• Sonuç bulunamadı

Sürdürülebilir Çevre ve Sıfır Atık Hedefleri

1. GİRİŞ

5.9. Sürdürülebilir Çevre ve Sıfır Atık Hedefleri

Sıfır atık, atık oluşturmama yaklaşımını benimser ve sürdürülebilir bir çevre için gereken disiplini tanımlar. Sıfır atık hem bir felsefe hem de bir plan, program ve stratejidir. Sıfır atık, atık depolama, atık yakma tesislerine atık götürmek değil, öncelikle atık üretmemek için uğraşmak ve buna rağmen atık oluşmuş ise kaynağında geri kazanarak yeniden değerlendirmek için çalışmaktır. Sıfır atık, tüm ürünlerin yeniden kullanımı için kaynak ömrü döngülerinin yeniden tasarlanmasını teşvik eden bir yaklaşımdır. Amaç atık sahalarına, atık yakma tesislerine atık göndermemek, çevreyi, toprağı ve suyu atıklar ile kirletmemektir.

Bu yaklaşımda ana fikir, her bir atığı başka bir döngünün kaynağı olarak kullanmaktır. Sıfır atık, insanları yaşam biçimlerini değiştirmeye ve sürdürülebilir doğal döngüde yaşamlarını sürdürmelerini amaçlamaktadır. Sıfır atık, atıkların ve malzemelerin hacmini ve çevreye olan zararını sistematik olarak önlemek ve ortadan kaldırmak için tüm kaynakları korumak, atıkların gömülmesini önlemek için ürün ve süreçlerin tasarımı ve yönetimi anlamına gelir. Sıfır atık felsefesi, doğru uygulandığında, gezegenimiz, toprak, su ve hava korunacak, bütün canlıların sağlığı için tehdit oluşturan zararlı şeyleri ortadan kaldıracaktır.

Zero Waste Home kitabının yazarı Bea Johnson, sıfır atık sürecini şöyle özetliyor. Birincisi, öncelikle reddet (refuce) yaklaşımıdır. Yani öncelikle satın almadan önce iyi düşünmek ve

174

gerçekten ihtiyaç değilse reddetmek ve almamak gerekir. İkinci olarak azalt (reduce), sade yaşamak ve her şeyi basitleştirmek gerekir. Çok az kullandığın, ihtiyacın olmayan şeyleri yük yapmamak gerekir. Üçüncüsü ise, yeniden kullan (reuse) prensibine uygun olarak bir kullanımlık ve ambalajlı ürünlerden kaçınmak gerekir. Alışkanlıklarımızı değiştirerek tüm kullandıklarımızı yeniden kullanılabilir alternatiflerle değiştirerek hem boş yere ambalaja para ödememek hem de atık üretmemiş oluruz. Dördüncü aşama ise geri dönüşüm (recycling) yapmak gerekir. En başta, reddedemeyeceğiniz, azaltamayacağınız veya yeniden kullanamayacağınız şeyleri alırken geri dönüştüreceğinizi hesap etmek gerekir. Beşinci olarak çürüt (rot), organik atıkları kompostlaştırmak gerekir (Johnson, 2013: 13). Kompostlaştırma sistemi, evler için bile bir seçenek olarak vardır. Bu beş aşamayı 5R davranış yaklaşımı olarak adlandırabiliriz. Bu 5R davranış ilkeleriyle sıfır atık yaklaşımı aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.

İnsanların davranışlarını değiştirerek, 5R davranışına uygun olarak bir yaşam tarzı benimsemeleri halinde atık üretimi en aza indirilecek ve neredeyse sıfıra yaklaşacaktır.

Şekil 5.16: 5R Davranış İlkeleriyle Sıfır Atık Süreci (Johnson, 2013: 13)

Sıfır atık için çalışırken, atık akışını üreticilerden tüketicilere, reklam verenlere ve ürün tasarımcılarına kadar sistemi, kesintisiz uçtan uca kadar taşımak ve yaymak gerekir. Atıkların önlenmesi, yeniden kullanımı, onarımı, geri dönüşümü ve kompostlaştırma ile birlikte, bu faaliyetlere izin vermeyen malzeme ve ürünleri yasaklamak gerekir. Çevresel bozulmanın, tüm maliyetlerini tahsil etmek, bu maliyetleri ürün ve hizmetlerin fiyatına dâhil ederek çevreye yatırım yapmak gerekir. Yenilenebilir kaynaklara odaklanmak ve üretilenin daha azını tüketerek daha fazla çevreye yatırım yapmak için çalışılmak gerekir. Ekonomik başarıyı,

175

yapılan kâr ve ciro ile değil, daha az enerji ve malzeme kaynağı ile daha fazla hizmet sunmak olarak tanımlamak gerekir.

Üretilen atıkları, kullanılan malzemeleri ve enerjiyi rapor etmek, tüketicileri bilinçlendirmek için somut gerçekler sunmak amacıyla gerekli envanter bilgilerini paylaşmak gerekir. Daha az malzeme tipinden yapılmış ve kullanım ömrü sürecinde geri dönüşüm için tasarlanmış dayanıklı ürünlerin onarımını, yeniden satışını ve yeniden kullanımını teşvik etmek gerekir.

Atık üretimi ve atık toplama sistemleri için kirleten öder prensibiyle, bedel ödetilmelidir.

Doğrusal tüketim ekonomisinden, döngüsel hizmet odaklı ekonomiye geçiş sağlanmak gerekir.

Sıfır atığa ulaşmak için inanmak ve çok çalışmak gerekir. Yerel yönetimler ve işletmeler isterlerse bunu yapabilirler. Bunun için yerel yönetimler ve işletmeler, öncelikle sıfır atık elde etmek için bir kaynak yönetimi stratejisi benimsemelidir. Doğa bir modeldir. Doğa israf etmez.

Doğadaki bir atık, başka bir türe yiyecek veya kaynaktır. Her şey bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlıdır. Atıklardan, İYA’dan kurtulamayabiliriz, ancak ekonomimizi onlara bağımlı olacak şekilde tasarlayabiliriz. Aşağıdaki şekilde sıfır atık yönetiminde kaynakların korunması ve israfın önlenmesi döngüsel olarak gösterilmiştir.

Şekil 5.17: Sıfır Atık Yönetiminde Kaynakların Korunması ve İsrafın Önlenmesi

Atık yönlendirme hedefleri iyi belirlenebilir. Düzenli depolama alanlarına ve yakma tesislerine ihtiyaç duyulduğu sürece, buralara giden atıklar geri kazanıma girmeyecektir. Atık bertarafına yatırım yapan girişimciler, işletmeler ve belediyeler, atıkların geri dönüşüm çalışmalarını engeller ve geri kazanımı zayıflatır. Bunun için atık bertarafına değil geri kazanım teknolojilerine yatırım yapılmalıdır. Sıfır atığa ulaşmak için sistemi bütün olarak kurgulamak gerekiyor. Sıfır atık üreten işletmelere ekonomik teşvikler verilmeli, atık üretenler için vergileri

İsarafı Önlemek

Doğal kaynakları verimli kullanmak

Atık miktarını azaltmak Atıkları

kaynağında ayrıştırmak

Atıkları geri kazanmak, katma değer oluşturmak

176

artırmak yerine, atıkların geri kazanıldığı uygulamalara destek verilmelidir. Üreticiler tarafından geri dönüştürülmüş ürünlerin kullanımı teşvik edilmelidir. Bertaraftan önce üretilen ve kullanılan ürünlerin sorumluluğunu paylaşmak için üreticiler, tüketiciler ve ürün tasarımcıları birlikte sıfır atık için çalışmalar yapabilirler.

Kentsel dönüşüm atıkları da sıfır atık prensiplerine göre yönetildiği zaman iyi bir İYA yönetimi sağlanmış olur. Bunun için herkesin atıkların yönetimi konusunda bilinçli olması gerekir. Asıl olan atık üretmemektir. Atık yönetiminde en öncelikli seçenek, en başta atık oluşumunun önüne geçmektir. Atık önleme, atık oluşturmamak için herkes uygun davranış sergilerse, büyük ölçüde israfın önüne geçilir ve daha en başta atık oluşumu çok büyük ölçüde azaltılır. Genel anlamda atık üretimini minimize etmek için atık oluşturmayacak davranışlar alışkanlık haline getirilmelidir.

Bunun için öncelikle eski alışkanlıklarınızı değiştirmelisiniz. En başta satın alırken gerçekten ihtiyacınız olup olmadığına iyi karar vermelisiniz. Çünkü alıp da kullanmadığımız her türlü malzeme hem kendimize hem de çevreye yüktür. Bunun yanında, hemen atık ve çöp olmaması için satın alırken dayanıklı ve uzun ömürlü olanları tercih etmeliyiz. Ambalajlı ürünleri tüketmemek için kendi malzemelerimizi, su kaplarını veya diğer malzeme kaplarını aynı amaçlara göre tekrar tekrar kullanmalıyız. Binamızı, evimizi ve mutfağımızı sıfır atık prensiplerine göre iyi yönetmeliyiz. Özellikle gerçek ihtiyaçlarımızın dışına çıkmadan atık olacak, çöpe gidecek, bozulma riski olan ya da kullanım ömrü geçecek ürünleri satın almayarak atık oluşumunun önüne geçebiliriz. Bütün yapı, araç, gereç ve giysilerimizi tamir ettirip yenileyerek ve son aşamaya kadar kullanmamız durumunda, atık oluşumunu ciddi oranda önlemek mümkündür. Tek kullanımlık kaplar, pipet, ıslak mendil, poşet vb. kullanmayarak oluşan atık miktarının azalmasına yine önemli katkı sağlanabilir.

Satın alırken öncelikle atık oluşturmayan veya daha az atık oluşturacak malzemeleri tercih ederek yine oluşan atık miktarının önüne geçebiliriz. Ambalaja para vermeden, kendi kaplarımızı kullanmamız halinde, hatta yemekhanede yemek alırken konuşarak yemeklerin, fazladan tabaklara konmasını engelleyerek bile atık oluşumunu engelleyebiliriz. Bunun yanında organik atıkları, gübreye (kompost) dönüştürerek değerlendirebilir ve kirlenmemiş inorganik atıkları doğanın bir parçası olduğu için geri dönüştürerek, atık oluşumunun çok büyük oranda önüne geçebiliriz. Tüm bunları sadece kentsel dönüşüm süreçlerindeki atıklar için değil, her alanda topluca yaptığımızda, büyük ölçüde israfın önüne geçer, doğal kaynakları önemli ölçüde korumuş ve daha sürdürülebilir bir çevrede yaşama imkânına kavuşabiliriz.

Sıfır atık yönetiminde; öncelikle atık oluşumunu önlemek gerekir. Bunun için en başta satın almamak için her türlü alternatifler değerlendirilmelidir. Mevcutta var olanlarla ihtiyaç

177

karşılanmalıdır. Gerekirse ödünç alma yoluna gidilmelidir. Hatta ihtiyacı karşılamak için takas yoluna başvurula bilinir. Olmadı, mümkünse ikici el olarak alınmalıdır ya da imkân var ise kendiniz yapma yolunu deneyebilirsiniz. Yani öncelikle atık oluşumunu önlemek için satın almadan önce elinizden ne geliyorsa yapmanız gerekir. Çünkü yeni olarak satın aldığınız malzemeler potansiyel olarak bir atıktır. Satın aldıktan sonrada yine pes etmeden sıfır atık yönetimi süreçlerine adapte olarak, atık azaltma, yeniden kullanma, dönüştürme ve geri kazanım süreçlerini sonuna kadar devam ettirip, en sonunda oluşmasına engel olunamayan atıklar bertaraf edilmelidir.

Tablo 5.11: İnşaat Malzemeleri Yaşam Döngüsü

Yaşam Döngüsü Evresi Etki Alanları ve Olası Stratejiler

Tasarım -Ürünlerin tüm yaşam döngüsü maliyetleri ve karbon ayak izlerine bakılarak binalarda enerji verimliliği sağlayan ürünlerin geliştirilmesi -Sıfır enerji ya da pasif evler için sürdürülebilir malzemelerin tasarımı Üretim -Üretimde doğal kaynakların korunması (su, yeşil alanlar, vb.)

-Üretimde kaynak kullanımının (hammadde, su, enerji vb.) azaltılması ve hammadde çıkarılan alanların ıslahı (ör: taş ocakları, rezervler, vb.) -Üretimde enerji verimliliğinin artırılarak CO2 salınımın azaltılması -Çevreye daha az zarar veren alternatif yakıtların kullanılması -Güneş, rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir enerjilerin kullanılması -Atık yönetimi

Lojistik -Lojistik sırasında kullanılan enerjinin en aza indirilmesi için yerel üretim seçeneklerinin değerlendirilmesi

-Lojistik maliyetlerini düşürecek daha hafif ürünler geliştirilmesi -Geri dönüştürülebilir ambalaj ve paketleme yaklaşımları geliştirilmesi Uygulama -Uygulama kolaylığı olan, işçi güvenliğini artıran ürünler geliştirilmesi

-Sıfır atıklı inşaat ve inşaat alanının ıslahı

Kullanım -Yapıların yıkımı sırasında malzemelerin geri dönüştürülerek yeniden kullanılmasının sağlanması

Kaynak: (TOBB, 2011: 71)

Yukarıdaki tabloda inşaat malzemelerinin yaşam döngüsü görülmektedir. Bu döngüye bağlı olarak malzemelerin yaşam döngüsü evresi süreçlerindeki, etki alanları ve olası stratejiler belirtilmiştir.

Görüldüğü gibi inşaat malzemelerinin tasarım, üretim, lojistik, uygulama ve kullanım süreçlerinde her aşamadaki etki ve davranışlar az veya çok atık oluşmasına sebep olmaktadır. Stratejik olarak

178

bu süreçlerde her zaman en az atık oluşturacak davranışlarda bulunmak gerekir. Ayrıca genel anlamda çevrenin korunması için inşaat malzemeleri üretiminde sadece atıklara odaklanılmamalı, hava, su ve bütün doğal kaynakların en verimli bir şekilde kullanılmasına odaklanılmalıdır.

Aşağıdaki şekilde inşaat malzemelerinin yaşam döngüsü görülmektedir. Bu döngü içerisinde bir malzemenin uçtan uca olan evresi gösterilmiştir. Genel olarak bu evreler her malzeme için geçerlidir. Şekilde görüldüğü gibi malzemeler önce tasarlanmakta ve ondan sonra üretim aşamasına geçilmektedir. Devamında üretilen malzemelerin kullanım amacıyla lojistiği yapılmaktadır. Sonrasında uygulamalar yapılmakta ve üretilen ürünler kullanıma sunulmaktadır. Ancak üretilen her ürünün belirli bir kullanım ömrü vardır. Kullanım ömrünü tamamlayan ürünleri oluşturan malzemeler ise geri dönüştürülerek tekrar yaşam döngüsü içerisine alınabilmektedir. Tamda burada atık yönetimi süreci devreye girmektedir.

Şekil 5.18: İnşaat Malzemelerinde Sıfır Atık Yaşam Döngüsü

Yaşadığımız çağda üretim ve tüketim çok fazla arttığı için eğer sürdürülebilir bir atık yönetimi sistemi olmaz ise, atıklarla baş edilemez bir durum ortaya çıkar. İstanbul’da İYA’nın yönetimi gittikçe problemli hale gelmekte ve bu durum böyle devam etmesi halinde çevresel açıdan sürdürülebilir olmayacaktır. Bunun için İYA’yı depolamak yerine belirli hedefler koyarak geri dönüşümünü sağlamak ve sıfır atık anlayışına uygun olarak iyi yönetmek gereklidir. Bunun için ise daha en başta İYA oluşumunu en aza indirecek binaları tasarlayarak işe başlamak gerekir.

Buna bağlı olarak da bu binalar yaşam ömrünü tamamladığında eğer bu binaların yapımında kullanılan malzemeleri yukarıda ifade edildiği gibi, geri kazanarak tekrar yaşam döngüsü içerisine dâhil edebilirsek, gerçek anlamda, sıfır atık malzeme yaşam döngüsü sağlanmış olur.

MalzemeTasarım

Üretim

Lojistik

Uygulama Kullanım

Geri Dönüşüm

179

Şekil 5.19: Sıfır Atık İçin Yeşil Bina Tasarımı Yaşam Döngüsü

Yukarıdaki şekilde sıfır atık İYA’ya yönelik yeşil bina yaşam döngüsünü gösteren bina tasarımı gösterilmiştir. Bu kapsamda sıfır atık süreçleri için yapım ve yıkım atıkları değerlendirildiğinde, öncelikle İYA üretiminin minimize edildiği yapılar tasarlanmalıdır. Az atıklı yapılar yapılırsa, daha sonra binaların yenilenmesi ve dönüşümü süreçlerinde minimum atık ortaya çıkar. Bununla birlikte yapılar uzun ömürlü olarak planlaması halinde, uzun yıllar bu yapılardan kaynaklı İYA oluşmayacaktır.

Ayrıca olabildiğince binalarda kullanacağımız malzemeleri doğal ve geri dönüşümü kolay malzemelerden yapmalıyız. Bütün bunların sonucunda mutlaka atık oluşacaktır. İşte oluşan bu atıkları da 5R prensiplerine göre yönetip değerlendirmemizde optimum ölçüde kaynaklarımızı verimli kullanmış oluruz. Bütün bu konseptlere bağlı olarak, ne kadar düşük karbonlu ve enerji verimliliği yüksek yapılar, ekolojik kentler ve yeşil binalar yaparsak, başta İYA olmak üzere o kadar az atık ortaya çıkacak, çevremiz ve geleceğimiz daha sürdürülebilir olacaktır.

Doğal kaynakların doğru olarak kullanılması sürdürülebilir çevre prensipleriyle ve kullanılan kaynakların nihai kullanım sürelerinin 5R’ye göre en iyi değerlendirilmesi ile sağlanır. Sıfır atık israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılması, atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan bir atık yönetim süreci ve yaklaşımıdır. İnsan ile başladık insan ile bitirelim. Sıfır atık yönetimini iyi sağlamak için insanın çok bilinçli olması gerekir. İnsan, önce zihnini sonra da yaşam tarzını, atık üretmemek ve israf etmemek üzerine ayarlaması halinde, büyük ölçüde atık oluşumunun önüne geçilebilir.

Uzun Ömürlü Yapı

İdeal ve Az Malzeme Kullanılan Yapı

Malzemelerin Yeniden Kullanılabileceği

Tasarımlı Yapı Geri Dönüşümlü Yapı

Düşük Karbonlu ve Enerji Verimliliği

Yüksek Yapı

180

SONUÇLAR VE ÖNERİLER

İstanbul’da kentsel dönüşümden kaynaklanan çok fazla yıkım atığı oluşmaktadır. Bu atıklar, ekonomik anlamda bir kaynak, bir hammadde olarak değerlendirilmediği için ve hafriyat dolgu alanlarında, hafriyat toprağına karıştırılarak depolandığından dolayı kentsel dönüşüm atıklarıyla ilgili problemin giderek büyümekte ve gelecekte sürdürülemez bir boyuta ulaşacağı gözlenmiştir. Bu problemin çözümü için ne kadar İYA oluştuğunu, bu oluşan atıkların nasıl kullanıldığını ve nasıl değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymak bu çalışmanın amacı ve çerçevesini oluşturmaktadır. Çalışmada İYA’nın iyi yönetilmediği zaman kaynakların israf edildiği ve çevreye zarar verildiği, önemli problemler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun sonucu olarak da bir yanda çevre tahrip edilirken bir taraftan da kaynaklar israf edilerek ekonomik olarak büyük kayıp oluşmaktadır.

İstanbul’da oluşan kentsel dönüşüm atıklarının miktarı tam bilinmediği ve kentsel dönüşüm atıklarının yönetim süreçleriyle ilgili bir sistem olmadığı için hem oluşan atık miktarının belirlenmesi hem de bir yönetim modeli oluşturmak için çalışma alanı olarak kentsel dönüşüm çalışmalarının istikrarlı bir şekilde yürütüldüğü Esenler ilçesi seçilmiştir. Esenler Belediyesi ile ilçede oluşan kentsel dönüşüm atık miktarının belirlenmesi ve bir kentsel dönüşüm atık yönetim sistemi oluşturulması için ilgili birimleri ile birlikte yakın çalışma ve araştırmalar yapılmıştır.

Yapılan bu çalışmada; konuyla ilgili kişi, kurum ve kuruluşlarla yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Bu konuda yine bütün tezler taranmıştır. Ayrıca Esenler Belediyesi’nin imar planları, kentsel dönüşümle ilgili yaptığı yayınlar, her yıl yayınladığı faaliyet raporları ile Esenler Şehir ve Düşünce Merkezinin şehircilikle ilgili diğer yayınları ve yaptığı çalışmalar incelenmiştir. İstanbul’da, özellikle kentsel dönüşüm ve atık yönetimi konusunda yetkili olan ve çalışmalar yapan resmi kurumlar ve şirketlerle yüz yüze görüşmeler yapılarak, İstanbul’da İYA konusunda yapılan çalışmalarla ilgili olarak veri ve bilgiler toplanmıştır.

Konuyla ilgili geniş literatür araştırması yapılmış ve pek çok kaynaktan yararlanılmıştır.

Belirlenen konu kapsamında ilgili belediye, firma ve kuruluşlar ziyaret edilmiştir. Bu alanda çalışma yapan üniversite hocalarımızla görüşülerek tartışmalar yapılmış ve görüşler alınmıştır.

Özellikle saha araştırmaları, ilgili belediyenin kentsel dönüşüm çalışmaları, yapı durumları, topoğrafyası, yerleşimi, sosyal, kültürel ve gelişmişlik durumları çok önemli olduğundan, çalışma bu koşullar dikkate alınarak hazırlanmıştır. Geçmişe yönelik İYA ile ilgili bütün veriler, İstanbul’da ilçe belediyeleri ve İBB’nin inşaat ve yıkıntı atıkları konusunda yaptığı çalışmalar araştırılmıştır. Konuyla ilgili mevzuat araştırılmış ve özellikle İYA ile ilgili AB mevzuatı incelenmiştir.

181

İstanbul’da İYA’nın özellikle kaynağında ayrıştırılması, seçici yıkım yapılması, geri kazanım ve bu atıkların değerlendirilmesi konusunda İBB ve İlçe belediyeleri arasında ciddi anlamda kopukluk yaşanmakta ve bu alanda belediyeler tarafından plan, program ve çalışma yapılmadığı için bir boşluk oluşmuş ve bu boşluk yıkım firmaları ve hurdacılar tarafından giderilmeye çalışılmaktadır. İlçe belediyeleri ve İBB arasındaki kopukluktan dolayı sağlıklı kayıt sistemi oluşturulmadığı için İBB’de ve İstanbul’da ilçe belediyelerinde oluşan İYA miktarı tam olarak bilinmediği için veriler Esenler kapsamında belirlendikten sonra buradaki verilerden hareketle İstanbul ölçeğinde de gerekli hesaplamalar ve değerlendirmeler yapılmıştır. Bütün bunlara bağlı olarak İstanbul’da İYA yönetiminin sağlıklı olarak yapılması için hem merkezi hükümeti hem ilçe belediyeleri hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kapsayan bir yönetim modeli ortaya konulmuştur. Yine bu çalışmada özellikle kentsel dönüşüm atıklarının kaynağında ayrıştırılması ve verimli geri kazanım sağlamak için, seçici yıkım süreçlerinin belirlenmesi için araştırma yapılmıştır. Kentsel dönüşüm atıkları için belirlenen kapsamda, sıfır atık prensiplerine uygun süreçler oluşturmak için çalışma yapılmış ve bütün bu seçici yıkım, geri kazanım ve bütün İYA bileşenlerini kapsayan sıfır atık yaşam döngüsü süreçleri yönetim modeline dâhil edilmiştir.

Öncelikle İstanbul’da devam eden kentsel dönüşüm çalışmalarının seyrine bakıldığında, özellikle 2012 yılında 6306 sayıl Kanun’un çıktıktan sonra çalışmalar hızlanmıştır. Yapılan kentsel dönüşüm çalışmalarına bu hızla devam edilmesi halinde, yapılan hesaplamalara göre kentsel dönüşüme tabi yapı stokunun 28 yılda tamamlanacağı ve her yıl ortalama 11.295.468 ton İYA’nın ortaya çıkacağı görülmektedir. Mevcut durumda İstanbul’da bu atıkları geri kazanacak yeterli çalışmalar yapılmadığı için çoğunlukla İYA hafriyat toprağının depolandığı alanlara karıştırılmakta, hafriyat toprağının depolandığı alanlar ve çevre kirletilmekte ve büyük bir kaynak israfı yaşanmaktadır.

İstanbul’daki ilçe belediyelerinde İYA’nın yönetsel olarak nasıl yönetileceği ve hangi çalışmaların yapılması gerektiği; yıkım öncesi, yıkım esnasında ve yıkım sonrasında nelerin yapılması gerektiği ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Esenler için belirlenmiş olan bu İYA yönetim süreçleri, İstanbul’daki diğer bütün ilçe belediyeleri tarafından model alınabilir. Hafriyat toprağı ve İYA hakkındaki yönetmelik, 2004 yılında çıkarılmış, daha sonra güncellenmediği için yetersizdir. Ayrıca hafriyat toprağı ve İYA aynı yönetmelikte birlikte düzenlendiği için hafriyat toprağı atık olmadığı halde atıkmış gibi bir algı oluşmuş ve İYA ile hafriyat toprağı özellikle taşıma ve depolama sürecinde birbirine karıştırılmaktadır. Bunun sonucu olarak kaynaklar hem israf edilmekte hem kirletilmekte hem de çevre tahrip edilmektedir.

182 ÖNERİLER:

Bu yapılan çalışmaya bakıldığında, hem merkezi hükümete hem büyükşehir belediyelerine hem de ilçe belediyelerine ayrı ayrı birçok öneri sunulmuştur. Çalışma alanı olarak Esenler ilçesi belirlenmiş, Esenler Belediyesi’nin kentsel dönüşüm atıkları konusunda daha etkin çalışmalar

Bu yapılan çalışmaya bakıldığında, hem merkezi hükümete hem büyükşehir belediyelerine hem de ilçe belediyelerine ayrı ayrı birçok öneri sunulmuştur. Çalışma alanı olarak Esenler ilçesi belirlenmiş, Esenler Belediyesi’nin kentsel dönüşüm atıkları konusunda daha etkin çalışmalar