• Sonuç bulunamadı

B. İNTERNET İLETİŞİMİ VE SANAL SOSYALLEŞME

5. Sanal Sosyalleşme

Günümüz yaşam koşulları içinde bireylerin yoğun iş temposu, bir yerlere yetişme mücadelesi onları sosyal hayatta uzaklaştırmaktadır. Birbirlerine ayıracak zamanı bulamayan ve yeni arkadaşlıklar kurma fırsatı olmayan birey bu noktada çağın en büyük gelişimi olan internete yönelmektedir. Pek çok kişi bu sayede hayatını değiştirmekte, yalnızlıktan kurtulup sosyalleşmektedir (Çakır ve Topçu, 2005: 92).

İnternet ortamlarında bir araya gelenler, tesadüflerin ya da zorunlu karşılaşmaların sonucu olarak değil, ilgi alanları nedeniyle ve seçim yaparak sosyalleşmeyi gerçekleştirmektedirler. Bireyin toplumun bir üyesi, bir parçası olarak değerlendirildiği sosyalleşme kavramının, bilgisayar ve internet aracılığı ile sanal dünyaya taşındığı gözlenmektedir (Ergenç, 2011: 71-72).

Sanal toplum, sanal gerçeklik dünyasında üretilmektedir. Sanal ortamlar, sosyal gerçekliğin koşullarına alternatif yeni sosyalleşme alanları oluştururlar. Sanal dünyanın insanını en mutlu kılan önemli özelliklerinden biri de katılımcıların, kendi seçtikleri insanlarla ve gruplarla sosyalleşme fırsatını elde etmeleridir. İnternet ortamlarında bir araya gelenler, tesadüfen ya da zorunlu karşılaşmaların sonucu olarak değil, ilgi alanları nedeniyle ve seçim yaparak sosyalleşmeyi gerçekleştirmektedirler (Kaya, 2011: 33).

Dünyanın neredeyse her bölgesinde, her kesimden milyonlarca insan sanal olarak ifade edilen dünyanın büyüsüne kendisini kaptırmış durumdadır. Yapılan araştırmalar sonucunda internet bağımlılarının %60’ı sanal olarak adlandırılan

dünyada flört etmekten keyif aldığı ortaya konmuştur (Çakır ve Topçu, 2005: 92). Sanal alanda kişilerin kendilerini çok daha rahat ifade ettikleri, toplum baskısından uzak oldukları, günlük hayatlarında dile getiremediklerini bu alanda ifade edebilme özgürlüğünü rahatça bulabildikleri ifade edilmektedir. Sonuç olarak kişilerin bu alanlarda bulunma nedenleri olarak rahat iletişim kurmak ve yalnızlık duygusunu gidermek olduğu düşünülmektedir (Özdemir, 2006: 120).

a. Sanal Sosyalleşme Nedenleri

Bireylerin, internet ortamında zaman geçirmesinin pek çok sebebi bulunmaktadır. Bunlar arasında boş zamanı doldurma isteği, eğlenme ihtiyacını karşılamak, bilgi edinmek, araştırma yapmak, fikir alışverişinde bulunmak, yeni şeyler öğrenmek, bilgisayar programları indirmek, bilgisayar oyunları oynamak gibi nedenler sıralanmaktadır (Katıtaş,2014).

Kişisel, kişilerarası ve toplumsal amaçlar kapsamında kullanılan internet iletişimine dayalı sanal ortamlar, kişinin ilgi alanlarına yönelik meraklarını gidermede, aynı ilgiyi paylaşan kişilerle iletişim kurmada, dostluk arkadaşlık geliştirmede önemli bir rol üstlenmektedir. Yine çevresel değişimlerin adaptasyonunda etkili biçimde kullanılacak bir olanak sunmaktadır (Koçak, Terkan,2010: 68).

Belirlenen ihtiyaçlar giderildikten sonra bile, kişilerin siber alandaki aktif arayışının devam ettiği gözlenmiştir. Bunun nedeni ise, fiziksel herhangi bir eylemde bulunmaksızın, sadece göz ve parmaklar vasıtasıyla bir iletişim ortamına, pratik bir şekilde dâhil olabilme ve istenilen zamanda, istenilen biçimde bulunulan platformdan ayrılabilme özgürlüğüdür. Böylece bireyler, zaman kavramını yitirerek ve reel hayattan soyutlanarak, sanal bir ortamda kendisi gibi insanlarla sosyal bir ilişki içine girip, sanal cemaatleşme yoluna doğru gitmektedirler (Katıtaş, 2014).

b. Sanal Sosyalleşmenin Avantajları

Diğer insanlar üzerinde bir izlenim yaratma veya sosyal ortamlarda oluşturulan izlenimi belirleme arzusu temel insani bir özellik olarak değerlendirilmekte ve bu özellik internet ortamında da değişmemektedir. Kimlik

deneyleri ile kişi, gerçek hayatta denenmesi neredeyse imkânsız olan alternatif kimlikleri denemiş olmakla birlikte istediği zaman ortadan kaybolma olasılığını da kullanabilmektedir (Özdemir, 2006: 61-62).

Diğer taraftan, bireyler arası iletişimin ücretsiz olarak ya da çok düşük bir maliyetle sağlanıyor olması, sanal sosyalleşme alanında, bireylerin fazlasıyla yararlanmasına olanak tanımaktadır. Daha kısa sürede, daha verimli iletişim; gerçek mekânda şekillenmiş ilişkileri sanal ortamda sürekli hale getirebilme avantajı, yurtiçindeki ve yurtdışındaki kişilere ulaşımdaki kolaylık gibi öğeler, sanal sosyalleşmenin insan hayatına girmesine ve hatta vazgeçilmez bir şekilde yer edinerek, söz konusu sistemler içinde hayatımızda yer almasına neden olmuştur (Katıtaş,2014).

c. Sanal Sosyalleşmenin Dezavantajları

İnternet ortamında çeşitli nedenlerle geçirilen zaman dilimi kontrolsüz bir biçimde artmakta, yerini kolaylıkla internet bağımlılığına bırakmaktadır. Bunun getirisi olan fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklar, tahmin edilenden çok daha ciddi boyutlara ulaşmış, ancak giderek artan sanal sosyalleşme furyasının önüne geçebilecek kadar etki dalgası uyandıramamıştır (Kattıtaş,2014).

Sanal sosyalleşmeye alışan insanların gerçek sosyal ilişkilerinden ve yüz yüze iletişimden uzak kalmaları çeşitli biyolojik etkiler yaratabilmektedir. Bunun yanında birtakım sağlık sorunlarının oluşumuna da neden olduğu belirlenmiştir. Günümüzde doyum sağlamak için internet başında geçirilen sürenin giderek artması ile birlikte baş gösteren ve ‘onlinekolizm’ olarak tanımlanan internet bağımlılığı hastalığından bahsedilmektedir. Bu hastalığın, her yaşta ve cinsiyette görünen bir rahatsızlık olmasına rağmen diğer bağımlılıklara göre daha erken yaşlarda başladığı ve toplumda görülme olasılığının %1.8 olduğu tespit edilmiştir. İnternete ulaşamadığında yorgun ve depresif hissedilmesi, önemli bir ilişkiyi, mesleki, eğitimsel veya kariyeri ilgilendiren durumu riske atacak derecede internete zaman ayırmak, gündelik sorunlardan veya istenmeyen duygu durumdan kaçmak için internette geçirilen sürenin artması bu duruma yol açan etmenler arasında gösterilmektedir (http://www.ruhikizi.com).

Bunun yanı sıra bilgisayar önünde oturarak sosyalleşmenin fizyolojik rahatsızlıkların oluşmasına da neden olabileceği; genlerin çalışma biçimini değiştirebileceği, bağışıklık sisteminin tepkilerini etkileyebileceği, hormon seviyelerini değiştirebileceği, damar sisteminin fonksiyonlarını bozabileceği ve kişinin ruh halinin bozulabilmesi gibi durumların oluşabileceği uzmanlar tarafından dile getirilmektedir (Kattıtaş, 2014).

Birinci bölümde, iletişim sürecine etki eden teknolojilerin bilgisayarlar ve internet aracılığı ile online toplulukların doğumunda nasıl bir rol üstlendiği konusu ele alınmıştır. Sanal ortamlarda kurulan kişilerarası iletişim ilişkileri ve özelliklerinin anlatılması ile birinci bölüm sonlandırılmıştır. İletişim alanlarının değişmesi sonucu meydana gelen toplumsal değişmelerin evlilik olgusu üzerinde yapmış olduğu değişim ve evlilik siteleri konusu ikinci bölümde anlatılacaktır.

İKİNCİ BÖLÜM

I. MODERNLEŞME ve TOPLUMSAL DEĞİŞİMLERLE

EVLİLİKLERİN YENİ SUNUMU

A.‘Küresel Köy’ Kavramı

Marshal McLuhan’a göre dünya kitle iletişim araçlarının gelişimine paralel olarak küresel büyüklükte bir köye dönüşmüştür. Bunun sonucunda dünyanın her tarafının görüntülerle ve ya mesajlarla kaplandığı, nasıl köylerde herkes her şeyden haberdar ise gelişen teknoloji ile birlikte zaman ve mekân farkları ortadan kalkarak herkes birbirinden haberdar olur hale gelmiştir (Yaylagül, 2013: 70-71).

İçinde bulunduğumuz elektronik çağda mekânsal sınırlar arasındaki saydamlaşma sonucu Marshall McLucan’ın deyimiyle “küresel köy” haline gelen dünyamızda toplumsal ilişkiler ve insan ilişkileri sınır tanımaz boyutlara ulaşmıştır. Yaşanan teknolojik gelişmeler dünyanın herhangi bir yerinde olan bir olaydan haberdar olmamamız ihtimalini ortadan kaldırmıştır. Gelişen iletişim teknolojileri, ekonomik, siyasal ve toplumsal alanlarda sınırları ortadan kaldırmıştır. Farklı bölgelerde yaşayan insanların, toplumların ve devletlerarası ilişkilerin karşılıklı olarak daha çok iletişim ve etkileşim içinde olması gelişen teknolojinin bir ürünü olarak değerlendirilmektedir (Derdiyok, 2014).

McLuhan’a göre insanın kaderini belirleyen insanın kendisi değil, uzantısı olan teknolojidir. Denilebilir ki toplumlar iletişimin içeriğinden çok, iletişimde bulundukları araçlar tarafından biçimlendirilirler (Kaya,2011: 44). Internet sayesinde sınırlar ortadan kalkması ve bilginin özgürce paylaşıldığı yeni toplum ortaya çıkması ile sanal ortamın dünyanın dört bir yanından milyonlarca kullanıcıyı coğrafi uzaklıkları yok sayan bir şekilde bir araya getirmesi sonucu küresel bir köyün meydana geldiği söylenmektedir. Küresel köy denmesinin nedeni kullanıcıların bu ortamda mesafeleri tanımaksızın bir aradaymışçasına bulunmalarıdır. Bu evrensel köyün sakinleri incelendiğinde yepyeni bir insan yapısının oluşmaya başladığı da

görülmektedir. Bunun nedeni, sanal dünyanın kendi kültürünü, dilini ve ahlakını oluşturması ve milyonlarca insanın fiziksel mekândan bağımsız sanal bir iletişimi, ticaret, bilgi, eğlence ve paylaşım amaçlı kullanmasıdır (Denizci,2009: 48).