• Sonuç bulunamadı

Rekabet Yasağı Düzenlemesinin Koşulları

A. Anonim Ortaklıklarda Rekabet Yasağı

2. Rekabet Yasağı Düzenlemesinin Koşulları

a. Sınırsız Sorumlu Ortak Olmak

Türk Ticaret Kanunu’nun 335. maddesinde yönetim kurulu üyelerinin bir şirkete girmesi yasaklanmıştır. Dolayısıyla bu kişilerin ticaret şirketlerine olduğu gibi, adi şirketlere girmesi de yasak kapsamına girer259. Ayrıca üyenin katıldığı topluluğun hukuken şirket niteliğinde olması gerekir. (BK m.520). Bu nedenle şirket sayılmayan kişi ve mal topluluklarına katılıp, bunlar ticari işletme işletseler dahi, rekabet yasağına aykırılık oluşturmaz. Yani üyelerin aynı işlerle uğraşan derneklere, vakıflara veya doğrudan doğruya kamu tüzel kişileri tarafından işletilen ticari işletmelere katılması mümkündür. Yeter ki üye bu topluluklara katılmakla şirket konusuna giren bir işi kendisi veya başkası ad ve hesabına yapmış olmasın260.

Yönetim kurulu üyeleri aynı konu ile uğraşan başka bir ortaklığa sorumluluğu sınırsız ortak olarak giremezler. TTK m.335, bu hükmü ile anonim ortaklık yönetim kurulu üyelerinin aynı konu ile uğraşan bir kollektif ortaklığa girmelerini, komandit ortaklıkta komandite ortak olmalarına veya adi ortaklık ortağı olmalarını rekabet yasağına aykırı saymıştır. Buna karşılık yönetim kurulu üyesi, aynı konu ile de uğraşan bir komandit ortaklığa komanditer sıfatıyla veya bir anonim ya da limited ortaklığa ortak olarak girebilecektir261.

Şirket sözleşmesinde aksine hüküm yoksa, komanditer ortak ticari mümessil, ticari vekil veya ticari memur olarak tayin edilebilir (TTK m.257/2). Bu hüküm gereğince komanditer ortağa dolaylı yoldan yönetim ve temsil yetkisi verilebilmektedir.

Bir anonim şirket yönetim kurulu üyesi komandit şirkete komanditer ortak olarak girip

258 KALPSÜZ, s. 366.

259 KALPSÜZ, s. 377.

260 AYDOĞAN, s. 98.

261 KALPSÜZ, s. 377.

de ticari mümessil, ticari vekil veya ticari memur olarak tayin edilirse, aynı işle uğraşan bir şirkete ortak olmaktan dolayı değil, ancak başkası ad ve hesabına işlem yapmış olmaktan dolayı yasağa tabi olurlar. Bunun yanı sıra, komanditer ortaklar bazı koşulların varlığı halinde sınırsız, yani kişisel olarak sorumludur. Bu koşullar, komanditerin adının şirket unvanına girmesi (TTK m.259) , bu kişilerin ticari mümessil, ticari vekil veya ticari memur olarak hareket ettiğini bildirmeksizin şirket adına işlemlere girişmesidir (TTK m.260)262.

Ancak, bir anonim ortaklık ile örneğin bir derneğin gayesine ulaşmak için işlettiği ticari işletmenin aynı konuda faaliyet göstermesi halinde, anonim ortaklık yönetim kurulu üyesinin, derneğin işlettiği işletmede yönetici olmasının rekabet yasağına aykırılık oluşturabileceğini belirtmek gerekir263.

b. Yönetici Olmak

Anonim ortaklık yönetim kurulu üyelerinin, halen üyesi oldukları ortaklık ile aynı türden işlerle uğraşan diğer bir ortaklığın yöneticisi olmalarının rekabet yasağının ihlali olup olmadığı değerlendirilmelidir. Bu konuda ilk ifade edilmesi gereken, TTK’nda yönetim kurulu üyeleri hakkında bu tür bir yasak bulunmadığıdır. Buna rağmen hakim görüşe göre, yönetim kurulu üyesinin, aynı türden işlerle uğraşan bir diğer ortaklıkta yönetici olarak göre alması rekabet yasağına aykırıdır. Diğer ortaklıkta yönetici olmak tanımının içinde, diğer bir anonim ortaklık yönetim kurulu üyesi veya müdürü, limited ortaklıkta müdür olmak bulunmaktadır264.

Öğretide savunulan bir görüşe göre, anonim ortaklık yönetim kurulu üyesinin sınırlı sorumlu bir başka ortaklıkta yönetici olmamasının sebebi sadece genel olarak sadakat borcuna aykırılık değil, TTK 335’in “… veya başkası hesabına” bu tür işlemlerin yapılamayacağını düzenleyen lafzı gereğidir265.

Bu konudaki diğer bir görüşe göre ise, Türkiye gibi ekonomik bakımdan az gelişmiş bir ülkede sermaye piyasasının oluşumuna yardımcı olmak ve sermaye

262 POROY/ TEKĐNALP/ ÇAMOĞLU, s. 222.

263 AYDOĞAN, s. 98.

264 AYDOĞAN, s. 100; ĐMREGÜN, Anonim , s. 234.

265 HELVACI, Sorumluluk, s. 93; Yargıtayın aynı yöndeki kararı için bkz. Y. 11HD. 21.11.1985 GÜN VE E.5620 K.6350.

birikimini teşvik etmek için, mesleki bilgisi ve sermayesi olan kişilerin yatırım yapmalarının teşvik edilmesi gerekir. Ayrıca çok büyük sermayeli, birleşmiş çok uluslu teşebbüsler karşısında, milli teşebbüslerin yok olmasına engel olmak için bilgi birikimi olan sermaye sahiplerinin birkaç yerde birden yönetime katılması serbest olmalıdır.

Bütün bu nedenlerden dolayı ülkemizde yönetim kurulu üyelerinin diğer bir şirkette yönetici olmasının yasağın ihlali olarak değerlendirilmemesinde fayda vardır266. Ayrıca bir anonim şirketin yönetim kurulu üyesi ve müdürlerin, aynı konuda faaliyet gösteren bir diğer şirkette yöneticilik yapmaları, doğrudan doğruya sadakat yükümüne ve dolayısıyla rekabet yasağına aykırılık oluşturmaz. Bu yüküme aykırılık somut olaya göre belirlenmeli, her olayda kişisel menfaatlerin veya başkalarının menfaatlerinin, şirket menfaatlerine tercih edilip edilmediği araştırılmalıdır. Şirket menfaatlerinin üstün tutulduğu durumlarda, sadece sadakat yükümünün ihlali tehlikesine karşı; kanunla yasaklanmamış bir alanda faaliyet gösterilemeyeceğinin kabulü çok katı bir yorum olur267.

c. Denetçi Olmak

Türk Ticaret Kanunu’nun 335. maddesinde sorumluluğu sınırlandırılmamış ortak olmaktan söz edilmektedir. Denetçilerin anonim şirketler pay sahipleri, limited şirketlerde ortaklar arasından seçilmesi mümkündür (TTK m.347, 548). Aynı konu ile uğraşan ikinci şirkette ortak olup denetçiliği seçilen üyeler ortak olma koşulunu taşımaktadır. Ancak anonim şirketlerde pay sahipleri (ve limited şirkette ortaklar), şirkete karşı koymayı taahhüt ettikleri sermaye oranında, yani sınırlı olarak sorumlu ortak olma” koşulu gerçeklemiş olmamaktadır. Bu nedenle yönetim kurulu üyesinin aynı konu ile uğraşan bir şirkette denetçi olması yasak kapsamında değerlendirilemez268.

Denetçilerin bağlılık yükümlülüğü TTK’da özel olarak düzenlenmemiştir.

Ancak, denetçilerle ortaklık arasındaki ilişki vekalet veya hizmet ilişkisi olarak nitelendirildiğinden sözleşmeye hakim olan güven ilkesinin bir sonucu olarak,

266 DAYINLARLI, Kemal, Joint Venture Sözleşmesi, Dayınlarlı, Ankara 1999, s. 268.

267 KALPSÜZ, s. 385.

268 KALPSÜZ, s. 381.

denetçilerin bu ilişkiden bir sadakat yükümlülüğü de doğar269. Buna göre, denetçi ortaklık yararına hareket etmek ve ortaklığa zarar verecek davranış ve işlemlerden kaçınmakla yükümlü ve sözleşme ilişkileri çerçevesinde ortaklık yararlarını korumak ve ön planda tutmak zorundadır270.

Rekabet yasağını düzenleyen kanun hükümleri incelendiğinde, rekabet yasağının genel olarak yönetici sıfatına sahip kişilere getirildiği görülmektedir. Zira bu kişiler görevleri gereği şirketle ilgili her türlü bilgiye ve sırlara ulaşma olanağına sahiptir. Denetçiler görevleri incelendiğinde (TTK m.353,354,355,356,354,341/II vb.) ise bu kişilere sınırlı sayıda yönetim hakkının kapsamına giren görevler yüklendiği görülür. Örneğin, denetçiler yönetim kurulunun ihmali (TTK m.353/I, b.8) veya zorunlu ve hemen görüşülmesi gerekli nedenlerin bulunması halinde (TTK 335) yahut azınlığın şikayeti üzerine gerek gördükleri takdirde (TTK m.356/II) genel kurulu toplantıya çağırabilir. Türk Ticaret Kanunu’na belirtilen bu sınırlı sayıdaki görevler dışında, denetçiler şirketi yönetemez ve şirket işlerine müdahale edemez. Bunun dışında istisnai hallerde denetçilerin şirketi temsil yetkileri vardır. Örneğin, yönetim kurul aleyhine açılacak davalarda şirketi denetçiler temsil eder (TTK m.341). Bu bilgiler ışığında, denetçilere Türk Ticaret Kanunun 335. maddesinin uygulanmaması doğaldır.

d. Kurucu Olmak

Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin aynı konu ile uğraşan ve ortaklarının sınırsız sorumlu olduğu diğer bir şirkette kurucu olması Türk Ticaret Kanunu’nun 335/l.

maddesine aykırılık oluşturur. Zira bu madde ile yönetim kurulu üyelerinin aynı konuda faaliyet gösteren ve ortaklarının sorumluluğu sınırsız olan diğer bir şirkette girmeleri açıkça yasaklanmıştır271. Bununla birlikte öğretide yönetim kurulu üyesinin aynı konuda faaliyet gösteren ve ortakların sorumluluğunun sınırlı olduğu bir şirkette kurucu olup olamayacağı tartışmalıdır.

Anonim ya da limited ortaklık kurucularının, kuruluşla ilgili işlemlerinden dolayı TTK m.305 vd. maddeleri ile 556. maddesindeki hükümler dairesinde şahsen de

269 KAYA, Arslan, Anonim Ortaklıkta Pay Sahibinin Bilgi Alma Hakkı, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Ankara 2001, s. 13.

270 AYDOĞAN, s. 84.

271 AYDOĞAN, s. 98,99.

sorumlu olmaları, onların ortaklardan farklı bir rekabet yasağına tabi tutulmaları için yeterli bir sebep değildir. Zira TTK m.335’de, anonim ortaklık yönetim kurulu üyelerine yasaklanan husus diğer bir ortaklığa mesuliyeti tahdit edilmemiş olan ortak sıfatı ile girmektedir. Kurucunun kişisel sorumluluğu ise, onun ortaklık sıfatından değil, kuruculuk sıfatından kaynaklanmaktadır. Kurucunun ortak olarak sorumluluğu da, sonradan giren ortaklar gibi, sınırlı sorumluluktur272.

Yine sorumluluğu sınırsız bir ortak, ortaklığa koymayı taahhüt ettiği sermaye ne olursa olsun, ortaklık alacaklarına karşı her zaman sınırsız olarak sorumludur.

Kurucu ise ancak, kanunda sınırsız kişisel sorumluluğunu gerektireceği zikredilen hallerden birinin bulunması halinde ve bizzat ortaklığa, pay sahiplerine veya ortaklık alacaklılarına karşı oluşan zarar nispetinde şahsen sorumlu olur273.

Sonuç olarak bir anonim ortaklık yönetim kurulu üyesinin aynı tür işlerle meşgul olmak üzere kurulan diğer bir anonim veya limited ortaklığın kurucusu yahut sermayesi paylara bölünmüş bir komandit ortaklığın komandite ortak vasfındaki kurucusu olmasında hukuki bir sakınca yoktur.