• Sonuç bulunamadı

REHBERLİĞİN GELİŞİMİ

ÜÇÜNCÜ BASKI İÇİN NOT

3. REHBERLİĞİN GELİŞİMİ

Bu bölümde incelenecek olan Rehberlikteki temel kavramları ele almadan önce, Rehberlik ve Psikolojik Danışma Etkinliklerinin, uygulamalarının, kuram-sal durumun tarih içindeki gelişmesine, diğer bilimler ve onların ortaya koydu-ğu gelişmelerle ilişkilerine değinmek yararlı olacaktır. Kuşkusuz bireyi ve ona gelişmesi yönünde yardım etmeyi amaçlayan Rehberlik, bireyi inceleyen diğer bilim dallarından yararlanmakta ve onlardan etkilenmekte ve gelişmesi onlarla ilişkili olmaktadır.

3.1. Rehberliğin İlişkili Olduğu Bilim Dalları ve Etkileri

Her şeyden önce Rehberliğin bireye yardım çabalarının oluşturduğu etkin-likleri belirlediğini göz önünde tutmak durumundayız. Bu yardım çabalarında kullanılan kavramlar ve teknikler birçok bilim disiplinlerinden alınmış veya çı-karılmıştır. Bu bakımdan, bazı yazarlara göre, Rehberlik, kimya, fizik gibi bir bilim ve akademik disiplin olarak görülmemelidir (Miller, 1965). Buna karşın birçok disiplin, Rehberlik anlayışına ve tekniklerine, kimya, anatomi, fizyoloji ve diğerlerinin tıp uygulamalarına katkıda bulunduğu gibi, katkıda bulunmakta-dır.

Rehberliğin disiplinlerarası bir oluşuma sahip olduğu görüşü yaygın bir kabul görmektedir. Bu görüşü şöyle özetleyebiliriz: Psikoloji, bireyin büyüme ve gelişmesinin örüntülerini, kişiliğin dinamiğini, kişilerarası ilişkilerini anla-mada olduğu kadar yetenekleri, ilgileri ve değerleri ölçmede Rehberlik etkinlik-lerine bilgi ve görüş sağlamaktadır. Sosyoloji ve kültürel antropoloji bireyin içinde büyüyüp geliştiği, etkilendiği toplum ve kültürler hakkında temel kav-ramları ve anlayışı vermektedir. Rehberlik etkinliklerinin yer aldığı toplumun eğitim sistemi içinde geliştirilmiş okul örgütünü, organizasyonel örüntüleri, müfredatı ve amaçları hakkında bilgiyi, eğitim ve eğitim literatürü sağlamak du-rumundadır. Hatta matematik ve istatistik bile, test puanlarını ve ölçmeyi daha iyi anlamak ve yorumlamakta, Rehberlik ve Psikolojik Danışma Etkinliklerine temel kavramlar vermek suretiyle katkıda bulunmaktadır.

Eğitim uygulamalarında Rehberlik etkinliklerine duyulan ilginin gelişmesi yalıtılmış bir oluşum değildir. Hernekadar bir neden-sonuç ilişkisi kurmak güç olmakla beraber sistematik Rehberlik etkinliklerinin doğuşu ve gelişmesi ile aynı zamanda toplumda bir çok değişmelerin oluştuğu ve Davranış Bilimlerinde gelişmelerin ve yeniliklerin ortaya çıkmış olduğu bir gerçektir. Bunlardan en önemlisi ve belirgini Psikoloji bilimindeki gelişme ve aşamalardır. İnsan ve 39

onun ilişkilerinin incelenmesi bilimsel biçimde ele alınıp geliştikçe Psikoloji, bireyin genelde davranışlarını,özelliklerini ve gereksinmelerini gittikçe daha dü-zenli, daha güvenilir yöntem ve araçlarla değerlendiren deneysel bir bilim hali-ne gelmiştir. Çağdaş yöntem ve araçların uygulanması sonucu, Psikoloji çalış-malarında psikologlar insanı bir istatistik, bir sayı olarak ele alma yerine insanın uygun bir kişilik geliştirmesinde ona yardıma yönelmiş bulunmaktadırlar. Bu gelişme, Psikoloji Kliniklerinin, Çocuk Rehberlik Merkezlerinin kurulmasına, psikologların okulda görev almalarına yol açmıştır (Mc Daniel, 1965).

Rehberlik etkinliklerinin sistematik olarak ele alınıp geliştirildiği Amerika Birleşik Devletlerinde, özellikle bireyleri bilimsel olarak seçme ve yetiştirme yönünden I. Dünya Savaşı Rehberliğin gelişmesine ve okullarda yerleşmesine büyük olanaklar sağlamıştır. Bireylerin zihinsel yeteneklerini ölçme çalışmaları ve onların sonuçlan ile farklı meslekler için gerekli olan farklı zihinsel yetenek konusundaki bulgular Rehberlik programlanna ışık tutmuştur (Humphreys, Traxler ve North, 1967).

Buna ilişkin olarak Eğitsel ve Psikolojik Ölçme, Farklar Psikolojisi ve Ki-şilik Psikolojisine ilişkin atılım ve gelişmelerin Rehberlik ve Psikolojik Danış-ma uygulaDanış-malannı büyük ölçüde etkilediğini görmekteyiz. Ancak bu etkileme, özellikle psikolojik ölçmedeki gelişmelerde karşılıklı olmuş Rehberlik, psikolo-jik ölçmenin gelişmesine geniş bir uygulama alam yaratmıştır.

(1) Psikolojik Ölçme ve Değerlendirme (Psikometri)

Eğitsel ve Psikolojik Ölçme hareketi, bilimsel yaklaşımın, bireyi inceleme konusunda yer almasının somut bir görüntüsü olmaktadır. Eğitsel başan için bi-reyin yeterliliğini (kapasitesini) ölçme işlemleri ve teknikleri XX. yüzyılda baş-latılmış ve geliştirilmiştir. Zekâyı (genel yeteneği), özel yeteneği, kişiliği, ilgiyi geçerli ve güvenilir olarak ölçme günümüzde de aynı önemini sürdürmektedir.

Mathewson (1962), Eğitsel ve Psikolojik Ölçme (Psikometri) hareketinin Reh-berlikteki önemine değinen tartışmasında, aşağıdaki örnekleri vermektedir:

i) Test bataryalarının okullarda yaygın olarak kullanılması. Bu test bataryala-n zihibataryala-nsel edimibataryala-n (performabataryala-nsıbataryala-n) bir çok faktörübataryala-nü kapsadığı gibi, gebataryala-niş öğrenci gruplan üzerinde standardize edilmişlerdir.

ii) Akademik yetenek ölçüleri tekrar tekrar geliştirilmiş olup, değişik amaçlar için değişik yaşlarda akademik başan kestirimini arttırma çabalan sürdü-rülmektedir.

iii) Eğitsel başanyı değerlendirme, öğrenciyi oldukça doğru bir biçimde her-hangi bir konu için uygun bir sınıfa yerleştirme olanağını sağlamıştır.

iv) Mesleksel ilgiyi bir takım örüntüleri içinde belirleyebilmek, gereksinme ve güdü psikolojisine ip uçlan sağlamış ve aynı zamanda bireyin eylemlerinde davranışsal anlamlılığı aramaya yol açmıştır.

Günümüzde Psikolojik Ölçme (Psikometri) eğitim ve özellikle Rehberlik ve Psikolojik Danışmanın temel bir unsuru olmuştur.

(2) Akü Sağlığına ilişkin Konularda Çalışmalar

Çocuk Rehberlik Merkezlerinin kurulmasına yol açan hareket Rehberliğe büyük ölçüde katkıda bulunmuştur. Bu merkezlerde psikiyatristin, sosyal hiz-met uzmanının çocuğun gereksinmelerine yönelen hizhiz-metleri, yalnız gereksin-me kavramının büyük ölçüde belirlengereksin-mesine değil, ayrıca tanılama ve sağaltma tekniklerinin ve yeterliliklerinin geliştirilmesine de yol açmıştır.

1900'larda başlatılmış olan akıl sağlığına ilişkin çağdaş çalışmalar ve alı-nan tedbirler ile akıl sağlığına hizmette psikolojik yaklaşımın geliştirilmesi Reh-berlik ve Psikolojik Danışma anlayışına, uygulamalarına katkılarda bulunmuş-tur. Akıl sağlığına ilişkin bozuklukların, rahatsızlıkların psikolojik kaynaklan ve nedenleri çerçevesinde erken yaşlarda ele alınması gereği, eğitimcilerin, öğ-renen olarak öğrencinin duygusal uyumuna, akıl sağlığına (ruh sağlığına) ola-nak sağlayan işlem ve tedbirleri geliştirmelerine yol açmıştır. Bu tip işlem ve tedbirler eğitim bütünlüğü için Rehberlik öğesinin bir işlevi olarak geliştirilmiş-tir. Rehberliğin bu işlevi Psikolojik Danışma uygulamalannda özelleştirilerek ve yoğunlaştınlarak sürdürülmektedir.

(3) Sosyal Bilimlerdeki Gelişmeler

Sosyal Bilimlerdeki gelişmeler Rehberlik ve Psikolojik Danışmayı etkile-yen, Rehberliğin gelişmesine katkıda bulunan bir özellik ortaya koymaktadır.

Sosyoloji'de ve Ekonomi'deki bilimsel çalışmalar ve bulgular, bireyi daha an-lamlı bir biçimde ele almağa yol açmıştır. Sosyoloji, bireyi, onun grup içindeki yaşamında inceleme ve elde edilen bulgular ise, bireyin benlik kavramını geliş-tirme sürecini daha iyi anlama ve bu sürece yardımcı olma olanağını vermiştir.

Bireyin, benlik ve durum ilişkilerinde bir uyum, bir denge sağlaması, psikolojik olduğu kadar toplumsal yeterlilikler kazanmasını, ve grup içinde yaşama biçimi-ne ilişkin debiçimi-neyimleri değerlendirmesini gerekli kılmaktadır. Özet olarak, bire-yin toplumsal boyutta gelişmesine ilişkin durumları ve özellikleri ele almada Sosyoloji, Rehberlik ve Psikolojik Danışmaya katkıda ve etkide bulunan bir di-siplindir. Dünya savaşlan, teknolojik gelişmeler çocuk ve onun iş dünyasındaki yeri ve çalışmasına ilişkin yasalar, okula devam zorunluluğu ve göç gibi etmen-lerin büyük kitleleri okula yöneltmiş olmasına karşın bu kitleetmen-lerin büyük bir kısmı niçin okula gittikleri, okuldan ne bekledikleri konusunda açık ve seçik fi-kirlere sahip görünmemektedirler (Shertzer ve Stone, 1971). Okula yönelişi ge-rekli kılan toplumsal değişmenin yarattığı yeni durumlar eğitim uygulamalannı etkileyerek, öğrencilere bireysel ilgi göstermeyi gerekli kıldığı kadar, güçleştir-miştir de. Öğrenen olarak öğrenci, toplumun bir bireyi olarak bir çok uyumlar yapma durumunda kalmaktadır. Bu uyumlan yapabilmek için yardıma gereksin-mesi vardır. Bu yardımın bilimsel, sistematik ve toplumsal olması gereği ortaya çıkmıştır.

Ekonomi, iş ve iş dünyası ilişkilerinde deneyimin ortaya koyduğu ürün hakkında bilgiler sağlayan, bireyin karmaşık ekonomik yaşamdaki rol ve statü-sünü belirleyen bir bilim olarak, Rehberlik çalışmalarını etkilemiş ve anlamlı kılmıştır. Daha önce de değinildiği gibi, Rehberliğin doğuşu temelde ekonomik nedenlerle bağdaştınlmaktadır. Antropoloji de kültürümüzü tarihi derinlik ve genişlik içinde ele almamıza olanak sağlayan bir bilim olarak Rehberlik ve Psi-kolojik Danışma uygulamalarını etkilemiştir. Bireyin belirli bir kültür içinde ge-lişmesi ve büyümesini ve bunun yarattığı özelliklerini, bireye götürülecek etkin-liklerde anlamlı bir biçimde ele almak gereği gittikçe önem kazanmaktadır.

(4) Eğitimdeki Gelişmeler

Rehberliği etkileyen ve gelişmesini büyük ölçüde biçimlendiren bir diğer bilim alanı veya disiplinlerarası bir uygulama alam da Eğitim alanıdır, Eğitim Bilimleridir. Eğitim ve uygulamalarındaki değişmeler, gelişmeler doğrudan doğruya Rehberliği etkilemiş ve Rehberliğin gelişmesine katkıda bulunmuştur.

Eğitim uygulamalarında bir çok nedenlerden dolayı amaçların değişmesi, geliş-mesi Rehberlik etkinliklerinin oluşturulmasına ve anlam kazanmasına birinci derecede etkili olmuştur. Rehberlik, eğitim ilişkileri aynca ele alınacağı için bu-rada aynntılara girilmeyecektir.

(5) Sosyal Bilimlerde Sistem Yaklaşımı

Rehberliğin ilişkili olduğu bilim dallannı ve bilimsel gelişme ve çalışmala-n daha öçalışmala-nce kavram ve taçalışmala-nım kısmıçalışmala-nda da belirtildiği gibi, soçalışmala-n zamaçalışmala-nlarda önem kazanmış görünen Sosyal Bilimlerde Sistem Yaklaşımı ve Sibernetik ko-nusuna değinerek tamamlamak yararlı olacaktır. Sibernetik'i, insan ve makina ilişkilerinde ortak olan kontrol, işlem ve iletişim metodlannı bilimsel olarak in-celeme biçiminde ele aldığımızda bunun Rehberliğe olan etki ve ilişkilerini or-taya koyabiliriz (Humphreys, Traxler ve North, 1967). Sibernetik, Rehberlikte bir ölçüde karşıt iki eğilimin temeli olmaktadır. Bir yanda, Sibernetik, Rehber-lik uzmanını, bir çok istatistik çalışmalanndan ve sekreterRehber-lik işlerinden kurtara-rak, onun temel işlemi olan Rehberlik ve Psikolojik Danışma Etkinliklerine yoğun bir biçimde eğilmesine olanak sağlamaktadır. Sibernetik, öykünleme ve çok hızlı bir biçimde verileri işleme yoluyla, bir çok sürecin, sonuçlarını, ürün-lerini kestirmeye yardımcı olarak Rehberlik ve Psikolojik Danışmaya ışık tuta-bilmektedir. Kuşkusuz, Sibernetik ve onun sağladıklan bir amaç olmayıp, her zaman bir araç olma durumundadır ve Rehberlik ve Psikolojik Danışma süreci-nin belirleyici tek boyutu veya etmeni değildir.

Diğer yandan, eğer bir Sibernetik terim ve kavramını çok geniş olarak kabul ederek, bireyin, bilgisayar ve diğer elektronik makinaların bilgi işleme ve inceleme ile ilgili tüm ilişkilerini dahil edersek, Mesleksel Rehberliğin işlevi de-ğişmekte ve büyük ölçüde karmaşık hale gelmektedir. Bilindiği gibi yeni maki-nalardan dolayı bazı günlük mesleksel beceriler geçersiz olmakta ve daha yük-sek eğitim ve yetişme gerektiren meslekler yaratılmaktadır. Dolayısıyla.

Rehberlikte, Rehberlik uzmanı, bütün bu yeni meslekler için gerekli bilgileri

toplama ve bireylere verme durumunda olamamaktadır. Kaldı ki bazı mesleksel seçimlerde bilgilerin beş, on yıl sonraki durumunun geçerli olup olmayacağını bilmek dahi olanak dışı olmaktadır. Bu bakımdan, bireyin yetenek ve ilgilerini geniş alanlar için geçerli olarak belirleyebilmek ve bireylere bu çerçevede yar-dımda bulunmak ayrıca bireyin fiziksel, zihinsel ve duygusal yapısına uygun düşen bir yetişmeye yönelmesine olanak hazırlamak anlamlı olacaktır.

Rehberliğin bilimsel temellerini incelemeye ilişkin olarak ilerde verilecek bilgiler, Rehberliğin ilgili olduğu ve etkilendiği bilim alanlarını ve disiplinleri daha ayrıntılı bir biçimde kapsayacaktır,

3.2. Dünyada Rehberlik Etkinliklerin Gelişmesine Bakış

Rehberlik, bir yardım hizmeti olarak kuşkusuz insanlık tarihi kadar eski bir özellik olarak ele alınabilir. Rehberliğin sistemli ve etkili bir yardım hizmeti olarak belirlenmesinin ve ayrı bir profesyonel uğraşı alanı haline gelmiş olması-nın tarihi ise pek eski değildir. Bir çok yazar, Rehberliğin tarihini eğitimde ince-lerken bir lise müdürü olan J. B. Davis'in 1897-1907 yılları arasındaki çalışma-larında öğrencilere yaptığı yardımları bir çeşit Rehberlik ve Psikolojik Damşma olarak değerlendirmektedirler (Mathevvson, 1962, Shertzer ve Stone, 1971, Hill, 1974). Davis, her hafta bir saatlik bir dersi "mesleksel ve ahlaksal rehberlik" ko-nusunda kompozisyon yazmaya ayırmış ve uygulamıştır.

Rehberliğin, özellikle eğitim uygulamalarında ele alınışını ve geliştirilme-sini ve ayrı, kendine has özellikleri ve metodlan olan bir meslek haline getiril-mesini incelerken tarihi bazı ayrıntılara girmek yerine belli başlı aşamaları ince-lemek yararlı olacaktır. Önemli gelişme aşamalarını, belirli Rehberlik modellerini ve anlayışlarını sistematik bir biçimde inceleyen Shertzer ve Stone'nun (1971), ortaya koydukları çerçevede özetlemek yeterli olacaktır. Reh-berliğin ilk uygulandığı alanın eğitim olmayıp, ekonomi, iş bulma alanı olduğu-nu belirlemek gerekmektedir.

Rehberliğin eğitim uygulamalarında günümüze kadar geçirdiği gelişmeleri üç aşamada gruplayarak ele alan Shertzer ve Stone (1971), her aşamada belirli Rehberlik model ve anlayışlarını ana hatlarıyla inceleyerek üstünlük ve sınırlı-lıklanyla tartışmaktadırlar. Ülkü (1976), Rehberlik uygulamalarına, Rehberliğin doğuşu ve gelişmesi açılarından, genel bir bakış çerçevesinde yaklaşarak Shert-zer ve Stone'nın belirlediği modelleri anlamlı bir biçimde özetlemiştir. Belirti-len üç aşama şunlar olmaktadır: (1) İlk Rehberlik Modelleri, (2) Ara Rehberlik Modelleri ve (3) Çağdaş Rehberlik Modelleri. Bu aşamalardaki modelleri belirli bir biçimde şöyle özetleyebiliriz:

(1 j İlk Rehberlik Modelleri i) Parson Modeli

Okuldan mezun olan veya ayrılan gençlere iş bulma sorununa eğilen Frank Parson, Mesleksel Rehberlik etkinliklerinin başlangıcı kabul edilen

çalışmalan-ru 1908'de kurduğu "Meslek Bürosu"nda başlatmış ve yürütmüştür. Bu model-deki Rehberlik uygulamalarının dayandırıldığı mantıksal gerekçe ve yapı üç adımdan oluşmaktadır: (a) bireyin çözümlenmesi, (b) işin, mesleğin çözümlen-mesi ve (c) bu iki çözümlenmeyi birleştirici ve bağdaştırıcı karşılaştırma. Bu adımlar mantıksal bir biçimde tamamlanmak durumundadır. Parson modeli, Mesleksel Rehberlik çalışma ve uygulamalarımn ilk modeli olarak bir çok sınır-lılıklar taşıyan bir model olmakla beraber, uzun yıllar kullanılmıştır ve günü-müzde bile belirli ölçülerde etkililiğini sürdürmektedir. En belirgin sınırlılığı, modelin Mesleksel Rehberlikte belirli bir zaman kesitinde, yani meslek seçip işe yerleşme anında, uygulanması ve bir sürekliliği gelişmeyi içermemesidir.

ii) Rehberliği Eğitimle Eş Tutan Model

Bu model, Rehberliğin eğitim uygulamalarında ilk defa yer almasını sağla-yan bir modeldir. Eğitsel Rehberlik terimi ilk defa Kelley tarafından kullanılmış ve okulda, eğitim ortamında, bireyin (öğrencinin) eğitim ve öğretim ile ilgili so-runlarını ele almayı kapsamıştır. Eğitimin bireyselleştirilmesi, bireye dönük bir biçimde algılanması ve Rehberliğin eğitime yardımcı hizmetleri oluşturması bu modelin ortaya koyduğu bir durumdur. Ancak model bu görüşü ile Rehberlik ve Psikolojik Danışmamn gelişmesine bir sınırlılık getirmiş ve uzun süre Rehberlik salt bir eğitim uygulaması olmaktan kurtulamamış ve farklı bir özellik kazana-mamıştır.

İlk aşamada bu iki modelin etkilerinin en önemli görüntüsü, Rehberliğin, akademik bir konu, ders gibi ele alınabileceği ve "öğretilebileceği" anlayışını ortaya koymuş olmasıdır. Shertzer ve Stone (1971), bu etkinin halen eğitim uy-gulamalarında görüldüğünü ve liselerde sağlık, vatandaşlık, meslek seçme gibi ayrı derslerin okutulduğunu belirtmektedirler. Ülkemizde de, okullardaki "Reh-berlik Dersi" uygulamalarının bu modele uydurulduğu söylenebilir.

(2) Ara Rehberlik Modelleri

i) Ayarlayıcı ve Uyum Sağlayıcı Rehberlik Modeli

Bu modelde Rehberlik, öğrencinin okul ve yaşam etmenleri ile başedilme-siiıde uyum sağlayıcı yardımları oluşturan etkinlikler olarak görülmüştür. Bu modelde özellikle 1930'larda, Rehberlik hizmetlerindeki vurgu sağaltıcı işlev-den bireylerin uyumları, yöneltilmeleri, yönelmeleri, yönlendirilmeleri ve ayar-lama yapabilmeleri işlevine dönüştürülmüştür. Ayarayar-lama yapabilme konusunda etkinlik, bireyin mesleksel, toplumsal, vatandaşlık boş zamanlan değerlerlendir-me ve diğer konularda amaçlar, hedefler geliştirdeğerlerlendir-mesine yardım işlevi olarak, bi-reyin kendisini, çevresinde farketmesine anlamasına, gerekli yardımı içermekte-dir. Uyum ise, bireyin amaçlan, hedefleri çerçevesinde kendisi hakkındaki bilgiler ile çevresini bağdaştırmasında yardımı içermektedir. Bu modelin en be-lirgin sınırlılığı, Rehberliğin (yardımın) bireye belli kritik anlarda, kriz noktala-nnda yapılmasını öngörmesidir. Yine de bu model, eğitimcilerin ve ana babala-nn, öğrencilerin yetenekleri, ilgileri ve eğitsel gereksinmeleri konusunda daha bilinçli hale gelmelerine yardımcı olmuştur. Bu model Rehberlik ile Psikolojik Danışmayı eş anlamlı kabul etmekte ve sağaltım ve uyum sağalma işlevinin

Psi-kolojik Danışma ile sağlanmasını öngermektedir. Bir diğer deyişle, PsiPsi-kolojik Danışma, Rehberliğin en önemli, temel yöntemi olmaktadır.

ii) Klinik Süreç olarak Rehberlik Modeli

Psikolojinin sağladığı gelişmelerin uygulamaya konulması ile psikolojik ölçme araştırmalarının kaynaklık ettiği bu rehberlik modelini, Donald G. Pater-son ile E.G. WilliamPater-son'un önerdiğini, geliştirdiğini görmekteyiz (Shertzer ve Stone, 1917). Bu Rehberlik modelinin temelinde klinik süreç ve Psikolojik Da-nışma yöntemi bulunmaktadır. Modelde psikolojik ölçme araçları, klinik teknik-ler, analitik tanılama esas alınmakta ve Rehberlik uzmamnın danışanı daha iyi anlaması; onun sorunlarım, problemlerini belirlenmesi ve ona göre sağaltıcı ted-birlere başvurması Rehberlik sürecinin temeli olarak kabul edilmektedir. Bu modeli, bilimsel yaklaşımın Rehberliğe uygulanması olarak değerlendirenlere de rastlanmaktadır. Modelin uygulanmasının ortaya koyduğu en büyük sınırlı-lık, incelemenin bireyin dışında ve yalnızca uzman tarafından yapılması ve uz-manın koyacağı "tanılama"nın esas olmasıdır. Bu bakımdan bireyin zihinsel davranışları ve onlara bağlı olarak yapılacak yardımlar, bireyin duygusal davra-nış ve gelişmesine yöneltilmemiş olduğundan, etkisiz kalabilmektedir.

iii) Karar Verme Süreci Olarak Rehberlik Modeli

Bu model de, bir ölçüde, Rehberlik yardımlarım kritik zamanlarda yapılan-lar oyapılan-larak ortaya koymaktadır. Bu kritik zamanyapılan-lar, bireyin karar verme ile karşı karşıya kaldığı zamanlardır. Bu modelde, bireyin eğitsel ve mesleksel konular-da, seçim, uyum karar verme gereksinmelerine doyum sağlaması için yardımlar vurgulanmaktadır. Bu modelde yapılan en önemli kabul, bireyler arasında yete-nekler ve ilgiler bakımından anlamlı farklılıkların olduğudur. Bu model Arthur Jones, tarafından önerilmiş ve geliştirilmiş bir Rehberlik modeli olarak demok-ratik amaçlar ve inançlar ile uyuşan görüşleri kapsamaktadır. Yani birey, kendi gelişmesi için yeterliliğe sahiptir ve en üst düzeyde mutluluk sağlamaya doğru aktif olma durumundadır. Modelin en önemli sakıncası ve sınırlılığı, Rehberlik etkinliklerini, birey için kritik olan zamanlarda ele alması ve bireyin gelişiminin sürekliliğini ve bütünlüğünü kapsamamasıdır.

iv) Seçmeci Bir Sistem Olarak Rehberlik Modeli

Bu model tümü ile bir Rehberlik modeli olmaktan çok salt bir Psikolojik Danışma modelidir. Bu modeli öneren ve geliştirenler, Strang, Thorne gibi psi-kologlar, Rehberlikte Psikolojik Danışmayı bireyi ve eğitim olanaklarını tanı-mak, Psikolojik Damşma ve grup çalışmalarıyla bireyin en uygun seçimler ya-pabilmesine yardım olarak belirlemektedirler. Bu modelin kendisine has Rehberlik ilkelerinden söz etmek olanağı yoktur. Bu model bir çok Rehberlik ve Psikolojik Danışma kuramından ilkeler alarak seçmeci (eklektik) uzlaştırıcı bir yaklaşımı oluşturmaktadır. Seçmeci ve karma oluş ise önemli bir sınırlılık nite-liğini taşımaktadır. Bu modelin dayandığı Psikolojik Danışma yaklaşımına iler-ki bölümlerde yer verilecektir.

(3) Çağdaş Rehberlik Modelleri

i) Bir Hizmetler Topluluğu Olarak Rehberlik Modeli

Shertzer ve Stone'na göre (1971), Hoyt'un geliştirdiği bu model, Amerika Birleşik Devletlerinde ilk ve ortaöğretim okullarında en yaygın olarak uygula-nan Rehberlik modelidir. Bu model, Rehberlik uygulamalarında Psikolojik Da-nışma hizmetlerine ağırlık verilmesi ve Rehberlikte öğretmenlik formasyonu ve eğitimsel hazırlık ve yardımlardan vazgeçilmesi eğilimine karşı bir tekpi özelli-ğini de belirlemektedir. Hoyt, bu Rehberlik modeli ile ilgili görüşlerinde, Reh-berlik etkinliklerinin bütün okul uygulamalarına yayılmasını, RehReh-berlikten so-rumlu uzmanın yalnız Psikolojik Danışma sağlayan bir uzman olmaktan çok belli özelliklere sahip bir profesyonel eleman olmasını vurgulamaktadır. Bu özelliklerin başında uzmanın gelişimsel amaçlara önem vermesi, öğrencilerin davranışlarını anlama süreç ve dinamiğinde ayrıca eğitsel, mesleksel olanaklar konusunda yeterli olmasıdır. Psikolojik Danışma süreç ve metodlarında; Reh-berlik grup sürecinde; öğrencilerin gereksinmeleri ve olanaklar konusunda yerel araştırmalar yapmada; yönetici ve öğretmenlere kıyasla uzmanın daha bilgili ve yeterli olması beklenmektedir. Ancak bu model, Rehberliği, yalnızca eğitim hiz-metleri kapsamına koymakla Rehberliğe önemli sınırlılıklar getirmekte, Rehber-lik etkinRehber-liklerinin eğitimin dışında, kendine özgü amaçlan olabileceğine olanak tanımamakta ve bu konuyu dikkate almamaktadır.

ii) Gelişimsel Rehberlik Modeli

Bu modelin çerçevesini, uygulama esaslannı ve ussal yapısını Mathewson (1962), Dinkmeyer (1970) ve Blocher'in (1962) eserlerinde bulmaktayız. Bu model bütün bireylere, gelişimlerinde,, yaşamlannın kişisel, eğitsel, mesleksel ve toplumsal tüm alanlannda ve dönemlerinde yardım edilmesinin önemini vur-gulayarak çok geniş kapsamlı bir Rehberlik görüşü getirmektedir (Ülkü, 1976).

Gelişimsel yaklaşım eğitsel, mesleksel ve kişisel alanlarda seçme, tercih etme işlemini merkeze almakta ve bireylerin olumlu bir biçimde büyümesine, olgun-laşmasına yardım etmektedir. Bu model bireyler açısından, Rehberlik gereksin-mesini dört grupta ele almaktadır (Mathewson, 1962). Bunlar, (1) değerlendir-me ve kendini anlama gereksindeğerlendir-mesi, (2) benliğe olduğu kadar çevre gerçeklerine ve zorunluluklanna uyma gereksinmesi, (3) şimdiki ve gelecek du-rumlara yönelme gereksinmesi, (4) kişisel yeterlilikleri, gizil güçleri geliştirme gereksinmesi olmaktadır. Gelişimsel Rehberlik modeli çerçevesinde Rehberlik-te amaç bireyin, kendi kendini bilmesi (benlik), etrafındakilerin bilincine var-ması, benlik ile çevre arasındaki ilişkiyi geliştirebilmesine, kişisel ve toplumsal değerleri anlaması yollanyla kendi kendini yöneltir hale gelmesine yardımdır.

Bu model, özellikle okullarda bütün görevlilerin Rehberlik sürecine katılmasını, aktif olmasını öngörmektedir. Ancak, bütün görevlilerin, yönetici, öğretmen ve diğerleri, Rehberlik açısından gerekli ve yeterli anlayış ve becerileri kazanmış durumda olmamaları halinde Rehberlik etkinliğinden, bu modelin amaçladıkla-nna ulaşmasını beklemek güç olmaktadır. Bu modelde Rehberliğin, bireye ben-liğini, çevresini ve bu ikisinin ilişkilerini anlama deneyimleri kazanmada temel olması, kaynak sağlaması vurgulanmaktadır.

iii) Amaca Yönelik Eylem Bilimi Olarak Rehberlik Modeli

Bu model Tiedeman ile Field'in (1963), geliştirmiş olduğu bir model olup, Rehberliği amaca yönelik eylemin belirli bir eğitim yapısı içinde bilimsel olarak kullanılması niteliğinde yorumlamaktadır. Bu yazarlara göre günümüzde Reh-berlik uygulamaları eğitimin içinde olmaktan ziyade yanında yer almaktadır ve bunun için de engellenmiş durumdadır. Eğitimin içinde yer alan Rehberlik, öğ-rencinin aşın koşullandırılmasın^ doktrine edilmesini, ilgisiz bırakılmasını ve ona yanlı devranılmasını önleme işlevini görecektir. Shertzer ve Stone (1972), bu modelin ve yaklaşımın öğrencinin kendisi için seçilmiş ve ulaşılması isteni-len amaçlann beliristeni-lendiği "koşullandınlmış eğitime" karşı bir özellik taşıdığını belirtmektedirler.

Bu modeldeki amaca yönelik eylem, bireyde desteklenmiş davranışı, Reh-berlik uzmanı için pratik davranışı ve rastlantı olmayan davranışı betimlemekte-dir. Bu modelin henüz, temellendirilebileceği bir kuramı olmadığı gibi davranış değişmesinin ve bağımsızlığın değişme süreci içindeki açıklanmasının esaslan da belirgin değildir. Bununla beraber modelde, Rehberliği eğitimin işlevsel bir parçası olduğu, bir,profesyonel meslek niteliği taşıması gerektiği aynca yönetim ve öğretime eşit olması benimsenmekte ve vurgulanmaktadır.

iv) Toplumsal Yapıcılık Olarak Rehberlik Modeli

Bu model Shoben'in (1962), önerdiği bir modeldir ve getirdiği çerçeve içinde Rehberlik ve onu sağlayan elemanlar, çocuğun otonomisini ve bireyselli-ğini azaltan orta sınıfın değerlerine doğru yönelmesinde çocuğu desteklemek için bilime (test verilerine, psikolojik gelişme, performansı (edimi) kestirme) başvurmaktadır. Bu Rehberlik modelinin esası ise, çocuğu değerler aramaya ve

"denenmiş yaşamı" yaşamaya teşvik etmektir. Bu ise bireyi yeni değerler ara-mada aktif kılacak biçimde Rehberlik yardımını öngörmektedir. Demek oluyor-ki öngörülen model yardımı sağlayacaklann kendi kendilerine değerler arama-da, kendilerini gerçekleştirmede yeterli bir derecede gelişmelerini, beceri kazanmalarım gerekli kılmaktadır. Bir diğer deyişle bu modelde Rehberlik, ya-ratıcı liderlik yeteneğine sahip uzmanlarca yürütülen bir yardım etkinlikleri grubu olma durumundadır.

v) Kişisel Gelişme Olarak Rehberlik Modeli

Shetzer ve Stone'nun (1971), günümüzdeki Rehberlik modelleri arasında belirlediği bu model benlik kavramını benliğin değerlendirilmesini ve benliğe yönelik tutumlan içermektedir ve bunlar kişisel gelişme olmaktadır. Bu modeli ortaya koymuş olan Kehas (1970), Eğitim, Rehberlik ve Psikolojik Danışmayı ayn olarak ele almakta aynca halihazırdaki öğretmenin rolünü yeniden tanımla-yarak, Rehberlik uzmanlannın eğitilmesinde öğretmenlik formasyonunu gerekli görmektedir. Kehas'a göre, yaşantılannı benliği çerçevesinde değerlendirebilen birey yaşamına bir amaç ve anlam kazandırabilecek ve böylece kendi gelişimi üzerinde bir kontrole sahip olabilecektir. Bu modele göre eğitim bir öğretme ol-mamalı, eğitim "öğrenme ile beraber katılma-yaşama" (involvement with

lear-ning) olarak yeniden tanımlanmalıdır. Bu öğrenme ile beraber yaşama görüşü çerçevesindeki farklı işlemler, roller belirlenmelidir.

Rehberlik yaklaşımının ve uygulamalarının tarihi boyut içinde yukarda be-lirlenen gelişmesi genellikle Amerika Birleşik Devletlerindeki durumu aksettir-mektedir. Diğer ülkelerdeki gelişmeleri, yukarıdaki biçimde açıklayabilmek mevcut uygulamalar ve kaynaklar çerçevesinde olası görünmemektedir. Bunun-la beraber Avrupa'da Rehberlik uyguBunun-lamaBunun-larına ilişin genel bazı bilgileri ve or-taya çıkan belirleyici noktalan incelemek yararlı olacaktır.

3.3 Avrupa Ülkelerinde Rehberliğin Tarihçesine Bir Bakış

Rehberliğe ilişkin yayımlarda, Rehberliğin tarihçesine ilişkin olarak verilen bilgilerde ve yapılan açıklamalarda Avrupa ülkelerindeki eğitim sistemlerinde Rehberlik konusuna çok az yer verildiğini hatta bazılannda hiç yer verilmediği-ni görmekteyiz. Buna karşın, Rehberliği etkileyen, Rehberliğe katkıda bulunan bilimleri incelerken değindiğimiz hususlann bir çoğunun, özellikle psikolojide Ölçme ve Değerlendirme ile Farklar Psikolojisinin, önce Avrupa ülkelerinde ele alınarak geliştirilmiş olduğunu görmekteyiz. Bunun nedenini, Rehberliğin okul sistemlerinde çok daha sonralan ele alınmış olmasına ve eğitim felsefelerindeki ve uygulamalanndaki geleneksel ve değişmeye karşıt özelliklerde bulabiliriz.

Avrupa ülkelerinde Rehberliğin gelişmesini inceleyen Ülkü (1976), iki dünya savaşı arasında Avrupa ülkelerinde okullarda öğrencilere yönelik öğrenci kişilik hizmetlerini Amerika Birleşik Devletlerindeki gibi bir Rehberlik ve Psi-kolojik Danışma anlayış ve uygulaması olarak değerlendiremeyeceğimizi belirt-mektedir. Bununla beraber, okul dışında çocuklara ve gençlere yönelik sağlık, sosyal hizmet, iş bulma, özel eğitim ve suçluluğu önleme gibi hizmetlerin örgüt-lendiği ve bir çok kurumun kurulmuş olduğu dikkati çekmektedir. Bu hizmetler giderek, okulu bitiren gençlerin meslek alanlanna yöneltilip mesleklere yerleşti-rilmelerini sağlayıcı bir özellik de kazanmıştır. Reuchlin (1970), çocuklann, gençlerin okul dönemlerinde de yöneltilmelerinin öneminin benimsendiğine ve 1954-1964 yıllan arasında öğrencileri yöneltmede ortaya çıkan sorunlan ele almak üzere hemen hemen her yıl bir uluslararası toplantının yapıldığına değin-mektedir.

Okul süresince veya okuldan sonra çocuklan yöneltme amacıyla geliştiril-miş olan uygulamalan, Rehberlik olarak kabul edersek, bu tip Rehberliğin Av-rupa ülkelerinde de farklı farklı ele alınarak geliştirildiği görülmektedir.

Ülkü'nün (1976), belirttiği gibi, 1959'da Fransa'da eğitimde başlatılan bir dizi reformlar, öğrencilerin eğitim programlanna ve okullara yöneltilmesinin ilk okuldan başlayan gözlem ve değerlendirmelere dayandınlmasına ve özellikle gözlem dönemi olarak benimsenen ortaöğretimin birinci devresinde yöneltmeye ilişkin çalışmalann yoğunlaşmasına yol açmıştır. Ortaöğretimin ikinci devresin-de ise öğrencinin ilerdevresin-de yapacağı işe yakın bir alana, yola yöneltilmesi ele alın-mıştır.

1960'lardan sonra Avrupa ülkelerinde eğitimde reform hareketlerinin yo-ğunluk ve hız kazandığı ve bu reform hareketlerinin temel ilkesinin demokratik