• Sonuç bulunamadı

III. T ÜRKLERĠN K ÖKENĠ VE T ÜRK A DI Ü ZERĠNE G ENEL B ĠR B AKIġ

2.1. AKINLAR DÖNEMĠ

2.1.8. Abdullah b Hâzim (65-72/684-691)

Emevî devletinin üçüncü halifesi olan Muâviye b. Yezîd, hilafette sadece kırk gün veya üç ay kadar bir süre kalmıĢtır. Bu süre zarfında da hastalığı ve zafiyeti sebebiyle devlet iĢleriyle ilgilenmemiĢtir. Ayrıca kendinden sonraya bir veliaht bırakmayan Muâviye b. Yezîd, yeni halifenin seçimini de halkın iradesine bırakmıĢtır.631

Muâviye b. Yezîd‟in halifeliğinden sonra Ġslâm devletinde mevcut olan siyasî birlik yerini kargaĢaya ve çok baĢlılığa bırakmıĢtır.

Muâviye b. Yezîd‟in 64/683 yılında vefatıyla, birçok vilayette olduğu gibi Horasan‟da da iç karıĢıklıklar meydana gelmiĢtir. Çünkü onun yerine geçecek bir veliaht bırakmadığı için Emevîler‟in Süfyânî kolu Muâviye b. Yezîd ile sona ermiĢtir. Bu nedenle vali Selm b. Ziyâd‟ın, valiliğini onaylayacak bir halife bulunmadığından otoritesi sarsılmıĢ ve her kabile kendi baĢına buyruk hale gelmiĢtir. Selm de Yezîd b. Muâviye‟nin ve oğlu ile Muâviye b. Yezîd‟in öldüklerini açık açık ilân ettikten sonra halkı bir halife seçilinceye kadar kendisinin söyleyeceklerini kabul edeceklerine dair bey‟at etmeye çağırmıĢtır. Ancak ilk önce Selm‟in çevresindekiler onun isteği üzerine bey‟at etmelerine rağmen iki ay sonra bu bey‟atlerini bozmuĢ oldukları görülmektedir. Selm çevresindekilere oldukça iyilik yapmıĢ ve onlar tarafından sevilen bir kiĢi olmasına karĢın iktidar süresinin dolduğunu anlayarak yerine Mühelleb b. Ebû Sufre‟yi vekil bırakmıĢ ve Horasan‟dan ayrılmıĢtır.632

Selm, Horasan‟dan ayrılırken Süleyman b. Mersed gelip kendisine kendi yerine kimi bıraktığını sormuĢ, yerine bıraktığı kiĢiyi beğenmemesi üzerine Selm de Süleyman‟ı Merv er- Rûz, Fâriyâb, Tâlekân ve Cûzcân‟a vali olarak tayin etmiĢtir. Diğer taraftan Evs b. Sa‟lebe b. Züferî‟yi de Herât‟a vali tayin etmiĢtir. NîĢâbur‟a ulaĢınca Abdullah b. Hâzim ile karĢılaĢmıĢ, Abdullah Selm‟e Horasan‟a kimi vali olarak bıraktığını sorunca yaptığı atamayı beğenmeyip karĢı çıkınca Selm‟den kendisine bir ahitname yazmasını istemiĢtir. Bunun üzerine Selm böyle bir ahitname kaleme almıĢ ve ona yüz bin dirhem vermiĢtir.633

Selm‟in böyle

631 Ayrıntılı bilgi için bkz. Ġsmail Hakkı Atçeken, “Muâviye b. Yezîd Üzerine Bir AraĢtırma”, SÜĠFD, sayı: 7,

Konya, 1997, s. 411-430.

632 Taberî, Târîh, III/370; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, III/591. 633

davranmasının iki sebebi olabilir. Birincisi sağ salim valilik yapmıĢ olduğu yerden güvenli bir yere gidebilmek, ikincisi ise kendisinden sonra büyük sorunlara gebe bir ortam bırakmaktır. Böylece kendi valiliği iĢlerin düzenli yürüdüğü bir devir olarak kalacak, yeni halifenin muhtemel Horasan valilerini arasında yerini alacaktır.

Abdullah b. Hâzim 65/684 yılından itibaren Mekke‟de halifeliğini ilan etmiĢ bulunan Abdullah b. Zübeyr‟in resmen Horasan valisi olmuĢtur. Bunun sonucunda Horasan Emevî hâkimiyetinden çıkıp Zübeyrî hâkimiyetine girmiĢtir. Abdullah b. Hâzim otoritesini sağlamlaĢtırabilmek için Temîmoğulları ile ittifak kurup, kendisine muhalefet eden Rebîa kabilesinin Kays b. Sa‟lebe ve Bekir b. Vâiloğulları ile çıkan çatıĢmalarda bu kabilelere hâkimiyetini kabul ettirmiĢtir.634 Abdullah b. Hâzim, Horasan‟da valiliğini

sağlamlaĢtırmasının bir göstergesi olarak adına para bastırmıĢtır. Bunlar arasında altın paralar da bulunmaktadır.635

Bu da açıkca göstermektedir ki Abdullah b. Hâzim döneminde merkezi otoritenin zayıflamasının doğal bir sonucu olarak Abdullah b. Hâzim sanki Horasan‟ın mutlak hükümdarı gibi hareket etmiĢtir.

Mâverâünnehr‟de fütuhat devam ederken doğuda Emevî hanedanı ile Abdullah b. Zübeyr arasında hilâfet mücadelesi baĢlamıĢtı. Bu mücadeleler eyaletlerde de tesirini göstermekte gecikmedi. Ġslâm devleti içinde çıkan bu karıĢıklıklardan istifade eden mahallî prensler bağımsızlıklarını kazanmak için harekete geçtiler. Abdullah b. Zübeyr tarafından Horasan valiliğine tayin edilen Abdullah b. Hâzim, Türkler‟in NiĢâbûr‟a karĢı yaptıkları bir akını püskürttüğü gibi Herât‟ta iken Ġsfâd Kalesi‟ne karĢı giriĢilen bir taarruzda da Türkleri yenilgiye uğratmıĢtır.636

Türklerin kaleye saldırdığı haberi Abdullah b. Hâzim‟e ulaĢınca Züheyr b. Hayyân‟ı Temîmlilerin baĢında oraya göndererek ve ona: “Sakın onların uzaklaĢmasına meydan vermeyesin. Onları görür görmez üzerlerine hamle yapınız!” diye talimat vermiĢtir. Züheyr oldukça soğuk bir günde Türklere yetiĢmiĢ ve Türkleri bozguna uğratmıĢtır. Gece boyunca onları takip eden Züheyr geri döndüğünde mızrağını tutan elinin soğuktan tamamen donduğunu görmüĢtür. Bunun üzerine yanında bulunanlar iç yağı ısıtıp elinin üzerine koymuĢlar ve o yağla elini ovuĢturmak suretiyle elini eski haline getirebilmiĢlerdir.637

634 Belâzürî, Fütûh, s. 400-401; Taberî, Târîh, III/370-371; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, III/590-593. 635 V. V. Barthold, Türkistan, 199; Mustafa Fayda, “Abdullah b. Hâzim”, DĠA, I/107.

636 Taberî, Târîh, III/388. 637

Emevî halifesi Abdülmelik b. Mervân 72/691 yılında Abdullah b. Hâzim‟e gönderdiği bir elçi ile kendisine biat etmesi karĢılığında Horasan valiliğinin yedi yıl süreyle onun olacağını bildirmiĢ ancak Abdullah, Abdülmelik b. Mervân‟ın bu isteğini reddetmiĢtir. 638

Horasan‟ı Zübeyrî hâkimiyetinden alıp kendisine bağlamakta kararlı olan Abdülmelik b. Mervân, Abdullah b. Hâzim‟in kendi teklifini reddetmesi üzerine Horasan valiliğini Bükeyr b. ViĢâh‟a bir mektup göndererek teklif etmiĢtir.639

Bükeyr, Abdullah b. Hâzim‟in EbreĢehr‟de (NîĢâbur) Bahîr b. Verkâ es-Sureymî ile savaĢtığı sırada Merv‟de yerine bıraktığı vekiliydi. Abdülmelik b. Mervân‟ın teklifini kabul eden Bükeyr artık Abdullah b. Zübeyr‟i halife, Abdullah b. Hâzim‟i de vali olarak tanımadığını ilan etti. Durumdan haberdar olan Abdullah b. Hâzim, Bahîr ile savaĢmayı bırakıp Merv‟e doğru yola çıktı. Fakat Bahîr peĢini bırakmadığı için ġahmîğd denilen yerde onunla tekrar savaĢa tutuĢtu. 72/691yılında bu savaĢ esnasında Abdullah b. Hâzim, Bahîr tarafından öldürüldü. Abdullah‟ın ölümüyle Horasan valiliği, tekrar Emevîler‟in eline geçmiĢ oldu. Böylece Bükeyr b. ViĢâh, Abdülmelik b. Mervân‟ın Horasan valisi olarak faaliyete baĢlamıĢtır.640

Abdullah b. Hâzim‟in Tirmiz‟de bulunan oğlu Musa‟nın yanına gitmek için harekete geçtiği sırada öldürüldüğünü de ifade eden kaynaklar vardır.641

Abdullah b. Hâzim‟in vali olduğu dönem Mâverâünnehir açısından fetih hareketlerinin durduğu bir dönem olmuĢtur. Hangi halifeye beyat edileceği ayrıca Horasan‟da fetih hareketlerinde bulunan kabilelerin her birinin valinin kendilerinden olmasını istemesi, bu insanların güçlerini ve enerjilerini birbirleri arasındaki mücadelelerde harcamalarına sebep olmuĢtur. Böylece daha önce Mâverâünnehir‟de fethedilmiĢ veya anlaĢmalarla itaat altına alınmıĢ topraklar ya elden çıkmıĢ ya da bölge üzerinde hâkimiyet planları olan diğer güçlerin etki alanına girmiĢtir. Abdülmelik b. Mervân‟ın siyasî rakiplerini bir bir eleyip yönetimde birlikteliği sağlayıncaya kadar Ġslâm coğrafyasında kendisine beyat edilen birden fazla halife aynı anda hüküm sürmüĢtür. Bu yapı fetih hareketlerini doğrudan etkilemiĢtir.

638 Taberî, Târîh, III/531, 532. Makdisî, Kitabü‟l-Bed‟ ve‟t-Târîh, VI/23, 27; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem,

II/248-249; Ġbnü‟l-Cevzî, Muntazam, VI/121; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/36.

639

Ġbnü‟l-Cevzî, Muntazam, VI/122; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/36; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/132; Zehebî, Târîhu‟l-Ġslâm, V/301; Ġbn Kesîr, Bidâye, VIII/729; Ġbn Haldûn, Târîh, III/36.

640 Halîfe b. Hayyât, Târîh, s. 187; Belâzürî, Fütûh, s. 401; Taberî, Târîh, III/531; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/36;

Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/132-133.

641