• Sonuç bulunamadı

Osmanlı siyasi çevreleri, kapılarını çalan savaş tehlikesini ısrarla görmezlikten gelmeye devam ederlerken İtalyan Hükümeti, savaş bahanesi yaratma planının ilk safhasını uygulamaya koyar54.Osmanlı Hükümetinin Derne adlı yük gemisi ile Trablus’a 12500 tüfek, 600 sandık cephane, 500 çuval un, 500 çuval peksimet ve 200 asker elbisesi göndermesini bahane yapan İtalya Hükümeti 23 Eylül 1911’de notasını verir. Verilen notada;

- Osmanlı zabitanı ve İttihat ve Terakki Cemiyeti unsurlarının cahil ve mutaassıp ahaliyi İtalya ve İtalyanlara karşı kışkırttıklarını,

- Kendilerini tehlikede gören bir kısım ailelerin 24 Eylül’de bu havaliyi terk edeceklerini,

- Erzak ve mühimmat yüklü gemilerin gelmesinin taassup duygularının artmasına neden olacağını belirtir55.

Osmanlı Devleti 26 Eylül 1911’de verdiği cevapta;

- Trablus ve Bingazide İtalyan Tebasının emniyet ve huzurunu bozacak bir durumun ve tehlikenin olmadığını,

- Birdenbire halkın taassubunun galeyan edeceği yolundaki kaygıların haklı bulunmadığını,

- Hükümetin oralarda emniyet ve asayişi sağlamağa muktedir olduğunu bildirir56. Fakat İtalya verilen cevaptan tatmin olmaz, zira İtalya, Trablusgarp’ta ekonomik yönden üstün durumda olmaktan ziyade; asıl istediği Fransa’nın Fas’ı ele geçirdiği gibi Trablus’u ele geçirmektir. İtalyan Hükümeti 26 Eylül’de toplanarak Osmanlı Hükümetine savaş notası vermeyi kararlaştırır. 28 Eylül 1911 yılında Osmanlı Hükümetinin eline geçen notada İtalya’nın istekleri şöyledir;

- Osmanlı Devleti Trablusgarp’ı kargaşalık ve kendi halinde bırakmış; Kuzey Afrika’nın diğer kısımlarının kazandığı ilerlemelerden faydalandırmamıştır. İtalya Krallığı bu duruma son vermek istemektedir. Bu durum kıyılarının Trablusgarp’a mesafesi yakın olan İtalya için birinci derecede hayati menfaat konusudur.

54İsrafil Kurtcephe, a.g.e. , s. 53.

( İtalya Hükümeti, Derne Vapurunun hareketinin çok vahim bir hadise olduğunu bildirmek için Ege sahillerini terk etmesini bekler. Vapuru yolda tevkif etmemeğe dikkat eder. Trablusgarp’a ulaşarak yükünü karaya çıkarmasına izin verir. Böylece, harekete geçmek için bir bahane elde edilmiş olur. Bkz. İ. Revol, a.g.e., s. 7. )

55 Celal Tevfik Karasapan, Libya, Trablusgarp, Bingazi ve Fizan, Resimli Posta Matbaası, Ankara, 1960, s.

197; Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılâbı Tarihi Cilt II Kısım I, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1983, s. 88.

- İtalya her konuda Osmanlı Devletini desteklemesine rağmen, Trablusgarp konusunda gerekli karşılığı alamamıştır.

- Trablusgarp’da görevli subay ve memurlar İtalyan ve diğer ecnebi uyrukları için tahriklerde bulunmuşlardır. Bunların Trablusgarp’dan ayrılmaya başladıkları tespit edilmiştir. - Daha önce Trablusgarp’a askeri gemilerin gönderilmesinin ciddi sonuçlar çıkaracağı bildirilmiştir. İtalya Hükümeti bu durumdan doğacak tehlikelere karşı gerekli tedbirleri almak amacıyla, Trablusgarp ve Bingazi’yi askeri kuvvetleriyle işgale karar vermiştir.

- İşgale karşı konulmaması ve bu notaya 24 saat içinde cevap verilmesi istenmiştir57. Osmanlı Devletinin İtalya’ya verdiği cevap, kendi vatan parçaları üzerinde savunma ve egemenlik hakkı yokmuş gibi bir anlam taşıyan zavallılık belgesidir. Bu cevapta şunlar belirtilmiştir;

- Trablusgarp ve Bingazi’nin geri kalmasının nedeni İstibdat İdaresidir. Meşrutiyet İdaresi sorumlu değildir.

- Osmanlı Hükümeti İtalyan teşebbüslerine husumet göstermemiştir. - Gerek İtalya ve gerekse diğer yabancılar için tehlike yoktur.

- 23 Eylülde verilen İtalyan notasından önce yola çıkarılmış bir taşıt gemisinden başka bir gemi gönderilmemiştir.

- Eğer İtalya Trablus ve Bingazi’yi işgale girişmezse Bab-ı Âli meselenin hal ve tavsiyesine bütün kuvvetiyle çalışacak, Osmanlı Devletinin toprak bütünlüğünü bozmayacak olan her teklifi kabul edecek ve bu hususta girişilecek müzakereler esnasında Trablus ve Bingazi’de durum, bilhassa askeri bakımdan değiştirilmeyecektir58.

57 Celal Tevfik Karasapan, a.g.e., s. 197-198; Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılâbı Tarihi Cilt II Kısım I, s. 93-

95.; Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi, Osmanlı Devri, Osmanlı – İtalyan Harbi ( 1911– 1912 ), s. 120-121, EK- 9; Giolitti , a.g.e., Zaman Gazetesi, 9 Ağustos 1935.

( Osmanlı Sadrazamı bir önceki görevi Roma Büyükelçiliği olan Hakkı Paşa’dır.. Büyükelçilik görevinde İtalyanların savaş hazırlıklarından hiç haberdar olmamış, hükümetini uyarmamış ve sadece uyumuştur. Büyükelçiliğindeki gafletinin aynısını sadrazamlık görevinde de yapmış ve devlete pahalıya ödetmiştir. 28 Eylül 1911’de İtalyan Notası verildiğinde Hakkı Paşa, Robilant Paşa’nın evinde hararetli bir briç partisindedir. Rabilant Paşa, aslen İtalyan olup, Osmanlı jandarmasının ıslahı nedeniyle İstanbul’da bulunmaktadır. Oyunun en hararetli bir anında, yaverinin getirdiği zarfı evin hanımı Madam Robilant alarak Hakkı Paşa’ya verir. Hakkı Paşa oyunun heyecanını bozmamak için zarfı açmaz ve yaverinin gitmesini söyler. Zarfın içinde İtalya’nın savaş notası vardır. Fakat Madam Robilant meraklanır ve huzursuzlanır. Paşa’ya açması için zarfı tekrar uzatır. Hakkı Paşa zarfı açıp, 24 saat süreli İtalyan Notasını okuyunca yıldırımla vurulmuşa döner. Hemen Bab-ı Ali’ye gelir. İtalya’ya teklif edilen imtiyazlar fayda vermez. Hakkı Paşa sonra istifa eder. Hakkı Paşa daha sonra anılarında

“Eğer, ben bu hatayı eski padişahların zamanında yapmış olsa idim kellem çoktan uçurulmuştu”

diyecektir. Bkz. İlhan Bardakçı, İmparatorluğa Veda, Hilbe Basım ve Yayın Tic. A.Ş. , Ankara, 1985, s. 314 - 316; İlhan Bardakçı, Libya Bizden Nasıl Koparıldı, Milliyet Gazetesi, 24 Ocak 1975; İsrafil Kurtcephe, a.g.e., s. 71. )

58 Celal Tevfik Karasapan, a.g.e., s. 201; Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi, Osmanlı Devri, Osmanlı – İtalyan

Harbi ( 1911– 1912 ), s. 121, EK- 11; İsrafil Kurtcephe, a.g.e., s. 65; Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılâbı Tarihi Cilt II Kısım I, s. 95- 97.

Bu boşuna verilen cevaptan sonra İtalya 29 Eylül 1911 tarihinde verdiği nota ile savaş ilan etmiş ve İtalyan Donanması ilk önce Derne’de bulunan Osmanlı Telsiz İstasyonundan başlayarak, Derne, Bingazi ve Trablus şehirlerini topa tutmaya başlamıştır59. Bu arada Sadrazam Hakkı Paşa istifa ederek, yerine Sait Paşa getirilmiştir. Sait Paşa’nın diğer büyük devletler ve bilhassa Alman İmparatoru Wilhelm aracılığı ile yaptığı barış teşebbüsleri de sonuç vermemiştir.

D- 1911 – 1912 OSMANLI – İTALYAN SAVAŞI’NIN HAREKÂT ALANI VE