilecek ve öğrenciler sınavlarda başarılı olmak adına dersi daha çok dinleme çabasında bulunacaktırlar. Bir de anlatımın içinde o kısımların ilerde nasıl bir soru haline getirileceğinden bahsedildiğinde, bütün öğrencilerin o kısımları hevesle dinledikleri ileri sürülmektedir (Ergün, t.y.). Düz anlatım yoluyla ders verme yöntemi ekonomiktir. Bu yöntemle öğretmenin derse hazırlanması çok fazla zaman gerektirmez. Her derse, her türlü dinleyici grubuna, her mekâna ve zamana kolaylıkla uydurulabilmesi onun esnek bir yöntem olduğunu gösterir. Bu yolla her türlü bilgi ve olay vs. öğrencilere aktarılabilir. Küçük gruplara hitap edildiğinde anlatım bir sohbet tekniğine dönüştürülebilir. Fakat kalabalık bir öğrenci grubu için bu yöntem konferans tekniği ile de gerçekleştirilebilir. Düz anlatım yöntemi, diğer bütün yöntemlerle birlikte kullanılabilir. Ayrıca, dinleyerek öğrenmeye yatkın olan öğrenciler için bu yöntem diğerlerinden daha etkili olabilir.

Yöntemin faydalı yönleri kadar eksik ve kusurlu yönleri de bulunmaktadır. Düz anlatım yöntemi daha çok işitme organına hitap etmektedir. Oysa etkili öğretim için olabildiğince çok sayıda duyu organı kullanılması gerektiği bilinmektedir. Öğrenci derste pasif olduğu için kısa zamanda sıkılır, ilgisi kolayca dağılabilir, motivasyonu düşer ve dersten kopar. Bu şekilde bilgiler tam olarak öğrenilemez ve eksik öğrenilen bilgiler de geçici olur, ezberlenir. Ergün (t.y.), bu yöntemin öğrencileri bilgileri ezberlemeye yönelttiğini şu sözleriyle vurgulamaktadır:

“……Bu yöntem büyük ölçüde kitabî bilgilere dayandığından, öğrencileri araştırma ve inceleme yapma yerine, kalıp bilgileri ezberlemeye sevk eder. Tarih boyunca da, bu yöntemin ortaya çıkardığı en çok kullanılan öğrenme tekniğinin ezber olduğu görülmüştür. Đyi bir öğretim için, öğretmenin karşısındaki öğrencilerin bilgi, ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerini tanıması gerekir. Sürekli anlatma yöntemi ile ders yapan bir öğretmen, tanımadığı bir gruba belli bir bilgi sistemini anlatmaya çalışır. Bu, âdeta karanlığa kurşun atmak gibi bir faaliyet olur. Bu durumda öğrenme büyük ölçüde tesadüfe bırakılmıştır…...”

Düz anlatım yöntemi ile konferans, sunu, diyalog, sohbet teknikleri kullanılabileceği gibi aynı zamanda soru-cevap, gösteri, tartışma vs. yöntemler de birer “teknik” haline getirilerek düz anlatım yöntemi içinde kullanılabilir. Düz anlatım yönteminin birçok tekniği vardır. Bu tekniklere değinmek gerekirse (Sönmez, 2007b:222-225);

Konferans, kalabalık gruplara planlı ve etkili bir şekilde hitap etme tekniğidir. Đyi bir konferansçı anlatacağı konuyu çok iyi plânlar. Đfadeleri açık ve kısa olur. Sesi ortamın her tarafından işitilebilir, gerekirse konferansı araç-gereçlerle zenginleştirebilmelidir; ancak bu şekilde öğrencilerin geneline hitap edebilir.

Sunu, farklı konularda ilgili birimlere (kurul ya da yöneticilere) bilgi vermek amacıyla kısa ve öz olarak oluşturulan bir sözel iletişim tekniğidir. Eğitim ortamında özellikle Sosyal bilgiler dersinde “ilimizin yönetimi” ünitesiyle ilgili hedef davranışlar kazandırılırken kullanılabilir.

Günlük Konuşma, bir plan ya da hazırlık olmaksızın gelişigüzel yapılan konuşma tekniğidir. Eğitim ortamında bu teknik daha çok öğretmene beklenmedik sorular yöneltildiğinde otomatik olarak devreye girer.

Sempozyum, küçük bir grubun dinleyiciler karşısında bilimsel ya da sanatsal özellik taşıyan bir konunun belirli bir kısmı üzerinde planlı olarak yaptıkları konuşma tekniğidir. Sınıf ortamında da belli bir konu, bu konuda bildiri sunmak isteyen öğrencilerce hazırlanılıp sunulabilir. Öğrenciler bildiriyi sunan öğrencilere soru sorabilir.

Diyalog, bir öğrencinin öğretmen rolünde olduğu ve diğer birkaç öğrencinin ise belli bir konudaki karşıt görüşleri öğrencilere sunmak amacıyla kullanılan sözel bir iletişim tekniğidir. Bu teknik, önceden belirlenmiş hedeflere öğrencileri yönlendirici nitelikte düzenlenir.

Forum, farklı görüşlere sahip kişilerin (öğrencilerin) bir konudaki sorunları tartışarak bir sonuca ulaşmak için yararlandıkları bir iletişim tekniğidir. Bu teknikte bir de başkan (öğretmen) bulunur. Konuyla ilgili öğrencilerin farklı görüşleri alındıktan sonra, varılan sonuç başkan tarafından özetlenir.

Panel, bir başkan ve birkaç uzmandan oluşan küçük bir grubun bir masa etrafında oturarak dinleyiciler (öğrenciler) karşısında belli bir konu üzerinde duygu ve düşüncelerini sunmak amacıyla yaptıkları konuşma tekniğidir. Konuşma bittikten sonra dinleyiciler, o konuda uzmanlara sorular yöneltip görüşlerini alabilirler.

Doğru mu, yanlış mı tekniğinde ise işlenmiş olan konu ile ilgili doğru ve yanlış ifadelerinin yer aldığı kartlar hazırlanarak sınıfa dağıtılır. Kartı alan öğrenci karttaki ifadenin doğru olup olmadığını sebepleriyle açıklamaya çalışır. Bu açıklamadan sonra soru sınıftaki bütün öğrenciler tarafından tartışılır ve karara bağlanır.