• Sonuç bulunamadı

dördüncüsü 01.04.2011 günü Bakýrköy, Ataköy 7-8.kýsým mahalle “Bakýrköy Belediyesi Ýspirtohane Kültür ve Sanat Merkezi Sergi Salonu”nda gerçekleþtirildi.

Yaklaþýk iki yüz meslektaþýmýz ve resim meraklýsýnýn ziyaret ettiði resim sergisi oldukça yoðun ilgi gördü ve gelenler “mesleki el becerimizin resim yapma sanatýyla” yakýn ilgisinin olabileceðini, sadece zaman konusunda biraz özveride bulunulmasý gerektiði konusunda görüþlerini bildirdiler.

Resim sergisi sonunda, resimlerin yarýsýndan fazlasý uygun fiyatlarda satýlarak elde edilen gelir göz rahatsýzlýðý bulunan küçük Beren’in göz ameliyatý için toplandý. Küçük Beren’in, 05.04.2011 tarihinde sað gözünden geçirdiði ameliyat sonrasý iyileþmesi bekleniyor.

Sergi sonunda düþüncelerini sorduðumuz meslektaþýmýz Sn. Naci Kartal: “Bu serginin 4. resim sergisi olduðunu, daha öncekilerin karakalem çalýþmasý olduðunu, resim yapmanýn kendisini çok mutlu ettiðini, ürettiði resimlerini satarak elde ettiði geliri kesinlikle yardým kurumlarýna ve ihtiyaç sahiplerine baðýþladýðýný” ifade etmiþtir.

Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde 30 Mart 2012 saat 18:00’de yedincisi gerçekleþtirilmesi planlanan sergide, meslektaþýmýzýn baþarýlarýnýn devamýný dilerken, yaptýðý çalýþmalarýndan ötürü Odamýz adýna teþekkür ederiz.

Harita Kadastro Mühendisi Bakýrköy-Zeytinburnu Ýlçe Temsilcisi

H.Ali Kanýtürk

19.10.2011 KONU: Kardeþ Kaný Döken Saldýrýlarý Kýnýyoruz

BASINA ve KAMUOYUNA

Ülkemizde barýþýn ve kardeþliðin tesis edilmesine her zamankinden daha fazla gereksinim duyduðumuz bir dönemde ardarda yaþanan saldýrýlar ve dökülen kan ülkemizi Kürt sorununda çözümsüzlüðe sürüklemekte, yaþanan acýlarý boyutlandýrmaktadýr. Her ne amaçla yapýlýrsa yapýlsýn, insan hayatýný hedef alan ve birlikte kardeþçe bir arada yaþama koþullarýný zedeleyen, kardeþ kaný döken bu saldýrýlarý þiddetle kýnýyoruz. Ne acýdýr ki, kaybedilen her can giderek büyüyen bir yara olmakta, halklarýmýzýn kardeþçe bir arada yaþamasýna engel oluþturmakta, toplumumuzda kin ve nefretin doruða çýkmasýna ve ülkemizin geleceði açýsýndan derin bir kaygý duymamýza neden olmaktadýr. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasý Ýstanbul Þubesi olarak, yaþanan acýlarý paylaþýyor, halkýmýza ve toplumumuza zarar verenleri bir kez daha kýnýyoruz

Saygýlarýmýzla.

TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasý Ýstanbul Þubesi Yönetim Kurulu

31.12.2011 KONU: Basýn Açýklamasý

BASINA ve KAMUOYUNA

SIRA KÝM(LER)DE  

30 yýlý aþkýndýr devam eden ve siyasal iktidarlarýn demokratik yöntemlerle çözüm iradesini ortaya koyamadýklarý Kürt sorunu etrafýnda þekillenen þiddet ortamý, son olarak Þýrnak-Uludere’de büyük çoðunluðu çocuk yaþta 35 yurttaþýmýzýn hayatýný kaybetmesine sebep olmuþtur.

‘Kaçakçý’ olarak tanýtýlan ve bu çerçevede ölenleri ‘kabahatli’, olayý da ‘operasyon kazasý’ þeklinde gösteren açýklamalarýn kabul edilebilmesi mümkün deðildir. Yaþanan bir insanlýk dramýdýr. Bilinmelidir ki ‘kaçakçýlýk’ denilen olgu da þiddet ortamýndan kaynaklý olup, Van depreminde de yakýndan tanýk olduðumuz ve boyutlarý her geçen gün artan iþsizlik, yoksulluk ve ekonomik çöküntünün sonucudur.

 Siyasal iktidarý, siyasi partileri, demokratik kuruluþlarý,  sanatçýlarý, meslek odalarýný, gazetecileri ve bilim insanlarýný hedef alan açýklamalar yerine, Türkiye’nin temel ve acil sorunlarýnýn çözümüne odaklanmaya, Uludere’de yaþanan insanlýk dramýný yaratanlarý ve sorumlularýný açýða çýkarmaya çaðýrýyoruz.

Yaþanan cinayetleri kýnýyor, yaþamýný yitiren insanlarýmýzýn acýlarýný paylaþýyor, barýþ ve kardeþliðin hüküm sürdüðü bir ülke yaratýlmasý için mücadele etmeye devam edeceðimizi kamuoyuna saygýlarýmýzla duyuruyoruz. TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasý

Ýstanbul Þubesi Yönetim Kurulu

09.01.2012 KONU: Basýn açýklamasý

BASINA ve KAMUOYUNA

3. RANT KÖPRÜSÜNE KARÞI ÝSTANBUL’U VE YAÞAMI SAVUNMAK ÝÇÝN 10 OCAK’TA ANKARA’DAYIZ!

Deðerli basýn emekçileri,

3. Köprü Yerine Yaþam Platformu olarak, Ulaþtýrma Bakanlýðý tarafýndan 10 Ocak’ta Ankara’daki Karayollarý Genel Müdürlüðü’nde yapýlacak olan 3. Köprü projesi ihalesine karþý “Yaþam ihaleye çýkartýlamaz” baþlýðýyla bir basýn açýklamasý düzenliyoruz. Bizler bu bilim dýþý, hukuk dýþý ve anti-demokratik dayatmaya karþý yaþamý savunmak için 10 Ocak’ta hep beraber Ankara’da olacaðýz.

3. Köprü Projesi Bilim Dýþýdýr:

Bizler, 3. Köprü Yerine Yaþam Platformu’nu oluþturan Ýstanbul’un orman mühendisleri, þehir plancýlarý, mimarlar, peyzaj mimarlarý, inþaat mühendisleri, elektrik mühendisleri, ziraat ve çevre mühendisleri, bilim insanlarý, mahalle dernekleri, çevre örgütleri, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, saðlýk örgütleri, sanatçýlar ve aydýnlar olarak, Ýstanbul’un saðlýklý ve insanca yaþanacak bir kent olabilmesi için, doðal varlýklarýný, ormanlarýný, su havzalarýný, tarým alanlarýný ve yaþam alanlarýný adým adým yok eden 3. Köprü Projesi’in yapýlmasýna bilimsel verilerle yýllardýr karþý çýkýyoruz. Bu projenin Ýstanbul’un trafik sorununa çözüm olacaðý tezinin hiçbir bilimsel dayanaðý olmadýðýný bilimsel raporlarla, ulaþým uzmanlarýmýzýn deneyimleriyle ve dahasý Ýstanbul kentinde yaþayanlarýn ortak tecrübesiyle kanýtlanmýþtýr.

Ýstanbul boðazýna yapýlan köprüler bugüne kadar kentin trafik sorununu çözmek bir yana daha da aðýrlaþtýrmýþ, karayolu odaklý ulaþým politikalarýnýn ve özel otomobil sahipliðinin teþvik edilmesiyle birlikte Ýstanbul’u iki yakasýnda oturan yurttaþlar için tam bir trafik cehennemine dönüþtürmüþtür. Yapýlan her köprü zaman içinde kendi trafiðini oluþturmaktadýr. Yapýlmasý planlanan 3. Boðaz Köprüsü de zaman içinde ayný sonuçlarý yaratacaktýr. Ýstanbul’un ve Marmara’nýn kuzeyinde kalan son orman alanlarý, su havzalarý, tarým alanlarý inþaat ve otomotiv þirketlerine kar saðlamaktan baþka bir anlamý olmayan bu projeye kurban edilecektir. Boðaz geçiþi Garipçe-Poyrazköy hattý olarak ilan edilen Kuzey Marmara Otoyolu Projesi’nin yüzde 80’lik bölümü doðrudan doðruya orman alanlarýndan geçmekte olup, su havzalarýmýzýn

geleceðini de tehdit etmektedir. Öte yandan 3. Köprü projesi, deprem gerçeðini Ýstanbul halkýna karþý yeni bir saldýrý aracý haline dönüþtüren Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý ile ÝBB tarafýndan, “Yeni Ýstanbul”, “Kanal Ýstanbul” gibi kentleþmeyi daha da kuzeye kaydýrarak inþaat þirketlerinin ve arazi rantçýlarýnýn açgözlü iþtahlarýný gidermeyi amaçlayan çýlgýn yaðma projelerinin anahtarý haline getirilecek; yoksul mahallelere dönük yýkým saldýrýlarýný hýzlandýracaktýr. Nitekim Ýstanbul için yapýlan 1/100 000’lik çevre planýnda bu projeye yer verilmediði gibi, 3. Köprü projesinin hayata geçirilmesi halinde Ýstanbul’un saðlýklý kentsel geliþimi açýsýndan telafisi mümkün olmayan zararlarýn ortaya çýkacaðý da açýk bir dille ifade edilmiþtir. Ancak buna raðmen proje, ÝBB Meclisi’nin aldýðý siyasi kararla çevre düzeni planýnda tadilat yapýlarak gerçekleþtirilmeye çalýþýlmaktadýr.

3. Köprü Projesi Hukuk Dýþýdýr:

Hukukun hakim olduðu bir ülkede 3. Köprü projesi ihalesinin yapýlmasý olanaksýzdýr, AKP hükümeti 10 Ocak Salý günü açmayý planladýðý Kuzey Marmara Otoyolu projesi ihalesiyle Danýþtay kararlarýný ve hukuksal süreçleri çiðnemektedir. Projenin bir bölümü 1995 tarihli Bakanlar Kurulu kararýyla Yaban Hayatý Koruma Sahasý olarak ilan edilen bölgeyi karayolu geçiþiyle ortadan ikiye bölmektedir. Meslek odalarý tarafýndan projeye karþý açýlan davalar henüz devam etmektedir. Bu davalarýn bir bölümünde bilirkiþilerin projeyle ilgili olumsuz raporlarý mahkemelere sunulmuþ; bir bölümündeyse mahkemelerce bilirkiþi atanmasý kararý alýnmýþ olup hukuksal süreç devam etmektedir.

Daha da önemlisi, AKP hükümeti, “yatýrým planlarýna 1993 yýlýndan önce girdiði” gerekçesiyle, 3. Boðaz Köprüsü projesini Çevresel Etki Deðerlendirmesi Yönetmeliði’nin “Kapsam dýþý projeler” maddesine dayanarak Çevresel Etki Deðerlendirme süreci dýþýnda tutmuþ, ancak yönetmeliðin bu maddesinin yürütmesi, Çevre Mühendisleri Odasý’nýn açtýðý dava sonucunda Danýþtay tarafýndan durdurulmuþtur. Danýþtay kararý AKP hükümeti tarafýndan 10 Ocak’ta ÇED raporu olmadan ihaleye açýlmasý planlanan 3. Köprü projesi için de çevresel etki deðerlendirmesi sürecinin iþletilmesini zorunluluk haline getirmektedir. Bütün bunlara karþýn, 10 Ocak’ta uluslararasý þirketleri ihaleye çaðýran, ihale dosyalarýnýn kapýþýldýðý yönünde propaganda amaçlý demeçler veren Ulaþtýrma Bakanlýðý ve Karayollarý Genel Müdürlüðü yetkilileri suç iþlemektedirler. 3. Köprü Projesinin gerçekleþmesi halinde Ýstanbul kentine verilecek telafisi mümkün olmayan zararlardan da hukuksal olarak þahsen sorumlu olacaklardýr.

3. Köprü Projesi AKP Hükümetinin Anti-Demokratik Siyasi Dayatmalarýndan Biridir:

Bugüne kadar hükümet tarafýndan bu projenin neden uygulanmasý gerektiði konusunda hiçbir bilimsel rapor, dayanak oluþturulamamýþ; hükümet projeyi destekleyen tek bir bilim insaný bile bulamamýþtýr. Bugüne kadar konuyla ilgili olarak yapýlan tek keþif, Baþbakan’ýn bizzat düzenlediði helikopterli kuþ uçuþu gezisi olmuþtur. Ýstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nin konuyla ilgili raporu; Þehir Plancýlarý Odamýzýn kapsamlý bilimsel çalýþmasý ortadayken, hükümet bu çalýþmalardan yararlanmak konusunda tek bir adým bile atmamýþtýr. Hükümet ileri demokrasi derken hukuksuzluk ve anti- demokratik dayatmalardan baþka birþey anlamadýðýný 3. Köprü projesi sürecinde de göstermektedir. Tek kýblesi rant ve yaðmacýlýk olan AKP hükümeti, uluslararasý kriz nedeniyle þirketlerin bile doðru dürüst raðbet etmediði 3. Köprü Projesini halka, bilime ve yüksek mahkeme kararlarýna raðmen gerçekleþtirebilmek için proje kapsamýndaki kamulaþtýrma bedellerini yarýya düþürerek Ýstanbul’un yaðmalanmasý için teþvik üstüne teþvik daðýtmaktadýr.

Ancak, çýraklýk dönemini ÝBB’deki talanlarla baþlatýp, ustalýk döneminde Ýstanbul’u katletmeye hazýrlanan; halkýn ve bilimin sesini yok sayan AKP, Ýstanbul’un gerçek sahiplerinin sermaye gruplarý ve yandaþlarý deðil, bu kentin her bir metrekaresinde emeði ve alýnteri olan Ýstanbul halký olduðunu unutmaktadýr. Bizler, ormanlarýmýzý, mahallelerimizi, su havzalarýmýzý ve yaban hayatýný, kýsacasý yaþamý savunmak ve AKP’nin “Ýstanbul cinayetine tam teþebbüs” suçunu iþlenmesine hayýr demek için, 10 Ocak 2012 Salý günü suç mahallinde olacaðýz. HES’lere; nükleere; termik santrallere; siyanürlü altýna; kentlerin kamusal, tarihsel ve sanatsal varlýklarýnýn yaðmalanmasýna; halký kendi kentinde sürgün eden “kentsel-rantsal” dönüþümlere karþý ormanlarý, suyu, tabiat varlýklarýný, insaný ve yaþamý savunanlar olarak bu cinayete “dur” diyeceðiz.

Bizim teklifimiz çok açýk: Ýnsanca bir yaþam, yaþanabilir bir Ýstanbul için Köprü deðil Orman, Köprü deðil Su, Köprü deðil Toplu Ulaþým ÝSTÝYORUZ. Tüm yaþam savunucularýný, 10 Ocak 2012 Salý günü saat 12.30’da Ankara’da Karayollarý Genel Müdürlüðü önünde olmaya çaðýrýyoruz.

TMMOB HARÝTA VE KADASTRO MÜHENDÝSLERÝ ODASI