• Sonuç bulunamadı

Đlgili Pazar Kavramı

Rekabet hukuku ile ilgili bir çok konunun incelenmesinde ilgili pazar kavramına çokça değinileceğinden, konunun daha iyi anlaşılması için kısaca değinmekte fayda var. Đlgili pazar tanımı rekabet hukuku açısından büyük öneme sahiptir485.

Rekabet analizlerinde temel nokta, pazarda halihazırdaki davranışlara veya davranışlardaki değişimlere bağlı olarak rekabetin bozulma ihtimalinin incelenmesidir.

Bunun için, ilgili pazar belirlenerek, firmaların pazar güçleri tespit edilmektedir. Yani,

482 OJ C 201,1992 (GÜLERGÜN, s. 18).

483 GÜLERGÜN, s. 18.

484 GÜLERGÜN, s. 58.

485 GÜÇER, Sülün, Rekabet Hukukunda Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Çerçevesinde Sınai Mülkiyet Hakları, Rekabet Kurumu, Ankara 2005, s. 34; ayrıca bkz. Đlgili Pazarın Tanımlanmasına Đlişkin Kılavuz, http://www.rekabet.gov.tr/dosyalar/kilavuz/kilavuz5.pdf; ilgili pazar hakkında ayrıca bkz. ÇETĐNKAYA, Murat, Đlgili Pazar Kavramı ve Đlgili Pazar Tanımında Kullanılan Nicel Teknikler, Rekabet Kurumu, Ankara 2003.

ilgili pazar, potansiyel pazar gücünü kullanabilecek en küçük ilgili üretici grubundan oluşurken, ekonomik pazarlar arbitraja dayanmaktadır. Bu sebeple genellikle ilgili pazar ekonomik pazardan daha dar olma eğilimindedir. Ancak bu her zaman için geçerli değildir. Aslında ikisi arasındaki fark, fiyatlar üzerinde önemli bir etkisi bulunabilecek bir grup firma ile fiyatları belirleyen bir grup firma olarak düşünülebilir486.

Đlgili pazar tanımlaması, bütün rekabet davalarında merkezi bir öneme sahiptir.

4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ele alınacak olursa, ‘Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar’ başlıklı 4. madde kapsamına girebilecek, "belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler",

‘Hakim Durumun Kötüye Kullanılması’ başlıklı 6. madde kapsamında, "bir veya birden fazla teşebbüsün ülkenin bütününde ya da bir bölümünde bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu tek başına yahut başkaları ile yapacağı anlaşmalar ya da birlikte davranışlar ile kötüye kullanması", ‘Birleşme veya Devralma’ başlıklı 7. madde kapsamına girebilecek, "bir ya da birden fazla teşebbüsün hakim durum yaratmaya veya hakim durumlarını daha da güçlendirmeye yönelik olarak, ülkenin bütünü yahut bir kısmında herhangi bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak şekilde birleşmeleri veya herhangi bir teşebbüsün ya da kişinin diğer bir teşebbüsün mal varlığını yahut ortaklık paylarını tümünü veya bir kısmını ya da kendisine yönetimde hak sahibi olma yetkisi veren araçları, miras yoluyla iktisap durumu hariç olmak üzere, devralması" hukuka aykırı bulunarak yasaklanmıştır.

Görüldüğü üzere, hukuka aykırı bulunarak yasaklanan bu yaptırım maddelerinin hepsi, ilgili pazar tanımlamasını gerekli kılmaktadır. Đlgili pazar, sektörün durumu ve incelemenin içeriğine göre davadan davaya değişen bir kavramdır. Bu sebeple pazarın belirlenmesinde genel kurallar çizmek güçtür. Bir davada bir faktörün incelenmesi, diğerinde ise başka bir faktörün ele alınması yapılan pazar tanımlarının yanlış olduğunu göstermez. Çünkü ilgili pazar, temel olarak firmaların pazar güçleri ve tüketicilerin tepkilerine göre değişkenlik gösterebilmektedir. Firmaların pazar güçlerinin ve tüketici

486 AKTAŞ, Cihan, “Đlgili Pazar Kavramı”, Rekabet Dergisi, S.2, Ankara 2000, s. 41.

tercihlerinin zamana göre değişmesi ilgili pazar tanımlamasındaki farklılıklara sebep olabilmektedir487.

1. Đlgili Ürün Pazarı

Đlgili ürün pazarının belirlenebilmesi açısından, birbiri ile ikame edilebilir olup olmadığı incelenen mal ve hizmetler, birbirini tümüyle değil, ancak bazı özellikleri yönünden ikame ediyorsa ilgili ürünlerin ayrı ayrı pazarlar oluşturma olasılığı göz önüne alınmaktadır. Nitekim bu nedenlerle ATAD ve Komisyon içtihat hukuku oluşturmak yoluyla ilgili pazarın tespiti konusunda bazı esaslar belirlemişlerdir. Her şeyden önce ikame edilebilirlik her olayın özelliğine göre ele alınmakta ve sınırlı bir ikame edilebilirlikten fazla bir esnekliğin bulunması aranmaktadır488.

2. Đlgili Coğrafi Pazar

Đlgili pazarın belirlenmesinde, pazarın oluşturduğu yer itibarıyla coğrafi faktörlerin tamamlayıcı bir rolü vardır. Aynı ilgili pazar içinde farklı coğrafi ortamların olması ve coğrafi açıdan arz ve talep esnekliğinin çok değişik olması hallerinde, ilgili pazarın yer itibarıyla belirlenmesinin önemi ortaya çıkmaktadır489.

Coğrafi pazar değerlendirmesi yapılırken, özellikle ilgili mal ve hizmetlerin özellikleri ile tüketici tercihleri bakımından giriş engellerinin, ilgili bölge ile komşu bölgeler arasında teşebbüslerin pazar payları veya mal ve hizmetlerin fiyatları bakımından hissedilir bir farklılığın varlığı gibi unsurlar dikkate alınır. RKHK’un 2.

maddesi “Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde” ibaresini kullanmıştır. 4. maddede doğrudan doğruya coğrafi pazarla ilgili bir ibare yer almamaktadır. Bununla birlikte coğrafi pazarın ülkenin tamamı veya bir bölümü olduğuna hiç şüphe yoktur. Ancak bazı hallerde ilgili coğrafi Pazar dünya veya birkaç ülke pazarları da olabilir. Ülkenin bir bölümü geri kalanından yalıtılmış, homojen Pazar koşullarına sahipse Kanun’un 4,6 ve 7. maddeleri açısından sadece bu bölüm ilgili coğrafi Pazar olarak kabul edilebilir490.

487 AKTAŞ, Pazar, s. 55.

488 GÜÇER, s. 35.

489 MUGAMĐNYA, Muhammed, “Avrupa Birliği Rekabet Hukukunda Egemen Durumun Tespiti Yönünden "Đlgili Pazar" Kavramı”, http://www.ceterisparibus.net/ab/ab_makaleler.htm#2 (son erişim tarihi: 10-10-2008).

490 ASLAN, Ders Kitabı, s. 33.

4054 sayılı Kanun’un ‘Kapsam’ başlıklı 2. maddesinde ‘Türkiye Cumhuriyeti Sınırları içinde’ denilerek, coğrafi pazarın üst sınırı belirlenmiştir. Avrupa Birliği’nde bu sınır, Roma Anlaşmasının 82. maddesinde ifade edilen ‘ortak pazar ya da önemli bir kısmı’ şeklinde çizilmiştir. ABD’de Sherman Yasası’nın 2. maddesinde ‘eyaletler arasında veya yabancı milletlerle’ ifadesi yer almaktadır. Ancak, global ekonominin ulaştığı boyutlar, bu sınırları zorlamaktadır. Bunun en taze örneği, ABD Hükümetinin Microsoft firmasına açtığı soruşturmada, firmanın ilgili ürünü bütün dünyada kontrolü altında bulundurması gerekçesiyle, ilgili coğrafi pazarı ‘bütün dünya’ olarak belirlemesidir491.

3. Đlgili Zaman Dilimi

Đlgili pazar tanımında, ilgili ürün pazarı ve ilgili coğrafi pazar ayrımları üzerinde durulsa da, kimi kaynaklarda ilgili zaman dilimi de bu kavramlarla birlikte ele alınmaya başlamıştır. Bu nedenle kısaca tanımını vermek de yarar var. Đlgili pazar tanımı zamanla değişebilir. Piyasalarda zamanla meydana gelen değişiklikler, arızi durumlar ve teknolojik gelişmelerin piyasalara etkisini rekabet hukuku uygulamalarına isabetli olarak yansıtabilmek bakımından, bu değişiklikleri dikkate almak önemlidir.

Çünkü zamanla bazı sektörlerde yapısal değişiklikler olmakta, bu da pazarın yeniden tanımlanmasını gerektirmektedir. Bu konuya bilgisayar yazılımcılığının son yirmi yılda başka sektörlerde dikey yapılanmanın bir parçası olması, sibernetik gelişmelerin son yıllarda telekomünikasyon sektöründe kullanılmaya başlaması örnekleri verilebilir492. Rekabet yasakları açısından bakılacak olursa, sözleşme sırasında kararlaştırılan belirli süreli rekabet yasağı her ne kadar makul gibi görünse de, hızla gelişen piyasa koşullar nedeniyle bir süre sonra bu yasak uygulanması gereksiz bir yükümlülük olarak kalabilmektedir. Yukarıda bahsettiğim gibi özellikle teknoloji konusunda gelişmelerin çok hızlı olduğu günümüzde, kararlaştırılan rekabet yasağının bir anlam ifade etmemesi, ilgili ürün pazarı için çizilen sınırların zamanla anlamını kaybetmesi normal karşılanmalıdır. Bu nedenle ilgili zaman dilimi de dikkate alınabilmelidir.

491 SU, Tahir, Kemal, Rekabet Hukukunda Teşebbüslerin Hakim Durumunun Belirlenmesinde Pazar Gücünün Ölçülmesi, Rekabet Kurumu, Ankara 2003, s. 14.

492 SU, s. 14.

III. ĐÇERĐK BAKIMINDAN SONUÇLARI

Şirket ana sözleşmesinde yazılı olmayan konular, rekabet yasağı kapsamı dışındadır. Ayrıca ana sözleşmede yazılı olmakla beraber, şirketin fiilen uğraşmadığı ticari işlerin şirketten ayrılan üyeler tarafından yapılması da yasak kapsamı dışında mütalaa edilmelidir. Aksine bir hüküm, RKHK’nın 4/I. maddesine aykırılık teşkil eder.

Zira, rekabet yasağının amacı, şirketin iş sırlarını yakından bilmek durumunda olan kimselerin, edindiği bilgileri kullanmak suretiyle, kendisi ya da başkasına çıkar sağlayarak şirkete zarar vermelerini önlemek olduğuna göre, şirketin fiilen ilgilenmediği alanlarda yapılacak muamelelerin şirkete zarar vermesi söz konusu olmaz493.

Ürünler ve hizmetler açısından, rekabet yasağı sadece devre konu teşebbüste üretilen ürünler veya verilen hizmetlerle (bunların geliştirilmiş şekilleri, yeni modelleri veya bunların yerine geçenlerle) sınırlı olmalıdır494. Henüz pazara sürülmemesine rağmen, devir anında geliştirilmesi tamamlanmış veya önemli bir ileri aşamaya getirilmiş olan ürün ve hizmetler de bu kapsam da kabul edilir. Devralanın, devredilen teşebbüsün devirden önce faaliyette bulunmadığı ürün pazarları açısından devredenin rekabetine karşı korunmasına gerek yoktur495.

Ayrıca rekabet yasağının kapsamı devralınacak faaliyetlerle sınırlı olmalıdır.

Kısmi devirlerde, satıcıda kalan (devre konu olmayan) ürün veya hizmetlerde alıcının korunması gerekli değildir. Satıcı ve bunun bağlı işletmeleri ile temsilcileri dışındakileri bağlayan sınırlamalar kabul edilmemektedir. Kaldı ki, üçüncü kişilere kısıtlama getiren düzenlemelerin yan sınırlama sayılmayacağı genel ilkeler arasında yer bulmuştur.

Duyuru’da, satıcının korunmasına yönelik düzenlemelerin kural olarak yan sınırlama sayılmayıp 81 ve 82’nci maddeler karşısında değerlendirileceği ifade edilmiştir 496.

493 ÇAMOĞLU, s. 357, s. 29; KARASU, Limited, s. 164.

494 Komisyon’un 14.12.1997 tarihli KNP BT/BunzL/Wilhelm Seiler kararı, ATRG, 09.04.1997, C 110, s. 9, § 17;

Komisyon’un 12.04.1999 tarihli King Fisher/Grosslabor kararı, ATRG, 22.06.1999, C 176, s. 12 § 26 (ERDEM, s.

145).

495 Komisyon’un 06.04.2001 tarihli Dow/EnichemPolyurethan kararı, ATRG, 11.05.2001, C 138, s. 11 § 28;

Komisyon’un 04.08.2000 tarihli CDC /Banco Urquijo/JV kararı, ATRG, 30.01.2001, C 29, s. 8 § 18 (ERDEM, s.

145).

496 GÜLERGÜN, s. 22, 23.

IV. YAPTIRIMLAR