• Sonuç bulunamadı

SOSYO PSĠKOLOJĠK BOYUTLARI AÇISINDAN KUR’ÂN KISSALAR

3.3. Sosyal Normlar ve Kur’ân Kıssaları

3.3.1. Norm ve Grup ĠliĢkis

Bir grup çözülme halinde değilse ya da hızlı bir değişim geçirmiyorsa, grubun iyi üyelerinin davranışı, referans ölçeğinin yaygın değer ve normları temsil hususunda yoğunlaşır. Sosyal bir değer ya da norm, belli bir ortamda yerinde olduğu düşünülen, hatta ideal olan davranışı tanımlamaktadır. Kabul gören, sorumlu iyi bir

882 el-Ankebut 29/36. 883

Emrin namaza isnad edilmesi Hz. Şuayb‟ın çokca namaz ibadeti yaptığı içindir.( el-Meraği, Tefsîru‟l-Meraği, XII/72.)

884 el-Hud 11/87. 885 eş-Şuara 26/185,186.

886 Şerif, Sosyal Psikolojiye Giriş, s.240. 887

el-A‟raf 7/90.

888 Güney, Sosyal Psikoloji, s.188; Şerif, Sosyal Psikolojiye Giriş, s.241

889 el-Bakara 2/170; Diğer ayetler için bkz: 5/104; 7/28; 10/78; 23/24; 26/137; 28/36; 31/21; 37/168. 890 et-Tabatabai, el- Mizân fî Tefsîri‟l- Kur'an, I/419.

üye olmak grubun en azından merkezi normlarını içselleştirmek ve benimsemek anlamına geldiğinden, çoğu bireyin davranışı grup normunu yansıtır. Merkezi normlara yakın davranış gösteren üyelerin oranı, gruptaki dayanışma için iyi bir işlevsel endeks oluşturur. Grup dayanışması ne kadar fazlaysa, üyelerin dış baskılar olmadan normlara uyma olasılığı da o kadar fazla olmaktadır.891 Hz. Musa‟nın gönderildiği toplumda geçerli olan normlar ve bu normların grup ilişkileri düzenlemedeki gücünü ve toplumdaki bireylerin veya grupların davranışları bu normlar açısından ne ölçüde ideal davranış ürettiğini görmek açısından şu hususlar ifade edilebilir:

Bu toplumda herhangi bir dine inanmak Firavun‟un iznine tabidir, aksi şekilde davrananın elleri ve ayakları çaprazlama kesilir ve asılır.892

Hz. Musa‟nın peygamber olarak gönderilmesi öncesinden süregelen ve hâlihazırda devam eden müslümanlara yönelik eziyet, işkence ve zulmün olduğu893

bir düzen. Bunun bir numunesi “müslümanların oğullarının öldürülmesi, kadınlarının ise sağ bırakılması894dır. Buna

rağmen başlarına gelen bir felaketi de Hz. Musa ve ona inananların uğursuzluğuna hamleden895 bir düşünce sistematiği ve bunun güdülediği “haksız yere bir böbürlenme”896

. Buna ilaveten Firavun tarafından zorla sihir yaptırılan”897 “İsrailoğullarının köle edildiği”898

sosyoljik bir ortam. Ve tüm bunlara yön veren, normlar hiyerarşisinin ve icranın başı olan899

“halkını saptıran ve onlara doğru yolu göstermeyen”900

aynı zamanda “azan”901 diğer tüm tanrıları kendisinden aşağı görerek902

kendisini “en yüce Rab”,903 ilan eden “Hz. Musa‟nın da kendisini Rab olarak kabul etmesini isteyen, aksi halde hapse atmakla”904 tehdit eden bir Firavun, ve herkesin bu normlar hiyerarşisinin işlevsel endeksine yakın tutum ve davranış

891 Şerif, Sosyal Psikolojiye Giriş, s.241; Güney, Sosyal Psikoloji, s.188. 892 el-A‟raf 7/123,124.

893

Reşit Rıza, Muhammed, Tefsîru‟l-Menâr, Dâru‟l-Menâr, Kahire, 1373.,IX/80,103. 894 el-A‟raf 7/141.

895 el-A‟raf 7/131. 896

Reşit Rıza, Tefsîru‟l-Menâr, IX/190; Bkz: el-A‟raf 7/146. 897

et-Taha 20/73. 898 eş-Şuara 26/22.

899 et-Tabatabai, el- Mizân fî Tefsîri‟l- Kur'an, VIII/217; Bkz: et-Taha 20/24. 900 et-Taha 20/79.

901

et-Tabatabai, el- Mizân fî Tefsîri‟l- Kur'an, XIV/154-155; Bkz: et-Taha 20/24; 902 et-Taberi, Câmiu‟l-Beyân an-Te‟vili‟l-Kur‟an, XXX/40.

903 en-Nâziat 79/24. 904 eş-Şuara 26/29.

gösterdiği oranda makbul vatandaş sayıldığı sosyal yapı. Allah‟ın emri doğrultusunda her ne kadar farklı saikle905

de olsa bu ortama gitmekten korktuğunu ifade eden bir peygamberin olduğu da hesaba katıldığında Firavun yönetimindeki toplumsal yapı ve normların ne denli katı ve zulüm üzerine kurulu olduğu daha anlaşılır hale gelir diye düşünüyoruz.

Resmedilen bu sosyal ortamın kurucuları ve normların icracıları olan Firavun ve toplumunun seçkinci zümresi, “Hz. Musa‟yı ve ona inananları, bozgunculuk yapmaları ve Hz. Mûsa‟nın hem Firavunu, hem de onun tanrılarını terketmesine izin vermemesi gerektiğine dair isteklerine, Firavun cephesinden, daha önce onlara yaptıkları gibi, (kendilerine hizmet etmeleri) için doğacak oğullarını öldüreceğini; yalnız kadınların sağ bırakılacağını ve böylece eskiden olduğu gibi onların üzerine hâkim ve kahrediciler olacaklarına”906

ilişkin olumlu yanıt almaları ise, Firavun‟un kendisine bir takım tanrı özellikleri atfetmek suretiyle bir uluhiyyet anlayışı benimsediğini907

ve hayli karmaşık bir bilincin ve inanış dünyasının, somut tutum ve davranış biçimini yansıtttığını söyleyebiliriz. Zira bu tipik ruh hali, kayacak olan zemini, cari normların kuvveti ile kurtarma çabasından başka bir şey değildi. Böylesi bir sosyolojik zeminde ise Firavun‟un otoriter ve baskıcı olmasından dolayı şiddet ve baskı ile kendi dinine döndürür korkusuyla908

“halkından ancak çok az sayıda kimse

Musa‟ya inanma cesareti gösterebilmişti.”909

Kıssalarda peygamberlerin gönderildiği toplumların atalarının adetlerini devam ettirme istek ve azimlerinin,910 grup dayanışmasının oranıyla da yakın ilişkili olduğunu düşünüyoruz. Çünkü genel davranış endeksleri ve normları grup liderleri tarafından ifade edildiğinde, bu durumda kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu vaziyet onların grubun merkezi normlarını içselleştirdiklerini göstermektedir. Ancak bu içselleştirmenin de bir baskı sonucu olduğu “Firavun, kavmini küçük düşürdü

(ezdi). Onlar da kendisine itaat ettiler...”911 ayetinden anlaşılmaktadır. Çünkü

905 el-Kasas 28/33. 906 el-A‟raf 7/127.

907 et-Tabatabai, el- Mizân fî Tefsîri‟l- Kur'an, VIII/222. 908

et-Tabatabai, el- Mizân fî Tefsîri‟l- Kur'an, X/112. 909 el-Yunus 10/83.

910 el-Maide 5/104; 7/70;10/78. 911 ez-Zuhruf 43/54.

Firavun‟un uygulamaları onların idrak kabiliyetlerini zayıflatmıştı.912

Zira gayri resmi organize gruplardaki normlar belirli bir süre işledikten sonra resmileşir, hatta kurallar, düzenlemeler ve yasalar şeklinde belirlenir.913

Günümüzde nadiren tek bir gruptan oluşan toplumlar görülmesine karşı nispeten küçük ve izole toplumlarda tüm bireyleri içine alan tek bir gruptan oluşmaktadır.914

Normlarla ilgili bir diğer hususta, grupların kendileri için önemli meselelerde norm oluşturmalarıdır. Bir grup için hangi meselelerin önemli olduğu, grubun başlıca amaç ve hedeflerine, toplumdaki diğer gruplarla ilişkilerine ve grubun içinde bulunduğu diğer koşullara göre değişir. Genelde lider ve üyeler arasındaki ilişkiler ve sosyal bir birim olarak grubun birliği ve devamı, her grup için önemlidir.915 Firavun toplumunda, toplumun amaç ve hedeflerinin gerçekleştirilmesi için oluşturulmuş olan en yüksek norm Firavun emrine itaatti. Hatta o kadar ki “ doğruya eriştirici olmasa dahi Firavun‟un emrine uyulmuştur.”916

Grup veya toplumdaki normlar, grubun ortak özelliği olarak standartlaşır. Grubun önem verdiği konularla ilgili normlar bir kez oluştuktan sonra, bunlar grup üyelerinin eylem, arzu ve emelleri için referans ölçekleri sağlar.917

Hz. İbrahim‟in “...Ey Rabbim, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut!”918

niyazının amacı,

tevhidden ve milleti islamdan uzaklaştırıp putlara ibadet etmeye götürecek919

böyle bir ortamın ne kendisi ne de oğulları için bir referans oluşturmamasını talepti. Zira Hz. İbrahim, putların bir referans kaynağı olarak kabul edilmeye başlanmasından sonra “bu (tapınma nesnelerinin) gerçekten, insanlardan pek çoğunu yoldan

çıkardı!”920

ğının bilinci ile böyle bir ortamın oluşmaması için Rabbine dua ediyordu.

912

el-Meraği, Tefsîru‟l-Meraği, XXV/100. 913

Güney, Sosyal Psikoloji, s.192,193; Şerif, Sosyal Psikolojiye Giriş, s.241. 914 Şerif, Sosyal Psikolojiye Giriş, s.242.

915 Hogg, Sosyal Psikoloji, s. 340,341; Şerif, Sosyal Psikolojiye Giriş, s.241. 916 el-Hud 11/97.

917

Şerif, Sosyal Psikolojiye Giriş,s.247; Taylor, Sosyal Psikoloji, s. 316. 918 el-İbrahim 14/35.

919 el-Meraği, Tefsîru‟l-Meraği, XIII/159. 920 el-İbrahim 14/36.

Aslında, bazı normlar arzu edilebilir davranışlar için öylesine yüksek bir düzey saptarlar ki, üyelerin olağan davranışları yalnızca istisnai durumlarda bu norma yaklaşabilir. Yine de, gruptaki dayanışmanın göstergelerinden biri, üyelerin belli başlı grup normlarına ne ölçüde sadık kaldıklarıdır.921

Hz. İbrahîm‟in toplumunu imana davet edince toplumunun “ Öldürün onu, yahud yakın onu”922 emrinin icrasını

yerine getirmeye hazır bir kitlenin var olması da923

cari normlara sadakatin bir göstergesidir. Denilebilir ki sosyal dinamikler ve o toplumda ki cari liderlik paradigması bu emrin icrasından başkaca bir alternatif bırakmamaktadır. Böyle bir çıkarım doğru değildir. Zira Hz. İbrahim‟in kavminden toplumda geçerli normların çekiciliğine kapılmadan, kendisini hidayete götürecek yol olan Allah‟ın dini beyan edildikten sonra dünyanın geçici heveslerine kapılmadan924

iman eden bir kişinin, toplumun son tahlilde kendisini cehenneme götürecek olan tarifine uymanın yanlışlığına işaretle925

“... Ey toplumum! Bana uyun, sizi doğru yola götüreyim,"926, “Siz beni, Allah'ı inkâr etmeye ve hiç tanımadığım nesneleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, azîz ve çok bağışlayan Allah'a davet ediyorum.”927

manifesto içerikli sözleri böyle bir çıkarımın yanlışlığını gösterir. Dolayısıyla sosyal dinamikler ve o toplumda cari liderlik paradigması öyle de olsa alternatif tutum ve davranışların imkânsızlığını değil aksine imkân dâhilinde olduğunu gösterir. İman denilen olgu da esasen bu tutum ve davranışı yaptıran yegâne saik değil midir?