• Sonuç bulunamadı

II. Sâsânî Öncesi İran’ın Siyasi Durumu

2.5. Sâsânî Devletinde Eğitim

Sâsânî toplumunda okuryazarlık oranı çok düşüktü, cahil halkın birçoğu okuma yazma bilmez; soyluların dışında sadece dihganlar ve tüccarlar okuma yazma bilirlerdi1592. Sâsânî toplumunda eğitim sadece soylular ve orta tabakada bulunan kimseler için geçerliydi bunun dışındaki halk eğitimden yoksun bırakılmıştı. Sâsânî hükümdarlarının eğitimi ise henüz çok küçük yaşlarda başlar; ilim ve hünerin hükümdarların süsü olduğu kabul edilirdi1593. Bundan dolayı Sâsânî hanedanındaki bütün bireyler ileride Sâsânî tahtına oturma ihtimallerinden dolayı küçük yaşlardan itibaren onlar için tutulan hekim ve muallimler eşliğinde eğitim ve öğretim faaliyetlerini sarayda veya bulundukları vilayetlerin şahzade saraylarında devam ettirirlerdi. Çinli seyyah Hung Tüsang’ın Sâsânî ülkesine yaptığı seyahatte İranlıların eğitim ve öğretim de dâhil bilgi konularıyla hiç ilgilenmediklerini ve onların genel olarak kendi meslekleriyle ilgilendiklerini söylemektedir1594. Sâsânî sarayının borç istediği zengin esnaflardan birisinin devlete verdiği borç karşılığında çocuğunun bilim okullarında okutulması için Sâsânî hükümdarı I. Hüsrev’in veziri Bezercumhur’a yalvardığı rivayet edilmektedir1595. Bununla beraber Sâsânî devleti ileri düzeyde eğitim veren bilim okullarına oldukça büyük bir ehemmiyet vermekteydiler. Bu nedenle ülkenin önemli büyük şehirlerinde farklı alanlarda eğitim veren üniversiteler açmışlar ve bu üniversitelerin bütün sınıflarında “ilim ve fazilet; pazu ve kılıçtan daha üstündür” şeklinde levhalar asmışlardır1596. Özellikle altıncı yüzyıldan itibaren eğitim

1589

Rahim Reisneya, age, 643.

1590

Glen W. Bowersock, age, s. 450; Jacob Neusner, Talmudic Judaism in Sâsânîan Babylonia: Essays

and Studies, c.1, Leiden, 1976, s. 143; Michael G. Morony, age, s. 73. 1591

İlber Ortaylı, age, s. 15.

1592

Artur Kristensen, age, s. 546.

1593

İbnü’l-Belhi, age, s. 76.

1594

Rahim Reisneya, age, s. 716.

1595

A. Hüseyn Zerrinkoob, Tarih-i İran Ba‘de’z İslam, s. 162; Rahim Reisneya, age, s. 717.

1596

kurumlarının artmasıyla beraber insanlar okuryazarlığa ilgi duymaya başladılar böylece toplum içerisinde edebi ve ahlaki alanda ilerleme kaydedildi1597.

Sâsânî ülkesinde eğitim ve bilim ile ilgili konular Sâsânî sarayı ve soylularına hitap ettiği için eğitim de sadece üst sınıflara mensup ailelerin çocuklarını kapsamaktaydı1598. Sasani hükümdarları eğitime önem verirler ve eğitim hizmetleri için maliyeden hatırı sayılır düzeyde bütçe ayırırlardı1599. Ayakkabıcı, marangoz, fırıncı ve bunların dışında esnaf ile tüccar sınıfı çocuklarının devletin yüksek okullarında okumaları kesinlikle yasaktı ve bunların okuyarak memur sıfatıyla saraya girmelerinin asil aile çocuklarının önünü kesebileceğine dair bir korkuyu beraberinde getirmekteydi1600. Bununla beraber Sâsânî devletinde eğitim kurumları mobad adı verilen din adamlarının tekelinde bulunuyordu1601. Bilim ve eğitim kurumları Sâsânî tapınaklarına bağlı kurumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğitimin ilk basamağı olan okuma yazma öğretimi genelde dini öğretilerin talimi üzerine gerçekleşmekteydi ve eğitim öğretim faaliyetleri tamamen Zerdüştlük dininin öğretileri üzerine kuruluydu. Eğitimin ikinci basamağında sadece soyluların çocuklarına yönelik amuzgar asvaran adı verilen eğitimcilerin gözetiminde yapılan okuma, yazma, hesap ilimleri, basit anlamda kılıç kullanma, ok atma gibi savaş eğitimi, polo oyunu, satranç eğitimi, binicilik, avcılık gibi konularda yapılan eğitimleri kapsamaktaydı1602. Özellikle çovgan adı verilen polo oyunun eğitimi önemli bir yere sahipti çünkü bu spor soylular arasında çok yaygın bir şekilde oynanmaktaydı ve bu oyunu ustaca oynayan kimseler oldukça itibar görmekteydi1603. Bu alanda verilen eğitimler için Sâsânîler döneminde çocukların

eğitimi anlamına gelen Khveşkarih-i Radegan adlı kitap oluşturulmuş ve bunun

üzerinden dersler verilmekteydi1604. Sâsânîler dönemi eğitim faaliyetleri genel olarak birinci dereceden eğitim ve ileri düzeyde eğitim olarak iki ana başlıkta incelenmekle beraber birinci dereceden eğitim faaliyetleri dini eğitim, beden eğitimi ve orta düzeyde eğitim olmak üzere üç şekilde karşımıza çıkmaktadır1605.

1597

Roman Girişmen, age, s. 350.

1598

A. Hüseyn Zerrinkoob, age, s. 162.

1599

Abdulmelik bin Muhammed bin İsmail es-Seâlebî, Gureru’l-Ahbâr fi Mülûki Fars ve Siretehûm, Paris, 1900, s. 306.

1600

A. Hüseyn Zerrinkoob, age, s. 162.

1601

Said Nefisi, age, s. 25; Artur Kristensen, age, s. 546.

1602

Artur Kristensen, age, s. 547; İbnü’l-Belhi, age, s. 76; Roman Girişmen, age, s. 350; Seâlebî, age, s. 300.

1603

P. M. Sykes, age, C. I, s. 430.

1604

Ahmad Tafazzoli, A. L. Khromov, agm, s. 83.

1605

Eğitimin üçüncü basamağı olan daha ileriki dönemde ise astronomi, felsefe, fen, edebiyat, musiki, at biniciliği, güzel konuşma, ok atma, mızrak kullanma gibi eğitimler verilmekteydi. Behram Gur’un lalası Münzir’e ileri düzeyde eğitim almak için istekte bulunduğu ve Münzir’in buna karşı çıkarak kendisinin henüz oyun çağında olduğunu söylemesine rağmen Behram’ın on beş yaşına kadar ileri düzeyde eğitim aldığı rivayet edilmektedir1606. Sâsânîlerde ahlaki ve bedeni eğitimlerin son yaş sınırı on beş yaş idi. Bu yaşa kadar asilzade çocukları birinci ve ikinci derecede eğitim ve öğretim faaliyetlerini bitirmiş olurlardı. Yirmi yaşına gelmiş olan bir kişi ise üçüncü derecede eğitim düzeyini bitirerek hirbad ve destur adı verilen din adamlarından oluşan eğitimciler önünde imtihan olurlardı1607. Sâsânî toplumunda kızların eğitimi okuma yazmanın yanında genelde ev işleri ile ilgili konuları kapsamaktaydı1608.

Sâsânîlerde eğitim öğretim faaliyetleri genel olarak ilk ve orta tabakada bulunan kimselerin ekonomik, siyasi ve askeri açıdan devletin işlerini yürüten merkezi ve yerel yöneticiler ile onların yerine geçecek olan varislerini kapsamaktaydı. Mesela, Sâsânî devletinin mahalli yöneticileri olan dihganlar devletin köylülerden vergi toplama işini yürüttükleri ve onlara asker temin ettikleri için onlara askeri, mali ve okur-yazarlık eğitimi verilmekteydi1609. Sâsânîler dönemi eğitim bürokrasisi hakkında geniş bir bilgiye sahip olmamakla beraber eğitim ve öğretim faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için gerekli olan güçlü bir eğitim bürokrasinin varlığını tahmin edebilmek mümkündür. Basit düzeydeki eğitim öğretim faaliyetlerinden bilimsel okullar ve üniversitelere kadar verilen yüksek düzeydeki eğitim faaliyetlerini görünce bu ülkede eğitim alanında önemli bir bürokratik yapının varlığını çıkarabilmekteyiz1610. Sâsânî bürokrasisinde görev almak iyi bir eğitim gerektirdiğinden dolayı, kitabet eğitimi alan bürokratların eğitilmesi uzun ve ağır bir eğitim gerektirmekteydi1611. Erken ortaçağlarda ülkedeki eğitim öğretim faaliyetleri nazari ve ameli ilimler üzerine kuruluydu. Nazari ilimler edebiyat, felsefe, hikmet, hukuk, yargıçlık, riyaziyat, astronomi gibi konuları içermekle beraber ameli ilimler; tarım, hayvancılık, sulama teknikleri, kerhiz ve kanal yapımı, mimari, şehircilik ve tıp gibi alanları kapsamaktaydı1612.

1606

M Cerir et-Taberi, age, C. II. s. 222; Artur Kristensen, age, s. 547.

1607

P M Sykes, age, C. I, s. 430; Artur Kristensen, age, s. 548.

1608

Artur Kristensen, age, s. 549.

1609

Şehram Emirî, agm, s. 22, 23.

1610

Ali Farazmand, agm, s. 620vd.

1611

İlber Ortaylı, age, s. 14.

1612

Sâsânîlerde eğitim olayı sadece ülkenin başkenti olan Ctesiphon ve bunun etrafındaki kentlerde değil aynı zamanda eyalet merkezleri ve bu eyaletlerin büyük şehirlerinde de yaygındı. Horasan eyaletinde doğu eyaletleri komutanı olan Buye’nin kızından dünyaya gelen I. Kabad’ın oğlu Enûşirvân’ın gençlik çağında Sâsânî sarayına gelmesinin ardından kendisinin ilmi düzeyi ve savaş kabiliyetini ölçmek amacıyla saraya getirilen hocalar onun farklı alanlardaki bilgisini; binicilik, kılıç ve ok kullanma gibi savaş yeteneklerini imtihan ederek onun büyük bir deha olduğunu görmüşlerdir1613. Bu durumdan onun içinde yetişmiş olduğu doğu eyaletlerinde de nazari ve askeri ilimlerin öğretildiğine dair ipuçları edinmek mümkündür. Sâsânî devletinin eğitim alanında inkişaf ettiği dönemler I. Hüsrev’in iktidarı dönemi olmakla beraber kendisinin eğitim alanında yapmış olduğu reformlardan dolayı bilge hükümdar şeklinde adlandırılmasına vesile olarak Sâsânî kültür ve medeniyeti bu dönemde zirve yapmıştır1614. Sâsânîlerin kuruluş döneminde eğitim faaliyetleri Zerdüştlük dininin öğretisine dayalı tamamen dini bir eğitimden ibaretti ve bu eğitim faaliyetleri Erdeşîr’in kurmuş olduğu din adamları sınıfının kontrolündeydi1615. Bu sınıf öncelikli olarak bozulan Zerdüştlük inancını düzelterek mevcut ateşe tapınma yerine, güneşe, aya ve atalara tapınma olayını bu inanç sisteminin içerisinden ayıklamaya çalışmışlardır1616. Eğitim kurumlarında yapılan bütün faaliyetlerin denetimi ve teftişi din adamları tarafından yapılır ve burada okutulan ilimler din adamlarının gözetiminde gerçekleştirilirdi1617.

Sâsânîler dönemi eğitimin gerilediği dönem II. Hüsrev Perviz ile beraber gerçekleşmiştir. Zevk ve sefahata dalan II. Hüsrev, Bizans ile yapmış olduğu uzun soluklu savaşların neticesinde eğitim ve öğretim faaliyetlerinin durma noktasına gelmiş olduğu ve Sâsânî ülkesinde cehaletin arttığına şahit olunmuştur. II. Hüsrev’in cehaletin artmasıyla beraber toplumda meydana gelen anarşinin kökünü kazmak için vezirlerinden birisine ülkesinde tutuklu bulunan otuz altı bin adli hükümlünün öldürülmesi emrini vermesini Taberi; ülkedeki mevcut anarşiye ve II. Hüsrev’in cehaletine yormuştur1618. Çünkü saray teşkilatında görev yapan ve bürokratik işleri yürüten debir, müşir ve nedim gibi görevliler bu eğitim kurumlarında küçük yaştan

1613

İbnü’l-Belhi, age, s. 87.

1614

Josef Wiesehöfer, agm, s. 60.

1615 P M Sykes, age, C. I, s. 428. 1616 P M Sykes, age, C. I, s. 428. 1617 H. Mase, agm, s. 185. 1618

itibaren eğitim görerek kendisini yetiştirmiş soylu çocuklarından oluşmaktaydı1619. Bu kurumun bozulması sarayda çalışan bu kesimin cahil kalmasına ve bürokrasinin aksamasına yol açmıştır. Bunun yanında azınlıklar açısından Sâsânî ülkesinde eğitim bağımsızlığı bulunmaktaydı. Sâsânî ülkesinde Hıristiyanların, Yahudilerin ve diğer din mensuplarının kendilerine ait okulları vardı ve buralarda kendi müfredatlarına göre eğitim almaktaydılar1620.

2.5.1. Sâsânî Devletinde Eğitim Kurumları

Sâsânîler dönemi eğitim kurumları basit düzeyde yapılan dini ve sosyal eğitimler ile daha ileri düzeyde yapılan bilimsel eğitim olmak üzere iki aşamalı olarak oluşturulmuştu. Buna göre eğitimin birinci basamağı din adamlarının eşliğinde tapınaklara bağlı öğretim kurumlarında ve sarayda yapılmaktaydı. Birinci basamak eğitim öğretim faaliyetlerinin yürütüldüğü derslikler genellikle ateşkedelerde açılır ve çocukların ilk eğitimleri burada yürütülürdü1621. İkinci ve ileri düzeydeki eğitim ise ülkedeki farklı şehirlerde bulunan bilimsel okullarda yapılmaktaydı. Eğitimin birinci basamağını teşkil eden okullarda görevli amuzgarlar genellikle din adamları olan hirbadlar arasından seçilmekteydiler. Okuma yazma eksenli verilen ilköğretimin amacı dini ilimlerin öğretilmesini amaçlamaktaydı. Bundan sonraki aşamada savaş sanatı ve teknikleri öğretilirdi. Bundan dolayı eğitimin ilk basamağı da dini ve askeri amaçlı olmak üzere ikiye ayrılırdı. Dini eğitimi tamamlayan çocuklara bundan sonrası için askeri eğitim verilmekteydi. İran topraklarının farklı bölgelerinde yapılan kazılarda ele geçirilen içi kitaplarla dolu mahzenler Sâsânî ülkesinin birçok yerinde eğitim kurumlarının varlığını ispat etmektedir1622. Sâsânî devleti ülke hazinesinden okullar, üniversiteler ve kültürel konularla ilgili eğitim kurumlarının yapımı için mübalağalı bir bütçe ayırmaktaydı1623.

Eğitimin ileri düzeyi olan bilimsel aşaması da farklı branşlara ayrılmaktaydı. En revaçta olan branşlar genellikle tıp, astronomi, matematik ve edebiyat olurdu. Sâsânîler döneminde ileri düzeyde eğitim veren kurumlarda yabancı hocaların ders vermelerinin yanı sıra farklı milletlere ve dinlere mensup yabancı öğrencilerin de eğitim görmeleri

1619

İbnü’l-Belhi, age, s. 73.

1620

İlber Ortaylı, ege, s. 9.

1621

Feridun Cüneydi, age, s. 354.

1622

Rahim Reisneya, age, s. 709.

1623

serbestti1624. Sâsânî ülkesindeki Tisfun, Seleukeia, Cündişapur1625, Riverdeşîr, Azerbadegân, Nusaybin gibi okullarda açılmış olan tıp, astronomi, riyaziyat, edebiyat okullarında ülkedeki hastane, kütüphane, rasathane ve mimari alanlarda hizmet veren öğrenciler yetiştirilmekteydi1626. Cündişapur şehri sahip olduğu ilmi ve kültürel yapısından dolayı buralarda araştırma ve inceleme yapmak ve ders yapmak amacıyla Hintli, Yunanlı, Romalı, İranlı bilim adamları tarafından mesken olarak seçilmiştir. Bu şehirdeki okullarda tıp, astronomi, edebiyat, matematik gibi alanlarda eğitim verilir Sanskritçe, Süryanice, Pehlevice ve Yunanca kitapların bir diğerine çevirisi yapılırdı1627. Bu okullarda farklı ülkelerden gelmiş öğretmenler ders verebilmekteydiler. Cündişapur tıp okulundan mezun olan doktorlar genel olarak Sâsânî sarayı, vilayet merkezleri, askeri garnizonlar, hastanelerde görevlendirilirlerdi. Tisfun’daki edebiyat okulundan mezun olan öğrenciler kütüphanelerde farklı dillerde yazılmış eserleri çeviri yapmada; Yunanca kitapların Pehlevice ve Süryanice çevirilerini, Pehlevice ve Süryanice kitapların Yunanca ve Hintçe tercümeleri ile meşgul olmaktaydılar1628. Bin Bir Gece Masalları, Kelile ve Dimne, Merzuban Name I. Hüsrev döneminde Sâsânî diline çevirisi yapılmış meşhur kitaplardan bazılarıdır1629. Astroloji eğitimi alan öğrenciler ise yıldız bilimci ve müneccim olarak rasathaneler ve Sâsânî sarayında görev almaktaydılar. Sâsânî ülkesinde ileri düzeyde eğitim veren okullarda Hintli, Yunanlı, Bizanslı, Çinli bilim adamları da ders vermekte ve öğrenci yetiştirebilmekteydiler1630.

Bunlara ek olarak Atina’daki felsefe okulunda görevli bilim adamlarının I. Hüsrev döneminde Sâsânî ülkesine davet edilmesi ile beraber Sâsânî başkenti Ctesiphon’da felsefe okulu açılarak burada ileri düzeyde felsefi eğitim verilmeye başlanmıştır1631. 529 yılında Bizans imparatoru Justinianus tarafından kapatılan felsefe okulunda görevli Yunanlı filozoflar I. Hüsrev’in davetiyle Ctesiphon felsefe okuluna

1624

Yunus Ferruhmend, agm, s. 10.

1625

Sâsânîler döneminde dünyanın en büyük üniversitesine ev sahipliği yapan Cündişapur şehrindeki ilk üniversiteyi eski Pers imparatoru I. Dara kurmuştur ve şehir bilimsel özelliğini koruyarak Sâsânîler döneminde bu alanda en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Bkz. Feridun Cüneydi, age, s. 354.

1626

Ira Marvin Lapidus, age, s. 78; Feridun Cüneydi, age, s. 354; Rahim Reisneya, age, 702.

1627

Rahim Reisneya, age, 703; Glen Warren Bowersock, Peter Brown, Oleg Grabar, “Khosro”, Late

Antiquity; a Guide to the Postclassical Worlds, Harvard Üniversity Press, 1999, s. 534. 1628

James E. McClellan, Harold Dorn, age, s. 102; Rahim Reisneya, age, 702, 703.

1629

A. Rafi Hakikat, age, s. 64.

1630

Rahim Reisneya, age, 703.

1631

M. Cevad Meşkür, age, s. 96; Ira Marvin Lapidus, age, s. 78; Yunus Ferruhmend, agm, s. 8; Glen Warren Bowersock, Peter Brown, Oleg Grabar, “Khosro”, Late Antiquity; a Guide to the Postclassical

gelerek talimlerini buradan devam ettirmişlerdir1632. Felsefi bir taassuba sahip olmayan I. Hüsrev onların Tisfun felsefe okulunda Yunan felsefesi ile ilgili dersler vermelerinde herhangi bir sakınca görmemiştir1633. I. Hüsrev’in eğitim alanındaki girişimleri Sâsânî başkenti Ctesiphon’un ilim ve irfan yuvası haline gelmesine vesile olmuştur1634. Bununla yetinmeyen I. Hüsrev İskenderiye tıp okulu benzeri bir okulu Sâsânî ülkesinde kurmayı amaçlamış, bu okulda okutulan Galenos’un (Calinus) tıbbını kendi ülkesindeki tıp okulunda okutulmasını emretmiştir1635. Bu okuldaki İsevî öğretmenler Calinus ve Hipokrat tıbbı üzerine eğitim vermekteydiler ve aynı şekilde bu okulun başında bulunan Cercius, İskenderiye okuluna ait tıp kitapları ile Hipokrat, Calinus ve Teribonos’un tıp kitaplarını Pehlevice ve eski Farsça’ya çevirmekteydi1636. Cündişapur okulu I. Hüsrev döneminde mükemmel bir üniversite hüviyetine kavuşmuştur1637. I. Hüsrev ayrıca Cündişapur’a ek olarak bir hastane ile bir okul yaptırmış ve burada tıp eğitimi vermesi için çok farklı bölgelerden tabipler getirmiştir1638. I. Hüsrev Yunan tıbbının yanında Hind tıbbına ait kitapları getirterek bunları Pehlevi ve Süryani diline çevirtmiş ve bu Hint tıbbına ait ilaçların yapımı ile ilgili olarak Berzuye adlı İranlı doktoru görevlendirerek Hindistan’a yollamış ve oradan bu ilaçların yapımında kullanılan bitkilerin getirilmesini sağlamıştır1639. Hindistan’a giden Berzuye burada Panchatantra adı verilen fabl türünde bir kitabı da yanında getirerek Sâsânî kültürüne kazandırmıştır1640. Burada görev yapan doktorlar oldukça uzman olmakla beraber başarılı ameliyatlar yapmaktaydılar ve bu ameliyatlar sırasında öğrencilerini yetiştirmekteydiler1641. I. Hüsrev döneminde tıp okullarında ders veren doktorlardan meydana gelen bir danışma kurulu oluşturulmuş ve bunlar aracılığı ile tıbbi araştırmalar yaptırılmıştır1642. Sâsânî ülkesindeki bilimsel okullarda tıp ilmi ilk olarak Yunan diliyle yapılmaktaydı, daha sonraları Süryani dili resmi dil haline getirildi ve tıp ilmi bu dille okutulmaya başlandı, I. Hüsrev ile beraber ise Süryanice yerini Pehlevice’ye bıraktı1643.

1632

A. Rafi Hakikat, age, s. 64; Josef Wiesehöfer, agm, s. 77; Wilhelm Eillers, agm, V. 3 (1), s. 486.

1633

Yunus Ferruhmend, agm, s. 7.

1634

Raymond Furon, age, s. 99.

1635

Rahim Reisneya, age, s. 704.

1636

Yunus Ferruhmend, agm, s. 8.

1637

Ali Farazmand, agm, s. 620; Yunus Ferruhmend, agm, s. 3.

1638

A. Rafi Hakikat, age, s. 61, 62; Wilhelm Eillers, agm, V. 3 (1), s. 486.

1639

Yunus Ferruhmend, agm, s. 9.

1640

Josef Wiesehöfer, agm, s. 77.

1641

A. Rafi Hakikat, age, s. 62.

1642

Yunus Ferruhmend, agm, s. 10.

1643

I. Şapur da kendi döneminde Yunanca ve Sanskritçe’ye ait tıp, felsefe, astronomi ile ilgili kitaplarının Cündişapur’da toplanarak burada dil bilimci ve tıpçılar tarafından bu kitapların Pehlevice ve eski Farsça’ya çevrilmesini emretmiştir1644. II. Şapur ise meşhur Yunanistanlı Doktor Theodosius’u ülkesindeki tıp okulunun başına getirerek onu aynı zamanda Sâsânî sarayının özel doktoru olarak atamıştır1645. Yaşadığı dönemde büyük bir şöhrete kavuşan bu tıp bilimcisi Cündişapur okulunda ders verdiği öğrencileri için hazırlamış olduğu notlardan oluşturmuş olduğu Kennaş-i Theodosius adlı kitapla tanınmıştır1646. Bu kitap Sâsânî devletinin yıkılmasından sonra Arapça’ya tercüme edilmiştir. Sâsânîler dönemi okullarında okutulan Yunan, Roma ve Hint medeniyetlerine ait bilimsel kitapların birçoğu Sâsânî devletinin yıkılması üzerine Arapça’ya çevrilmek suretiyle İslam dünyasına aktarılmıştır1647. İslam Dünyasının en büyük kazanımlarından birisi olan Sâsânî tıbbı, İskenderiye, Yunan, Roma ve İran tıbbının birleşimi sonucunda ortaya çıkmış döneminin en önemli bilim dalıdır1648.

Sâsânî ülkesindeki bilim okullarının merkezi Cündişapur bilim okuludur1649. Günümüz üniversitelerinin bir benzeri olarak inşa edilmiş olan bu okulun büyük bir kütüphanesi ile büyük bir hastanesi bulunmaktaydı1650. Bu okulun kütüphanesi iki yüz tane büyük odadan oluşmaktaydı. Bu odaların raflarında Yunanca, Süryanice, Pehlevice ve Hintçe kitaplar bulunmaktaydı. Bu okulun kütüphanesi dünyanın en büyük kütüphanesi olarak kabul edilmekteydi. Bu okulun kurulmasından sonraki beş sene içerisinde okulun öğretmen ve öğrencilerinin sayısı binleri bulmuştur. Bu okuldan mezun olan öğrencilerin sayısının beş bin kişi olduğu ifade edilmektedir1651. İslam dünyasının yetiştirdiği Razî, Ebu Ali Sina ve Mecusî Ahvazî gibi bilim adamları ve bunların dışında yüzlercesi bu okulda yetişmiş olan önemli bilim adamlarındandır1652. Hâris bin Kelede es-Sakafî, yedinci yüzyılın başlarında bu okuldan mezun olduktan sonra Taif’e yerleşmiş ve buradan öğrenmiş olduğu tıp ilmini Araplar arasında

1644

Roman Girişmen, age, s. 294.

1645

Rahim Reisneya, age, s. 703; Yunus Ferruhmend, agm, s. 7. Sâsânî devletinin yıkılmasından sonraki dönemlerde dahi bu okulun yöneticileri ve hocaları Yunanlılar arasından seçilmekteydiler. Abbasi halifesi Mansur, Cündişapur Okulu reisi Cercis’i sarayına kendisini tedavi etmesi için çağırtmış ve ondan birkaç yıl Abbasi sarayında kalarak bazı Yunanca, Pehlevice ve Süryanice tıp kitaplarını Arapça’ya çevirmesini istemiştir. Bkz. Rahim Reisneya, age, s. 704.

1646

Yunus Ferruhmend, agm, s. 7; Rahim Reisneya, age, s. 704.

1647

Rahim Reisneya, age, s. 704; Patricia Crone, agm, s. 57.

1648

Yunus Ferruhmend, agm, s. 5, Rahim Reisneya, age, s. 706.

1649

Ira Marvin Lapidus, age, s. 78; M. Cevad Meşkür, age, s. 82; Ali Farazmand, agm, s. 620.

1650

Nizamî Arûdî, age 146; Rahim Reisneya, age, s. 705.

1651

Rahim Reisneya, age, s. 705.

1652

uygulamaya ve yaymaya çalışmıştır1653. Bu okul Sâsânî devletinin yıkılmasından sonra 250 yıl boyunca İslam dünyası üzerinde derin etkiler bırakmıştır1654. Bu okulun hastanesi Sâsânî ülkesinin ilaç ihtiyacını karşılamaktaydı ve önemli miktarda ilaç üretimi gerçekleştirilmekteydi1655. Bunun yanında Cündişapur bilim okulunda heyet, hendese, ressamlık, astronomi, riyaziyat ve tıp dersleri okutulmaktaydı1656.

Sâsânî ülkesinde tıp, edebiyat, matematik, felsefe, astronomi gibi bilimsel okulların yanında sanat ve mesleki eğitim veren eğitim kurumları da vardı. I. Hüsrev dönemine kadar basit usta çırak eğitimine dayalı bu eğitim yerini yabancı ülkelerden getirilmiş sanat ve meslek erbabı öğretmenler tarafından verilen eğitime bırakmıştır1657. Bu türden eğitim genel olarak çocukluk evresini yeni geride bırakmış yeni gençler için verilen mesleki eğitimi kapsamaktaydı. I. Hüsrev bu amaçla İstanbul’dan çok sayıda meslek erbabı eğitmen getirtmiştir. Bu türden eğitim mimari, nakkaşçılık, ressamlık, kabartma, ticaret, esnaflık, gibi alanları kapsamaktaydı. Bununla beraber Sâsânî ülkesinde miladi 5. yüzyıldan itibaren azınlıklara ait dini okullar da açılmıştır. Nesturilere ait Reha okulunun 489 yılında Bizans imparatoru Zeno tarafından kapatılmasıyla, bu okulun öğretmenleri Sâsânî ülkesine sığınarak başkent Ctesiphon’da Nesturi okulu açarak buradaki dini eğitimlerine başlamışlardır1658. Bu okul gençlik çağına yeni girmiş kişilere din eğitimi veren lise dengi bir okuldu. Daha sonraları Cündişapur’u merkez olarak alan Nesturiler büyük okullarını buraya inşa ettiler ve bunun dışında Sâsânî ülkesinin birçok noktasında okullar açtılar1659. Nesturi okullarındaki din öğretmenlerinin, Yunan medeniyetine ait eserleri Süryani ve Pehlevice’ye çevirmelerindeki rolü büyüktür. Bunlar Pehlevice eserleri Yunan diline çevirmenin yanında Yunanca’ya ait eserleri de İran dillerine çevirme konusunda büyük

1653

Abdulhalik Bakır, Ortaçağ İslam Dünyasında Itriyat, Gıda, İlaç Üretimi ve Tağşişi, Ankara, 2000, s. 266, 267; A. Rafi Hakikat, age, s. 62.

1654

Yunus Ferruhmend, agm, s. 3. Cündişapur okulu I. Şapur tarafından kurulduktan sonra Sâsânîlerin