• Sonuç bulunamadı

Sembol, Allegori ve Metafor Arasındaki İlişki 34

Belgede İbn Arabi`de mistik sembolizm (sayfa 43-46)

2. SEMBOLÜN KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ 22

2.2. Sembol, Allegori ve Metafor Arasındaki İlişki 34

Yunanca ‘allegoria’dan Türkçe’ye ‘allegori’ şeklinde geçen bu terim, soyut ve teorik fikirlerin ve ahlâkî değerlerin mesel ve örneklerle anlatımıdır. Allegoriyi diğer anlatım tarzlarından ayıran özellik, onun soyut bir ideayı somut bir şeyle açıklama yöntemine dayanmasıdır.145

Allegori ile mecâz arasında yakın bir benzerlik vardır. Mecâz, bir kelimenin asıl anlamından başka bir anlamda kullanılmasıdır.146 Mecâzî kullanım, benzetme amacıyla kullanıldığında ‘istiâre’, benzetme dışında bir amaçla kullanıldığında ‘mecâz-ı mürsel’ adını almaktadır. Bir anlatımda birden fazla istiâre kullanıldığında, temsilî istiâreyle karşı karşıyayız demektir. Felsefede soyut ve karmaşık fikirlerin açıklanmasında kullanılan

143 John Hospers, Felsefi Çözümlemelerde Yöntem, çvr. Şahin Filiz, Kökler Yayıncılık, Konya 2002, s. 17–8. 144 Cox, “Psychology and Symbolism”, s. 56–8.

145 Mehmet Önal, “Alegori”, Felsefe Ansiklopedisi, Ed. Ahmet Cevizci, Etik Yayınları, İstanbul 2003, II/224. 146 İbrâhîm Medkûr, el-Mu‘cemu’l-Felsefî, el-Hey’etu’l-‘Âmme li-Şuûni’l-Matâbi‘ el-Emîriyye, Kahire 1983,

allegorik anlatımın temelini teşkil eden böylesi istiârelerdir.147 Soyut fikirleri yine soyut kavramlarla anlatmaya çalışan filozoflar ‘karanlık’ olmakla suçlanmışlardır.148

Dinî metinlerin allegorik yorumuna örnek olarak Philon’un allegorik Tevrat yorumunu zikredebiliriz. O, Platon’un felsefesi ile Tevrat’ın getirdiği hakikatler arasında tam bir uyum olduğunu göstermek için Tevrat’ı allegorik biçimde yorumlamıştır.149

Metafora gelince, bu terim Grekçe ‘nakletmek’ anlamına gelen ‘metaphorá’dan türemiştir. Metafor soyut bir fikri, somut örneklerle açıklamaktır. Ama bu allegorideki gibi kişileştirici bir somutlaştırma ile değil, benzetme ve karşılaştırma yoluyla yapılır.150

Metafor, temelde bir benzetme olmakla birlikte, bu benzetmede ‘gibi’ ve ‘olarak’ gibi benzetme edatları düşmüştür.151

Metafor ve istiârenin ikisi de teşbih temeline dayanmaktadır. Klasik Türk edebî sanatlar terminolojisinde mecâzın bir altbaşlığı olarak kabul edilen istiâre, bir kelimenin anlamının geçici olarak bir başka kelime hakkında kullanılmasıdır.152 İstiârenin bir başka tanımında ise benzerlik ilişkisi ve sözün gerçek anlamda anlaşılmasına engel karine önplana çıkarılmaktadır.153 İstiâre, normal ifadeden daha fazla etkileme gücüne sahiptir. Bu yüzden bu söz sanatı, okuyucunun veya dinleyicinin tasavvur ve tahayyül imkânlarını zenginleştirir. Anlamı dile getirmeye ilişkin bu zihni manevralar, hedefe şaşırtıcı yollardan vardığı ölçüde okuyucuya tesir eder.154

Metaforik anlatım denince ilk akla gelen, Platon’un ‘mağara metaforu’dur. Platon

Devlet adlı eserinde insanların idealar âlemini niçin idrâk edemediklerini anlatmak için bu

metafora başvurmuştur.155

Metafor ile allegori arasında parça-bütün ilişkisi vardır. Bu ilişki sebebiyle allegori, metaforlar silsilesi olarak da tanımlanmıştır. Fakat metaforda dile getirilmek istenen fikir veya anlam açıkça zikredilirken, allegoride bu okuyucuya bırakılmaktadır.

147 Önal, “Alegori”, s. 225.

148 Bkz. Macit Gökberk, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, İstanbul 1998, s. 23–4.

149 Alfred Weber, Felsefe Tarihi, çvr. H. Vehbi Eralp, Sosyal Yayınlar, İstanbul 1991, s. 107.

150 Erich Kahler, “The Nature of Symbolism” (Symbolism and Literature, Ed. Rollo May, George Braziller

Inc., New York 1960 içinde), s. 72; Barfield, “The Meaning of the Word ‘Literal’”, s. 49.

151 Philips, “Mystic Analogizing”, s. 128.

152 Tâhir-ül Mevlevî, Edebiyat Lügatı, Enderun Kitabevi, İstanbul 1973, s. 71.

153 Bkz. Mehmed Rif’at, Mecâmiu’l-Edeb (Usûl-ı Fesâhat), Dersaadet Matbaası, İstanbul 1208, s. 284. 154 Bilgegil, Edebiyat Bilgi ve Teorileri, s. 144–5.

155 Nihat Keklik, Felsefede Metafor (Felsefe Problemleri’nin Metafor Yoluyla Açıklanması), İstanbul

Sembol ve allegori ayrımına gelince, bu ikisi arasındaki sınır çizgileri her zaman için kolayca seçilebilir değildir. Bu yüzden, ikisi arasındaki fark yaygın terminolojide sıkça kaybolmaktadır. Bunun nedeni, metafor ve sembolün bir diğerinin tersi bir istikamet izlemesidir. Sembolde, somut bir şeyden hareket edilir ve soyut bir anlama ulaşılır. Allegoride ise, sembolün izlediğinin tersi bir süreç izlenir. O, genel ve soyut olandan başlar, somut ve özel olanda son bulur.156

Sembolün doğallığı ve allegorinin yapaylığı, bu ikisi arasında yapılan ayrımda bir diğer hareket noktası kabul edilmiştir. Buna göre allegori, genel fikirlerin üzerini örten ve zihin tarafından üretilmiş yapay bir örtü iken, sembolizm şeylerin özünde yatar.157

Allegoride sınırlı bir gösterenle sınırlı bir gösterilen söz konusudur. Oysa sembolün her iki unsuru da sınırsızdır. Somut bir sembol, genişleyerek betimlenemez niteliklere götürmektedir. Öyle ki, bu genişleme sonucu sembolün doğasında barındırdığı sınırsız sayıdaki anlam veya yorum arasında bir çatışma ortaya çıkabilmektedir. Örneğin ateş sembolünün gerçek ve en birinci özelliği yakıcılık iken, o bazen arındırıcı bir ateş olmakta, bazen cinsel ve şehevî ateş kisvesine bürünmekte, bazende de cehennem azabını canlandırmaktadır.158

Allegori ve metafor, soyut fikirlerin görsel imgelere tercümesidir. Bu işlemde amaç bu tür fikirlerin daha geniş kitlelerce anlaşılmasını sağlamaktır. Bu demek oluyor ki, allegori veya metafor olmadan da söz konusu fikir –daha az sayıda da olsa- bazı kimseler için ulaşılırdır. Oysa sembol, hiçbir şekilde algılanamayan ve mevcut olmayan bir şeyin yerine geçmektedir. Bu da sembol olmadığı takdirde, sembolize edilen hakikatin hep kapalı kalacağı anlamına gelmektedir.

Sembolü “duyularla algılanamayan yüce gerçekliklerin yerine geçen somut bir şey” olarak tanımlamıştık. Böylesi gerçekliklere en sık rastaladığımız alanlardan birisi dindir. Dolayısıyla din, sembollerin en verimli çalışma alanlarıdır. Bu yüzden sembollerin dinî alandaki tezahürlerine, yani dinî sembolizme kısaca değinmemiz yerinde olacaktır.

156 Kahler, “The Nature of Symbolism”, s. 70–1. 157 Burckhardt, Aklın Aynası, s. 102.

Belgede İbn Arabi`de mistik sembolizm (sayfa 43-46)