• Sonuç bulunamadı

Ġnternet terimi, “international” (uluslararası) ve “network” (ağ yapısı) sözcüklerinin birleĢimidir (Flichy, 2002: 138). Ġnternet, dünya çapında milyonlarca bilgisayar ağının bağlantısıyla oluĢmaktadır (O‟Leary ve O‟Leary, 1996: 3). Ġnternet, ilk olarak 1962 yılında nükleer savaĢ gibi acil durumlarda askeri haberleĢmeyi sağlayabilmek adına Amerika BirleĢik Devletleri Savunma Bakanlığı tarafından yapılması istenen bir projedir (Flichy, 2002: 138). Bu proje sonucunda 1969 yılında dört ayrı merkezdeki bilgisayarların birbirine bağlanması ve veri transferinin yapılabilmesi ile internetin öncüsü olarak adlandırılan ARPANET (Advenced Research Programme Agency Network) oluĢturulmuĢtur (Deitel ve Deitel, 2000: 8).

1970‟li yıllara gelindiğinde internette farklı geliĢmeler yaĢanmıĢtır. Ġnternetin günümüzde en çok kullanılan hizmeti e- posta, bu yıllarda geliĢtirilmiĢ ve Kanada, Almanya, Norveç, Ġsveç gibi ülkeler kendi ağlarını kurmaya baĢlamıĢlardır ( Zengin, 2016: 26). Ġlerleyen zamanlarda ise ARPANET‟i oluĢturan Savunma AraĢtırmaları Ajansı (ARPA), NASA‟nın ortaya çıkmasına katkı sağlamıĢ, 1979 yılı ile ARPA isim değiĢikliğine giderek DARPA (Ġleri Savunma AraĢtırmaları Ajansı) adına dönüĢtürülmüĢtür (Geray, 1996: 61-62).

1980‟li yıllarda internet ağlarındaki geliĢmeler ile TCP/IP protokolleri oluĢturulmaya baĢlanmıĢtır. Zamanla bu bilgisayarlar arasındaki ağ sistemi geniĢletilmiĢ, kısa sürede birçok merkezde bulunan bilgisayar, ARPANET‟e bağlanmıĢtır. 1983 yılında ARPANET, MĠLNET ve ARPANET olarak iki ağa bölünmüĢtür (Lenier vd., 2009: 27). Bu yıllarda internet daha çok dosya aktarımı ve e-posta amacıyla kullanılmıĢtır. 1990‟lı yıllarda ABD, NSFNET ağını kurmuĢ ve diğer ülkelerde bu ağa katılmıĢtır (Abbate, 2007: 473-474). Aynı yılın Haziran ayında ARPANET kaldırılmıĢ, “Ġnternet” adı ile ilk olarak ABD‟deki üniversitelerin kullanımına açılmıĢtır. 1995 yılından itibaren NFS ile internet özelleĢtirilmiĢtir (Tokgöz, 2003: 79). Ġnternetin genel kullanıcılara açılması ile bilgisayar bağlantıları gerçekleĢtirilmiĢ ve bilgisayar kullanıcıları hizmetlerden faydalanmaya baĢlamıĢtır (Geray, 1996: 61-62). Ġnternetin kolay kullanımı için HTML dili geliĢtirilmiĢ ve günümüzdeki bilinen hali ile internet World Wide Web (Dünya Çapında Ağ) ara yüzüyle ortaya çıkmıĢtır. Ġlk baĢtaki askeri amacından çok farklılaĢarak günümüze gelen internet, insanlığın bilgi paylaĢımı için baĢvurduğu en önemli kaynak halini almıĢtır (Lenier vd., 2009: 27).

Türkiye‟de internet kavramı ilk kez 1990‟lı yıllarda, ülkeler arasındaki geliĢme farklılığını ortadan kaldıracak, eĢitlik oluĢturacak ve bilgi toplumunu meydana getirecek bir teknoloji olarak sunulmuĢtur (Yerlikaya, 2004: 19). 12 Nisan 1993‟te Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu (TUBĠTAK) ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ortaklaĢa Devlet Planlama TeĢkilatı (DPT) projesi doğrultusunda internete eriĢmiĢ, 1994 yılında Ege Üniversitesi, 1995 yılında Bilkent

ve Boğaziçi, 1996 yılında ise Ġstanbul Teknik Üniversitesi (ĠTÜ) internet bağlantısı gerçekleĢtirmiĢtir (Karaduman, 2003: 38).

Ġnternet, telefon hatları, fiber optik kablolar, uydu haberleĢme imkânları ile dünyanın her yanında birbirine bağlanan bilgisayarlar, Unix makineler, IBM ara bilgisayarları ve değiĢik mini bilgisayarlardır (Ataklı, 1996: 104). Ġnternet sahip olduğu özellikler bakımından (1) ucuz bir iletiĢim teknolojisidir. (2) Sansür edilemezdir; bir kiĢi, bir sayfa ya da bir içerik sansür edilebilir. Fakat internet herhangi bir yerde hala kullanılabilir olacaktır, bu yüzden genel hatlarıyla bir sansür pek olanaklı olmayacaktır. Ġnternet radyo, gazete, televizyon gibi birçok medya türünü içerisinde barındırdığı için (3) bütünleĢmiĢ bir medyadır. Ġçeriklere istenilen zamanda, istenilen yerde ulaĢılabilir olması, tekrar ulaĢma imkânın bulunması internete (4) alternatif zamanlı hala getirmektedir. (Atabek, 2005: 69-77). Ġnternetin sahibinin olmaması, herkes tarafından kullanabilir olması ve tüm kiĢilerin yeni hizmetler ekleyebilir olması diğer iletiĢim araçlarından farklılaĢmasını sağlamaktadır (Tapscott ve Williams, 2007: 368).

Ġnternetin ucuz olması çok sayıda kullanıcıya sahip olmasında etkilidir. We are social ve Hootsuite‟nin birlikte her yıl hazırladığı “Global Dijital Raporu” ile dünya genelinde internet kullanıcı sayısı, internet kullanım süresi, sosyal medya kullanıcı sayısı ve süresi, en çok kullanılan sosyal medya uygulaması gibi sonuçlar analiz edilmektedir. “2018 Global Dijital Raporu” sonuçlarına göre dünya nüfusunun %54‟ü yani 4.021 milyar insan internet kullanıcısıdır. Ġnternet kullanıcısı sayısında bir önceki yıla oranla %7‟lik bir artıĢ olmuĢtur. Ġnternet kullanımında dünya ülkeleri arasında Türkiye 28. sırada yer almaktadır. Türkiye nüfusunun %67‟lik kısmı internet kullanıcısıdır ve bu da 54. 330.000 kiĢiye tekabül etmektedir. Rapora göre; bir insan ortalama günde 6 saatini internette geçirmektedir. Türkiye‟de ise internet kullanma süresi 7 saat 9 dakika olarak belirtilmiĢtir (wearesocial.com).

2.2.2. Web 2.0

Ġnternet ile ilgili yaĢanan geliĢmeler web 2.0‟in ortaya çıkmasında etkili olmuĢtur. Ġnternetin bilgi ve alıĢveriĢ için kullanımın dıĢında bilginin üretildiği, yayıldığı, değiĢtirilip yeniden tasarlandığı, etkileĢimli bir medyadır (Cheung ve Lee

2009: 279-280; Franklin ve Van, 2007). Ġnternetin dönüĢen bu yapısını tanımlamak için Tim O‟Reilly, 2004 yılında ilk kez Web 2.0 kavramını kullanmıĢtır (Tella, 2015: 9). Web 2.0, “bilgelik ağı, kullanıcı merkezli web, katılımcı web ve okuma-yazma ağı” olarak da adlandırılmaktadır (Aghaei, Nematbakhsh ve Farsani, 2012: 3). Bu kavram internetteki değiĢimlerin yanında yeni teknolojileri ve web tabanlı araçları da kapsamaktadır. Web 2.0. sosyal medya, sosyal ağlar, kullanıcı tarafından oluĢturulan içerik, sosyal haberler ve yerimi gibi bileĢenlerden oluĢmaktadır (Tasner, 2010: 7).

Web 2.0 teknolojik geliĢmeleri ile bilgi alıĢveriĢinde hızlanma olmuĢ, internet kullanıcıları aktif duruma geçmiĢ, tüm kullanıcıların içerik oluĢturması ve dağıtması kolaylaĢmıĢtır (Altunay, 2015: 421). Web 2.0‟ın sunduğu avantaj, aynı beğenileri ve ilgi alanları paylaĢan bireylerin toplanabileceği ve içerik üretiminde bulunarak bunu paylaĢabileceği sanal alanların ortaya çıkmasını sağlamıĢtır (Cheung ve Lee 2009: 279-280). Web 2.0'ın medya kapsamı, blog'lar, video paylaĢımı, sosyal ağ oluĢturma ve podcasting gibi ortak uygulamalar/hizmetler üzerinde yoğunlaĢmaktadır. Bu, insanların tükettikleri kadar katkıda bulunabilecekleri sosyal olarak daha bağlantılı bir webdir (Anderson, 2007: 4).

Web 2.0, www‟den sonraki büyük geliĢmelerden olmuĢtur. Web 2.0 kavramının kullanılması ile öncesindeki web teknolojileri Web 1.0 olarak anılmaya baĢlanmıĢtır. Web 1.0 iletiĢimin tek yönlü olduğu, statik bir web olarak adlandırılır. Bu webde internet siteleri etkileĢimsizdi, kullanıcılar sitelerden sadece bilgi alırdı, herhangi bir ekleme veya değiĢiklik yapamazdı. Az sayıda içerik üreticisi ile çok fazla okuyucuya ulaĢmak hedeflenmekteydi (Aghaei vd., 2012: 3). Teknolojideki geliĢmeler, çift taraflı iletiĢimin oluĢması, kullanıcıların okuyuculuk yerine içerik üretebiliyor olması ile artık Web 2.0 devreye girmiĢtir (Yengin ve Bayrak, 2017: 379). Web 1.0 bilgi webini, Web 2.0 ise sosyal webi temsil etmektedir (Kreitzberg, 2008).

Tablo- 3: Web 1.0 ve Web 2.0 Farklı Yönleri

Web 1.0 Web 2.0

Okumak Okumak/Yazmak

ġirketler Topluluklar

HTML Xml, Rss

Bilgi Portalı Sosyal Portal

Sınıflandırma Etiketler

Sahip Olmak PaylaĢma

Dersler KonuĢma

Netscape Google

Web Formları Web Uygulamaları

Çevirmeli GeniĢ Bantlı

Kaynak: Aghaei,vd., 2012: 3

Web 2.0 ile kullanıcılar ortak ilgi alanları doğrultusunda kullanıcılarla bir araya gelebilmekte, Webden yararlanmak ve kullanıcılarını daha etkili bir Ģekilde kullanmak için yeni fırsatlar sunmaktadır. Web 2.0 sosyal bir web olması, büyük bir çoğunluğunun sosyal medyadan oluĢmasında etkilidir (Murugesan, 2007: 34).