• Sonuç bulunamadı

Sabetay Sevi Olayı ve Ġzmir Yahudi Cemaati’nin Gerileme Sürecine Girmes

2.2. ĠZMĠR YAHUDĠ CEMAATĠNĠN OLUġUMU

2.2.5. Sabetay Sevi Olayı ve Ġzmir Yahudi Cemaati’nin Gerileme Sürecine Girmes

Ġzmir Yahudileri 16 ve 17. yüzyıldaki konumlarını 18. yüzyıldan itibaren kaybetmeye baĢlarlar. Cemaatin 19. yüzyılda ise sefalet ve cehalet içindedir. Yahudi cemaatini gerilemeye iten önemli sebeplerden biri 1688‟de yaĢanan ve 20.000 kiĢinin ölümüne yol açan depremdir. Bu depremden Yahudi mahallesi de ciddi hasar alarak çıkar ve kentin ekonomisi bozulur. Limanın yeniden inĢasıyla, Yahudiler de eski konumlarına döner. Cemaati gerileme sürecine

143 Nahum, s. 35 144 Pardo, s. 45 145 Aktaran: Nahum, s. 40-41

sokan esas etken Sabetay Sevi olayıdır.146

1648 yılında, Podolya‟ Ukraynalı Kmielnitzki çetelerinin yüz bin Yahudiyi büyük bir katliam sonucu öldürmesi tüm Yahudi alemini panik ve yas havasına sürükler. Böyle bir psikolojik zeminde Ġzmirli genç haham Sabetay Sevi Mesihliğini ilan eder ve kısa zamanda çevresinde çok sayıda mürit toplar. 1650‟de Ġzmir‟den kovulan Haham, Kahire ve Kudüs‟e giderek mesihliğini yaymaya devam eder. Kutsal topraklara dönme ve Yahudilerin kaybolan 10 kavmini bulma sözü veren Sevi, kısa sürede sadece Osmanlı Yahudilerinin değil, tüm Yahudi dünyasının ve hatta Yahudi olmayanların ilgisini çeker ve kendine inanan büyük bir kitleye sahip olur. CoĢkulu kalabalıklar; Ġzmir‟den Kahire‟ye, Tiberya‟dan Ġstanbul‟a, Kudüs‟ten Selanik‟e yaptığı yolculuklarda Sevi‟yi takip eder. Dünyanın sonunun yaklaĢtığına inanan esnaflar dükkanlarını kapatır, tüccarlar muhasebe defterlerini yakmaya baĢlar. Sabetay Sevi 1665‟te Ġzmir‟e geri döner ve kentte büyük gerilim yaratır. Yahudi cemaat Sevi‟ye inananlar ve inanmayanlar olarak ikiye bölünmüĢtür ve aralarında mücadele etmektedir. Yahudi din adamları da Sevi‟nin Mesihliği konusunda fikir ayrılığı içindedir. Kent dört ay boyunca Mesih heyecanının merkezi olur. En az 150 peygamberin türediği kentte iĢ hayatı adeta durur.147

Mesihliğini ilan eden haham kente döndüğü yıl gerek yarattığı kargaĢa gerekse Osmanlı Sultanı aleyhine söylediği sözler nedeniyle Gelibolu‟ya getirilerek hapsedilir. 1666 yılında ise Edirne sarayında bir heyet tarafından sorgulanır. Sorgu neticesinde Sadrazam Köprülü Mehmet PaĢa onu ölümle Ġslamiyet‟i seçmek arasında bir tercihe zorlar. Sabetay Sevi derhal Ġslam‟ı seçer ve sarayda “KapucubaĢı” ünvanı ve “Aziz Mehmet Efendi” adını alır. Müritlerinden pek çoğu da Sevi gibi din değiĢtirerek Müslüman olur. Bu dönemde Ġslamiyet‟e geçen Yahudiler “dönmeler” ya da “sabetayistler” diye adlandırılmaktadır. Bu süreçten sonra Mesihlik hareketinin ve dönmelerin merkezi Selanik Ģehri olmuĢtur. Sabetaistler çeĢitli gruplara bölünüp düĢünsel anlamda evrim geçirerek varlıklarını sürdürmüĢtür148

Verdiği umuttan sonra Sabetaycılığın yenilgisi sadece Ġzmir Yahudilerinin değil, tüm Yahudilerin yaĢamını alt üst etmiĢtir. Mesih‟in geldiğine inanan Yahudiler onun Müslümanlığa geçtiğini öğrenince büyük bir manevi çöküĢ yaĢamıĢlardır. Sabetayizm her ne kadar Ġzmir‟den yayılsa da en büyük direnci yine Ġzmir Yahudi cemaat yetkilileri ve dini

146

Ilgaz Zorlu, “Sabetaycılık ve Yahudilik”, Toplumsal Tarih Dergisi, Sayı: 3, Mart 1994, s. 54-56

147

Pardo, s. 40

148

Sabetay Sevi Olayı ve Sabetaistler ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz.: Ilgaz Zorlu, “Kavramı, Konusu ve AraĢtırılması Açısından Sabetaycılık”, Toplumsal Tarih, Nisan 1994, s. 24-28; Ayrıca bkz.: Tarih ve Toplum

önderlerinden görmüĢtür. Sabetayizmin yenilgisi bu dini önerleri cemaatin yaĢamında etkin hale getirmiĢtir. YaĢananların sebebini Avrupai hayat tarzına bağlayan tutucu hahamlar donup kalmıĢ bir dini öven, kültürel ve sosyal her türlü yeniliğe direnç gösteren bir yaklaĢım sergilemiĢtir. Bunun sonucu olarak; Yahudi cemaatinde kendi kabuğuna çekilme, dünyevi iĢlere önem vermeme ve tutuculuk eğilimi gözlenmiĢtir. Kitleler kendi içlerine kapanmıĢ ve varlıklarını korumak için pasif ve kültürel savunmaya geçmiĢtir. Bu süreçte Avrupa ile bağlar kopmaya ve Yahudilere ayrıcalık sağlayan lisan bilgisi kaybolmaya baĢlar. Ġspanyolca konuĢulmaya devam edilse de Ġbrani harflerle yazmaya baĢladıklarından Yahudi olmayan gruplarla iletiĢim kurmaları zorlaĢır. Avrupa‟daki yakınlarıyla yazıĢmaları, ticari ve bankacılık iliĢkileri seyrekleĢir. Tüm bunların yanında 17. yüzyıl boyunca süren ve cemaate dinamizm veren Marrano göçü belli bir durgunluğa eriĢerek sona erer.149

Ġncelediğimiz kaynaklar tüm bu geliĢmelerin, 18. yüzyıl boyunca Yahudi cemaatini gerileme sürecine soktuğunu ve onlardan boĢalan alanların Rum ve Ermenilerce doldurulduğunu gösteriyor. Sadece din adamlarının baskısı, kitleselleĢen taassup ve Marrano göçünün sonlanması değil, 1770 ve 1792 yılları arasında yaĢanan 4 büyük yangın; 11 kolera ve 2 veba salgını kentteki tüm cemaatler gibi Yahudileri de etkilemiĢ ve gerilemeyi hızlandırmıĢtır. Özellikle 1772 yangını öyle büyüktür ki neredeyse tüm havralar yanmıĢtır. Osmanlı Hükümeti yangından zarar gören havraların yenilenmesi iznini 28 yıl sonra verir. Ġzmir Yahudilerininbu karanlık dönemi 19. yüzyılın ortalarına kadar sürecektir.150

Ubucini, Yahudi cemaatindeki gerilemeyi Ģu Ģekilde aktarmaktadır: “Yahudiler hiçbir gelişmeyi kabul etmediler ve gözlerinin önünde cereyan eden ve diğer usların; Türklerin, Rumların, Ermenilerin katıldıkları yenilenme hareketinin ortasında hareketsiz kaldılar. Yabancı konsolosların veya sarayın tercümanıydılar. Tüm ticari ya da diplomatik ilişkiler onların aracılığıyla yapılmaktaydı. Daha sonra Osmanlı yönetiminde, gümrüklerde, kambiyoda, bankada önemli görevler aldılar. Ama Rumlar ve Ermeniler de Avrupa dillerini öğrendi ve Yahudiler bir tür umursamazlık ve uyuşuklukla yerlerinin alınmasına göz yumdular.”151 149 Nahum, s. 39 ve Pardo, s. 43 150 Pardo, s. 45 151

2.3. ĠZMĠR’DE YAHUDĠ NÜFUS YOĞUNLUĞUNA ĠLĠġKĠN SAYISAL VERĠLER

Outline

Benzer Belgeler