• Sonuç bulunamadı

1.3. Nefret Söyleminin Türleri ve Siyasal Nefret Söylemi

1.3.2. Siyasal Nefret Söylemi

Sahip olunan siyasal bir gruba ya da gruplara, savundukları düĢüncelerden dolayı hedef alınması ve bu hedef alınan grup üzerinden oluĢturulan nefret söylemi olarak tanımlanmaktadır. Siyasal (politik) nefret söyleminde ya tümüyle bir ideoloji ya da bir veya birden fazla siyasal parti hatta daha küçük gruplar da hedef alınır (Yazıcı, 2016:118).

Nefret söylemi genellikle toplum içerisinde yer alan siyasi olgulardan beslenmektedir. Bu nedenle nefret söylemi toplumda yer alan iktidar söylemlerinin yansıması olarak görülmektedir. Bu söylemler toplum içerisinde bulunan iktidar ve iliĢkilerinin tekrardan inĢa edilmesini sağlarken, söylemin yöneltildiği azınlıktaki grup ya da grupları toplum bünyesinde ötekileĢtirerek ikincil konumda yer etmesinde etkilidir (Alğan ve ġensever, 2010: 10).

Bu nefret söyleminin meydana gelmesinde siyasi partilerin kullandıkları olumsuz, sert söylemler en önemli etkendir. Bu söylemler toplumda, siyasi parti taraftarları arasında yankı bulmaktadır (Yılmaz, 2013: 44). Nefret söyleminde söylenen söylem kadar, söylemi üreten kiĢide önemlidir. Bu nedenle parti liderlerinin ya da yetkililiklerinin kullandığı dil önemli hale gelmektedir. Parti liderleri ya da yetkilileri parti taraftarları tarafından partilerle özdeĢ haldedir. Bu açıdan kullanacakları söylemler büyük bir önem arz etmektedir. Siyasi parti liderlerinin ya da parti yetkililerinin önyargı, ayrımcılık, taraflı olma, etnik köken ayrımı, homofobi, düĢmanlık ya da cinsiyetçi ifadeler gibi nefret içerikli söylemlerde bulunmaları bu söylemin parti taraftarları arasında yayılmasına ve nefret söyleminin geniĢ bir toplulukta yankı bulmasına neden olabilmektedir. Siyasi parti liderleri ya da parti ideolojileri doğrultusunda kurulan “biz-ötekiler” ayrımı, bilinçli veya bilinçsiz bir Ģekilde nefret söyleminin siyasal boyutunu oluĢturabilmektedir (Ozulu, 2014: 20-21).

Biz ve ötekiler ayrımı ile kiĢiler üyesi olduğu grubu ötekiler olarak adlandırdığı diğer gruplardan farklı görmektedir. Bu farklılık ötekileĢtirme, düĢman olarak görme ve gruplar arasında çatıĢmaların yoğun olarak oluĢmasına ve “etnik merkezcilik” kavramının temelinin oluĢmasına etki etmektedir. Etnik merkezcilik “bireyin kendi grubunun merkezde oluĢunu ve tüm diğer grupların, bu iç grup temel alınarak değerlendirildiğini anlatan” bir kavramdır (Brewer ve Miller, 1990: 433; Akt: DemirtaĢ-Madran, 2012: 80). Bu etnik merkezcilik siyasi parti liderleri ve siyasi parti tarafları arasında da görülebilmektedir. Örneğin bir siyasi görüĢü ya da ideolojiyi benimseyen partiler, liderler ya da taraftarlar benimsedikleri siyasi görüĢü üstün ve merkezde tutarken, diğer siyasi görüĢleri reddeden bir davranıĢ göstermektedir. AĢağıdaki görselde siyasi parti taraftarlarının ya da liderlerinin benimsedikleri grup içi ve grup dıĢı partilere ya da kiĢilere yönelik yaklaĢımları gösterilmektedir (DemirtaĢ-Madran, 2012: 80-81).

Tablo- 1: Siyasi GörüĢlerdeki Farklılıkların Gruplara Yönelik YaklaĢımları Siyasi Parti, Siyasi KiĢi ya da Siyasi Parti Taraftarlarının

Grup Ġçine ve Grup DıĢına YaklaĢımları

Grup Ġçine YaklaĢımları Grup DıĢına YaklaĢımları

Kendilerini uzman ve kusursuz görmek Diğerlerini ikinci sınıf, ahlakı zayıf ve yetersiz görmek

Kendi değerlerini tümüyle doğru ve

evrensel bulmak Diğerlerini reddetmek

Kendilerini güçlü görmek Diğerlerini zayıf görmek Diğer iç grup üyeleriyle iĢbirlikçi

iliĢkiler kurmak DıĢ grupla iĢbirliğini reddetmek Grup içindeki otoritelere boyun eğmek DıĢ grup otoritelerine karĢı gelmek

Ġç grup üyelerine güven duymak DıĢ grup üyelerine güvenmemek Diğer iç grup üyelerine iliĢkin olumlu

tutumlar geliĢtirmek DıĢ grup üyelerine olumsuz duygularını ve nefretini sezdirmek Ġç grubun baĢarılarından kendine pay

çıkarmak baĢarısızlıklarından dıĢ grubu sorumlu tutmak Grup içindeki tatsızlıklarından ve iç grubun Grup üyeliğini sürdürme yönündeki

istekliliğini sergilemek DıĢ grup üyeliğini reddetmek

Kaynak: (H. A. Michener, J. D. DeLamater ve S. H. Schwartz, 1990: 433, Akt: DemirtaĢ- Madran, 2012: 81).

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

YENĠ MEDYA VE SOSYAL MEDYA 2.1. Yeni Medya Kavramı

Bilgi ve iletiĢim teknolojilerinde yaĢanan geliĢmeler yeni iletiĢim ortamlarının oluĢmasına etki etmiĢ ve yeni medya, internet, sosyal medya, sosyal ağlar gibi kavramların ortaya çıkmasına katkı sağlamaktadır. Bu yeni iletiĢim ortamlarına yeni medya denilmektedir. Yeni medya kavram olarak 1970‟li yıllarda, yeni iletiĢim araĢtırmalarında, sosyal, psikoloji, ekonomi ve kültürel alanlardaki araĢtırmacıların kullanmasıyla ortaya çıkmıĢtır ve 1991 yılında web teknolojilerindeki değiĢimler ile geliĢme göstermiĢtir (Dilmen, 2007: 114). Yeni medya, kitle izleyicisini bireysel kullanıcı olarak da kapsayabilen, kullanıcıların içeriğe veya uygulamalara farklı zaman dilimlerinde ve etkileĢim içinde eriĢe bildikleri sistemler olarak tanımlanmaktadır (Geray, 2003: 20).

Yeni medya ile tek tip bir yapı, cihaz veya teknolojiden öte medyanın üretim, dağıtım ve kullanımındaki değiĢikliklere iĢaret edilmektedir. Bu değiĢimler teknolojik, kültürel, metinsel ve gelenekseldir (Lister, Dovey, Giddings, Grant ve Kelly, 2009: 13). Yeni medya, dijital bir hale geçmiĢ analog medyanın temsilidir (Manovich, 2001: 50). Yeni medya teriminin kullanılmasıyla bir önceki medya araçları eski yani geleneksel olarak adlandırılır. Burada önemli olan yeni kavramının ne olduğu değil, hangi özelliklerin yeni olarak adlandırıldığıdır. Çünkü her geliĢen teknoloji ile yeni araçlar ortaya çıkmıĢ veya araçlara farklı özellikler yüklenmiĢtir (Yengin ve Bayrak, 2018: 34).

Tablo- 2: Yeni Medyanın Özellikleri

Kaynak: Yengin, 2012: 53

1980‟li yılardan itibaren yeni medyanın özelliklerinden ön plana çıkan 5 temel özellik olarak dijitallik, etkileĢimsellik, hipermetinsellik, sanallık ve yayılımı sayılmaktadır (Lister vd., 2009: 13).

“Dijitallik”, içeriğinde sayıları barındırmaktadır. Bilgisayarda bulunan bütün dosyalar, sesler, diziler, uygulamalar ve iĢletim sistemi sayılardan ibarettir. Dijitallik tüm verilerin sayılara dönüĢmesini sağlamaktadır. Bu sistem ile veriler birler ve sıfırlar Ģeklindeki ikili kodlar ile temsil edilmektedir. Bu özellik medyanın yeni medyaya dönüĢmesine katkı sağlamaktadır (Yengin, 2012: 84).

Yeni medyanın özelliklerinden ikincisi “EtkileĢimsellik”, kullanıcıların içerik alıĢ veriĢinde bulunabilmeleridir. Dijital ortamda kullanıcılar içeriklere etki edebilir, eklemeler veya çıkarmalar yapabilir ve bu Ģekilde bilgi aktarımına devam edebilir. Bu özellik ile yeni medya bireyselleĢmiĢ, katılımı artmıĢ ve kullanıcılara seçenekler sunabilir hale gelmiĢtir (Yengin, 2012: 85).

Bir diğer yeni medya özelliği olan “Hipermetinsellik”, bir metinin diğer metinler ile olan iliĢkisi olarak tanımlanmaktadır. Bu özellik ile veri toplama, paylaĢımda bulunma ve veriyi yenileme imkânı elde edilir. Burada önemli olan

Roger Fidler Lev Manovich Martin Lister Dennis McQuail

BirleĢtirilmiĢ Evrim Sayısal Temsil Dijitallik EtkileĢimlilik

BaĢkalaĢım Modülerlik EtkileĢimlilik SosyalleĢme

Yayılma Otomasyon Hipermetinlilik Medya Zenginliği

YaĢam Devamlılığı DeğiĢkenlik Yayılım Otomasyon

Fırsat ve

Gereksinim Kod Çevrimi Sanallık Mutluluk

GecikmiĢ

benimseme Gizlilik

bağlantı linkleridir. Bu bağlantı linkleri, kullanıcıları yönlendirerek kaynaklar arasında dolaĢma imkânı sunmaktadır (Ġspir, 2013: 12).

“Yayılım”, etkileĢimsellik ve hipermetinsellik özelliklerinin kullanılabilmesi için uygun ortamı oluĢturmaktadır. Yayılım özelliği sayesinde çok sayıdaki kullanıcı, farklı zamanlarda, farklı içeriklere ulaĢabilir (Lister vd., 2009: 33). Ağ tabanı, içeriğindeki bir metinin hızlı bir Ģekilde dağılmasına, farklı zaman dilimlerinde tekrar ve tekrar eriĢilebilir olmasına ve farklı uygulamalar arasında verilerin kullanılabilmesine olanak sağlamaktadır (Binark ve Löker, 2011: 12).

Son özellik olan “Sanallık”, arayüz ile kullanıcı arasındaki iletiĢimdir ve kullanıcıların bulundukları ağlarda olmayı düĢündükleri yerde olmaları hissini vermektedir. Bu özellik yeni medyayı kullanıcıların sahip oldukları demografik özelliklerinden farklı özeliklerini ortaya koyabildikleri bir ortam haline getirmiĢtir (Polat, 2009: 33-34).

Tüm bu özellikler bir araya geldiğinde yeni medyayı, eski medyadan yani geleneksel medyadan farklılaĢtırmaktadır. Çünkü geleneksel medya analog yapıya sahiptir, yeni medya ise dijital bir yapıdadır. Geleneksel medya da iletiĢim tek yönlü gerçekleĢirken, yeni medyada iletiĢim çift yönlü gerçekleĢmektedir. Geleneksel medyada profesyoneller içerik üretebilirken, yeni medyada kullanıcıların hepsi üretici konumundadır (Yengin, 2012: 88).

ġekil-2: Yeni Medya Kümesi

Kaynak: Yengin, 2012: 88

Yeni medya ve geleneksel medya aralarında farklı özelliklere sahip olsalar bile, yeni medya geleneksel medyanın tam tersi değildir. Yeni medya, geleneksel medyanın temellerinden oluĢmaktadır. Geleneksel medya yeni medyanın içerisinde yer almakta ve sadece diğer özelliklerden dolayı ayrıĢmaktadır. Yeni medya ve eski medya arasında önemli olan hangi özelliklerin yeni olarak tanımlandığıdır (Yengin, 2012: 88).

2.2. Ġnternetin Ortaya ÇıkıĢı ve Web 2.0