• Sonuç bulunamadı

ALYANS OKULLARI VE ĠZMĠR YAHUDĠLERĠNĠN AYDINLANMA SÜRECĠNE GĠRMESĠ

1836‟da ilan edilen Tanzimat ve 1856‟da ilan edilen Islahat Fermanları, Osmanlı Devleti‟nde Batı rüzgarlarının estiği bir süreç baĢlatmıĢ ve Ġzmir Yahudi cemaati de bundan etkilenmiĢtir. 1840 yılından itibaren yayımlanmaya baĢlayan ve Maskilim adı verilen gazeteler Yahudi cemaatinde gözlemlenen aydınlanma sürecinin iĢaretidir. 1846‟da “doğunun kapısı” anlamına gelen LaPuerta Del Oriente isimli gazete ve onu takiben yayımlanmaya baĢlayan Buena Esperansa, El Novelista, El Meserret, La Verdad, L‟oustad isimli gazeteler Yahudilerin sosyal ve kültürel geliĢim sürecine girdiğini göstermektedir. Bu gazetelerin hepsi Ġbrani harflerle yazılmıĢtır ve geleneksel Yahudi lisanı olan Judeo Espanyol dilindedir. 1838‟den sonra çoğunluğu dini içerikli olan 110 kadar kitap basılmıĢ ve Yahudi yazarların makaleleri Türk, Fransız ve Rum gazetelerinde yayımlanmaya baĢlamıĢtır. 1800‟lü yıllardan itibaren kentte Yahudilere ait kurumlarda yerleĢmeye baĢlar. 1805‟te ilk Yahudi hastanesi kurulur. 1840‟ta Rothschild Ailesi‟nin yardımıyla yeni bir hastane, bir hahamhane ve bir ihtiyarlar yurdu inĢa edilir. 1911‟de Nesim Levi Bayraklı, KarataĢ‟taki konağını hibe eder ve bugünkü KarataĢ Hastanesi, “Musevi Hastanesi” adıyla hizmet vermeye baĢlar. Tüm bu olumlu geliĢmelerin yanı sıra Yahudi cemaatinin gerçek anlamda yükseliĢi Alyans Okulları‟nın açılmasıyla olur.173

Bu nedenle cemaatin kültürel ve sosyal yaĢamına olumlu katkıları olan Alyans Okulları‟na değinmekte fayda vardır

1840 yılında ġam‟da yaĢanan ve çok sayıda ölüme yol açan kan iftirası Yahudi dünyasında infiale neden olmuĢtur. Yahudiler tarih boyunca inançları nedeniyle gördükleri eziyetlerin son bulması için bir örgütlenme modeli geliĢtirir. Bir grup zengin ve aydın Fransız Yahudisi genç 1860 yılında Paris‟te “Alyans” (Alliance Israelite Universelle)174

adında bir

172

Avner Levi, Türkiye Cumhuriyeti’nde Yahudiler – Hukuki ve Siyasi Durumları, (Redaksiyon: Rıfat Bali), ĠletiĢim Yayınları, Tarih – Politika Dizisi, No: 10, 2. Baskı, Ġstanbul, 1998, s. 20

173

Pardo, s. 46

174

Yahudilerin Evrensel Birliği (“Alliance; birleĢme, Israelite; Musevi, Universelle; evrensel” anlamına gelmektedir. Kaynak: Nahum, s. 102)

cemiyet kurar. Bu cemiyetin üç amacı vardır: (i) Yahudilerin özgürleĢmesi ve maneviyatlarının geliĢmesi için çalıĢmak, (ii) Yahudi oldukları için acı çekenlere yardım etmek, (iii) Bu sonuçları elde etmek için her türlü yayını desteklemek. Yahudileri ahlaki çöküntüden kurtularak geliĢim ve ilerleme sürecine sokmak ve Yahudi toplumuna çağdaĢlık ve özgürlük getirmek için dünya çapında bir perspektifle yola çıkan cemiyet, çalıĢmalarını üç alanda yoğunlaĢtırır: Diplomasi, göçmen sorunu ve eğitim.175

Özellikle kaliteli ve modern eğitim, cemiyetin en öncelikli stratejisi olmuĢtur. Çünkü Yahudiler diğer toplumlar gibi modern eğitim kurumlarından yoksundur. Örneğin Ġzmir Yahudi halkı yüzyıllardan beri din ve Ġbranice ağırlıklı okullara gitmekteydi. Tutucu hahamların kontrolünde olan eğitim, çağın oldukça gerisinde kalmaktaydı.176

Cemaatin bir rejenerasyon (yenilenme) yaĢamasının modern eğitim ve öğretim kurumlarıyla mümkün olacağına inanan cemiyet bu amaçla tüm Akdeniz havzası, Kuzey Avrupa, Osmanlı Ġmparatorluğu, Romanya ve Ġran‟da okullaĢmayı hedeflemiĢtir. Alyans yöneticileri 1789 Fransız Ġhtilali‟nin çıktıları olan; eĢitlik, hürriyet, kardeĢlik ilkeleriyle donanmıĢ olduğundan kurdukları okullar aracılığıyla Yahudi toplumunu Fransız modeline uygun bir evrime hazırlamaktadır. Bu amaçla ilk Alyans okulu 1862‟de Fas‟ta açılmıĢtır. 1901‟de farklı coğrafyalarda 109 okulu bulunan Alyans‟ın, öğrenci sayısı 29.000‟dir. 1913‟te Alyans okulu sayısı 183‟e, öğrenci sayısı 43.700‟e ulaĢır. Balkan SavaĢı‟nın hemen öncesinde (1911‟de) Türkiye‟nin bugünkü sınırları içinde 10.000 çocuk Alyans okullarında eğitim görmektedir ve bunların %35‟i bursla okutulmaktadır. Osmanlı Ġmparatorluğu‟nun 1000‟den fazla Yahudi bulunan her noktasında bir Alyans okulu açılmıĢtır. Alyans Cemiyeti 1873 yılında Ġzmir‟de bir erkek, 1878‟de ise bir kız okulu kurmuĢtur ve ilerleyen yıllarda Ġzmir‟de okullaĢmayı sürdürmenin yanında tarım, çıraklık, dikiĢ – nakıĢ gibi alanlarda meslek edindirme misyonu da üstlenmiĢtir.177

Osmanlı hudutları içindeki Alyans okulu sayısı kısa zamanda 50‟ye ulaĢmıĢ ve alyans öğrenci sayısı Ġzmir‟de 7000‟i bulmuĢtur. Bu okullar imparatorluğun en iyi okulları arasında girmiĢ ve çok sayıda Müslüman ve Hıristiyan öğrenciye de diploma vermiĢtir. Diğer yandan laik nitelikli bu modern eğitim kurumlarına din adamlarının direnç göstermemesi için okullara “yarı ibadethane” görünümü verilmiĢtir ve öğrencilere, öğretmenler eĢliğinde sabah akĢam dua ettirilmiĢtir.178

175 Nahum, s. 113 176 Pardo, s. 48 177 Nahum, s. 103-108 178 Bora, s. 158

Ġlk baĢta Alyans okulları öğretmenlerinin hepsi Fransız Yahudilerinden oluĢmaktadır. Öğretmenler “ilk ilkesi ahlak olan, sosyal ve siyasi istikrarı temin edecek insan ve vatandaĢ yetiĢtirmek” düĢüncesiyle birer misyoner gibi çalıĢmaktadırlar. Okulların sayısı artınca öğretmen ihtiyacını karĢılama amacıyla Paris‟te bir öğretmen okulu açılır. Her yıl Alyans mezunu en baĢarılı 5 örenci bu okullarda Fransız kültürü çerçevesinde sıkı bir eğitimden geçirilir ve öğretmen olarak geri gönderilir.179

Öğretmen yetiĢtirilmesinde görüldüğü gibi Alyans okulları son derece merkeziyetçi ve disiplinli bir Ģekilde yönetilmektedir. Alyans öğretmenlerinin tayinleri, nerede tatil yapacakları, hangi hastanede tedavi olacakları ve hatta niĢanlanma ve evlenmeleri Paris‟in bilgisi dahilindedir. Paris‟teki merkez Alyans öğretmenlerinin özel yaĢamlarını tüm detaylarıyla kontrol etmektedir. Sadece okul ve sınıf kütüphanesinin kitapları değil; kalem, hokkakalem, kağıt gibi tüm kırtasiye ihtiyaçları Paris‟ten sipariĢ edilir. Okul yönetimiyle öğretmenler arasında adeta asker bir hiyerarĢi bulunmaktadır. Okul müdürleri ile Alyans yöneticileri arasındaki yazıĢmalar çok sıktır. Örneğin Aralık 1893‟te Ġzmir Alyans okulu müdürlerinden biri Paris‟e, her biri çok sayfadan oluĢan 13 mektup yollamıĢtır. Bu mektuplarda cemaatin sosyal yapısı ve baĢlıca sorunları dıĢında, öğrenci velilerinin meslekleri, mali durumları hakkında bilgi verilmektedir. Mektuplarda balolarda, Ģenliklerde yaĢananlardan; öğretmenlerin özel yaĢamlarına ve hatta öğrenci kantinlerinde satılan yiyeceklerin listesine kadar pek çok gereksiz bilgi de en ince ayrıntısına kadar yazılmaktadır. Alyans öğretmenlerinin Paris‟e yazdıkları bu detaylı mektuplar, o dönemdeki Ġzmir Yahudi Cemaatiyle ilgili olarak bizlere ayrıntılı bilgiler vermektedir.180

Judeo Espanyol lisanının Yahudileri diğer halklardan tecrit ettiğini, yabancı literatürü takip etmeyi zorlaĢtırdığını düĢünen Alyans yöneticileri eğitim kurumlarında, bir ticaret ve kültür dili olarak beliren Fransızcayı temel lisan olarak belirlemiĢtir. Ancak bunun esas sebebi Fransızcanın, Fransız ideolojisini yaymayı kolaylaĢtıran bir unsur olmasıdır.181

Eğitim dilinin Fransızca olması dıĢında okutulan kitaplar Fransa‟daki okul kitaplarının aynısıdır. Fransa tarihi ve coğrafyası okutulmakta matematik bile Fransızca öğretilmektedir. Sadece eğitimde değil okul çatısı altında düzenlenen sosyal etkinliklerde de Fransızca kullanılmaktadır. Okul müsamerelerinde Fransızca piyesler oynanmakta, Fransızca Ģarkılar söylenmektedir. Yahudi öğrencilere Fransız edebiyatından eserleri okutulmaktadır. Yani okul öğrencileri Fransa‟ya ve 179 Pardo, s. 47 180 Nahum, s. 109-112 181 Pardo, s. 47

Fransız kültürüne hayranlıkla eğitilmektedir. Fransızca sadece eğitim dili değil, gündelik dil olarak da yaygınlaĢtırılmak istenmektedir. Fransız ideolojisini yayma iĢlevi olduğunu fark eden Alyans, çok kısa zaman içinde Fransız hükümetinin yardımını talep eder. Talep doğrultusunda 1879‟da Fransız DıĢiĢleri Bakanı, Ġstanbul‟daki Fransız Büyükelçisine Alyans okullarına destek olması yönünde talimat verir. Okullardaki Fransız himayesi özellikle Türk – Yunan savaĢı döneminde çok bariz hissedilir. Bu dönemde baĢkonsolosun okul iĢlerine doğrudan karıĢtığı olmuĢtur.182

Alyans okulları sadece Fransızca konuĢan değil Fransız karakterli öğrenciler yetiĢtirmektedir. Alyans okullarının getirdiği yeni yaĢam Ģekli Yahudilerin dinlerine olan bağlılıklarını zayıflatmıĢtır ve Ġzmir Yahudilerinin hızla AvrupaileĢmesi (FransızlaĢması) Yahudi cemaatinin gelenekçi bölümünde ve din adamları arasında rahatsızlık yaratmıĢtır.183

Alyans yöneticilerinin ve öğretmenlerinin Batı‟ya özgü bakıĢ açısı Yahudi halkının geleneklerinde, öz değerlerinde; yani kısacası Yahudi kimliğinde bir aĢınmaya sebebiyet verir. Alyans mezunlarının oluĢturduğu yeni burjuvazi dinine aidiyet duysa da ibadetlerini yerine getirmede eskisi gibi titizlik göstermemekte; örneğin sinagoga daha seyrek gitmekte ve kaĢere uymamaktadır. Söz konusu burjuvazi Fransızca konuĢmayı bir gurur vesilesi olarak görür. EĢler ve çocuklar aile içinde de Fransızca konuĢmaya baĢlar. Yahudi gazetelerinde Fransızca makaleler ve ilanlar yer almaktadır. Kısa zaman içinde isimler de FransızcalaĢır. Yosef; Jozef, Moşe; Moiz, Yaakov; Jakob, Eliau; Eli olur. Bir sonraki aĢamada Moiz, Moris‟e; Jakob, Jak‟a; Eli, Lui‟ye dönüĢür. En sonunda çocuklara tamamen Fransızca isimler takılır: Lüsi, Bert, Anri, Marsel, Rober, Sesil… gibi.184

Yahudi cemaati üzerindeki Fransız etkisi sadece tutucu Yahudileri değil, Türkleri de rahatsız etmektedir. Bir Türk gazetesi Alyans okullarıyla ilgili olarak “programları ve eğilimleri açısından tam olarak Fransız‟dır. Oradan çıkan öğrencilerin hiçbirinde Osmanlı vatansever duygusu yoktur” diye yazmaktadır. Gerçekten de bu okulun öğrencileri Türk dili, Türk kültürü, Türk tarihi ve coğrafyasından son derece uzak yetiĢtirilmektedir. 1894‟te Aydın‟daki ilkokul son sınıf öğrencilerinin programı bize Alyans okulların müfredatıyla ilgili aydınlatıcı bilgi vermektedir:

182 Nahum, s. 119-122 183 Pardo, s. 49 184 Nahum, s. 134-136

Ders Saat Fransızca 8 Coğrafya 2 Hesap 3 Hayat Bilgisi 4 Din tarihi 3 Ġbranice 9 Türkçe 8 Osmanlı Tarihi 3 Toplam 40

Tablo-9: Alyans Okullarının Ders Programı. (Kaynak: Nahum, s. 120)

Alyans okulları birkaç on yılda kurduğu okullar ağıyla Yahudi cemaatini sefalet ve entelektüel geri kalmıĢlıktan kurtarma konusunda son derece baĢarılı olmuĢtur. Ancak Alyans okullarının -gerek sahip olduğu ideoloji, gerekse eğitim müfredatıyla- Yahudi cemaatini bir Türk ulus devletine değil; Fransız ulus devletine hazırladığı ortadadır.185

Benzer sorunlar diğer cemaat okullarında da görülmüĢtür. Bu durumun önüne geçebilmek için cemaat okulların denetlenmesi yoluna gidilmiĢ, bu da çeĢitli gerginliklere sebebiyet vermiĢtir. 1915 yılında yayımlanan Mekatibi Hususiye talimatnamesi ile cemaat okullarında Türk tarihi, coğrafyası ve Türk dilinin Türk öğretmenler tarafından okutulması zorunlu hale getirilmiĢtir.186

Laik alyans eğitim kurumlarının etkisi 19. yüzyıl sonu ve 20 yüzyıl baĢında Yahudi cemaati için 200 yıllık bir çöküĢten sonra uyanıĢ ve değiĢim anlamını taĢımıĢtır. Buradan mezun olan nitelikli öğrenciler cemaatin yönetiminde, bürokraside ve siyasette önemli görevler üstlenmeye baĢlamıĢlar ve cemaatin yaĢam kalitesini yükseltmek için Benebrit ve Masonluk gibi yardım ve kültür dernekleri kurmuĢlardır. Jön Türk Ġhtilalinden sonra seçilen Ayan Meclisi‟nin 4 Yahudi mebusundan 3‟ü eski Alyans mezunlarındandır. Ġttihat ve terakki‟nin yöneticilerinden Talat PaĢa da birçok Müslüman Türk mebus gibi Alyans mezunudur.187 185 Nahum, s. 124 ve 139 186 Bora, s. 166 187 Pardo, s. 48; Nahum, s. 130-131

Outline

Benzer Belgeler