• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM SOSYAL PSĠKOLOJĠ 1.1 Sosyal Psikoloj

1.2. Sosyal Psikolojinin Konuları 1 Tutumlar

1.2.9. Saldırganlık ve Nedenler

Ortak bilinç ve davranış; benzer yapı, eğitim ve ortak uyarıcılar sonucunda, benzer özelliklere sahip bireylerin bu durumlarının ve reaksiyonlarının toplamından başka bir şey değildir. Sosyal uygulamaların çoğu, bu homojenlikten doğar. Sadece kitle anlayışının doğasından dolayı, kitlelerin mantıksız oldukları iddia edilir. Bu yüzden kitle davranışı kitlelerin ne yaptığına göre tanımlanır.259

Aynı zamanda birey bilinci260 olarak da adlandırılan sosyal psikoloji sayesinde kolektif düşünce teorileri, kitle düşüncesi ve saldırganlık konuları anlaşılmaya çalışılmıştır.

İnsanlardaki saldırganlık daha çok bilinçli olduğundan birey karşısındakine neden saldırdığının farkındadır ve sonunda karşısındakinin zarar görebileceğini bilir. Saldırganlığın, bilimsel temelde farklı parametreler dikkate alınarak tanımları yapılmıştır. Bir diğer ifade ile algılayıcıların sosyal ve kültürel özelliklerine göre değerlendirilip açıklanmıştır. Bazılar itme, vurma gibi, fiziksel dokunmalarla izah ederken, bazıları da tehdit, aşağılama ve hor görme gibi davranış biçimleriyle açıklamaya çalışmıştır.261

Saldırganlığa neden olan faktörlerden bir ya da birkaçı dikkate alınarak yapılan tanımlardan ziyade “insana zarar verme düşüncesiyle gerçekleştirilen davranış ya da bireyi engelleyen nesne ya da kişiye karşı sergilenen davranış262

şeklinde ifade edilen daha genel tanımlar da yapılmıştır.

Saldırganlık duygularının temel belirleyicileri arasında rahatsız edilme, saldırı ve engelleme ilk sıraları almaktadır. Kızgınlık duyguları dışında saldırgan davranışın temel belirleyicisi saldırgan tepkilerin doğrudan pekiştirilmesi, taklit ya da saldırgan davranışın belirli saldırganlık uyarıcılarına koşullanması olabilmektedir.263

Saldırganlık içsel bir durum olduğundan saldırganlığa neden olan duygu ve düşünce

258 Silah, Sosyal Psikoloji, s. 183. 259 Allport, Sosyal Psikoloji, s. 17-19. 260 Allport, Sosyal Psikoloji, s. 19. 261

Güney, Sosyal Psikoloji, s.64.

262 Hogg, Sosyal Psikoloji, s. 485-486; Freedman, Sosyal Psikoloji, s. 247; Güney, Sosyal Psikoloji, s. 64.

dışa vurulmadıkça yani davranışa dönüşmedikçe bilmek oldukça zordur. Saldırganlığa neden olan faktörler ise şunlardır.264

a. Ġçgüdü

Saldırganlıkta, dürtü ve güdüleri insanlarda doğuştan mevcut olduğu ileri sürülmüştür. Pek çok psikolog da aynı şekilde bu görüşü benimsemişlerdir. Bu görüşe göre, nasıl ki insanlar açlık ve susuzluk bakımından kendilerini uyarılmış olarak hissedebiliyorlarsa, saldırganlık bakımından da kendilerini uyarılmış hissedebilmektedirler, yani saldırganlığı temel dürtülerden biri olarak kabul etmektedirler.265 Bu görüş tutarlı gözükmemektedir. Zira saldırganlığın insanlarda mevcut olan bir dürtüsel durum olduğunu kesin olarak söylemek mümkün değildir. Çünkü, insanların saldırganlık dürtülerine sahip olup olmadıkları gözlemlenebilen bir durum değildir. Dolayısıyla insanlardaki saldırganlığın içgüdüsel dürtüden beslendiği gibi kesin bir söz söylemek doğru olmasa gerektir. Onu besleyen pek çok faktörün olması lazım gelir.

b. Rahatsız Edilme

İnsanların hemen hepsinde rahatsız edildiklerinde karşısındaki kişi ya da nesnelere tepkide bulunma eğilimi vardır. Rahatsız edilme yaşamın her alanında görülebilir. Bu nedenle insanlar nerede olursa olsunlar rahatsız edildiklerinde rahatsız eden kişi ya da nesneye karşı ya saldırgan bir düşünce içine girerler ya da doğrudan saldırgan bir davranışta bulunurlar.266

Ancak burada kritik soru, herkesin üzerinde uzlaşacağı “rahatsız edilme” durumunun tanımıdır. Zira rahatsız edilme durumu öznelliği oldukça yüksek bir kavramdır. Birine göre rahatsız edici bir durum bir başkası için rahatsız edici olarak görülmeyebilir. Dolayısıyla insanın hem maddi hem de manevi bütünlüğüne saygı temelli bir “rahatsız edilme” durumunu önermekteyiz. Bunun da temel insan hakları bağlamında ve kamu otoritesinin tanımından da bağımsız bir şekilde olmasının gereğini ifade etmek gerekir.

264 Freedman, Sosyal Psikoloji, s. 251- 263; Hogg, Sosyal Psikoloji, s. 487-492. 265 Güney, Sosyal Psikoloji, s. 65; Freedman, Sosyal Psikoloji, s. 239.

c. Engellenme

Engellenme, herhangi bir davranışın içsel ya da çevresel nedenle bloke edilmesidir. Başka bir deyişle, başarılı olmak için yapılan girişimlerin başarısızlığa uğratılması sonucu engellenme ya da sonu hüsran olan olaylar ve ilişkiler beraberinde her zaman saldırganlığı doğurur. Engellenmenin şiddetine bağlı olarak saldırganlığın da şiddeti artabilir. Kişinin çok ulaşmak istediği bir şey engellenirse önce hayal kırıklığına uğrar; eğer engellenme devam ederse kişinin göstereceği tepki saldırganca bir hal alabilir. Kısaca hedefe ulaşma derecesinin şiddeti saldırganlığın derecesini belirler.267

Engellenme sadece kişisel sebeplerden kaynaklanmaz, bazen toplumsal şartlar da engellenmeyi yaratabilir. Toplumda yaşanan sıkıntılar bazı insanlar için büyük engellemelere neden olabilir.268

d. Genel Heyecansal Uyarılma ĠliĢkisi

Bazı kaynakların neden olduğu uyarılma, kızgınlık olarak adlandırılıp algılandığında saldırganca davranışlara neden olabilir. İnsanlar fizyolojik açıdan uyarıldıkları zaman nasıl bir heyecan duydukları konusunda gerekli bilgiye sahip olmadıklarından genellikle çevrelerine bakar ve ona göre bir tavır takınırlar. Eğer çevreleri kızgın olmaları hususunda bazı ipuçları sunarlarsa kızgınca düşünce veya davranışlar içine girebilirler. Bu kızgınlık da yerine ve şartlara göre saldırganca davranışlara yol açabilir.269

Saldırganlık, başkalarını inciten ya da incitebilecek her türlü davranış olarak da tanımlanır.270

Bu tanımın iyi tarafı belirli bir eylemin saldırgan olup, olmadığını davranışın kendisinin belirlemesidir. Saldırganlık niyetten bağımsız olarak değil, niyetlerden söz ederek anlamlı bir biçimde tanımlanabilir. Bu açıdan bakıldığında

267

Freedman, Sosyal Psikoloji, s. 251- 263; Hogg, Sosyal Psikoloji, s. 487-492. 268 Hogg, Sosyal Psikoloji, s. 487-492.

269 Freedman, Sosyal Psikoloji, s. 251- 263; Hogg, Sosyal Psikoloji, s. 487-492. 270 Güney, Sosyal Psikoloji, s. 64; Freedman, Sosyal Psikoloji, s. 235.

saldırganlık başkalarını incitmeyi amaçlayan niyet, her türlü davranış ya da eylemdir.271

e. Taklit

Taklit bir kişinin davranışına biçim vermede önemli rol oynayan bir süreçtir. Tüm insanlarda güçlü bir şekilde başkasını taklit etme eğilimi vardır. Kişinin kendi saldırgan davranışı, başkalarında gözlediği davranışlar tarafından biçimlendirilir ve belirlenir. Sonuçta insanların bazı şeylere saldırmaya, önce olduğundan daha eğilimli olacakları düşünülmüş ve görülmüştür.272

Bir diğer hususta insanların belirli ipuçları, işaretler ya da özendiriciler karşısında alışkanlığa dayalı tepki olarak saldırmayı öğrenmeleridir. Saldırganlığa yol açıcı böyle işaret ve ipuçları, bu nedenle kızgınlık duygusunun saldırganlığa dönüşmesi için yeterli koşulları oluşturur. Düzenli olarak ve tekrar tekrar saldırganlıkla birlikte bir arada görülüp algılanan her uyaran bir klasik koşullama süreci sonucu özendirici ipucu ya da işaret özelliğini kazanmaktadır.273

271 Freedman, Sosyal Psikoloji, s. 236; Güney, Sosyal Psikoloji, s. 64. 272 Freedman, Sosyal Psikoloji, s. 253.

II. BÖLÜM ĠSLAM TEFSĠR GELENEĞĠNDE KUR’ÂN KISSALARI