• Sonuç bulunamadı

6. İLİM ÖĞRENİMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

6.3. Soru Sormak ve Adabı

1. Zeyd ibn Hâlid el-Cuhenî’den (r.a.) (o şöyle demiştir): Bir kimse

Peygamber’den lukatayı (yânî yitik malı) sordu. Peygamber (s.a.): “Bağını yahut kabını,

kılıfını bil, sonra onu sağa sola bir sene bildir, duyur. Ondan sonra onu kullan. Ondan sonra da sahibi çıkarsa yine ona ver” buyurdu. O zât: Yitik deve de (böyle mi)? diye

sordu. Rasûlullah o kadar öfkelendi ki, yanakları yahut yüzü kızardı ve: “Ondan sana

ne? Su tulumunu, ayakkabısını beraberinde taşır. (Muhtaç oldukça) su başına gelir, ağaçlardan otlar. Onu sahibi buluncuya kadar kendi hâline bırak” buyurdu. O zât: “Ya

572 Buhârî, “İlim”, 18; Müslim, “Salât”, 504; Ebû Dâvûd, “Salât”, 115; Nesâî, es-Sünenü’l-kübrâ, III/438,

H.no: 5864; İbn Hıbbân, es-Sahîh, VI/153, H.no: 2393.

573 İbn Battâl, Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, I/161; Sofuoğlu, Sahih-i Buhari ve Tercemesi, I/236.

574 Buhârî, “İlim”, 18; Nesâî, es-Sünenü’l-kübrâ, III/438, H.no: 5865; Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr,

XVIII/32, H.no: 14763.

yitik davara ne buyurursun?” dedi. “O ya senindir, ya kardeşinindir, ya kurdundur” buyurdu.576

2. Ebû Musa (r.a.) şöyle demiştir: Bir gün Peygamber’den (s.a.) hoşlanmadığı

bâzı şeyler soruldu. Bu gibi suâller çoğaltılınca öfkelendi. Ondan sonra insanlara hitaben: “Bana istediğinizi sorun!” buyurdu. Birisi kalkıp: “Benim babam kimdir?” dedi. “Baban Huzâfe'dir” buyurdu. Bir diğeri kalkıp: “Yâ Rasûlallah! Benim babam kimdir?” dedi. “Şeybe'nin azadlısı Sâlim'dir” buyurdu. Ömer ibn Hattâb, Peygamber'in yüzündeki öfkeyi görünce: “Yâ Rasûlallah! Biz azîz ve celîl olan Allah’a tevbe ediyoruz” dedi 577

3. Enes b. Mâlik’ten (r.a.) rivayet edildiğine göre (o şöyle demiştir): Rasûlullah

(s.a.) şöyle buyurdu: “Size anlattıklarım dışında artık kıyamet gününe kadar bana soru

sormayın!” Abdullah b. Huzâfe: “Ey Allah'ın Rasûlü benim babam kim?” deyince

Peygamberimiz: “Senin baban, Huzâfe'dir” dedi. Abdullah annesinin yanına gelince annesi ona: “Yazıklar olsun sana, bunu yaptıran nedir?” Abdullah: “(Kalbimin) rahat etmesini istedim” dedi. (Râvi: Bu konuda bazı dedikodular vardı, diye ekledi.)

Humeyd şöyle dedi: “Zannediyorum ki şu rivayeti de Enes (r.a.) bildirmişti: Rasûlullah (s.a.) (çok soru sorulmasına) kızdı. Hz. Ömer (r.a.) şöyle dedi: “Biz, Allah’ı Rabb, İslâm’ı din ve Muhammed (s.a.)’i peygamber olarak kabul ettik. Allah'ın ve O'nun Peygamber'inin gazabından da Allah 'a sığıniyoruz.”578

Şuayb Arnavut, senedin Şeyhayn’ın şartına uygun, sahih bir isnâd olduğunu söylemiştir.579

Bu zâtın, Kisrâ'ya elçi olarak gönderilen Abdullah ibn Huzâfe es-Sehmî el- Muhâcirî olduğu bu rivayette açıkça anlaşılıyor. Müslim'in rivayetine göre bu Abdullah,

576 Buhârî, “İlim”, 28; Müslim, “Lukata”, 1722; Ebû Dâvûd, “Lukata”, 1; Tirmizî, “Ahkâm”, 35;

Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, V/251, H.no: 5257, 5262; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, VI/189, H.no: 11846.

577 Buhârî, “İlim”, 28,29; Müslim, “Fezâil”, 2360; Benzer rivayetler için bk. İbn Hıbbân, es-Sahîh, I/309,

H.no: 106.

578 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, III/107, H.no:12063; Benzer rivayet için bk. III/162, H.no:12596;

III/254, H.no:13600; III/177, H.no:12756; Buhâri, “İ'tisâm”, 3; Müslim, “Fezâil”, 134.

babasından başka bir babaya nisbet edilir ve biriyle kavga ettikçe "fulânın oğlu" diye ayıplanırdı. Annesi böyle bir suâl sorulduğunu işitince: Senden daha fena evlâd görmedim. Ananın câhiliyyet günlerinde kadınların irtikâb ettiği şeylerden birini irtikâb etmediğini nereden biliyordun? Ya ananı, âlem nazarında rüsvây edeydin iyi mi olurdu? diye azarlamış. O da cevaben: Vallahi eğer beni bir zencî köleye ilhak etmiş olaydı, onu baba kabul eder, Kureyşli olmak da'vâsından vazgeçerdim, demiştir. 580

4. Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurdu: “Sizi kendi

halinize bıraktığım sürece siz de beni bırakınız. Size bir şeyler duyurduğumda onu benden alınız. Çünkü sizden öncekiler peygamberlerine çok soru sormaları ve peygamberlerinin buyrukları üzerinde ihtilaf etmelerinden dolayı helak olup gitmişlerdir.”581

Tirmizî: “Bu hadis, hasen sahihtir” demiştir. Elbânî: “Sahih” demiştir.582

5. Sa'd b. Ebî Vakkas’tan (r.a.) rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurdu: “Bir

kişi (devamlı) soru sorup bir meseleyi kurcalar ve onun yüzünden bir haram hükmü nâzil olursa bu kişi Müslümanlar içinde günahı en ağır olan kişilerden biri olur.”

Yine Sa'd'dan gelen diğer rivayette benzeri zikredildi.583

Şuayb Arnavut, senedin Şeyhayn’ın şartına uygun, sahih bir isnâd olduğunu söylemiştir.584

Konu ile ilgili olarak rivayetlerin yanı sıra şu ayet-i kerime de soru sormanın bir adabı olduğunu ve bazen düşünülmeden sorulacak bir sorunun, gerek o kişiye ve gerekse bütün topluma ağır sorumluluklar ve zorluklar getireceği ifade edilmektedir. Allah Teâlâ buyurur ki: "Ey îman edenler, açıklandığında zararınız olacak şeyleri

sormayın. Kur'an indirilirken sorsanız, o size açıklanır. Allah, birçok şeyden sizi muaf

580 Müslim, “Fezâil”, H.no: 2359.

581 Tirmizî, “İlim”, 17; Buhârî, “İ’tisam”, 2; Müslim, “Hacc”, 1337; İbn Mâce, “Mukaddime”, 1; Nesâî,

“Menâsik”, 1; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, II/247, H.no: 7361; II/482, H.no: 10260; Abdurrezzâk,

el-Musannef, XII/220, H.no: 20372.

582 Tirmizî, es-Sünen, V/47, H.no: 2679.

583 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, I/I76, H.no: 1520; Benzer rivayet için bk. I/179, H.no: 3545; Buhârî,

“İ'tisâm”, 3; Müslim, “Fezâil”, 2358; Ebû Dâvûd, “Sünnet”, 6.

tuttu. Şüphesiz Allah bağışlayan ve yumuşak davranandır." 585

6. Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurdu: “İnsanlar

o kadar çok soru soracaklar ki hatta; 'Allah bizi yarattı, peki Allah'ı kim yarattı?' diyecekler.” Ebû Hüreyre dedi ki: “Ben bir gün otururken baktım, Iraklı biri geldi ve

bana ; 'Allah bizi yarattı, peki Allah'ı kim yarattı?' demesin mi, hemen parmaklarımla kulağımı tıkadım ve çığlık attım, sonra da: 'Allah ve Rasûlü doğru söyledi. Allah tektir

ve samettir. O doğurmadı ve doğmadı. Hiçbir şey O 'na denk değildir' dedim.”586

Şuayb Arnavut, rivayetin sahih, bu senedin ise hasen olduğunu söylemiştir.587

Rasûlullah'ın (s.a.) haber verdiği olay gerçekleşince, Ebû Hüreyre (r.a.) heyecanlanıyor ve mükemmel bir cevap veriyor. Cevap Kur'an’dan olup tevhîd inancını özetleyen İhlas süresidir. Normal olarak düşünüldüğünde ortaya çıkan gerçek şudur; birisi tarafından yaratılmış olan ilâh ve rab olamaz. Evet, Allah'tan başka ilâh yoktur, O yaratılmamış, ama her şeyi yaratmıştır. Çünkü O, benzersiz olup, bütün varlığın sebebidir. Dolayısıyla O'na hiçbir şey denk değildir.588

7. Hz.Peygamber'in (s.a.) ashabının birinden (Muâviye'den) (r.a.) rivayet

olundu: “Rasûlullah (s.a.), muğâlatayı (demagojiyi, faydasız konuşmaları) yasakladı.” Râvilerden İmam Evzâî: “Burada mugâlata; sıkıntı ve zorluk veren sorular anlamındadır” dedi.589

Şuayb Arnavut, senedin, Abdullah b. Sa’d’ın bilinmiyor olmasından dolayı

zayıf olduğunu söylemiştir.590

Elbânî, zayıf olduğunu ifade etmiştir.591

585 Maide, 5/101

586 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, II/387, H.no: 9004; Benzer rivayet için bk. II/431, H.no: 9531; Müslim,

“İmân”, 215-216; Ebû Dâvûd, “Sünnet”, H.no:4721; Nesâî, es-Sünenü'l-kübrâ, VI/169, H.no: 10497.

587 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, III/387, H.no: 9015.

588 Oral, R., el-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi Terceme ve Açıklaması, I/281-282.

589 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, V/435, H.no: 23737, 23738; Ebû Dâvûd, “İlim”, 8; Taberânî, el-

Mu’cemü’l-evsât, VIII/137, H.no: 8204; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, V/106; Hattâbî, Meâlimü’s-sünen,

IV/186, H.no: 1452; İbn Abdilberr, Câmi'u beyâni'1-ilm, II/273, H.no: 1061.

590 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, V/435, H.no: 23737.

Hattâbî rivayeti naklettikten sonra şu açıklamayı yapmıştır: “Bu hadis, âlimleri hataya düşürmek ve görüşlerini geçersiz kılmak düşüncesiyle, onlara hatanın çok yapıldığı zor meselelerin arzedilip sorulmasını yasaklamıştır.592

8. İbn Abbas’tan (r.a.) rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.) döneminde biri

yaralanmıştı, sonra ihtilam oldu ve kendisine yıkanması tavsiye edildi. Ancak adam yıkanınca öldü. Bu haber Peygamberimiz'e ulaşınca dedi ki: “Allah onları kahretsin,

adamı öldürdüler. Cehaletin ilâcı sormak değil midir?”593

Şuayb Arnavut: “Rivayet hasendir; bu senedin ricâli, Şeyhayn’ın ricâli olup sikadır. Ancak Evzâî ile Atâ arasında inkıtâ vardır” demiştir.594

Soru sormak, bilmediği bir mesleyi öğrenmek, kasıtlı ve gereksiz sorular sormamak, sorunun mantıklı olmasına dikkat etmek ve adâba riâyet etmek ne kadar önemli ise işi uzmanına sormak en az bunlar kadar önemlidir. Özellikle din ve tıp gibi hayati konularda cahilce konuşmalar toplumları büyük hatalara sevkeder. Bu sebeple hakkında kesin bilgi sahibi olmadığımız konularda konuşulmaması tavsiye edilir.

Allah Teâlâ buyurur ki: “...Eğer bilmiyorsanız, uzmanına sorun!”595