• Sonuç bulunamadı

2.9. İlgili Araştırmalar

2.9.3. Sorgulamaya Dayalı Öğrenme İle İlgili Araştırmalar

Gençtürk ve Türkmen (2007) geleneksel öğretim ile sorgulama yönteminin etkilerini karşılaştırmak için 7 haftalık bir çalışma yürütmüştür. Dersler “Canlılar Çeşitlidir” ünitesi konuları kapsamında yürütülmüştür. 4. sınıf düzeyinde 50 öğrencinin dâhil olduğu çalışmada deney ve kontrol grupları belirlenerek bu gruplara başarı testi ön test son test olarak uygulanmıştır. Ön test verilerine göre grupların birbirine denk gruplar olduğu görülmüştür. Son test verilerine göre sorgulama temelli yürütülen derslerin öğrencilerin başarıları üzerinde anlamlı düzeyde etkili olduğu görülmüştür. Ayrıca sorgulama temelli yürütülen derslerde öğrenciler fen derslerine daha fazla katılmış ve bu yöntemle yürütülen derslerden keyif aldıkları belirlenmiştir. Duban (2008) 5. sınıf öğrencileriyle sorgulamaya dayalı öğrenme yaklaşımının yürütülmesine ilişkin bir eylem araştırması gerçekleştirmiştir. Çalışmayı yürüttüğü sınıfta uygulamalar tüm sınıfa yönelik gerçekleştirilmiştir. Örnek etkinliklerin video dökümünde ve analizinde etkinliğe ilişkin sınıfta gerçekleşen tüm olaylar değerlendirilmiştir. Ayrıca belirlenen 6 odak öğrenciye tutum ölçeği uygulanmıştır. Öğrencilere uygulama kapsamında hazırlanmış etkinlik planları ve etkinlik uygulama

örnekleri verilmiştir. Çalışma sonunda 5. sınıf Fen ve Teknoloji dersi kapsamında sorgulamaya dayalı öğrenme etkinliklerinin düzenlenebileceği ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin fen-teknoloji-toplum-çevre kazanımlarını edindikleri ve bilimsel süreç becerilerinin geliştiği görülmüştür. Ayrıca öğrencilerin Fen ve Tekonloji dersine yönelik olumlu tutum geliştirdikleri belirlenmiştir.

Sever (2012) “İlköğretim Fen ve Teknoloji Dersinde Araştırma Temelli Öğrenme Yaklaşımının Öğrenci Dirençlerine Etkisi” adlı çalışmasında Fen ve Teknoloji dersinde öğrencilerin gösterdikleri direnç davranışlarını belirleyerek, bu direnç davranışların ortadan kaldırılabilmesinde araştırma temelli öğrenme yaklaşımının etkisini belirlemeye çalışmıştır. Çalışmaya katılan 95 öğrenci ikisi deney grubu biri kontrol grubu olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. Araştırma sonunda yedi öğrenci kontrol grubunda, dokuzar öğrenci deney gruplarında direnç davranışları sergilemişlerdir. Dirençli davranış gösteren öğrencilerin hepsi derse katılmama ve dersle ilgilenmeme davranışlarını sergilemiştir. Birkaç öğrencinin de dikkat çekmeye çalışma, arkadaşlarını önemsememe, öğretmeni umursamama ve öğretmene öneride bulunma direnç davranışlarını ek olarak sergiledikleri tespit edilmiştir. Ayrıca görüşme yapılan bütün öğretmenler sıklıkla sorumluluklarını yerine getirmeme direnç davranışını da öğrencilerin sergilediklerini ifade etmişlerdir. Çakar (2013) çalışmasında, yedinci sınıf öğretim programında içerisinde yer alan bir üniteye yönelik araştırmaya dayalı öğrenme yaklaşımını temel alarak bir öğretim programı tasarısı oluşturmuştur. Program tasarısında öğrencilerin hem bilişsel yeteneklerinin gelişmesine hem de sosyal ve duygusal ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı getirmek amacıyla destekleyiciler işe koşulmuş ve öğrenme süreci niteliğinin arttırılması amaçlanmıştır. Çalışma sonunda araştırmaya dayalı öğrenmenin fen eğitiminde öğrencilerin başarıları, kavram öğrenmeleri ve derse yönelik tutumları üzerinde anlamlı bir etki oluşturduğu ancak üstbiliş farkındalıkları üzerinde anlamlı bir etki oluşturmadığı sonucu elde edilmiştir.

Kogan ve Laursen (2013) çalışmalarında üniversite öğrencilerinin ders seçimlerinde ve ders notlarının değişiminde sorgulamaya dayalı öğrenmenin etkili olup olmadığını belirlemeye çalışmışlardır. Analizler sorgulamaya dayalı sınıfta

eğitim alan ve almayan öğrenciler, cinsiyet ve önceki matematik başarı düzeylerine göre yapılmıştır. Araştırma bulguları özellikle sorgulamaya dayalı öğrenmenin daha önce düşük başarılı öğrencilerin notları üzerindeki etkisinin büyük ve kalıcı olduğu yönünde çıkmıştır.

Camenzuli ve Buhagiar (2014) eylem araştırması deseninde yürüttükleri çalışmalarında matematik öğretiminde sorgulamaya dayalı öğrenme yöntemi kullanmanın sosyal, duygusal ve davranışsal zorluklarını (SEBD) araştırmışlardır. Öncelikle sorgulamaya dayalı bir öğrenme ortamı oluşturulmuş daha sonra 13 ortaokul ikinci sınıf öğrencisiyle 15 hafta boyunca çalışma yürütülmüştür. Öğretmen gözlemleri, öğrencilerle yapılan görüşmeler, öğrenci günlükleri ve okulda yapılan yarıyıl ve yılsonu matematik sınavlarından elde edilen veriler analiz edilmiştir. Çalışma bulguları sorgulamaya dayalı öğrenme yönteminin öğrencilerin derslerden keyif aldığını, davranışlarında ve motivasyonlarında olumlu bir etki yaptığını ve matematik başarılarını arttırdığını göstermiştir.

Kayacan (2014) 110 fen bilgisi öğretmen adayıyla bir çalışma yürütmüştür. Çalışma grubu öğrencileri iki deney bir kontrol grubuna ayrılmıştır. Çalışma grubu birinci deney grubunda dersler öz düzenleme faaliyetleri ile zenginleştirilmiş araştırma-sorgulamaya dayalı öğretim stratejisi ile ikinci deney grubunda araştırma- sorgulamaya dayalı öğretim stratejisi ile kontrol grubunda ise doğrulayıcı laboratuvar yöntemi ile işlenmiştir. “Kuvvet ve Hareket Kavramsal Değerlendirme Testi” ve “Akademik Öz yeterlik Ölçeği” ön ve son test olarak uygulanmış, 9 fen bilgisi öğretmen adayı ile yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Çalışma sonunda birinci deney grubunda yürütülen çalışmaların hem ikinci deney grubuna göre hem de kontrol grubuna göre öğrencilerin kavramsal öğrenme ve akademik öz yeterliklerini geliştirmede daha etkili olduğu sonucu elde edilmiştir.

Zhang (2015) araştırmaya dayalı öğrenme yaklaşımının, Çin’de bir mühendislik programında öğrencilerin akademik başarılarını, problem çözme becerilerini ve motivasyon düzeylerini geliştirip geliştiremeyeceğini araştırmıştır. 70 öğrencinin katıldığı çalışma 6 hafta sürmüştür. Öğrenciler deney ve kontrol gruplarına ayrılarak kontrol grubundaki öğrenciler geleneksel stratejilere uygun

deney grubundaki öğrenciler sorgulamaya dayalı öğrenme stratejilerine uygun derslerini işlemişlerdir. Her iki gruba da bir başarı testi ön test son test olarak uygulanmıştır. Ayrıca Motivasyon Stratejisi Öğrenim Anketi de uygulanmıştır. Analiz sonuçları, öğretmen rehberli sorgulamaya dayalı öğrenme yaklaşımının, öğrencilerin öğrenme başarısını ve motivasyonunu olumlu yönde etkilediğini göstermiştir.

Eti (2016) okul öncesi eğitimde sorgulama temelli fen etkinlikleri geliştirmek amacıyla altı eylem döngüsü içinde yürüttüğü çalışmasında, ilk olarak çalışma grubuna alınan okuldaki öğretmenlerin mevcut durumdaki fen etkinliklerine ve sorgulama temelli öğrenmeye ilişkin görüş ve uygulamalarını belirlemiştir. Ardından bir öğretmenin sorgulama temelli fen etkinliklerini planlama ve uygulama süreçlerini geliştirmesi, süreçte karşılaştığı sorunlar ve bu sorunlara ne gibi çözümler bulduğu belirlenmiştir. Son olarak öğretmenin fen eğitiminde sorgulama temelli öğrenme uygulamalarına ve araştırma sürecine ilişkin genel değerlendirmeleri alınmıştır. Öğretmen süreç sonunda sorgulama temelli fen etkinliklerinin okul öncesi dönemde uygulanabilir olduğu sonucuna ulaşmıştır. Ancak öğretmenin yöntemsel, uygulamaya yönelik, teknik ve duygusal olarak desteğe ihtiyaç duyduğu görülmüştür.

Caswell ve LaBrie (2017) çalışmalarında bir matematik öğretmeni adayının bakış açısıyla sorgulamaya dayalı öğrenme pedagojisinin zorluklarını ve avantajlarını ortaya koymuştur. İki kısımdan oluşan çalışmanın birinci kısmında sorgulamaya dayalı öğrenmeye ilişkin kapsamlı bir incelemede bulunmuşlardır. İkinci kısımda da bu öğretmen adayının matematik sınıfındaki deneyimlerini yansıtmışlardır. Öğrenci deneyimlerine dayanarak öğrenci merkezli yaklaşım için sınıf ortamının sorgulamaya dayalı öğrenme pedagojisine göre yapılandırılması gerektiği ifade edilmiştir. Sorgulamaya dayalı sınıf etkinliklerinin eleştirel düşünme becerilerini, motivasyonu, katılımı, içeriğin saklanmasını diğer matematik derslerinden daha fazla arttırdığını bildirmişlerdir. Öğrencilerin derslere daha fazla yoğunlaşarak öğrenmelerinin geliştiğini ve içeriğin öğrenciler tarafından daha iyi anlaşıldığını ifade etmişlerdir. Ayrıca bu öğrenci bir öğretmen adayı olarak sorgulamaya dayalı öğrenme uygulamalarını gelecek öğretim kariyerinde kullanacağını ifade etmiştir.

Kim (2017) 5. sınıf matematik dersinde sorgulamaya dayalı öğrenme yöntemini kullanan bir matematik öğretmenini incelemiştir. Ayrıca 4. sınıftan 6. sınıfa kadar öğretmenlerin matematik derslerinde sorgulamaya dayalı öğrenme yöntemini kullanırken karşılaştıkları zorlukları araştırmıştır. Verileri öğretmen ve öğrencilerle yapılan görüşmeler, sınıf içi gözlemler, öğrenci anketleri, dergiler ve sınıf içi yapılan çalışmalar yoluyla toplamıştır. Çalışma bulgularına göre incelediği öğretmenin derin matematiksel bilgiye sahip olduğunu belirtmiştir. Ayrıca bu öğretmen sınıfında zengin, açık uçlu sorgulamaya dayalı görevler inşa etmektedir. Öğrencilerin matematiksel düşüncelerini ortaya çıkarmak ve kavramsal anlayışlarını geliştirmek için kasıtlı sorular sormaktadır. Sorgulama boyunca görünmeyen düşünceyi görünür kılmaktadır. Öğrencilerin matematiksel anlayışlarıyla mücadele etmeleri gereken öğrenme deneyimleri sağlamaktadır. Prosedürel bilginin deneyimlenmesi için fırsatlar sunmaktadır. Matematiksel dil kullanımını teşvik etmektedir.

Ünal (2018) fen bilgisi öğretmenliği öğrencileri için Genel Kimya Laboratuvarı II dersi kapsamında, araştırma-sorgulamaya dayalı çeşitli laboratuvar etkinlikleri geliştirmiş ve geliştirilen bu laboratuvar etkinliklerini sosyal ağ etkinlikleri ile desteklemiştir. Statik grup ön test son test deseninin kullanıldığı araştırmaya Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalında öğrenim gören 83 öğrenci katılmıştır. Tutum Ölçeği, Algı Ölçeği ve Başarı Testi ön test son test olarak uygulanmış ve şu sonuçlar elde edilmiştir. Araştırma-sorgulamaya dayalı öğrenme yaklaşımının, Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerinin Bilimsel Süreç Becerilerine yönelik algılarını ve akademik başarılarını olumlu yönde etkilediği, laboratuvara yönelik tutumlarında ise olumlu ya da olumsuz bir etki yaratmadığı tespit edilmiştir. Sosyal ağ desteğinin, öğrencilerin laboratuvara yönelik tutumlarına pozitif bir katkı yaptığı görülürken, Bilimsel Süreç Becerilerine yönelik algı ve akademik başarı üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir değişime yol açmadığı tespit edilmiştir.

Yavuz, Arslan ve Batdal Karaduman (2018), matematik öğretmeni adaylarının sorgulama becerileri ile matematik öğretmeye yönelik kaygı düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Araştırmaya matematik öğretmenliği bölümünde (birinci,

ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf) öğrenim gören 206 öğrenci katılmıştır. Tarama yöntemi kullanılan araştırmada veri toplama aracı olarak “Sorgulama Becerileri Ölçeği”, “Matematik Öğretmeye Yönelik Kaygı Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda matematik öğretmeni adaylarının sorgulama beceri düzeylerinin yüksek seviyede, matematik öğretmeye yönelik kaygı düzeylerinin ise düşük seviyede olduğu görülmüştür. Buna bağlı olarak negatif (zıt) yönlü bir ilişkinin olduğu belirlenmiştir. Matematik öğretmeni adaylarının okudukları sınıf düzeylerine göre sorgulama beceri puan ortalamalarının birbirine yakın olmaları nedeniyle istatistiksel olarak bir farklılık ortaya çıkmamıştır. Ancak matematik öğretmeye yönelik kaygı puanları incelendiğinde, dördüncü sınıf matematik öğretmeni adaylarının matematik öğretmeye yönelik kaygı puanlarının birinci sınıf öğretmen adaylarından daha düşük olduğu görülmüştür. Bu sonuç matematik öğretmeni adaylarının eğitim süreci içinde gördükleri öğretim derslerinin etkileri sayesinde matematik öğretmeye yönelik kaygılarının azaldığı şeklinde yorumlanmıştır.