• Sonuç bulunamadı

Entegre Raporlamanın Yatırımcılar Açısından Değerlendirilmesi Geleneksel olarak, yıllık mali tablolar, şirketlerin iş performansını çeşitli

ENTEGRE RAPORLAMA

2.5. Entegre Raporlamanın İşletmeler ve Yatırımcılar Açısından Değerlendirilmesi

2.5.2. Entegre Raporlamanın Yatırımcılar Açısından Değerlendirilmesi Geleneksel olarak, yıllık mali tablolar, şirketlerin iş performansını çeşitli

paydaşlarına raporlamasının temel dayanağı olmuştur. Bununla birlikte, mevcut yıllık raporların ağırlıklı olarak geçmiş finansal bilgiler üzerinde yoğunlaştığı ve yatırımcıların karar verme süreçleri için yeterli olmayan kısa vadeli stratejik perspektifler sunduğu yaygın bir şekilde kabul görmektedir. Menfaat sahipleri artık sadece finansal bilgilere güvenmemekte ve daha iyi yatırım kararları almalarına yardımcı olmak için daha bütüncül bilgiler beklemektedir (Reverte, 2015, s. 285).

Finansal olmayan raporlama, artık yatırımcıların şirketleri anlamalarına ve daha iyi yatırım kararları vermelerine yardımcı olan şeffaf bilgi paylaşımını sağlayan, temel bir yönetim sütunu olarak kabul edilmiştir (IIRC, 2017, s. 8). Etkin bir entegre raporlamanın yolu farklı sürdürülebilirlik konularının önem derecesinin anlaşılmasıyla ve paydaş katılımı ile yatırımcılara cevap verme taahhüdünün gerçekleşmesi ile mümkündür (Knauer & Serafeim, 2014, s. 59). Bu bağlamda, entegre raporlar, günümüz yatırımcıların talep ettiği finansal ve finansal olmayan bilgileri sistematik bir şekilde düzenleyerek bir araya getiren, yatırımcılara açıklama amacıyla temel

106 oluşturan ve gerekli maddi bilgileri sunmak için mükemmel bir araç olarak görülmektedir. Bu açıdan entegre raporlamanın yatırımcılara sağladığı faydalar ve riskler aşağıda ayrıntılı olarak ele alınmıştır.

2.5.2.1. Entegre Raporlamanın Yatırımcılara Sağladığı Faydalar

Yatırımcıların gözünden bakıldığında, sadece finansal sonuçlar belirli bir işletmeye genel bir bakış açısı sunmak için yeterli değildir. Bir işletmenin faaliyetleri hakkında genel bir bakış açısına sahip olabilmek için raporlar, sürdürülebilir kalkınma, işletme faaliyetlerinin çevre üzerindeki etkisi ve sosyal sorumluluk gibi konularda da bilgi sağlamalıdır. Yatırımcıların giderek daha çok çevresel, sosyal ve yönetişim bilgilerine önem verdiğinin ortaya çıkmasıyla, finansal olmayan verilere yönelik piyasa ilgisinin, daha fazla şirketin finansal olmayan bilgileri açıklamasıyla katlanarak artmıştır (Eccles R. , Serafeim, Krzus, & Consulting, 2011, s. 127).

Çoğu yatırımcı ve paydaş, sürekli olarak, diğer piyasa katılımcılarına karşı rekabet avantajı sağlayabilecek değerli bilgi arayışı içine girmişlerdir. Dolayısıyla, şirketlerin ve kuruluşların raporlarında daha fazla bilgiyi açıklama düzeyi gerekliliği, entegre raporlamayı uygulamak için bir gereksinim haline gelmiştir (Oprisor, 2015, s.

483). Daha geniş yatırım havuzunda, çevresel, sosyal ve yönetişim bilgilerine daha fazla dikkat eden ve çevresel, sosyal ve yönetişim performansını iyileştirmek için kurumsal çabaları daha çok destekleyen, uzun vadeli ufuklara sahip yatırımcılar ortaya çıkmıştır (Serafeim, 2014, s. 19)

Dahası yatırımcılar ve şirketler sermayeyi düşünürken artık finansal varlıkları kastetmemektedir. Bir şirketin değer oluşturmak için kullandığı her şeyi göz önünde bulundurmaktadırlar (Reverte, 2015, s. 286). Bu bağlamda, IIRF özünde yatırımcı gereksinimlerine sahip olmakla birlikte şirketleri, bilgilerin, iş modeline ve şirketin sermaye sağlayıcılar için nasıl değer oluşturduğuna daha net odaklanarak raporlarını geliştirmeye teşvik etmektedir (IIRC, 2017, s. 6). IR, işletme performansının (geçmiş, şimdiki ve gelecekteki) bağlı olduğu tüm ilgili sermayelerini, kuruluşun bu sermayeleri nasıl kullandığını ve onlarla olan etkisini görünür kılmak için çalışmaktadır.

107 Balashova ve ark. (2015), uzun vadede şirketin güvenilirliğinin artırılması gerekiyorsa bu işletmelerin entegre raporlamayı tercih etmesine bağlı olduğunu savunmaktadır (Balashova, Silerova, & Melikhov, 2015, s. 21). Çünkü entegre raporlama diğer raporların aksine işletmelerin performansını ve zaman içinde değer oluşturma kabiliyetini açıklamak için daha geniş bir yelpazede finansal, finansal olmayan ve niteliksel bilgi sağlanmasına imkân tanımaktadır. Bu bağlamda entegre raporlama içerisinde yatırımcıların gereksinim duydukları aşağıdaki bilgiler yer almaktadır. Bir entegre rapor (IIRC, 2017, s. 6);

 Maliyet ve risk gibi ölçülebilir faktörlere odaklanır veya iş modelinin nasıl çalıştığını açıklar,

 Kurumun çevresel, sosyal faaliyetleri ve benzeri maddi olmayan yatırımları ile gelecekteki performans veya risk beklentileri arasındaki bağlantıları açıkça ortaya koyar,

 Aynı sektördeki şirketler arasında karşılaştırma yapılmasını sağlar ve

 Sürdürülebilir rekabet avantajları ortaya koymaktadır.

Entegre raporlamanın amaçlarını da açıklayan bu bilgiler aynı zamanda yatırımcıların ihtiyaçları ile net bir uyum içerisindedir (IIRC, 2017, s. 11). Entegre raporlama, hissedarları desteklemekte ve şirketlerin rekabet avantajı kaynağı haline gelen güçlü, uzun vadeli ilişkiler şeklinde maddi olmayan varlık geliştirme imkânı sunarak, üstün hissedar serveti oluşturulmasına katkı sağlamaktadır. Malezya’da 300'den fazla entegre rapor hazırlayan ve kullanan şirket üzerine yapılan ve 2017 yılında IIRC tarafından yayınlanan raporda, şirketler, yayınladıkları entegre raporların, işlerini yatırımcılar için daha cazip hale getirdiğine inandıklarını açıklamışlardır (IIRC, 2017, s. 10).

Entegre raporlamanın kullanılması, bir kuruluşun faaliyeti üzerinde, meydana getirdiği değer ve iş modeli hakkında daha geniş bir bakış açısı sağlamaktan daha derin sonuçlar doğurmaktadır. Entegre raporlama, aynı zamanda yönetimin genel kalitesinin (maddi olmayan varlıklara odaklanmanın ve çevre ve toplum üzerindeki dışsallıkların vurgulanması) temsilcisi olarak algılanmaktadır. Dolayısıyla, entegre raporlama, kalitesi yüksek işletmeleri diğerlerinden ayırabilen güvenilir bir yol olarak

108 görülmektedir (Churet & Eccles, 2014, s. 56). Bu bağlamda, entegre raporlama genel olarak yatırımcılara çeşitli avantajlar sağlamaktadır (Aceituno, Ariza, & Sanchez, 2014, s. 58), (Cozmaighian, 2015, s. 131);

 Yatırımcıların ihtiyaçlarına daha uyumlu olan bilgiler sunar,

 Kilit kullanıcılar için daha yüksek güven seviyeleri oluşturur,

 Maliyet düşürme veya iyileştirilmiş risk yönetimi de dâhil olmak üzere, kaynak tahsisiyle ilgili daha iyi kararlar alınmasını sağlar,

 Fırsatların daha iyi tanımlanması yapılır,

 Mevcut ve gelecekteki çalışanlar da dâhil olmak üzere yatırımcılara ve diğer menfaat sahiplerine olan bağlılığı arttırır,

 Daha düşük sermaye maliyeti ve daha iyi erişilebilirlik sağlar,

 Hissedarların ve diğer yatırımcıların yönetsel eylemleri denetleyebilme mekanizması sunar,

 Entegre raporlama ile yapılan bilginin açıklanmasına ilişkin diğer avantajlar içinde, şirket imajını güçlendirerek, hisse senetlerinin likiditesini ve yatırımcı güvenini arttırır,

 Yine yatırımcılara sağlanan bilgi ile kurum ve analistlerin ilgisini daha fazla çekmektedir ve sermayenin maliyetini azaltarak, işletmelere daha fazla fon sağlamaktadır,

 Faaliyetinin eksiksiz ve şeffaf bir şekilde raporlanmasını sağlayan sürdürülebilir şirket imajının gerektirdiği rekabet avantajı sağlar,

 Hem fırsatları hem de riskleri daha iyi yönetebilme becerisi sunar,

 Yatırımcılarla ilişkileri geliştirmeye çalışmaktadır.

Bütün bu faydalar, halka daha fazla açıklama yapılması, bilgi ifşası ile ortak bir dilin geliştirilmesi ve kuruluşun farklı işlevsel alanları arasında daha fazla işbirliği sağlanmasından kaynaklanmaktadır (Aceituno, Ariza, & Sanchez, 2014, s. 58).

Entegre raporlama, yatırımcılar için kuruluşun daha olumlu bir imaj oluşturmasına olanak sağlamakla birlikte, yatırımcıların ihtiyaçlarına uygun bilginin onlara kolay iletilmesini sağlamakta ve risk yönetiminin daha kolay sağlanmasına olanak tanımaktadır.

109 2.5.2.2. Entegre Raporlamanın Yatırımcılara Sağladığı Riskler

Entegre raporlama, işletmelerin performanslarını dâhili olarak kullanmalarına ve yatırım için finansal sermayeye katkıda bulunmalarına yardımcı olan stratejilerini anlama ve ifade etme için elverişli bir raporlama sistemidir (Dumay, 2016, s. 177).

Bununla birlikte, işletmelerin değer oluşturma yeteneğinde önemli bir etkiye sahip olan ya da olmayan sermayeleri hakkında rapor vermelidir. Fakat daha önce de ifade edildiği gibi, 'değer' 'yatırımcılara değer' olarak yorumlanmaktadır. Entegre raporlama çerçevesine göre, bir firmanın uzun vadeli karlılığı üzerinde önemli bir etkisi olmayan faaliyetlerin doğal sermaye üzerindeki etkisinin (örneğin çevreyi kirletirken) rapor edilmesine gerek yoktur. Genel olarak firma, üretim sürecine girdi olan sermayeleri rapor etmekle yükümlüdür. Çünkü firmanın kârlılığı genel olarak bu sermayelerin durumundan etkilenmektedir. Bu sonuç, 'değer' in "yatırımcılara değer" olarak yorumlanmasına dayanmaktadır. IIRC "topluma değer" gibi daha geniş bir değer kavramını benimsemiş olsaydı, firmanın kendi kârlılığı üzerindeki etkisine bakılmaksızın faaliyetlerinin tüm sermayeler üzerindeki etkisini rapor etmesi gerekecekti (Flower, 2015, s. 7). Genel olarak özetleyecek olursak işletmeler, entegre raporlama çerçevesine göre raporlarını yayınlasalarda, açıkladıkladıkları bilgilerde özellikle ortaya koydukları değerlerin olumsuz yanlarının da raporda yer almaması yatırımcılar için bir dezavantaj oluşturacaktır.

2.6. Entegre Raporlama İle İlgili Teze Katkı Sağlayan Ulusal ve Uluslararası