• Sonuç bulunamadı

Seçim Kampanyalarında Bağımsız Etkenler 77 

1.2. Seçmen Tercihi Bakımından Siyasal Toplumsallaşma ve Etkenleri 32

1.3.2. İmaj Oluşumu Açısından Seçim Kampanyaları 71 

1.3.2.3. Seçim Kampanyalarında Bağımsız Etkenler 77 

Parti veya adayın belli bir plan dahilinde yönettiği seçim kampanyalarının yanında, seçim sürecinde bağımsız şekilde gelişen ve aday açısından olumlu veya olumsuz etkileri olan etkenler de sözkonusu olabilmektedir. Bu etkenler adayın ya da partisinin dışında gelişen süreçler olduğu için, bazen seçmenler üzerinde daha yönlendirici olabilmektedir. Özellikle kararsız seçmenlerin karar alma süreçlerinde önemli bir faktör olduğu söylenebilir. Bu bakımdan bağımsız seçim çalışmalarından bahsedildiğinde, kamuoyu araştırmaları ve kamuoyu önderlerinin seçmenler üzerindeki etkileri üzerinde durulabilir. Kamuoyu araştırmalarının medyada yayınlanması hem doğrudan seçmen üzerinde etki yaratabilirken hem de kanaat önderleri aracılığıyla seçmenler üzerinde etkili olabilmektedir.

Her seçim döneminde kamuoyu araştırmaları taraftarlarının ve buna karşı olanların olduğu görülmektedir. Taraftar olanlar, kamuoyu araştırmalarını demokratik ve bilimsel olarak değerlendirmelerinin yanında, vatandaşların bilinçli şekilde düşüncelerini ifade etme fırsatı vermesi nedeniyle siyasal tartışmayı geliştirdiğini iddia etmektedirler. Karşı olanlar ise, küçük sayılardaki örneklemler, yanlış ifade edilen sorular, yanıtlar ya da zorlama yoluyla yapılan yorumlar nedeniyle araştırmanın güvenilir olmadığını savunmaktadırlar. Hatta dayanaksız olan bu tür araştırmaların seçmenin oy kullanma anındaki dinginliğini ve erincini bozarak sandıktan çıkacak normal sonucu dönüştüreceğini ifade etmektedirler (Champagne, 1995: 143-144).

Kamuoyu araştırmaları, kamuoyunun basit bir ölçümü değildir. Bu araştırmalar, aynı zamanda halkın kendi düşüncelerini oluşturmasında ve karar almasında halka hayati bilgiler sağlamaktadır (Mauser ve Fitzsimmons, 1991: 232). Dolayısıyla bu araştırmaların sonuçlarının medyada yayınlanmasıyla birlikte seçmenler üzerinde farklı etkiler görülebilir.

Kamuoyu araştırma sonuçlarının seçmenler üzerinde “gözde olana yönelme” ve bunun karşıtı olarak “güçsüz olanı destekleme” olmak üzere iki şekilde etkisi

olabilmektedir. Bir seçim yarışında önde giden parti ya da adayın seçmenler tarafından desteklenme eğilimi gözde olana yönelme durumu şeklinde ifade edilebilir. Seçim kampanyalarında bir aday ya da partinin önde gittiğini gösteren kamuoyu araştırmalarının bu adaya muhalif olan aday veya partiye kararsız seçmenleri yönlendirme durumu ise zayıf olana destek olarak açıklanabilir. Ancak güçlü olana yönelme etkisinin daha yoğun şekilde yaşanabileceği ifade edilebilir (Mutlu, 2004: 116-117). Aynı zamanda kamuoyu araştırmaları medyada yayınlandıktan sonra seçmenlerin tutumları hakkında bilgi edinen adaylar, kararsız seçmenleri etkileyebilmek için kampanya stratejilerini buna göre belirleyebilirler. Böylece adayın kararsız seçmenleri ikna etme durumu adayın kendi yeterliliklerinin yanında, kamuoyu araştırmalarının ortaya koyduğu sonuçlara bağlı olarak daha etkin hale gelebilir (Bektaş, 1996: 240).

Kamuoyunu kontrol etmek ve şekillendirmek açısından kamuoyu araştırmalarının etkileri dikkate alınmalıdır. Örneğin Meksika’da 2000 başkanlık seçimleri bir dönüm noktası olmuştur. Merkez solda yer alan Kurumsal Devrimci Parti (PRI) 70 yıldır devam ettirmekte olduğu iktidarını, Ulusal Haretek Partisinin (PAN) ve yeşiller partisinin ittifakla çıkardıkları aday olan Vicente Fox’a kaptırmıştır. Vicente Fox’un seçim kampanyası da o zamana kadar gerçekleştirilen kampanyalardan farklı olarak bir değişimi ortaya koymuştur. Kampanyada kamuoyu araştırmaları ön plana çıkarılmıştır. Kamuoyunu kontrol etmek ve şekillendirmek için kamuoyu araştırmalarının kullanımı Fox’un seçim kampanya stratejisinin temel dayanak noktası olmuştur. Kampanya anlayışındaki bu değişim, genel olarak demokratikleşme açısından da önemli etkilere neden olmuştur. Çünkü bir çok adaydan gelen daha sofistike bilgiler büyük bir politik yarışa öncülük etmiştir. Bu durumda Fox’un kampanyası daha iyi anlaşılabilmiş ve kamuoyu Fox’un imajı yönünde biçimlendirilebilmiştir. Ayrıca bu kampanya aday ve mesaj sunumu açısından diğer kampanyalardan daha başarılı olmuştur (Rottinghaus ve Alberro, 2005: 144).

Kamuoyu araştırmalarının saptırılarak sunulması önemli sonuçlar doğurmaktadır. Araştırmaların siyaset üzerindeki etkileri sorunu, 60’lı yıllarda basının kamuoyu araştırma sonuçlarını yayınlamaya başlamasıyla ortaya çıkmıştır. O dönemde dikkatler seçim öncesi araştırmalara yönelmiştir. Çünkü siyaset adamları ve

gazeteciler için, bunlar hem ilginç hem de en kafa karıştıran ve en göz dolduran araştırmalar olmuştur (Champagne, 1995: 168). Diğer bir anlatımla araştırmacı ve gazeteciler kamuoyu araştırmalarını yayınlama ve yorumlama sürecinde halkın dikkatini, kaçınılmaz manipülasyonlara, kişisel ihtiras çatışmalarına, liderlik mücadelelerine ve siyasal çalışmanın kulislerine yöneltebilmişlerdir (Champagne, 1995: 169).

Kamuoyu araştırma sonuçlarının ya da başka kampanya mesajlarının seçmenlere ulaştırılmasında etkili bir dış faktör olarak kanaat önderleri ele alınabilir. Çünkü kanaat önderlerinin sosyal pozisyonları, sosyal statüleri veya herhangi bir konudaki büyük yeterlilikleri nedeniyle diğer insanlardan farklı oldukları düşünülür. Güçlü bir inanç sistemine sahip oldukları için medyayı daha dikkatli ve daha amaçlı bir şekilde gözlemleyebilirler (Robinson, 1976: 307). Ayrıca kanaat önderleri olarak ifade edilebilecek gazeteciler, köşe yazarları ve akademisyenler çeşitli televizyon programlarında yaptıkları yorumları ile seçmenleri etki altında bırakabilirler. Bu yorumların temel dayanak noktalarından birinin de kamuoyu araştırma sonuçları olabileceği unutulmamalıdır. Bu bakımdan son dönemde siyasal partiler ve adaylar, seçimler sırasında seçmenlerin bilgilendirilmesi ve etki altında bırakılması konusunda televizyonlardaki açık oturum, tartışma programları ve yorumlara, seçim konuşmalarına ve Tv haberlerine her geçen gün daha fazla önem vermektedirler (Gürbüz ve İnal, 2004: 88).