• Sonuç bulunamadı

1.2. Sağlık ĠĢletmeleri

1.2.4. Türkiye’ de Sağlık ĠĢletmeciliği’ nin GeliĢimi; Sağlıkta DönüĢüm Programı

1.2.4.2. Sağlıkta DönüĢüm Programı Ve Sonrası

2000’ li yıllardan itibaren sağlık hizmetlerinde önemli bir geliĢim sağlandığı görülmektedir. Bu yıllarda sağlıktaki hedeflerin belirlendiği 8. beĢ yıllık kalkınma planında sağlık hizmetlerinde kalitenin yükseltilmesinin hedefleri içinde geçtiği görülmektedir. Özellikle Türkiye’nin Avrupa Birliği’ ne aday ülke olarak kabul edilmesi ve Dünya Sağlık Örgütünün “21. yüzyılda herkes için sağlık” hedefleri doğrultusunda Türkiye’ de “Ulusal sağlık 21 politikası” çalıĢmaları 2000' li yıllardan itibaren baĢlatılmıĢtır (DPT, 2001:1).

8. beĢ yıllık kalkınma planına bağlı olarak Sağlık hizmetlerinde "Etkinlik Özel Ġhtisas Raporu"’ nda sağlık sektörünün finansal anlamda geliĢimini sağlamak için ulaĢılmak istenilen amaçlardan bazıları Ģunlardır. (DPT, 2001:132-143).

Sağlık sektöründe eĢitliğin sağlanması herkese eĢit sağlık hizmeti verilmesi Sağlık sektörünün finansal göstergelerinin geliĢmiĢ ülkeler seviyesine çıkarılması

Sağlık hizmetlerinde finansman ve sunumun ayrı kurumlar tarafından gerçekleĢtirilmesi

GeçmiĢ yıllarda da benimsenen fakat faaliyete geçirilemeyen genel sağlık sigortasının uygulanması

Sağlık Bakanlığının Sağlık sektörü içinde ki yerinin yeniden belirlenmesi Özel sektörün teĢvik edilmesi

Finansal denetimin sağlanması

Sağlık iĢletmelerinde ki personelin uzmanlaĢtırılması

Sağlık hizmetlerinde maliyetlerin denetim altına alınması ve bunun için bilimsel metotların uygulanarak maliyet muhasebesi sistemlerinin uygulanması

Sağlık iĢletme ve kuruluĢlarında iĢletme bütçesi sistemine geçilmesi

Görüldüğü üzere bu raporda da belirtilen amaçlar sağlık iĢletmelerini hantal yapıdan kurtarıp sağlık hizmetlerini geliĢtirmeye yöneliktir. Sağlık iĢletmelerinde yukarıda ki ifade edilen amaçların gerçekleĢtirilebilmesine yardımcı uygulamalardan biri de bu iĢletmelerde sorumluluk muhasebesi sisteminin kurulması olacaktır. Bu Ģekilde maliyetlerin kontrol altına alınması, yönetim açısından gerekli uzmanlığın sağlanması, bütçe uygulamalarının önemi, bilimsel çalıĢmaların bu kurumlara adapte edilmesi sorumluluk muhasebesi sistemi ile gerçekleĢtirilebilir.

2003-2004 yıllarında, emeklilik ve sağlık sigortacılığının iki ayrı yasa altında düzenlenirken, 2004-2005 yıllarında Sosyal sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası adı altında birleĢtirilmiĢ, 2005 yılında , Sağlık ve ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ nın ortaklaĢa yürüttüğü Dünya Bankası kredisi destekli bir proje uygulanmıĢtır. Bu proje kapsamında içinde Genel Sağlık Sigortasının da yer aldığı Sosyal Güvenlik Reformu yasa tasarısı 2006 yılında 9. Kalkınma metnine dahil edilmiĢ (Sur ve Çekin, 2009: 3) ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık sigortası ve Genel Sağlık sigortası ve 5502 Sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu T.B.M.M. tarafından kabul edilmiĢtir.

Tablo 1.3. de bazı OECD ülkelerinin G.S.Y.H. içindeki toplam sağlık harcamaları görülmektedir.

Tablo 1.3. : Yıllara Göre OECD Ülkelerinde G.S.Y.H. Ġçindeki Toplam Sağlık Harcamalarının Payı ÜLKELER 1980 1990 2000 2005 2008 Avustralya 6,1 6,7 8,0 8,4 8,7 Avusturya 7,4 8,3 9,9 10,4 10,4 Belçika 6,3 7,2 8,1 10,1 10,1 Kanada 7,0 8,9 8,8 9,8 10,3 Danimarka 8,9 8,3 8,7 9,8 10,3 Finlandiya 6,3 7,7 7,2 8,4 8,4 Fransa 7,0 8,4 10,1 11,1 11,1 Almanya 8,4 8,3 10,3 10,7 10,7 Yunanistan 5,9 6,6 7,9 9,6 ---- Ġzlanda 6,3 7,8 9,5 9,4 9,1 Ġrlanda 8,2 6,1 6,1 7,6 8,8 Ġsrail 7,7 7,1 7,5 7,8 7,7 Japonya 6,4 5,9 7,7 8,2 8,5 GüneyKore 3,7 4,0 4,5 5,7 6,5 Lüxemburg 5,2 5,4 7,5 7,9 6,8 Mexika ---- 4,4 5,1 5,9 5,8 Hollanda 7,4 8,0 8,0 9,8 9,9 Yeni Zellanda 5,8 6,8 7,6 8,7 9,6 Norveç 7,0 7,6 8,4 9,1 8,6 Polanya ---- 4,8 5,5 6,2 7,0 Portekiz 5,1 5,7 9,3 10,4 10,1 Ġspanya 5,3 6,5 7,2 8,3 9,0 Ġsveç 8,9 8,2 8,2 9,1 9,2 Ġsviçre 7,4 8,2 10,2 11,2 10,7 Türkiye 2,4 2,7 4,9 5,4 6,1 Ġngiltere 5,6 5,9 7,0 8,2 8,8 A.B.D. 9,0 12,4 13,7 15,7 16,4

Görüldüğü gibi OECD ülkeleri içinde Türkiye’ nin sağlık harcamalarına ayırdığı pay 2000’ li yıllardan önce % 2, % 3 civarında iken 2000li yıllardan sonra özellikle sağlıkta dönüĢüm programının sağladığı ivmeyle birlikte hızlı bir Ģekilde yükseliĢe geçmiĢ ve 2008 yılında % 6,1’ e kadar çıkmıĢtır. 2012 yılı için geliĢmiĢ ülkelerdeki oranlara ulaĢılması hedeflenmektedir.

Sağlıkta DönüĢüm Programı ile Türkiye’ deki sağlık alanındaki geçmiĢe göre yapılan iyileĢtirmeleri ve sağlıkta dönüĢümün avantajlarını Ģu Ģekilde sıralayabiliriz(OECD, 2008: 12-13).

Sosyal güvenlik sisteminin tek elde toplanması (S.G.K.) ve bu çalıĢma ile hizmet sağlayıcılara tek bir yerden ödeyici sistem oluĢturulmuĢtur.

Genel Sağlık Sigortası (G.S.S.)’ nin hayata geçirilmesi ile nüfusun genelinin sağlık hizmetlerinden eĢit faydalanması sağlanmıĢtır (Aktan ve Saran, 2003: 348).

Performansa dayalı ücret uygulaması ile faaliyet artıĢı ve hekim etkenliğinde bir artıĢ meydana geldiği görülmektedir.

DönüĢüm öncesi halkın genelde birinci basamak sağlık kuruluĢlarına rağbet göstermemesi, ayakta tedavi görenlerin hastanelerde yığılma meydana getirmesi aile hekimliği uygulaması ile çözümlenmiĢtir.

G.S.S.’ den faydalanma,

Sağlık sistemindeki değiĢim sayesinde Türkiye ile iliĢkin sağlık göstergelerin Avrupa ve Orta Asya ülkeleri değerlerini yakaladığı görülmektedir. OECD ve Dünya Bankası 2002-2008 yılı ortalama göstergelerine göre Avrupa ve Orta Asya ülkelerinin sağlıkla ilgili değerlerine yakın sonuçlara ulaĢtığı görülmektedir. Bu göstergelere göre Avrupa ve Orta Asya ülkeleri Ortalama yaĢam süresi 70 ken Türkiye’ de bu oran 72 olarak belirtilmektedir. Yine Bebek ölümlerinde 1000 canlı doğumda Avrupa ve Orta Asya Ülkelerinde ortalama 21 ölümken Türkiye’ de bu değer 20 dir (World Bank, 2011: 1-2).

Bu avantajlarına karĢın Türkiye’nin sağlıkta yaptığı reformların devamlılığı için biraz daha zaman alacağı ortadadır. 2008 yılı itibari ile emekli sandığı, bağ-kur ve S.S.K. kurumları, Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında birleĢtirilmiĢ fakat sağlık alanında hala günümüzde yeterli bir seviyede iĢlev gördüğü

söylenememektedir. Özellikle bugün hala kamu veya özel hastanelere gidildiğinde kiĢilere sosyal güvencesi sorulmakta ve S.S.K.’ lı Bağ-kur' lu, veya emekli sandığı gibi kurumların fiili olarak son bulmasına rağmen geçmiĢte bu kurumlara mensup olma durumlarına göre ödemeler gerçekleĢtirilebilmektedir. Bu durumun önlenmesi yeni kurulan S.G.K’ nın ilerleyen yıllarda iĢlevselliğini tam olarak ortaya çıkarması ile giderileceği aĢikardır. Yine her açıdan sağlık güvencesini artı değerle almak isteyen bireylere yönelik özel sağlık sigortası sisteminin uygulamaya geçirilmesi de sağlık hizmetleri veren kurumların daha etkin bir Ģekilde çalıĢmalarına ve sağlık hizmetlerinin geliĢmesine yardımcı olacaktır.

Dünya sağlık örgütü tarafından da ifade edildiği gibi Sağlık hizmetlerinin toplumun tamamına ulaĢtırılmasında esas görev devlete ait olsa da (WHO, 2008: 16) Özellikle geliĢmiĢ ülkelerin bu hakkı özel sektörün yardımı ile tam anlamı ile gerçekleĢtirebildiği görülmektedir. Özel sektörün sağlık alanına ilgisini artırmak için Türkiye’ de 80' li yıllardan baĢlayan liberalleĢme politikaları ile özel sektörün sağlık sektöründeki teĢviki 2000' li yıllarla birlikte ivmesini hızlandırmıĢtır. Türkiye’ de 2000' li yıllardan sonra sağlık alanında yapılan yatırımlar incelendiğinde 1980' li yıllarda Özel kesimin sağlık alanında yaptığı yatırımlar toplam özel yatırımların % 0,2 si iken (Cevahir ve Çatar, 2009: 26-27) 2000li yılların sonlarına doğru 4

bu oranın % 4,9’ a kadar çıktığı görülmektedir (DPT, 2010). Sağlık alanında ki bu dönüĢüm geliĢmiĢliğin göstergelerinden biri olan sağlık alanında Türkiye’ nin bir değiĢimi olarak nitelendirilebilir.

2012 yılı itibari ile Türkiye’ de genel sağlık sigortası yürürlüğe girmiĢtir. Bu kapsamda Türkiye’ de Ģu anda devletten sağlık güvencesi alan, sağlık hakkından yararlanan aktif çalıĢan sayısı 17 milyon 400 bin kiĢi emekli sayısı 9 milyon 498 bin kiĢidir. Bunların bakmakla yükümlü oldukları bireylerle birlikte 62 milyon 789 bin kiĢi sağlık hakkından yararlanabilmektedir. Bu sayıya 2012 yılı öncesi yeĢil kartlı 9.5 milyon kiĢi de genel sağlık sigortası kapsamına geçirilmiĢ ve toplam genel sağlık sigortalı sayısı 72.3 milyon civarındadır. Türkiye nüfusunun TUĠK verilerine göre 73

4

2008 yılı verisi, 2009 ve 2010 yılında bu oranın %3,3’ e düĢtüğü görülmektedir. Bu düĢüĢ büyük bir ihtimal ile 2008 yılı sonrası Sağlıktaki hızlı değiĢime karĢı Özel sektörün yatırım harcamalarına karĢı temkinli yaklaĢımı olarak görülebilir. 2011 yılı itibari ile bu oranın tekrar yükselerek %3,9’ a kadar yükselmesi beklenmektedir.

milyon 722 bin olduğu düĢünüldüğünde % 98 i Genel Sağlık Sigortalı olarak sağlık hakkından yararlanmaktadır. (“http://www.memurlar.net”, 2011)

Sağlıkta dönüĢümün son evresi olarak da kabul edilen ve kamu hastanelerinin mali ve idari açıdan özerkliğini sağlayan “Kamu Hastane Birlikleri Yasası” Resmi Gazete’ nin 2 Kasım 2011 tarihli mükerrer sayısı ile kanun hükmünde kararname ile kabul edilmiĢtir. Bu yasa ile kamu hastanelerinde daha etkin ve verimli bir hizmetin sağlanabilmesinin yolu açılmıĢtır. Bu yasanın aynı zamanda mali ve idari özerkliğin gelecekte hastanelerde sorumluluk muhasebesine uygun bir yapıyı sağlayabilecek düzenlemeler içeriyor olması da ayrıca önem arz etmektedir.

GeliĢmiĢ toplum diğer makro alanlarda olduğu gibi sağlık alanında da belirli sorunlarını çözmüĢ bir toplumdur. Sağlık alanında problemlerin çözümü sağlık alanında hizmet veren kamu veya özel iĢletmelerin modern anlamda organizasyon yapıları ve iĢleyiĢlerini güçlendirmesi ile oluĢur.

Aynı Ģekilde iĢletmelerin sosyal, hukuki, ekonomik ve bilimsel bilgiyi kullanım açısından da güçlü organizasyonlar oluĢturabilmeleri içinde ülkelerin geliĢmiĢliği önemlidir. Ülkelerin geliĢmiĢlik düzeylerinin ölçülmesinde kullanılan en önemli göstergelerden biri de Ġnsani GeliĢmiĢlik Endeksi’ dir. Bundan sonraki bölümde Ġnsani GeliĢmiĢlik endeksi ve sağlık göstergelerinin rolü hakkında bilgi verilecektir.

1.2.5. Ġnsani GeliĢmiĢlik Endeksi (Ġ.G.E.) Ve Sağlık Göstergelerinin