III. T ÜRKLERĠN K ÖKENĠ VE T ÜRK A DI Ü ZERĠNE G ENEL B ĠR B AKIġ
2.2. FETĠH VE HÂKĠMĠYET KURMA DÖNEMĠ
2.2.1. Kuteybe b Müslim el-Bâhilî (85-97/704-716)
2.2.1.2. Beykent‟in Fethi
87/706 yılında Kuteybe Nîzek‟le anlaĢma yaptıktan sonra bir müddet Merv‟de kaldı. Daha sonra Beykent üzerine yürüdü. Önce Merv‟den Mervu‟r-Rûz‟a, oradan da Âmül ve Zemm yolunu takip ederek Ceyhun Nehrini geçerek Beykent‟e gitti. Burası Buhârâ‟daki
746 Taberî, Târîh, III/671; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/180; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/75; Ġbn Haldûn, Târîh, III/58-
59.
747
Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/142. Ġbn A‟sem Nîzek için el-BurguĢî nisbesini kullanmaktadır. Doğru olması gereken el-Badğisi olması gerekir. Fakat muhtemelen diğer eserlerdede gördüğümüz muhakkik hatasını buradada görmekteyiz. Çünkü Nîzek Badğis kalesinin hükümdarıdır.
748 Halîfe b. Hayyât, Târîh, s. 190; Zehebî, Târîhu‟l-Ġslâm, VI/28; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/77.
749 Taberî, Târîh, III/673; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/184; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/284; Ġbn Haldûn, Târîh,
III/59.
750 Taberî, Târîh, III/673; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/184; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/284. 751 Taberî, Târîh, III/673; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/184.
752 Taberî, Târîh, III/673; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/184; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/284; Ġbn Haldûn, Târîh,
Ģehirler arasında Ceyhun nehrine en yakın Ģehirdir. Buraya tüccar Ģehri de denir. 753
Buhârâ çölünün baĢladığı yerdedir. Kuteybe Ģehrin yakınlarına gelince Ģehir ahalisi etraflarından ve Soğd bölgesinden yardım istedi. Bunun üzerine büyük bir kuvvet Beykent halkına yardıma geldi. Kuteybe‟nin yollarını kapattılar. Ġki ay boyunca ne Kuteybe elçi gönderebildi, ne de elçiler Kuteybe‟ye ulaĢabildi. Bu durum Haccâc‟ı endiĢelendirdi. Ordunun durumuna acıyarak, insanlara mescidde ordu için dua etmelerini emretti. Bu arada çatıĢmalar devam ediyordu.754 Belâzürî‟nin rivayetine göre bu savaĢta Kuteybe‟nin yanında Nîzek Tarhan da bulunmaktaydı.755
Kuteybe‟nin Arap olmayan Tendur756 adında bir casusu vardı. Buhârâlılar buna bolca para vererek Kuteybe‟yi zor duruma düĢürmesini ve bu Ģekilde kuĢatmanın kaldırılmasını istediler. Aldığı bu rüĢveti hak etmek için harekete geçen Tendur Kuteybe‟nin yanında olduğu bir esnada Kuteybe‟nin Dırar b. Husayn‟ı hapsettiğini gördü. Bunun üzerine Kuteybe‟ye “Bu görevli senin önüne geçecek. Haccâc azledildi. Merv‟e dönmelisin.” dedi.757
Diğer rivayetlerde ise Tendur gizlice Kuteybe‟nin yanına gelerek Haccâc‟ın azledildiğini, Horasan‟a baĢka birisinin vali tayin edildiğini ve Merv‟e geri dönerse kendisi için iyi olacağını bildirdi. Kuteybe bu haber askerler arasında yayılırsa, askerin morali bozulacağını bildiği için casusun boynunu vurdurdu.758 Muhtemelen Kuteybe Tendur‟un Buhârâlılardan aldığı rüĢveti öğrenmiĢ olmalı ki hiç tereddüt etmeden Tendur‟un boynunu vurdurmuĢtur.
Yine baĢka bir rivayete göre Kuteybe‟nin ordusundan bazı kimseler onun huzuruna geldiler. Casusun ölümü onları korkuttu. BaĢlarını öne eğip konuĢmadılar. Kuteybe onlara “Size ne oluyor da, Allah‟a ihanet eden bir kimsenin ölümü sizi korkutuyor?” dedi. Onlar “Biz, onun müslümanlara nasihatte bulunan, iyiliğini isteyen bir kimse olduğunu zannetmiĢtik.” dediler. Bunun üzerine Kuteybe “Allah, onun günahlarına karĢılık cezasını verdi. ġimdi artık düĢmanla mücadeleyle meĢgul olun ve daha iyi savaĢın.” dedi.759
Ertesi gün Ģiddetli çarpıĢmalar yeniden baĢladı. ġehre yardıma gelen kuvvetlerle meydana gelen Ģiddetli çarpıĢmalar sonunda, Kuteybe zafer kazandı. Bu kuvvetlerden birçoğu
753
Kuteybe burayı fethettiği zamanlar, burası canlı bir ticaret merkeziydi. Buraya bakır Ģehri veya tüccar Ģehri de denilmekteydi. Mahallî tüccarların Çin ile bile doğrudan doğruya ticaret yaptıkları rivâyet edilmektedir. (Zekeriya Kitapçı, Türkistan‟da Ġslâmiyet ve Türkler, Konya, , 1988, s. 105.)
754
Taberî, Târîh, III/673; Ġbnü‟l-Cevzî, Muntazam, VI/279; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/185; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/87; Ġbn Haldûn, Târîh, III/59.
755 Belâzürî, Fütûh, s. 406.
756 Taberî ve Ġbnü‟l-Asem Tenzur (رهلوت), Ġbn Miskeveyh, Ġbnü‟l-Esîr ve Ġbn Kesîr‟de Tendur (ر لوت) Ģeklinde yer
almaktadır. Bkz. Taberî, Târîh, III/673; Ġbn A‟sem, Fütûh, VII/144; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/394; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/185; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/87.
757 Taberî, Târîh, III/673; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/394.
758 Taberî, Târîh, III/673; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/395; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/185; Ġbn Kesîr, el-
Bidâye, IX/88.
759
esir edildi, birçoğu da öldürüldü. Az bir kısmı da kaçarak kaleye sığındı. Bunun üzerine Kuteybe Ģehri teslim olmaya zorlamak için kalenin altından lağım kazdırmaya baĢladı. Bunun üzerine Ģehir barıĢ istedi. AnlaĢma yapıldı. Kuteybe oğullarından birini buraya vali tayin etti.760
Kuteybe Merv‟e dönmek amacıyla beĢ merhale uzaklığa gitmiĢti ki ġehir ahalisi valiye karĢı geldi ve valiyi de ve adamlarını da öldürdüler. Öldürdükleri kimselerin kulaklarını ve burunlarını kestiler. Bu haber Kuteybe‟ye ulaĢınca geri döndü bunun üzerine kaleye çekilen Ģehir halkı ile Kuteybe bir ay savaĢtı. SavaĢ uzamaya baĢlayınca Kuteybe, Ģehri ayakta tutan duvarların altına iĢçiler tutarak lağımlar kazdırdı. ġehrin duvarlarını odunlar üzerine oturttu761
böylece odunlar yakılınca Ģehrin duvarları da göçmüĢ olacaktı. Tam bu esnada duvarın çökmesi sonucu kırk iĢçi göçük altında can verdi. Duvarın yıkılması karĢısında çaresiz kalan Beykentliler‟in barıĢ yapmak istemesine rağmen, Kuteybe bunu kabul etmedi ve bütün askerleri kılıçtan geçirdi. Bu çatıĢma esnasında esir alınanlar arasında Türkleri müslümanların üzerine saldırmaya teĢvik eden tek gözü görmeyen ileri gelenlerden birisi de vardı. Salıverilmesine karĢılık, bu kiĢi bir milyon dirhem değerinde beĢbin top Çin ipeği diyet vermeye razı olduğunu bildirdi. Kuteybe‟nin komutanları bu iĢe razı oldular ve Kuteybe‟ye “Bu ganimetlerin miktarını daha da artıracaktır. Hem bu adamdan ne kötülük gelebilir ki?” demelerine rağmen Kuteybe “Hayır, yemin ederim ki, bundan sonra hiç bir müslüman senin yüzünden tedirginlik duymamalı.” diyerek bu adamı öldürttü.”762
Burada sayılamayacak kadar çok altın ve gümüĢ kap kacak ele geçirdiler. Kuteybe ganimetlerin baĢına “Emin oğlu Emin” diye isimlendirdiği Abdullah b. Ve‟lân el-Adevî ve Ġyas b. Beyhes‟i memur tayin etti. Horasan‟ın tümünde bile benzerini göremedikleri kadar ganimet elde eden763 ordu, dağıtılan silah ve malzemelerle güçlendi. Yine dağıtılan paralarla askerler silah ve atlar aldılar. Bu sebeble silah fiyatları oldukça yükseldi.764
Kuteybe elde edilen kap kacakların yanında altından büyük bir put ele geçirdi. Kuteybe ele geçirilen değerli madenlerden yapılmıĢ bu eĢyaları eritmelerini emretti. Eritme iĢlemi sonucunda yüzellibin miskal saf altın ve kırkbin dirhem baĢka maden karıĢımı çıkmıĢtır. Kuteybe bu karıĢımı Abdullah ile Ġyas‟a hibe etti.765
Ayrıca yerli halkın iki kuĢun gagalarında getirip ateĢgedeye
760 Halîfe b. Hayyât, Târîh, s. 190; Taberî, Târîh, III/674; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/185; Zehebî, Târîhu‟l-Ġslâm,
VI/27.
761 Taberî, Târîh, III/674; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/186; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/88.
762 Taberî, Târîh, III/674; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/394; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, IV/186; Nüveyrî,
Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/285; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, IX/88.
763 Taberî, Târîh, III/674; Ġbn Miskeveyh, Tecâribü‟l-Ümem, II/394; Ġbnü‟l-Cevzî, Muntazam, VI/279; Ġbnü‟l-
Esîr, el-Kâmil, IV/186; Nüveyrî, Nihâyetü‟l-Ereb, XXI/285; Ġbn Haldûn, Târîh, III/59.
764 Taberî, Târîh, III/674. 765
bıraktıklarına inandığı güvercin yumurtası büyüklüğünde iki tane inci elde edilen önemli ganimetler arasında sayılmaktadır. Kuteybe Haccâc‟ı memnun etmek için bu taĢları ona gönderdi.766
Makdisî‟nin rivayetine göre Kuteybe Beykent‟i fethettiğinde merdivenlerle çıkılan kocaman kazanlar ele geçirmiĢtir. Bu kazanların Ģeytanlar tarafından Süleyman‟a yapılan kazanlar olduğu söylenmiĢtir. Sebe‟ sûresinde geçen “Süleyman‟a dilediği Ģekilde büyük tapınaklar, saraylar, kaleler, havuz büyüklüğünde yemek kapları ve yerinden kaldırılamayacak kadar büyük kazanlar imal ederlerdi.”767
ayetinde geçen kazanların da bu kazanlar olduğu rivayet edilmiĢtir.768
ġehrin silah deposunda birçok savaĢ aletleri vardı. Kuteybe, Haccâc‟dan bu silahların orduya dağıtılması için izin istedi. Haccâc‟dan izin gelmesi üzerine bu silahlar ve seferde kullanılabilecek malzemeler orduya dağıtıldı.769
Sonra Zemm‟den Buhârâ‟ya doğru nehri geçti ve Buhârâ‟ya bağlı bulunan NûmeĢkes adında bir yerle anlaĢmaya vardı.770
Beykent‟in fethi sırasında yaĢananlar aslında hiç de alıĢılagelen fetih politikasıyla örtüĢür değildir. Kuteybe‟nin daha görevinin baĢında Beykent‟e ibret alınacak bir ceza vermesi aslında Nîzek ve Soğdlular baĢta olmak üzere tüm bölge halkına sert bir uyarı olma niteliği taĢımaktadır. Arap hâkimiyetini kabul edenlere insanca davranılacak ancak herhangi bir isyan giriĢimi acımasızca bastırılacaktır.