• Sonuç bulunamadı

ENTEGRE RAPORLAMA

2.2. Entegre Raporlamanın Amacı

Küresel işletme ortamı gelişmeye ve giderek daha da karmaşıklaşmaya devam ederken, işletmeler rekabet halinde kalabilmek için bulundukları çevreye uyum sağlamalı ve gelişmelidir. Gittikçe önemli olan geleneksel olmayan paydaşların ihtiyaç duyduğu bilgileri üretmek ve raporlamak için yeni bir finansal raporlama biçimine ihtiyaç doğmuştur. Şu anda birçok organizasyon, farklı amaçlara hizmet eden ve farklı paydaşların ihtiyaçlarını karşılayan bir rapor paketi üretme eğilimindedir. Bu raporlama genellikle bilgilerin nasıl kullanıldığına bakılmaksızın parçalı, çok hacimli,

63 karmaşık ve zamansızdır. Entegre bir rapor, bu ezici bilgi yükünü ortadan kaldırırken, aynı zamanda bir kuruluşun raporlarını çeşitli paydaşların ihtiyaç duyduğu bilgi ile uyumlu hale getirecektir (Magarey, 2012, s. 199), (Ioana & Adriana, 2014, s. 222).

Öncelikle entegre raporlama, bilgi kullanıcılarına gereksinim duydukları bilgileri tek bir raporda sunarak bu bilgi karmaşıklığını ortadan kaldırmaktadır.

Entegre raporlamanın gerekli bir koşulu, sosyal, çevresel ve finansal eylemler ile etkileri arasındaki bağlantıyı ve birbirine bağımlılıkları dikkate alan entegre düşünme yöntemidir. Dolayısıyla, entegre bir rapor hem mali hem de mali olmayan performans hakkında bilgi sağlamalı, aynı zamanda mali ve mali olmayan performans arasındaki ilişkiyi ve bu birbiriyle ilişkili boyutların hissedarlara ve diğer paydaşlara nasıl değer kazandırdığını veya kaybettirdiğini göstermelidir (Owen, 2013, s. 341).

Başka bir ifadeyle entegre raporlama, işletme stratejisi, yönetişim ve finansal performans ile faaliyet gösterdiği sosyal, çevresel ve ekonomik bağlam arasındaki bağları göstermeyi hedeflemektedir.

İşletmelerin mali performansı ile bunların çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performansları arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamak ve raporlamak işletmelerin temel argümanı olduğunu öne süren Eccles ve ark. (2015), bu bilgilerin bağlanabilirliğini, entegre raporlamanın özü olarak açıklamaktadır. ESG performansı sık sık ‘mali olmayan performans’ olarak adlandırılsa da, bir dizi ESG faktörü işletmelerin finansal performansını ve dolayısıyla uzun vadede hissedarlarına değer oluşturma yeteneklerini giderek etkilemektedir. Ortaklar ve diğer paydaşlar, işletmelerin önemli ESG meseleleri olduklarını ve bunları yönetmek için ne yaptıklarını bilmek isterler ( Eccles, Krzus, & Ribot, 2015, s. 8). IIRC bu bağlantıları güçlendirerek, entegre raporlamanın iş dünyasında daha sürdürülebilir kararlar alınmasına ve yatırımcıların ve diğer menfaat sahiplerinin gerçekte nasıl performans gösterildiğini anlamasına yardımcı olabileceğini söylemektedir. Bu nedenle, bu raporun amacı, bir işletmenin nasıl değer oluşturduğunu ve nasıl sürdürdüğünü açık ve öz bir şekilde göstermektir (Welford, 2012, s. 151).

KPMG (2011), entegre raporlamaya duyulan gereksinimin temel nedenini işletmelerin raporlarında yer alan bilgi ile yatırımcıların işletme hakkında karar vermek için ihtiyaç duydukları bilgi arasındaki fark olarak açıklamıştır. Entegre

64 raporlar ile işletmeler, değer oluşturma sürecini piyasalara daha iyi anlatabilme olanağı bularak bu farkı kapatabilme potansiyeline sahiptir (KPMG, 2011, s. 10). Finansal raporlama söz konusu olduğunda, böyle bir ölçme ve raporlama altyapısı yıllardır uygulanmakta ve elbette devlet tarafından güçlü bir destek sağlanmaktadır. Böyle bir raporlama altyapısı olmadan, bugün sahip olduğumuz derin sermaye piyasalarının varlığı mümkün değildir ( Eccles, Krzus, & Ribot, 2015, s. 8). Fakat mali olmayan performans için eşdeğer altyapıya sahip olmadığımız gibi finansal performans ile nasıl ilişkili olduğunun anlaşılması için, bugün ve gelecekte istediğimiz altyapının oluşması ancak entegre raporlamanın varlığı ile mümkün görünmektedir. Entegre bir raporun bir diğer amacı, bir organizasyonun zaman içinde hem finansal hem de diğer bilgilerle ortaya çıkarttığı değeri finansal sermaye sağlayıcılarına açıklamaktır (IIRC, 2013b, s.

7).

Entegre raporlamanın başka bir amacı, bir şirketin sürdürülebilirliği, performansı, değeri ve etkileri ile geleceğe yönelik beklentileri hakkında fikir vermektir. Bu rapor, kısa, orta ve uzun vadede sadece tarihi sonuçları incelemekle kalmaz, işletmenin gelecekteki değerini oluşturmaya önem verir. Aynı zamanda bir şirketin zaman içinde değer oluşturmak için ne gibi fırsatlar bulduğuna odaklanan ileri görüşlü bir tartışma olarak da değerlendirilebilir. Entegre raporlama, işletmelerin iş ve ekonomi modellerinin yanı sıra sosyal ve çevresel bilgilerine bakan dengeli bir görünüm sunmakla da alakalıdır (Monterio B. , 2013, s. 62). Entegre raporlama, kurumsal sürdürülebilirlik performansının yalnızca bir şirketin kurumsal sosyal sorumluluk (CSR) bölümünde ayrı bir konu olmamasını sağlayarak aynı zamanda üst düzey yönetimin ve yönetim kurulunun da ilgisini çekmektedir. Şirketin sürdürülebilirlik performansı ile şirketin uzun vadeli değeri arasındaki ilişkiyi daha net bir şekilde ifade etmektedir (Kanzer, 2010, s. 45-57).

Entegre bir finansal rapor, bir organizasyonun misyon ve amacını açıklayabilmeli, bu misyona uyum sağlamak için kullanılan yönetişim ve izleme yöntemlerini belirleyebilmeli ve bir organizasyonun önlemlerinin mali performansı üzerindeki etkisini ölçebilme yeteneğini göstermelidir (Smith S. , 2014, s. 61). Bu bağlamda entegre raporlama, kuruluşun uzun vadeli beklentilerini yatırımcılara ve diğer paydaşlara sunmanın yanı sıra vizyonu, motivasyonu, kuruluş stratejileri ve

65 sonuçları hakkında açıklama sunma fırsatı anlamına gelmektedir ve böylece kaynak dağılımı konusunda karar vermeye katkıda bulunmaktadır. Özellikle sınırlı ve yenilenemeyen kaynaklar için uzun vadede değer oluşturmayı amaçlamaktadır (Cozmaighian, 2015, s. 130). Raporlama yapısının merkezinde şirket stratejisi, iş modeli ve temel konular hakkında farkındalığı ortaya koymak olduğu için, entegre raporlama bu odak noktayı desteklemektedir. Dünyanın dört bir yanındaki şirketler, paydaşlarına, şimdi ve gelecekte değer oluşturmak için mevcut olan sermayelerini nasıl kullandıklarını iletmek adına entegre raporlama kullanma yolunda ilerlemektedir (Druckman, 2014, s. 10).

IR 'nin bir diğer amacı, sürdürülebilirliği ele almak yerine, raporlamanın odak noktasını strateji, değer oluşturma yolları hakkında bütüncül düşünceye kaydırmak ve IR modelini, potansiyelini gördüğü iş modeli öğelerine kaydırmaktır. (Adams C. A., 2014, s. 26). Entegre bir rapor, bir organizasyonun zaman içinde nasıl değer oluşturduğunu açıklamaktadır. Ancak işletmelere değer katan yalnızca işletmenin kendisi değildir. İşletmelerin paydaşlarla ilişkileri ve çeşitli kaynaklara bağlı olarak dış çevre tarafından da etkilenir. Bu nedenle, entegre bir raporun hedefi, bir organizasyonu etkileyen dış çevre ile ilgili, insan, sosyal ve ilişkisel sermaye ile doğal sermaye olarak sınıflandırılan ve organizasyon tarafından kullanılan ve etkilenen kaynaklar ve ilişkiler ile ilgili ve kuruluşun kısa, orta ve uzun vadede değer oluşturmak için dış çevre ve sermayelerle nasıl etkileşime girdiği hakkında bilgi sunmaktadır (Cozmaighian, 2015, s. 130).

Bu bağlamda yukarıda saydığımız bilgileri özetlemek gerekirse, entegre raporlamanın amacı ; (IIRC, 2013b, s. 2), (Druckman, Integrated Reporting: A New Governance Tool, 2014, s. 8), (Strong, 2014, s. 139);

1. Sermayenin daha verimli ve üretken bir şekilde tahsis edilmesini sağlamak amacıyla finansal sermaye sağlayıcıları için mevcut bilginin kalitesini geliştirmek,

2. Farklı raporlama alanlarını kullanan ve kurumun zaman içinde değer oluşturma yeteneğini maddi olarak etkileyen tüm faktörleri bildiren kurumsal raporlamaya daha uyumlu ve etkili bir yaklaşım geliştirmek,

66 3. Kısa, orta ve uzun vadede değer oluşturmaya odaklanan entegre düşünme,

karar verme ve eylemleri desteklemek,

4. Sermayelerin (finansal, imal edilmiş, entelektüel, insan, sosyal / ilişki ve doğal) geniş tabanına hesap verebilirlik ve sorumluluk konularını geliştirerek, karşılıklı bağımlılıklarının anlaşılmasını teşvik etmeyi hedeflemektir.