• Sonuç bulunamadı

Depr

em

Deprem tehlike analizleri ve tehlike haritalarýnýn geliþtirilmesi baþlýklý A.2. nolu hedef altýnda yer alan “Bölgeler için büyük ölçekli (1:250.000) diri fay haritalarý ve sismotektonik haritalar hazýrlanacak, ayrýca faylarla ilgili bilgiler ve güncel veriler uygun istatistiksel yöntemlerle coðrafi bilgi sistemi bazýnda hücresel olarak hesaplanacaktýr” þeklinde ifade edilen A.2.1.1. nolu eylem ile “bazý diri fay parametrelerini elde edebilmek amacýyla faylardaki kayma hýzlarý jeodezik yöntemlerle elde edilecektir” þeklinde ifade edilen A.2.1.2. eylemlerdeGeomatik/Harita/Jeodezi ve Fotogrametri Mühendislerine önemli görevler düþmektedir. Deprem Güvenli Yaþam ve Yerleþme baþlýklý 2. Eksen içerisinde ise özellikle B.1.2. nolu stratejide “Baþta okul ve hastaneler olmak üzere, Türkiye’deki bina envanteri çýkarýlacak ve mevcut yapýlar hasar görebilirlikleri ve riskleri esas alýnarak gruplandýrýlacaktýr” denmektedir. 23 Ekim 2011 Van Depreminden sonra artýk daha sýk dillendirilmeye baþlanan Kentsel Dönüþüm Projelerinin önümüzdeki dönemlerde daha yoðun olarak uygulamaya konmasý durumunda Coðrafi Bilgi Sistemi tabanlý bina envanter çalýþmalarýnda çok etkin bir þekilde bu alanda uzmanlaþmýþ Geomatik/Harita/Jeodezi ve Fotogrametri Mühendislerine ihtiyaç duyulacaktýr.

Depremlerin Etkileriyle Baþedebilmek baþlýklý üçüncü eksen daha çok hizmet içi eðitim ve halkýn bilinçlendirilmesi çalýþmalarýna yoðunlaþmaktadýr. Bu eksen içerisinde yer alan C.3.1.2. nolu eylem acil durumlarda kullanýlacak saðlýk tesisleri ve sosyal tesislerin belirlenmesi ile çalýþmalarý öngörmektedir. Kuþkusuz bu eylem planý içerisinde de CBS tabanlý afet bilgi sistemi tasarýmýnýn saðlýklý bir þekilde yapýlmasý, afetler sýrasýndaki planlama ve koordinasyonun baþarýlý olma þansýný artýracaktýr. Afet ve Acil Durum Yönetimi Baþkanlýðý bünyesinde de Haberleþme ve Bilgi Sistemleri Daire Baþkanlýðýnýn kurulmasý olmasý bu alanda yapýlacak çalýþmalarýn koordinasyonu açýsýndan önemlidir. Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planý (UDSEP 2012-2023) içerisinde en dikkat çekici noktalardan birisi hemen hemen tüm eylem planlarýnýn çok disiplinli bir çalýþmayý gerektirdiði konusudur. Deprem gibi ekonomik ve sosyal hasar boyutu çok yüksek olan bir doða olayýnýn afete dönüþmemesi bu alandaki birçok farklý disiplinin bir arada verimli bir þekilde çalýþmasý, nitelikli ve güvenilir bilimsel veriler üretmesine baðlýdýr. Bu tür çok disiplinli çalýþmalara son yýllarda TÜBÝTAK, Kalkýnma Bakanlýðý gibi kurumlarýn verdiði destek ve teþviklerle zaman zaman rastlanmaktadýr. Buna verilebilecek en iyi örneklerden birisi de TÜBÝTAK MAM öncülüðünde 14 ayrý Üniversitenin katký sunduðu TÜRDEP projesi verilebilir. Bu tür çok disiplinli projelerin çoðalmasý, proje sonuçlarýnýn uygulamaya aktarýlmasý ve kurulan teknik altyapýlarýn sürekliliðinin saðlanmasý da önemlidir. Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planýnýn 2023’e gelindiðinde tüm bileþenleri ile baþarýya ulaþmasýnýn önkoþulu ise çok disiplinli çalýþmalarýn yaygýnlaþtýrýlmasý ve ortak çalýþma kültürünün geliþtirilmesi gibi gözükmektedir.

Prof. Dr. Cumhuriyet Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliði Bölümü, AFAD Danýþma Kurulu Üyesi

Depr

em

Ýnsanlýk tarihinin baþlangýcýndan günümüze kadar ülkemiz topraklarý, deprem, sel, toprak kaymasý ve çýð düþmesi gibi doðal afetlerle sýkça karþý karþýya kalmýþ ve kalmaya devam edecektir [1]. Özellikle büyük depremlerin, bazý medeniyetlerin tarih sahnesinden silinmesine neden olduðu bilinmektedir. Bu baðlamda son günlerde 23 Ekim 2011 Van ve 09 Kasým 2011 Edremit’te (Van) yaþadýðýmýz depremlerin insan ve yerleþim yerleri üzerindeki yýkýcý etkileri, kamuoyunun dikkatini doðal afetlere çekmiþ ve “Afet ve Risk Yönetimi”nin ne kadar önemli olduðunu bir kez daha ortaya koymuþtur.

Doðal afet(kýran), yerel topluluklarýn genel yaþamýný etkileyen, aksatan ve bozan deprem, yangýn, su baskýný, yer kaymasý, çýð ve kaya düþmesi gibi meydana gelen doða olaylarý [2] olarak tanýmlanmaktadýr. Tanýmdan da anlaþýlacaðý gibi meydana gelen doða olaylarýnýn, doðal afet olabilmesi için yerel topluluklarýn genel yaþamýný etkilemesi, aksatmasý veya bozmasý gerekmektedir. Söz konusu olumsuz etkiler yüzde yüz önlenemese de, kýsmen azaltýlabilmektedir.

Afet ve Risk Yönetimi Nedir?

Doða olaylarýnýn olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi, diðer bir ifade ile afet zararlarýnýn azaltýlmasý, afet öncesi bir takým önlemlerin alýnmasý ile olasýdýr. Ülkemizde afet yönetimi çalýþmalarý sadece afet sonrasý kurtarma ve “yara sarma” iþlerine odaklanmýþsa [3] da, toplumsal alýþkanlýklar afet öncesi hazýrlýklar üzerine deðil, afetten sonra düþünmeye, karar almaya ve eyleme geçmeye

daha yatkýn görülmektedir. Diðer bir söylemle, ülkemizde doðal afetlere karþý geçmiþte olduðu gibi günümüzde de teslimiyetçi bir tavýr izlenmekte ve kaderci bir yaklaþým [4,5] sergilenmektedir. Örneðin Japonya’da doðal afetlere karþý dirençli ve dirayetli bir yaklaþým izlenmekte, toplum buna göre eðitilmektedir. Dirençli ve dirayetli yaklaþýmda, afetin kestirilmesi ve zarar azaltýcý önlemlerin afet öncesinde alýnmasýna iliþkin iþleyiþler ve kurumsal yapýlanmalar yoðunluk kazanmaktadýr. Dirayetli yaklaþýmý benimseyen ülkeler, afet öncesinde kurtarma hazýrlýklarý ile imar ve yapýlaþma denetimini ertesi gün deprem olacakmýþ gibi bir bilgelik ve titizlikle yerine getirirken, katlanýlan bu maliyet ve külfetin, afet sonrasýnda fazlasýyla karþýlýðýnýn bulunacaðý bilincindedir. Bu çerçevede günümüzde afet olayýna, afet öncesi, afet aný ve afet sonrasý düþüncesiyle yaklaþýlmasýný öngören “Afet ve Risk Yönetimi” sistemi geliþtirilmiþtir. Ülkemizde yaþanan 1999 yýlý Marmara Depremlerinden sonra, afet sonrasý müdahale kadar, afet zararlarýný azaltmada afet öncesi hazýrlýklarýnda önemi ortaya çýkmýþtýr. Genelde “Afet Zararlarýný Azaltma Sistemi (Risk Yönetimi)” ve “Afet Müdahale Sistemi (Afet Yönetimi)” olarak tanýmlanabilen ve birbirini tamamlayan bu iki sistem, özellikle hedefler, kapsam ve kurumlaþma biçimleri açýsýndan farklýlýklar taþýmaktadýr. Afet müdahale sistemi kapsamýnda, “Afet Yönetimi”, “Kriz Planlamasý” veya “Acil Durum Yönetimi” çalýþmalarý yürütülmektedir. Diðer taraftan, afet zararlarýnýn en aza indirilmesi, diðer bir ifade ile “yara almama” amaçlý önlemlere öncelik ve geçerlik