• Sonuç bulunamadı

Nefret söylemi kavramanın hukuki açıdan kabul görmüĢ bir tanımına rastlanmamakla beraber, kavramın ne zaman ortaya çıktığı konusunda da uzlaĢma sağlanamamıĢtır (Keyman, 2013: 9). Genel itibari ile nefret söylemi kavramı, ilk defa 1986 yılında New York Ģehrinde yaĢanan bir nefret suçunun gazetelerde yayınlanmasıyla ele alınmıĢtır (Ritzer, 2007: 2048).2 Kavramın içeriği ise ırk, din ve

inançları hedef alan söylemleri, saldırıları barındırırken 1990‟lı yılların baĢlarıyla beraber cinsel yönelim, ulusal aidiyet, engellik hali ve cinsiyet rolleri gibi durumları da içinde barındıracak Ģekilde konu edinilmiĢtir (Alğan ve ġensever, 2010: 9). Yine aynı yıllarda ise ABD ve Avrupa‟da nefret söylemi ayrımcılık çerçevesiyle ele alınmaya baĢlanmıĢtır (Erler, 2011).

Nefret söylemin tarihsel olaylar bağlamında Avrupa yasalarında Ġkinci Dünya SavaĢı sonrası döneme rasgelmiĢ ve Almanya ırkçı söylemi, Nazi sembolünü ve Nazi selam Ģekli de dâhil birçok eylemi ve ifade tarzını suç olarak ele alan ilk Avrupa ülkesi olmuĢtur (Bleich, 2011: 920). Nefret söylemine dair diğer düzenlemeler ise, Yahudilere ve Afro-Amerikalılara yönelik saldırıları önlemek amacı ile 1960‟larda ABD‟de baĢlamıĢ ve ilk yasal düzenleme Kaliforniya eyaletinde, mevzuata ağırlaĢtırıcı hükümler eklenerek gerçekleĢtirilmiĢtir (Ataman, 2012: 59). Ġngiltere‟de 1965 tarihli “Race Relations Act” ile ten rengine, ırka, etnik kökene yönelik olarak kıĢkırtan, tehdit ve hakaret eden söylemler yasa dıĢı olarak kabul görmüĢ ve düzenlenmiĢtir (Bleich, 2011: 920). BaĢta Kuzey Amerika ve Batı Avrupa olmakla beraber birçok ülke nefret söylemi kavramını kullanmaya baĢlamıĢ ve kavram üzerine yasa talepleri yapmıĢ, bazı ülkelerde bu talepler baĢarı ile sonuçlanmıĢtır (Uslu, 2013: 186).

2

New York Ģehrinin Howard Beach bölgesinde beyaz bir grup öğrencinin siyah bir kiĢiye saldırdığı, kiĢinin kaçmaya çalıĢtığı ama grubun ırkçı sloganlar atarak yaptığı saldırı sonrasında siyah kiĢi hayatını kaybetmiĢtir. Bu olayın haberlerde, gazetelerde yer alması ise kavramın görünür olmasını sağlamıĢtır (Ritzer, 2007: 2048).

1.2.2. Türkiye’de Nefret Söyleminin Ortaya ÇıkıĢı

Nefret söylemi kavramının yakın bir tarih aralığında kullanılmaya baĢlanmıĢ olması, bu söylemin önceki dönemlerde olmadığı anlamına gelmemektedir (Alğan ve ġensever, 2010: 9). Bu kavram ile ilgili gündemdeki yenilik ırkçılık, milliyetçilik, antisemitizm ve cinsiyetçilik konularıyla gün yüzüne çıkan yeni toplumsal hareketler ve bu hareketlerle nefret söylemine (nefret suçlarına) karĢı mücadele baĢlatılmıĢ olmasıdır (Jenness ve Broad, 2009: 22).

Türkiye‟de 2000‟li yıllarda yeni medyanın kullanılmaya baĢlanması ile birlikte, nefret söyleminin ortaya çıktığı belirtilmektedir. Nefret söylemi Türkiye‟de de bizlik ve ötekilik kavramı üzerinden gerçekleĢmektedir. (Aygül, 2013: 78).

Türkiye‟de 2012 yılında hazırlanan “Nefret Suçları Yasa Kampanyası Platformu” nefret suçu kavramını, “Belirli ve ortak karakteristik özellikleri bulunan birey ve gruplara veya onların mülklerine yönelik önyargılarla iĢlenmiĢ suçlara nefret suçu denir” Ģeklinde tanımlamıĢtır. Nefret suçları dünya çapında baĢta etnik, ulusal ve dinî kimlik, cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli olmak üzere; sağlık durumu, zihinsel ya da fiziksel engellilik, toplumsal statü, siyasî ve felsefî görüĢ, eğitim durumu gibi özelliklere yönelik olarak da iĢlenmektedir” (Sosyal DeğiĢim Derneği, 2012: 7).

Türkiye‟de 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların KuruluĢ ve Yayınları Hakkında Kanun‟da, yayın ilkeleri üzerine olan dördüncü maddenin içeriğinde “her türlü ayrımcılığı, nefret söylemini ve ırkçı nefret duygularını kıĢkırtıcı nitelikteki yayınları” yasaklamaktadır (Çelenk, 2009: 224). 2002 yılında Türk Ceza Kanunu‟nun (TCK) 216. maddesi, “halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine kin ve düĢmanlığa alenen tahrik edenler veya aĢağılayanlar cezalandırılacaktır” Ģeklinde yenilenmiĢtir (Oran, 2012: 42).

Ayrımcılığa karĢı diğer bir yasal düzenleme TCK‟nın 216. maddesidir. Bu yasal düzenleme, “(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep ya da bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düĢmanlığa

alenen tahrik 24 eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet ya da bölge farklılığına dayanarak alenen aĢağılayan kiĢi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aĢağılayan kiĢi, fiilin kamu barıĢını bozmaya elveriĢli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”.

Bir diğer madde 5237 sayılı TCK‟nın 122. maddesi ile “ayrımcılık suçu”: “1)KiĢiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düĢünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak; a) Bir taĢınır veya taĢınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kiĢinin iĢe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hâllerden birine bağlayan, b) Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiĢ bir hizmeti yapmayı reddeden, c) KiĢinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir”.

5237 sayılı TCK‟nın 122. maddesi ile ayrımcılık suçu, 2014 yılında 6529 sayılı kanun ile değiĢikliğe uğramıĢtır. Bu bağlamda “ayrımcılık” olan madde baĢlığı “nefret ve ayrımcılık” olarak değiĢtirilmiĢtir. Madde içeriğinde de önemli değiĢiklikler yapılmıĢtır. Yapılan değiĢikliklerle birlikte “nefret kavramı” ilk defa Türk ceza kanunu girmiĢtir (Ersoy, 2017: 7). 5237 sayılı TCK‟nın 122. Maddesinin (DeğiĢik: 2/3/2014-6529/15 md.) ilgili hüküm Ģu Ģekildedir:

“(1) Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düĢünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle; a) Bir kiĢiye kamuya arz edilmiĢ olan bir taĢınır veya taĢınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini, b) bir kiĢinin kamuya arz edilmiĢ belli bir hizmetten yararlanmasını, c) bir kiĢinin iĢe alınmasını, d) bir kiĢinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını, engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”.

Yine 6222 sayılı Sporda ġiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun madde 23‟te “müsabaka, antreman ve seyir alanlarında hakaret veya tehdit içeren ifadeler kullanan kiĢi müsabaka, antreman ve seyir alanlarına alınmaz. Bu fıkradaki bir yıllık süreler, ikinci kez seyirden yasaklanma yaptırımına karar verildiğinde üç yıl; üçüncü kez seyirden yasaklanma yaptırımına karar verildiğinde ise beĢ yıl olarak uygulanır”.

Bu yasak ve düzenlemeler dıĢında toplum içerisinde yaĢanan nefret söylemi ve nefret suçlarına yönelik farkındalık oluĢturmak, çözüm üretmek ve önleyebilmek amacıyla birçok dernek kurulmuĢtur: Sosyal DeğiĢim Derneği, Uluslararası Hrant Dink Vakfı (UHDV), Gey ve Lezbiyen Kültürel AraĢtırmalar ve DayanıĢma Derneği (Kaos GL) ve Ġnsan Hakları Ortak Platformu (ĠHOP) (Ġnceoğlu, 2012: 11).

1.3. Nefret Söyleminin Türleri ve Siyasal Nefret Söylemi