• Sonuç bulunamadı

III. T ÜRKLERĠN K ÖKENĠ VE T ÜRK A DI Ü ZERĠNE G ENEL B ĠR B AKIġ

2.2. FETĠH VE HÂKĠMĠYET KURMA DÖNEMĠ

2.2.1. Kuteybe b Müslim el-Bâhilî (85-97/704-716)

2.2.1.4. Buhârâ‟nın Fethi

89/708 yılında Kuteybe Belh yolu üzerinde bazı fetihlerde bulunduktan sonra geri döndü. Faryâb‟a geldiğinde Haccâc‟dan gelen ve Buhârâ hükümdarı Verdân Hudât778

üzerine yürümesini emreden bir mektup aldı. Bu emir üzerine Zemm tarafından nehri geçen Kuteybe, yolda Soğd, Kis ve Nesef halkından oluĢan bir orduyla karĢılaĢtı. Yaptığı çatıĢmayı kazanan Kuteybe Buhârâ‟ya doğru ilerlemeye baĢladı. AĢağı Harkâne denilen yere geldiğinde Kuteybe baĢka bir kuvvetle karĢılaĢtı. Ġki gün, iki gece devam eden bu savaĢı yine Kuteybe kazandı.779

Dîneverî ve Nüveyrî bu savaĢın üzerlerine gelmekte olduğunu öğrenen Soğdluların KiĢ ve Nesefliler‟in yardımıyla Merv ile Ceyhun arasında bulunan kumluk ve ağaçlık çöl (Mefâze) yolu denilen yerde vuku bulduğunu rivayet etmektedir.780

.

Bu dönemde Buhârâ‟nın içinde bulunduğu durum siyasi açıdan iyi değildi. TuğĢâde‟nin henüz çocuk yaĢta olduğu ve Hâtûn‟un ona vekaleten yönetimi elinde bulundurduğu sırada güçlü ve hırslı kimseler aralarında iktidar mücadelesine girmiĢlerdi. Buhârâ merkezinin de içinde bulunduğu pek çok bölge Verdâne Hükümdarı olan Verdân Hudât tarafından ele geçirildi. Geri kalan bölgelerin ise Buhar-hudât‟ın unvanını alan

774 Bu hükümdarın adını Taberî, Ġbn A‟sem ve Ġbnü‟l-Esîr Kür Meğânûn ( ىكبلغم رىلي) Ģeklinde (bkz. Taberî,

Târîh, III/677; Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/147; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/189); Nüveyrî Kür Beğânû (ىكبلغثرىي bkz. Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/286) Ġbn Kesîr, Kür Beğânûn ( ىكبلغثرىي bkz. Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/92) Ġbn Haldûn ise (رىثبلعثرىي bkz. Ġbn Haldûn, Târîh, III/59) Ģeklinde rivâyet etmektedir. Ayrıca Ġbn A‟sem‟in ilgili metninde yer alan tahkik edenin dipnotunda yer alan bilgide aslında bu ismin Lûr Meâyinûn (رىلل ىوٌبلعم) Ģeklinde olması gerektiği ifade edilir. (bkz. Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/147) Günaltay‟ın da belirttiği gibi, Arap alfabesinde bazı harflerin yazılıĢları birbirine çok benzediği için isimlerin yazılıĢlarında birtakım hatalar ortaya çıkmaktadır. Buna zaman zaman bir de ehil olmayan müstensihlerin yaptıkları yanlıĢlar eklenmektedir. Günaltay bu ismin aslında Gür Boğa olduğu kanaatindedir. (M.ġemseddin Günaltay, Müslümanlığın Çıktığı ve Yayıldığı Zamanlarda Orta Asyanın Umumi Vaziyeti, Ankara, trs., s. 60)

775 Taberî, Târîh, III/677. 776 Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/146.

777 Taberî, Târîh, III/677; Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/147; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/189; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb,

XXI/286; Zehebî, Târîhu‟l-Ġslâm, VI/30; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/92; Ġbn Haldûn, Târîh, III/59.

778 Ġbn A‟sem, Verdân Hudât‟ın asıl isminin Meâyinûn b. Râ‟ ( ار نلث ىوٌبلعم) olduğunu rivâyet etmektedir. (bkz.

Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/147)

779 Taberî, Târîh, III/679; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/192. 780

Hınık Hudât‟ın hâkimiyeti altına girdiği görülmektedir.781

Bu nedenle Kuteybe‟nin bu seferi sırasında ilerleyiĢini engelleyecek ve çevre bölgeleri de Kuteybe‟ye karĢı örgütleyecek kiĢinin Verdân Hudât olduğunu anlaĢılmaktadır.

Kuteybe daha sonra Buhârâ hükümdarı Verdân Hudât üzerine yürüdüyse de baĢarılı olamamıĢtır. Merv‟e geri dönüp Haccâc‟a durumu bildirmek üzere mektup yazmıĢ, Haccâc cevaben yazdığı mektupta Buhârâ‟nın haritasını yapmasını istemiĢ, Kuteybe de Buhârâ ve çevresinin bir haritasını yaptırıp göndermiĢtir.782

Yine bu konuyla ilgili rivayetlerde Kuteybe‟nin bu savaĢta zafer kazanamadan Merv‟e geri döndüğü ifade edilmektedir.783 Buhârâ önündeki savaĢlardan netice alamayan Kuteybe bir baĢka rivayette ise ikmal maksadıyla Merv‟e geri dönmüĢtür.784

Kuteybe Haccâc‟a durumu bildirmiĢ bunun üzerine Haccâc savaĢta takip etmesi gereken stratejiyi bildiren bir mektup göndermiĢtir. Haccâc mektubunda “KiĢ halkına iyi davran, Nesef‟i yerle bir et, Verdân‟a gerekli cevabı ver. DüĢmanın seni kuĢatmasına izin verme ve beni de habersiz bırakma.” yazarak Kuteybe‟ye talimatlarını bildirmiĢtir.785

Kuteybe, Buhârâ ordusunu bozguna uğrattıysa neden hâkimiyeti tam olarak sağlamadan Merv‟e dönsün ve bu hareketinden dolayı Haccâc tarafından azarlansın? AnlaĢılacağı üzere Bahilî rivayet zinciriyle gelen bu haberin arkasında Kuteybe‟nin Buhârâ seferini akrabalarının baĢarılı gösterme çabası yatmaktadır.786

Ayrıca Ġbnül-Esîr‟in naklettiği bir diğer rivayette 89/707 yılında Kuteybe‟nin Kafkaslar‟da yer alan Bâbü‟l-Ebvâb‟a ulaĢıncaya kadar Azerbaycan bölgesinde Türklerle yapmıĢ olduğu savaĢa dair bilgilerin diğer kaynaklarla çeliĢmesi ve Kuteybe‟nin Horasan bölgesi valisi olması sebebiyle sorumlu olduğu bölgenin dıĢına çıkamayacağı düĢünülünce rivayetin içerisinde bir takım hatalar barındırdığı anlaĢılmaktadır. Kuteybe‟nin sözünü ettiğimiz Mâverâünnehir bölgesinde yapmıĢ olduğu savaĢ sanki Kafkaslarda gibi gösterilmiĢtir.787

Bu rivayette Bâbü‟l-Ebvâb‟da savaĢan komutan farklı olmasına rağmen Kuteybe gibi gösterilmiĢtir. Kaynakların yanılmasının bir diğer sebebi de hem Kafkaslarda bulunan Hazarların hem de Mâverâünnehir‟de bulunan Türklerin aynı Ģekilde et-Türk Ģeklinde yer almasıdır. Halbuki bu dönemde Kafkaslarda bulunan Türklerle

781 H.A.R. Gibb, Orta Asya, s. 49.

782 Taberî, Târîh, III/679; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/398; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/192; Nüveyrî,

Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/286.

783

Halîfe b. Hayyât, Târîh, s. 192; Zehebî, Târîhu‟l-Ġslâm, VI/34; Ġbn Haldûn, Târîh, III/60.

784 Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/398.

785 Taberî, Târîh, III/679; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/193; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/287. 786 Hasan Kurt, Buhârâ, s.167.

787

yapılan savaĢları Mesleme b. Abdülmelik yürütmekteydi. Nitekim böyle bir bilginin Ġbn Kesîr dıĢındaki diğer kaynaklarda yer aldığını görememekteyiz.788

90/708 yılında Buhârâ halkıyla nasıl savaĢılması gerektiğini anlatan Haccâc‟ın mektubundan sonra Kuteybe ordusuyla Buhârâ üzerine yürüdü. Bunun üzerine Buhârâ meliki Verdân Hudât Türklerden ve Soğdlulardan ve etrafında bulunan diğer halklardan yardım istedi.789 Kuteybe bu kuvvetlerden erken davranarak önce gelip Buhârâ‟yı kuĢattı. Buhârâ halkı, kendilerine yardımcı kuvvetlerin geldiğini görünce, savaĢmak için Buhârâ kalesinden dıĢarı çıktı. Bunun üzerine Ezd kabilesine mensup askerler: “Bizi düĢmanla yalnız bırakın savaĢalım” dediler. Daha sonra Kuteybe: “Ġlerleyin!” dedi. Yardıma gelen kuvvetlerle Ģiddetli bir çarpıĢma meydana geldi. Ezdliler daha sonra bozguna uğrayıp karargâha kadar çekildiler. Türkler de boĢ durmayarak onlara yetiĢip karargâhlarının içine girmek zorunda bıraktılar. Durum o kadar kötüydü ki karargahta bulunan kadınlar atlıların atlarının yüzlerine vurarak ağlamaya baĢladılar. Karargahta tekrar toparlanan Kuteybe‟nin ordusu geri dönerek savaĢmaya baĢladılar. Kuteybe “Bunları benim için buradan kim uzaklaĢtırır?” dedi. Kimse çıkmadı.790

Bunun üzerine Kuteybe, Temîmoğulları kabilesinin yanına giderek onlara “Haydi, bugün sizin kahramanlık yaptığınız günleriniz gibi olsun...” demiĢtir. Temîmoğulları‟nın komutanı Vekî de sancağı alarak “Ey Temîmoğulları beni düĢmana mı teslim edeceksiniz?” dedi. Temîmoğulları ise “Hayır, Ey Ebâ Mutarraf” diye cevap vermiĢtir.791

Yine aynı kabileden Hüreym b. Ebû Tahme ise, Temîmoğullarının süvarilerinin komutanıydı. Vekî, Hüreym‟e de bir sancak vererek ilerlemesini emretmiĢ, Hüreym‟in kuvvetleri Türklerle kendisinin arasında bulunan nehre gelerek, atlarını nehre sürmüĢlerdir. Vekî ise nehrin üstüne ahĢaptan bir köprü yaparak “Kendisini ölüme hazırlamıĢ olanlar bu köprüden geçsin, diğerleri yerinde kalsın.” demiĢtir. Hüreym, karĢı tarafa geçmek konusunda tereddüte düĢmesine rağmen komutanı Vekî‟nin kararlı tutumu sebebiyle atını mahmuzlayıp nehrin diğer yakasına geçmiĢtir. Ardından Vekî “ölümü canına tercih edenler benimle gelsin” diyerek geride kalan kabile fertlerini gayrete getirmiĢtir. Bunun üzerine Vekî ile birlikte sekiz yüz süvari nehrin karĢısına geçen birlikleriyle birlikte Türklere saldırırken Hüreym‟e düĢmanlarını süvarilerle oyalayacağı hamleler yapmasını emretmiĢtir. Kısa bir istirahattan sonra Temîmoğulları iki kanada ayrılarak düĢmana hücum etmiĢler ve çetin bir çatıĢmanın

788 Halîfe b. Hayyât, Târîh, s. 193. 789

Halîfe b. Hayyât, Târîh, s. 192; Taberî, Târîh, III/681; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/399; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/197; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/286.

790 Taberî, Târîh, III/681; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/399; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/197.

791 Taberî, Târîh, III/682; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/399; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/197; Nüveyrî,

ardından Buhârâ ordusu dağılmaya baĢlamıĢtır. Nehrin karĢı yakasında bu durumu seyreden diğer müslüman askerlerin de savaĢa katılmasıyla Türklerin mevzilerini terk etmeleri sağlanmıĢtır.792

Türklerin mevzilerinden çekildiklerini gören Kuteybe “Kim bana bir düĢman baĢı getirirse yüz dirhem vereceğim.” dedi. Kurayoğulları Kuteybe‟nin bu vaadi üzerine cansiperane savaĢtılar. Bunun üzerine geri çekilmekte olan Türkler takip edildi. Ve birçoğu öldürülerek, pek çok kelle getirildi. 793

DüĢman baĢı getirenler arasında on bir kiĢi Kurayoğullarından ve bir kiĢi de Ezd kabilesindendi. Ezd kabilesinden olan kiĢiye hangi kabileden olduğu sorulunca Kurayî demesi üzerine akrabalarının onun yalan söylediğini ifade etmiĢlerdir. Bu durum karĢısında Kuteybe neden böyle bir Ģey yaptığını sorunca “benden öncekiler hep Kurayî deyince ben de Kurayî demek zorunlu sandım” demiĢtir. Bu cevap üzerine Kuteybe çok gülmüĢtür. Bu çatıĢmada Buhârâ ordusu büyük bir yenilgiye uğramıĢtır.794

Buhârâ‟ya yardıma gelen bu kuvvetlerle yapılan savaĢta Hakan795

ve oğlu yaralandı.796 SavaĢ sonrasında Kuteybe Merv‟e geri döndü. Fetih haberini Haccâc‟a yazdığı Ģu sözlerle bildirdi: “Abdullah b. Müslim‟i gönderdim. Allah onun eliyle zaferi bahĢetti.”797 AnlaĢılan o ki Kuteybe Buhârâ ordusunu yenmesine rağmen Ģehre girmeyerek yerine kardeĢini göndererek fethi gerçekleĢtirmiĢtir. Ancak Belâzurî‟nin Fütûh adlı eserinde Buhârâ‟nın fethi anlatılırken diğer tarihçilerden farklı olarak Kuteybe‟nin Buhârâ‟ya bir hile yoluyla girdiğini rivayet etmektedir. Buna göre; Kuteybe Buhârâlılardan iki rekat namaz kılmak için izin alıp Ģehre girdi. Fakat bu arada Kuteybe‟nin sakladığı bir bölük asker kapıyı bekleyenlere baskın yapıp onları öldürmüĢtür. Bunun üzerine Kuteybe ve adamları Ģehirde pek çok ganimet ele geçirirken Ģehir halkına da zulmetmiĢtir.798

Bu rivayet günümüz tarihçileri tarafından eleĢtirilerek birçok cevapsız soruyu akla getirmesi bakımından gerçekçi bulunmamıĢtır.799

Ayrıca Dîneverî bu savaĢlar sırasında hiç Verdan Hudât‟tan söz etmezken Kuteybeyle

792 Taberî, Târîh, III/682; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/400-401; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/197-198;

Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/287.

793

Taberî, Târîh, III/682; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/401; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/198; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/288.

794 Taberî, Târîh, III/682; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/401; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/198.

795 Buradan Hakan diye kastedilen Verdân Hudât‟dır. Çünkü metinde bahsettiğimiz üzere Haccac, Kuteybe‟yi

Verdân Hudât üzerine yollamıĢtır.

796

Taberî, Târîh, III/682; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/198; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/288; Ġbn Haldûn, Târîh, III/61.

797 Taberî, Târîh, III/682. 798 Belâzürî, Fütûh, s. 406. 799

çarpıĢanın Sûl adında bir hükümdar olduğunu ve Buhârâ ve Semerkant ile birlikte tüm Mâverâünnehir bölgesinin hükümdarı olduğunu ifade etmektedir.800