• Sonuç bulunamadı

III. T ÜRKLERĠN K ÖKENĠ VE T ÜRK A DI Ü ZERĠNE G ENEL B ĠR B AKIġ

2.2. FETĠH VE HÂKĠMĠYET KURMA DÖNEMĠ

2.2.1. Kuteybe b Müslim el-Bâhilî (85-97/704-716)

2.2.1.11. Semerkant‟ın Fethi

Kuteybe‟nin Hârezmlilerle anlaĢma yaptığı sırada yanına MüceĢĢir b. Müzâhim es- Sülemî gizlice gelerek ona Ģöyle demiĢtir: “Soğd üzerine yürümek istersen, Ģu içinde

886 Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/155. 887 Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/156.

888 Belâzürî, Fütûh, s. 406; Taberî, Târîh, IV/12-13; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/410; Ġbnü‟l-Esîr, el-

Kâmil, IV/221; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/296; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/103; Ġbn Haldûn, Târîh, III/62

889 Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/221; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/294; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/103; Ġbn Haldûn,

Târîh, III/62.

890 Taberî, Târîh, IV/13. 891

bulunduğun an en uygun andır. Çünkü aradaki mesafenin on gün olması sebebiyle onlar bu sene senden herhangi bir saldırı beklemiyorlar.” Kuteybe, MüceĢĢir‟e “Bunu sana biri mi söyledi?” demiĢ o da “hayır” demiĢtir. Kuteybe yeniden “Bunu hiç kimseye söyledin mi?” diye sorunca yine “hayır” cevabını vermiĢtir. Bunun üzerine Kuteybe “Eğer bunu birine söylersen yemin ederim boynunu vururum.” demiĢtir.892

Ertesi gün Kuteybe dikkatleri baĢka yöne çekmek için kardeĢi Abdurrahman‟ı çağırarak Ģöyle demiĢtir: “Atlıları ve okçuları alarak savaĢ malzemelerini Merv‟e götür!” bunun üzerine savaĢ araç ve gereçlerini alarak Merv‟e yönelen Abdurrahman gün boyunca Merv‟e bir an önce ulaĢma planı içinde olmuĢtur. Ancak akĢam olunca Kuteybe‟den gelen bir mektupta Ģöyle yazıyordu: “SavaĢ araç gereçlerini Merv‟e gönder, okçu ve süvarilerle Soğd‟a yürü ve bunu da gizli tut! Ben de hemen senin peĢinde olacağım.”893

Bunun üzerine Abdurrahman savaĢ araç gereçlerini yeterli miktarda muhafızla birlikle Merv‟e göndererek kendisine gelen emir gereğince ilerlemiĢtir. Kuteybe de insanlara Ģu Ģekilde hitap ederek Soğd bölgesine yapılacak savaĢa teĢvik etmiĢtir894

: “Allah, bu beldenin fethini size gaza yapılan bir vakitte nasip etti. Soğd Ģu an kendi iç iĢleriyle meĢguldür. Bizimle aramızda olan anlaĢmayı bozdular. Tarhûn‟la yaptığımız anlaĢmayı yürürlüğe koymadılar ve hepimizin bildiği Ģeyleri yaptılar.895

Allah Ģöyle buyuruyor: „Kim ahdini bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuĢ olur.‟896

Allah‟ın bereketine yürüyünüz.897 Ben Soğd ve Hâvârizm‟in Kureyzâ ve Nadîr gibi olmasını istiyorum.898

Allah „Henüz elde edemediğiniz baĢka ganimetler de vardır ki onlar Allah‟ın bilgisi tarafından kuĢatılmıĢtır.‟899

demektedir.”900

Soğd bölgesine ilk gelen birlikler Abdurrahman b. Müslim‟in komutasındaki yirmi bin kiĢilik ordu olmuĢtur.901

Kuteybe üç veya dört gün sonra Buhârâ ve Hârezm askerleriyle

892 Taberî, Târîh, IV/14; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/221; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/296; Ġbn Kesîr, el-

Bidâye, IX/103.

893 Taberî, Târîh, IV/14; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/221; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/297; Ġbn Kesîr,

Kuteybe‟nin kardeĢi Abdurrahman‟ı herhangi bir Ģekilde Merv‟e gönderdiğine dair bilgi yer almamaktadır. Yirmibin kiĢiyle doğrudan Semerkant üzerine gönderdiği ve kendisinin de ordunun geri kalanıyla daha sonra ona katıldığını bildirmektedir.(Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/103)

894 Taberî, Târîh, IV/14; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/221; Ġbn Haldûn, Târîh, III/62.

895 Taberî, Târîh, IV/14; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/221; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/297. 896 Fetih; 48/10.

897

Taberî, Târîh, IV/14.

898 Taberî, Târîh, IV/14; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/221; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/297. 899 Fetih; 48/21.

900 Taberî, Târîh, IV/14. 901

birlikte gelince902 “Bu milletin yurduna inince uyarılanların sabahı ne kötüdür.903” demiĢtir. Semerkant‟ı bir ay boyunca kuĢatmıĢ ve aynı yönden defalarca saldırmıĢtır.904

Kuteybe‟nin Semerkant‟ı fethiyle ilgili olarak baĢka bir rivayet daha göze çarpmaktadır. Genel olarak diğer rivayetle arasında pek bir fark olmamasına rağmen Kuteybe‟nin üzerine gönderilen birliklerin komutanının Hakan‟ın oğlu905 olduğu kaydı bulunmaktadır. Soğd halkı kuĢatmanın uzamasından korkmaları sebebiyle Semerkant ĠhĢidi Gûrek, Târbend‟de bulunan ġâĢ hükümdarından,906

Fergana ĠhĢidinden907 diğer ĠhĢidlerden908 ve Türk Hakanından909

yardım istemiĢtir. Gûrek bu hükümdarlara Ģöyle bir mektup yazmıĢtı. “Eğer Araplar bize karĢı zafer kazanırlarsa, sizin de üzerinize gelirler. Ġyi düĢünün, hayrınıza olana karar verin. Yanınızda ne kadar asker varsa toplayıp, onlara karĢı gönderin”. Onlar da düĢünerek Gûrek‟e yardım etmeye karar vermeleri üzerine hükümdarların ve yerel yöneticilerin çocuklarından iyi ata binip ok atanları seçmiĢlerdir. Bunların yanına kahraman askerler de vermek suretiyle seçkin bir birlik oluĢturmuĢlardır. Ayrıca bu birliğin baĢına Hakanın oğlunu komutan yapmıĢlardır. Kuteybe‟nin Semerkant kuĢatmasıyla meĢgul olduğunu, bu sebeple ordugâhını koruyamacağını bildirdikten sonra Kuteybe‟nin ordugâhına gece baskınına göndermiĢlerdir.910

Bu durumu müslümanların casusları gelerek Kuteybe‟ye haber vemiĢtir. Bunun üzerine Kuteybe Necdlilerden üç yüz veya altı yüz kiĢi seçerek baĢlarına Salih b. Müslim‟i görevlendirmiĢtir. Salih askerleri üç gruba ayırarak onların geçeceği yol üzerine pusu kurmuĢtur. Gece yarısı yapılan çatıĢmada Hakanın ordusundan pek çoğu öldürülerek mağlup edilmiĢtir. Sabah olunca Salih ve askerleri Hakanın oğlu ile savaĢtıklarını farketmiĢler ayrıca bu orduda asil insanlar ve kahramanların da olduğunu öğrenmiĢlerdir. Sağ olarak ele geçirilenlerin pek çoğu esir alınmıĢ ve silahlarına ve bineklerine el konulmuĢtur. Yardıma gelen kuvvetlerin mağlup edilmesi Ģehir halkının moralini bozmuĢtur. Bir de Kuteybe‟nin mancınıklar kurarak Ģehri taĢlamaya baĢlaması Ģehir halkının direnme gücünü hepten kırmıĢtır. Bu savaĢta Kuteybe‟nin yanında bulunan Buhârâ ve Hârezm askerleri savaĢ

902

Taberî, Târîh, IV/14; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/221; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/297.

903 Sâffât; 37/177.

904 Taberî, Târîh, IV/14; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/297. 905

Bu komutan muhtemelen TürgiĢ Hakanının oğlu olması gerekir. (K.V. Zettersteen, “Kuteybe”, ĠA, VI/1052)

906 Belâzürî, Fütûh, s. 406; Taberî, Târîh, IV/14, 16; Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/82, VII/158; Ġbn Miskeveyh,

Tecâribü‟l-Ümem, II/413; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/221; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/297; Ġbn Haldûn, Târîh, III/62.

907 Taberî, Târîh, IV/14, 16; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/413; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/221; Nüveyrî,

Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/297; Ġbn Haldûn, Târîh, III/62.

908 Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/297; Ġbn Haldûn, Târîh, III/62.

909 Taberî, Târîh, IV/16; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/221; Ġbn Haldûn, Târîh, III/62.

910 Taberî, Târîh, IV/14; Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/82, VII/158; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/413-414;

sırasında epey fayda sağlamıĢlardır. Özellikle bu bölgeyi ve Semerkant Ģehrini iyi bilmeleri sebebiyle Kuteybe‟ye nasıl savaĢması gerektiği hususunda tavsiyede bulunmuĢlardır. 911 Ayrıca bu savaĢta Semerkant‟a destek olarak gelen ordunun baĢında bulunan Hakan‟ın oğlunun savaĢ sonunda öldürüldüğü de rivayet edilmektedir.912

Ancak Hakan‟ın oğlunun savaĢ sırasında mı yoksa esir alındıktan sonra mı öldürüldüğü noktasında kesin bir bilgi yer almamaktadır.

Kuteybe‟nin Türk birliklerini kullanarak kaleyi zorlaması üzerine “Gûrek Kuteybe‟ye Ģöyle bir mektup yazmıĢtır: “Sen beni kendi kardeĢlerim ve Acem halkından akrabalarımla savaĢtırıyorsun. KarĢıma savaĢmak için Araplarını çıkarsana!” Bu mektuba çok kızan Kuteybe Arap birliklerinin silahlarının ve atlarının gözden geçirilmesini ve onlara yeni atlar ve silahlar verilmesini emretmiĢtir.913

Türklerden gelen desteği bertaraf eden Kuteybe kurdurduğu mancınıklarla Ģehrin surlarında kapatılması mümkün olmayan büyük gedikler açmıĢtır.914

Kuteybe mancınıklar vasıtasıyla Ģehre büyük kayalar fırlatmıĢ Ģehir halkı da kalenin önünde bekleyen ordunun üzerine ok yağmuruyla karĢılık vermiĢtir.915

Ayrıca Kaleden kızgın yağ dökülerek açılan gediğe yaklaĢılması önlenmeye çalıĢılmıĢtır. Bu arada surlarda açılan bir gedikten Semerkant916

halkından biri Kuteybe‟ye küfretmesi üzerine Kuteybe okçularından iki kiĢiyi çağırarak bu adamı vurana on bin dirhem vereceğini vaad etmiĢ Kuteybe adamı gözünden vuran okçulara vaad ettiği üzere on bin dirhem vermiĢtir.”917

Ertesi gün askerlerine sıkı bir Ģekilde savaĢmalarını emreden Kuteybe kalede açılan gediğe kadar ilerlemiĢtir. Atılan oklardan kalkanlarıyla kendilerini koruyan ordu yerinde kalmıĢtır. Bu sırada Semerkant halkı Ģöyle bir teklif sunmuĢtur: “Bugün bizi bırakın. Yarın anlaĢma yapalım.”918

Fakat Kuteybe bu teklifi kabul etmeyerek “Hayır, adamlarım gediğin üstündeyken mancınıklarımız da sizin Ģehriniz ve surlarınızı döverken barıĢ yapacağız.” demiĢtir.919

Diğer bir rivayette ise Kuteybe kendine sunulan fidyeyi kabul etmeyerek Tarhûn‟un kanını talep etmiĢtir.920

Taberî‟nin, Semerkant‟ın fethi ile ilgili genelde Medâinî tarikiyle verdiği bu rivayet, bu konu üzerine çalıĢan araĢtırmacılar tarafından daha kayda

911

Taberî, Târîh, IV/14-15; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/104; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/297.

912 Ġbn Haldûn, Târîh, III/63; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/297.

913 Taberî, Târîh, IV/15; Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/160; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/104. 914

Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/159; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/222; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/298; Zehebî, Ġber, I/79; Târîhu‟l-Ġslâm, VI/259; Yafiî, Mirâtü‟l-Cinân, I/145; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/104; Ġbn Haldûn, Târîh, III/63.

915 Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/160.

916 Soğd bölgesinin büyük bir Ģehridir.(Yâkût el-Hamevî, Mu‟cemu‟l-Buldân, III/279-283.) 917

Taberî, Târîh, IV/15; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/222; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/104.

918 Taberî, Târîh, IV/15; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/222; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/298; Ġbn Kesîr, el-

Bidâye, IX/103.

919 Taberî, Târîh, IV/15; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/222; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/298. 920

değer bulunmaktadır.921

BaĢka bir rivayette ise Kuteybe “ġu köleler korkuya kapıldılar, artık zafer sizdeyken geri çekilin” diyerek ordusunu geri çekmiĢtir.922

Kuteybe Semerkant kuĢatması sırasında bir taht çıkartılmasını emretmiĢ ve bu tahtın üzerine oturmuĢtur. Mızraklarla çarpıĢacak kadar birbirlerine yaklaĢmalarına rağmen hatta Kuteybe‟nin çok yakınına kadar yaklaĢmalarına rağmen Kuteybe‟de en küçük bir telaĢ uyanmamıĢ aksine kılıcına yaslanmaya devam etmiĢtir. Müslümanların sağ ve sol kanatları saldırıda bulunanların sert hamleler yapmak suretiyle onları karargâhlarına geri dönmek zorunda bırakmıĢlardır.923

ġehrin fethini daha farklı aktaran rivayetler de mevcuttur. Bunlardan biri olan Ya‟kûbî‟deki rivayet, Kuteybe‟nin Gûrek‟i sulha ikna etmeye çalıĢtığı Ģeklindedir. Sulhun nasıl gerçekleĢtiği hususunda diğer rivayetlerden çok farklı olan bu bilgiye göre, Kuteybe Semerkantlılar‟la Ģiddetli savaĢlar yaptıktan sonra onlarla barıĢ yapmayı uygun bulmuĢ ve Gûrek‟i barıĢ yapmaya davet etmiĢtir. Fakat Gûrek bunu kabul etmeyip, halkının sahip olduğu bir kehanete göre Ģehirlerini ya Fakîl (وٞقف) ya da Ukâf (فامأ) adında iki kiĢinin girebileceğini bildirmiĢtir. Bu haber üzerine Kuteybe‟nin askerleri tekbir getirmiĢ ve emirlerinin isminin bu isimlerden birine (فامأ)‟a uyduğunu söylemiĢlerdir. Çünkü Kuteybe isminin (شٞعثىا ُةْرِق) deve

palanı manasına geldiğini söylemiĢler ve böylece aralarında sulha karar vermiĢlerdir.924

Kimi kaynaklara göre Kuteybe (حثٞرق) isminin (وَعىا ةرق) deve palanı kelimesinden geldiği söylenmiĢtir.925

Dîneverî ise, Kuteybe b. Müslim‟in Semerkant‟ı savaĢ hilesiyle ele geçirdiğini söylemektedir. ġehrin fethini çok farklı bir Ģekilde anlatan Dîneverî‟ye göre, Kuteybe Buhârâ‟yı fethettikten sonra Soğd üzerine yönelmiĢ ve bölgenin merkezi Semerkant‟a gelip Ģehri bir ay süreyle kuĢatmıĢtır. ġehrin hâkimi Gûrek ona haber göndererek, boĢuna beklememesini, çünkü babalarının kitaplarından okuduklarına göre Ģehri ancak Bâlân (ُلاات) ismindeki bir kiĢinin ele geçirebileceğini bildirmiĢ ve onun için Kuteybe‟nin ne kadar kuĢatmayı uzatsa da Semerkant‟ı fethe ömrünün yetmeyeceğini, çekip gitmesinin daha uygun olacağını söylemiĢtir. Kuteybe ise, Ģehri savaĢ hilesiyle ele geçirmeye karar vermiĢtir. Bunun için büyük sandıklar yaptırmıĢ ve her sandığa zırhlı ve silahlı bir adam yerleĢtirmiĢtir. Semerkant yöneticisine haber gönderip, dediklerini göz önüne alarak kuĢatmayı kaldırmaya karar verdiğini ve Sağâniyan tarafına gitmek istediğini, ancak yanında taĢımada zorlanacağı

921

Osman Aydınlı, Semerkant, s. 220.

922 Taberî, Târîh, IV/15; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/222; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/298. 923 Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/223.

924 Ya‟kûbî, Târîh, II/201. 925

fazla silah ve mal olduğunu, kendisiyle anlaĢma yapmasını ve Sâğâniyan‟dan dönünceye kadar onları korumasını istemiĢtir. Gûrek onun bu isteğini kabul etmiĢ ve Kuteybe sandıkları gönderirken içindeki savaĢçılara, gece yarısı sandıklardan çıkmalarını ve Ģehrin kapısını kendisine açmalarını tembihlemiĢtir. Gece yarısı olunca sandıklardaki askerler dıĢarı çıkarak Ģehrin kapısına doğru ilerlemiĢ, engel olmak isteyen askerleri ve bekçileri de öldürerek kapıyı açmıĢlardır. Ordusuyla Ģehre giren Kuteybe, kısa bir mücadeleden sonra Ģehri ele geçirmiĢ Gûrek ise yeraltındaki bir tünel aracılığıyla Ģehirden kaçmıĢtır.926

Osman Aydınlı‟ya göre Semerkant‟ın bu Ģekilde bir taktikle fethedilmesi cevaplanması oldukça güç bazı sorular akla getirmektedir. Bunlardan biri, niçin Gûrek, çetin bir düĢmanı olan Kuteybe‟nin böyle bir savaĢ hilesine karĢı tedbir almamıĢ ve teslim sırasında sandıkların içinde ne olduğuna bakmamıĢtır? SavaĢ halindeki bir hükümdarın böyle basit bir iĢi bile aklına getiremediği düĢünülemez. Aynı zamanda Semerkant‟ın ne zaman fethedildiğini zikretmeyen Dîneverî‟nin, diğer kaynakların aksine, Semerkant fethinin Hârezm‟in değil de Buhârâ‟nın fethinden hemen sonra olduğunu söylemesi ve Haccâc‟ın emriyle nehri geçen Kuteybe‟nin bir defada bölgedeki bütün yerleri fethetmiĢ gibi göstermesi oldukça gariptir.927 Ayrıca yukarıda sözünü ettiğimiz Ya‟kubî, Dîneverî ve Ġbn A‟sem‟in

naklettikleri Semerkant Ģehrini ele geçirecek kiĢinin adı noktasındaki kehanetleri bildiren rivayetler birbirlerini tamamlayan niteliktedir. Çünkü rivayette geçmekte olan Balan (ُلاات) ismi Anadolu Türkçesinde de yer alan ve Farsça kökenli bir kelime olan palan kelimesinden baĢka birĢey değildir. Ayrıca Semerkantlılar muhtemelen Ģehirlerini ele geçirecek Ģahsın adının Palan olarak söylemiĢlerdir. Ancak Arap raviler kendi dillerinde “p” harfinin bulunmaması sebebiyle bunu Balan (ُلاات) ya da manasını dikkate alarak Ukâf (فامأ) Ģeklinde rivayetlerinde yer vermiĢlerdir.

Ertesi gün onlarla anlaĢma yapıldı. AnlaĢma müslümanlar adına Kuteybe ile Soğd, Semerkant, KiĢ ve Nesef‟in yöneticisi olması sıfatıyla Soğd ihĢîdi veya Semerkant AfĢîni Gûrek arasında gerçekleĢmiĢtir. AnlaĢma metnin baĢında Gûrek‟in Ģartlara sadık kaldığı sürece Allah‟ın ve Haccâc‟ın himayesinde olacağı vurgulanmıĢtır.928

AnlaĢmaya göre: 1. Semerkant halkı her yıl iki milyon iki yüz bin dirhem ödeyecek.929

926 Dîneverî, Ahbâru‟t-Tıvâl, s. 327-328. 927 Osman Aydınlı, Semerkant, s. 221. 928 Ya‟kûbî, Târîh, II/201.

929 Halîfe b. Hayyât, Târîh, s. 194; Belâzürî, Fütûh, s. 406; Taberî, Târîh, IV/15; Ġbnü‟l-Cevzî, Muntazam,

VI/308; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/222; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/298; Zehebî, Târîhu‟l-Ġslâm, VI/258; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/104; Ġbn Haldûn, Târîh, III/63; Belâzürî‟de yer alan baĢka bir rivâyette ödenecek olan verginin yediyizbin dirhem,(Belâzürî, Fütûh, s. 406) Ya‟kûbî‟de her yıl üçbin dirhem,(Ya‟kûbî, Târîh, II/201) Ġbn A‟sem‟de ise bu esnada iki milyon dirhem ve her sene ikiyüzbin dirhem vergi verecekleriyer almaktadır.(Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/160)

2. Bu sene çocuk, yaĢlı930 ve özürlü olmayan931 otuz bin savaĢçı esir verilecek.932 3. Kuteybe Ģehirde bulunduğu sürece Ģehirde savaĢçı bulundurulmayacak.933

4. Semerkant halkı müslümanların Ģehirde kalacakları süre boyunca934 Ģehri boĢaltacaklar.935

5. ġehirde bir mescid inĢa edilecek ve Kuteybe‟nin oraya girip namaz kılmasına izin verilecek, o mescidde onun için bir minber yapılacak ve oradan insanlara hitap edecek,936 sonra da orada yemek yiyip Ģehirden çıkıp gidecek.937

6. Kuteybe ve askerleri Ģehre KiĢ kapısından girecek, Çin kapısından çıkacak.938 7. AteĢgedelerde bulunanlar ve putların üzerindeki ziynetlerin tamamı Kuteybe‟ye

verilecek.939

Semerkant‟ın Kuteybe tarafından fethi hususunda araĢtırmamızda rivayetlerine yer verdiğimiz kaynakların çoğunluğu Semerkant‟ın fethini 93/711 yılı olarak gösterirken; sadece Ya‟kûbî ve Ġbn A‟sem, Kuteybe tarafından Gûrek‟e verilen âhidnâmenin tarihini 94/712 yılı olarak kaydetmektedirler.940 Bunun bir çeliĢki olduğunu düĢünmüyoruz. Çünkü Hârezm fethinin akabinde aynı yıl içinde, uzun süren bir muhasara dönemi ve çarpıĢmalardan sonra fethi gerçekleĢen Semerkant‟ın 93/711 yılı sonlarında ele geçirildiği kuvvetle muhtemeldir. ġehir sulh ile teslim olduktan sonra, anlaĢma Ģartlarına göre Semerkant‟ta bir cami yapılması, ardından Kuteybe‟nin Ģehre girip orada bazı düzenlemeleri yapması esnasında o yıl bitip 94/712 yılı girmiĢ ve anlaĢmanın kaleme alınması bu yılın baĢında gerçekleĢmiĢ olmalıdır.

AnlaĢma tamamlandıktan sonra Kuteybe b. Müslim askeri içinden on kiĢiyi Gûrek‟e göndererek üzerinde anlaĢtıkları vergiyi tahsil etmiĢtir. Ardından müslümanlar Semerkantlılar‟ın boĢalttığı Ģehre girerek orada bir cami inĢa etmiĢlerdir. Daha sonra Kuteybe, seçtiği dörtbin askeriyle Ģehre yönelmiĢ Gûrek, Kuteybe‟nin Ģerefine yemek hazırlattıktan sonra Ģehrin KiĢ kapısını açarak Kuteybe ve askerlerini içeri almıĢtır. Kuteybe

930

Taberî, Târîh, IV/15; Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/160.

931 Taberî, Târîh, IV/15.

932 Halîfe b. Hayyât, Târîh, s. 194; Taberî, Târîh, IV/15; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/222; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-

Ereb, XXI/298; Zehebî, Târîhu‟l-Ġslâm, VI/258; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/103; Ġbn Haldûn, Târîh, III/63.

933

Taberî, Târîh, IV/15; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/222; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/299; Ġbn Kesîr, el- Bidâye, IX/104.

934 Belâzürî‟ye göre bu süre üç gündür. Bkz. Belâzürî, Fütûh, s. 406. 935

Taberî, Târîh, IV/15; Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/160; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/222; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/296; Ġbn Haldûn, Târîh, III/63.

936 Belâzürî, Fütûh, s. 406; Taberî, Târîh, IV/15; Ġbnü‟l-Cevzî, Muntazam, VI/308-309; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil,

IV/222; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/299; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/104; Ġbn Haldûn, Târîh, III/63.

937 Belâzürî, Fütûh, s. 406; Taberî, Târîh, IV/15; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/222; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb,

XXI/299; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/104.

938 Ya‟kûbî, Târîh, II/201; Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/160; Ġbn A‟sem bu kapıya KiĢ ve Nesef kapısı olarak

kaydetmektedir.

939 Taberî, Târîh, IV/15; Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/160; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/104; Ġbn Haldûn, Târîh, III/63. 940

Ģehre girerken onun önünde eğilerek gereken bütün ihtiramı göstermiĢ ayrıca Ģehir içinde ona rehberlik etmiĢtir.941

Kuteybe yaptırdığı camiinin minberini yaptırdıktan sonra bu camiide namaz kılmıĢtır. Sonra da onuruna ziyafete katılarak942 Soğd halkına da Ģu haberi göndermiĢtir: “Sizden kim malını almak isterse gelsin alsın. Ben buradan çıkacak değilim. Bu camiyi de sizin için yaptım. Sizden de anlaĢma haricinde bir Ģey alacak değilim. Fakat ordum bu Ģehirden çıkmayacak.”943

Böylece bir nevi zorla kendi ordusunu buraya yerleĢtirmiĢtir.944Ayrıca anlaĢma metninde askerlerin Ģehre yerleĢmesi olmamasına rağmen Kuteybe anlaĢmayı bu noktada ihlal ederek sözünde durmamıĢtır. Kuteybe‟nin Hârezm ve Semerkant‟a karĢı sözünde durmamasından dolayı Acem halkı onu ayıplamıĢlardır.945

Bu noktada Kuteybe‟nin anlaĢma Ģartlarına göre davranmamasına rağmen anlaĢmanın askıya alındığını görmemekteyiz. Bu da Semerkantlıların Kuteybe karĢısında düĢmüĢ oldukları durumu göstermesi açısından önemlidir.

Bâhilîlerin rivayetlerine göre Kuteybe ganimet olarak yüz bin esir ve tapınaklarda bulunan putların ziynetlerini de alacaktı. Daha sonra anlaĢma gereğince Kuteybe, bütün putları yığdırmıĢ ziynetleri alınan putlar yakılmıĢtır.946

Halktan bazı insanların, o putlar içinde bir put eğer yakılacak olursa yakanın helak olacağını söylemeleri üzerine ateĢ getirilmesini isteyen Kuteybe “Bizzat bu putu kendi ellerimle yakacağım.” demiĢtir. Semerkant hükümdarı Gûrek, Kuteybe‟nin yanına gelerek: “Ey Emir! Senin bana bir vefa borcun var. Bunun için Ģu putu bırak.” dese de Kuteybe bu putu kendi elleriyle yakmıĢtır.947

Putların yakılmasından sonra elli bin miskâl altın ve gümüĢ çivi ele geçirilmiĢtir.948 Ayrıca putların yanmasından sonra Kuteybe‟ye bir Ģey olmadığını gören birçok kimse müslüman olmuĢtur.949

Kuteybe tarafından, müslüman olmayan bütün Soğd halkının Ģehirden çıkartıldığı ve ancak Ģehirde müslümanların yaĢadığını iddia edenler, Ģu rivayeti delil olarak göstermektedirler. Rivayete göre Kuteybe b. Müslim‟in Semerkant‟ı fethedip Merv‟e geri

941 Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/160.

942 Taberî, Târîh, IV/16; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/222-223; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/299; Ġbn Kesîr, el-

Bidâye, IX/104.

943 Taberî, Târîh, IV/16; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/222-223; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/299; Ġbn Kesîr, el-