• Sonuç bulunamadı

Muhakkak, sarayda soba ile ilgili işleri yapanlar da vardı. Mefruşat İdaresine, özellikle de kış mevsimine yakın dönemlerde çok sıkça soba işi ile ilgili talepler gelir, sobacılar marifetiyle ilgili işler yaptırılırdı. Sarayların ve müştemilatlarındaki dairelerin soba işlerinin genelde bir kişiye havale edildiğini görüyoruz. Bunların, aslında, saray çalışanı olmadıklarını, özel sektörde çalışırken ihtiyaç duyulduğunda davet edilerek görevlendirildiklerini anlıyoruz. Belki burada Binbaşı Mustafa’yı hariç tutabiliriz ama zaten Binbaşı Mustafa’nın da asıl görevi sobacılık değildir. Dolayısıyla sobacıların dışarıdan davet edildikleri kesin gibi görünmektedir. Belli bir dönem bu işleri Sobacı Parsegh Hazarossian, bir süre Binbaşı Mustafa, bir ara da P.Hazarossian&Fils yapmıştır. Bunlar aynı zamanda, farklı mağazalardan da soba için gereken alet edevatı satın almışlardır. Örneğin, Sobacı Franko’dan498, hatta “zat-ı hazret-i padişahinin sobacıbaşısı” unvanını da alan Franz Thamm’dan çeşitli sobalar ve parçalar satın alınmış olduğu görüyoruz499.

Sobacı Parsegh Hazarossian: Sarayın soba işlerini yapan sobacılardan biri

Parsegh Hazarossian’dır500. Adından da anlaşılacağı üzere yabancı uyruklu birisidir. Uzun süre İstanbul’da sobacılık işinde çalışmasından, hatta büyük bir mağazası olmasından, Avrupa’dan getirdiği çeşit çeşit sobaları ve bunların parçalarını bulunduruyor olmasından dolayı; belki biraz da iyi bir usta olması hasebiyle sarayın soba işleri kendisine yaptırılıyordu. Bu nedenle “Devair-i Aliyye Sobacısı” (saray

498 HH.THR, nr.1259/47, 26 Nisan 1314; HH.MFŞ, nr.20/58, 2 Ks 1311.

499 Franz Thamm’ın adresi şu idi: Beyoğlunda Tünel caddesinde. Ona ait faturalarda şu bilgilere yer verilirdi: Toprak Soba, (dépot) banyo (de poeles) ve matbah takımı (bains cuisines) vesaire (etc). Bkz. HH.MFŞ, nr.21/82, 4 Ke 1312.

500 Bu konuda ayrıca bkz. Milli Saraylar Isıtma Araçları Koleksiyonu, TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı Yayını, İstanbul 1998, s.22.

sobacısı), “Devair-i Resmiyye Sobacısı” (resmî dairelerin sobacısı) unvanlarını da kazanmıştır (Bkz. Belge 11)501.

Belge 11: Parsegh Hazarossian’a Ait Faturalar

(HH.MFŞ, nr.15/17) (HH.MFŞ, nr.20/1, 1. Belge)

Mefruşat İdaresinin, P.Hazarossian’dan taleplerinin başında genelde odalara uygun nitelikte sobaların ve parçalarının (boru, dirsek, miftah, bilezik, anahtar, tabla, maşa-kürek takımı gibi) satın alınması gelmektedir502. Nakliye, sobaların yerlerine kurulması ve tamiri gibi işler de talep edilenler arasındaydı. Dolmabahçe Sarayı’na Hazarossian damgalı bir çini soba kurulmuştu (Bkz. Resim 3). 9 Temmuz 1889 tarihinde, Hazarossian’a, dairelere nakledilen sobalar için 85 kuruş ödenmişti503. Kış mevsimi dolayısıyla Istabl-ı Amire tarafından Hazarossian’a yaptırılan sobalardan dolayı Mefruşat İdaresi 248 kuruş ödemişti504. Hatap Ambarının müdüriyet ve kalem odalarına, her kış mevsiminde kurulan iki sobadan birinin eskimiş olduğundan değiştirilmesi, yenisinin kurulması gibi siparişler Hazarossian’dan istenmiş; bir soba

501 HH.MFŞ, nr.19/5. Adresi şu idi: Parseh Hazarossian, Çini ve Demir Dökme Soba Ticareti, Hamidiye Türbesi, Eski Zabtiye Caddesi Nu.19.

502 HH.MFŞ, nr.13/49, 2. ve 3. Belge. 503 HH.MFŞ, nr.12/7.

da tamir ettirilmişti (Bkz. Belge 11)505.

Uzun zaman sonra, mağazasının

işletmeciliğini çocukları ile birlikte

sürdürmüş, şirketinin adını

P.Hazarossian&Fils olarak değiştirmiş ve yeni şirkette oğulları ile birlikte saraya

hizmet vermeyw devam etmiştir.

Hazarossian ve çocukları saraya sattıkları ithal sobaların montajını ve bakımını yapıyor, diğer ihtiyaçlarını bugünkü yetkili servisler gibi karşılıyordu.

Sersobacı Binbaşı Mustafa Efendi: Çalıştığımız dönemde, sobacıların görevlendirilmeleriyle ilgili pek fazla belge bulamadık. Bulduğumuz

belgelerde de “sobacı” diye tanımlanan kişinin görevinin tam olarak ne olduğunu göremedik. Hâliyle sobacıları uygulamalardan yola çıkarak, belirlemeye, tanımlamaya çalışıyoruz. Bu aşamada bir problem daha ortaya çıkıyor. Sobacı Parsegh Hazarossian’nın görevlendirildiğini gördüğümüz zaman dilimine yakın bir dönemde Binbaşı Mustafa Efendi’nin de sobacı olarak görev yaptığını görüyoruz. Bunların ne zaman görev değişimi yaptıklarını, Sobacı Hazarossian’nın çocukları bu görevi silsileten sürdürürken Binbaşı Mustafa Efendi’nin araya, hem de ‘binbaşı’ rütbesiyle nasıl girdiğini bilemiyoruz. Bildiğimiz kesin bir şey varsa o da, Binbaşı Mustafa Efendi’nin bir süre sarayda ‘sersobacı’ olarak görev yaptığıdır.

Sersobacı Binbaşı Mustafa Efendi’ye yaptırılan işlerle ilgili birkaç örneğe bakalım: Başkadın Efendinin dairesine bir adet beyaz yaldızlı çini sobanın, kışın gelmesinden önce kurulması istenmişti. Hazine-i Hassaya bildirilen bu iş, Mefruşat İdaresine, oradan da Sersobacı Binbaşı Mustafa Efendi’ye havale edilmişti. Mustafa Efendi 1.432 kuruş masraf ile sobayı yerine kurmuştu506. Sersobacının

505 HH.MFŞ, nr.20/1.

506 HH.MFŞ, nr. 27/16, 4. Belge, 21 Te 1316/3 Kasım 1900.

Resim 3: P. Hazarossian’nın Dolmabahçe Sarayına Kurduğu Çini Bir Soba

harcamalarının ve yevmiyesinin ödemesini Mefruşat İdaresi yapardı. Mefruşat İdaresi de, Hazine-i Hassadan talep etmek için bu paraları icmallere kaydederdi. Bir başka belgede, 27 Ekim 1898 tarihinde, Yıldız Sarayı hareminde Şehzade Ahmet Efendi’nin dairesindeki yatak odasına, tablasıyla birlikte bir adet sobanın satın alınarak kurulması talep edilmişti. Gereken eşyaların satın alınarak yerlerine kurulması ise Sersobacı Binbaşı Mustafa Efendi tarafından yapılmıştı. Bunun için bir adet çinili, yaldızlı soba 1.188 kuruşa, bir adet nikel tabla da 200 kuruşa satın alınmıştı. 300 kuruş ise sobanın nakliyesine harcanmıştı. Bu işlerin yapıldığına dair Şehzade Ahmet Efendi’nin başağasının hazırladığı bir kıta ilmühaber de sersobacıya verilmişti (17 Kasım 1898)507. Yine Beşiktaş Sarayında bulunan eczaneye parçalarıyla birlikte bir adet çini sobanın tefrişi, Sersobacı Mustafa Efendi’ye havale edilmişti. Bu iş esnasında piyasadan satın alınarak kullanılan eşyaların da bir pusulası hazırlanmıştı (Bkz. Belge 12)508.

Belge 12: Sersobacı Mustafa’nın Hazırladığı Keşif Defteri

Eşya adı Fi Miktarı Toplamı

Çini Soba 1 adet 390

Tabla 1 adet 50

Maşa-kürek takımı 1 adet 60 Hatap sandığı 1 adet 45

Sac boru 3 28 adet 84

Sac dirsek 6 4 adet 24

Sac tepelik 1 adet 3

Boru miftahı 1 adet 3

Boru çemberi 0,75 22 adet 16,50 Duvar çemberi 1 adet 4 Sarı dirsek

kapağı 3 2 adet 6

Genel Toplam 615,50

HH.MFŞ, nr.23/53, 4. Belge, 7 Ocak 1898 Sersobacı, bu işleri yaparken bir keşif defteri hazırlar, böylece yapılacak masraflar önceden belirlenirdi509. Mefruşat Müdürü de masrafların “hadd-i itidal”de yani normal olduğunu, verdiği onayla teyit eder, sonucu Hazine-i Hassa Heyet-i İdaresine bildirirdi. Nitekim böyle bir tefriş işinde Heyet-i İdare tarafından alınan bir kararda şöyle denilmektedir:

507 HH.MFŞ, nr.24/38, 3. Belge. 508 HH.MFŞ, nr.23/53.

Ser-sobacı Mustafa Efendi tarafından keşif ve tahmin edilen ma’a-takım bir adet soba fiyatının hadd-i itidalde olduğu ve bu misillû mabeyin-i hümayuna vaz olunan sobaların mumaileyh tarafından vaz olunduğu mefruşat-ı hümayun idare-i behiyesinin bâlâdaki derkenarında gösterilmiş olduğundan mezkur sobanın fiyat-ı mühimmesine mebhuse dairesinde [2.230 kuruş] mubayaasıyla esman ve masarifinin dahil-i icmal-i şehri edilmesi hususu idare-i mezkureye tebliğ olunmak üzere muhasebeye havalesi lüzumu tezekkür kılındı. 8 Ts

1316/21 Kasım 1900510.

Gerek yukarıdaki belgelerden gerekse burada yer vermediğimiz diğer belgelerden; Harem ve Mabeyindeki sobaların ve soba parçalarının satın alınmasının, kurulmasının, kısacası soba işlerinin Sersobacı Binbaşı Mustafa Efendi tarafından yerine getirilmekte olduğu anlaşılmaktadır.

II. Meşrutiyet Döneminde Sobacılar: 20. yüzyılın başlarında yavaş yavaş

kısmen kalorifer sistemi kullanılmaya başlansa da, hanedan üyelerine ait saray ve kasırlarda soba kullanılmaya devam edilmiştir. Kalorifer ile ilgili gelişmelerin varlığından haberdar olsak da sistem ve işletmesi hakkında, belgelerde bilgiye rastlayamadık. Yani 20. yüzyılın başında, sarayda hâlâ soba kullanıldığını biliyoruz. Bu durumun saltanat, hatta halifelik kaldırılana kadar da devam ettiğini sobacılara ödenen paralardan anlamak mümkündür. Sobacı Parsegh Hazarossian ve çocuklarının P.Hazarossian&Fils adlı şirketi İstanbul’da soba satmaya devam etmişler; saray da zaman zaman bunlardan soba almıştır. P.Hazarossian&Fils, eskisi gibi “saray-ı hümayun sobacısı” unvanını kazanarak sarayla bolca iş yapmıştır. Konuyla ilgili arşivde belge ve faturalar tespit edilmiştir511.

Meşrutiyet’ten sonra, her ne kadar sebebini anlayamamış isek de, belgelerde, sobacılara verilen yevmiyelerin yorgancı ve marangozlarla ortak gruplandırılıp ödendiğini görüyoruz. Ocak/Şubat 1911’e ait bir belgede, sobacı, yorgancı ve marangoz yevmiyesi olarak 4.098,5 kuruş512; Mabeyindeki sobaların, Şubat/Mart 1911’de yapılan tamirat ve temizliğini yapan sobacılara, yevmiye 20 kuruştan toplam 980 kuruş ödendiğini tespit ettik513.

510 HH.MFŞ, nr. 27/13.

511 Adresi, Pera No: 145-147-149 Eski Zabtiye No: 24-26’dır . Bkz. HH.MFŞ, nr. 50/64, 3. Belge; HH.MFŞ, nr. 50/55, 1. Belge.

512 HH.MFŞ, nr.47/32, 18. Belge. 513 HH.MFŞ, nr.47/17.

25 Ekim 1911 tarihinde saray ve bazı kasırlardaki sobalar kurulurken bunların tamirinde ustabaşı olarak gönüllü çalışan sobacı Melik Efendi’ye, kalorifer döşenene kadar sobaların kurulması ve temizlenmesi işi için masarif-i müteferrika hesabından 300 kuruş verilmesi kararlaştırılmıştı514. Şubat 1917’de sobacı Mustafa Efendi 450 kuruş, sobacı Hasan Usta ise 375 kuruş ücret almaktaydı. Mart 1917’de ise Sobacı Mustafa Efendi’nin maaşı 900, Sobacı Hasan Usta’nınki ise 750515 kuruşa çıkmıştı. 1921 yılında, Mefruşatta iş yapan sobacılara muhtelif yevmiyeler ödenmiştir. Bu yevmiyelerin ortalaması ise 187 kuruştur516.

Önce Sobacı Refiki ve sonra Sobacı olarak çalışan Kemal Efendi, 20-30 Nisan 1923 tarihleri arasında toplam 330 kuruş, 1-31 Mayıs 1923’te ise 780 kuruş517; 18 Temmuz-31 Ağustos 1923 tarihleri arasında518 toplam 1.050 kuruş ödenmişti.

19. yüzyılda, ısınma sisteminin temelini oluşturan sobalar için, sarayda ‘sobacı’ denilen kimselerin, mevsimlere bağlı olarak görevlendirildiklerini; sobalarla ilgili her türlü işin bunlara havale edildiğini görüyoruz. 20. yüzyılın ilk çeyreğine doğru, sobacıların saraydaki rolü, herhâlde daha da artmış olmalı ki; artık bunlar kadrolu saray çalışanı olmuşlardır.