• Sonuç bulunamadı

PROGRAMLARIN NORMAL KARDEŞLERİN ENGELLİ ÇOCUĞA YÖNELİK

Programların engelli kardeşe yönelik tutumlara etkisini test etmek amacıyla oluşturulan araştırmanın beşinci denencesi; kontrol ve deney gruplarında yer alan normal çocukların zihin engelli kardeşe yönelik tutum erişilerinde (öntest-sontest) artış olacağı yönündedir. Denence 5 ve buna bağlı üç alt denenceyi test etmek için 15 haftalık bir süreyle deney-1’de KEP, deney-2’de AEP uygulanmış, kontrol grubunda ise herhangi bir program uygulanmamıştır. Farklılıkları tespit etmek amacıyla Wilcoxon İşaretlenmiş Sıra Sayıları Testi kullanılmıştır. Analiz sonucunda deney-1 (KEP) ve deney-2 (AEP) grubunda yer alan tüm çocukların son test tutum puanlarının, ön test tutum puanlarından yüksek ve işaretlerinin artı (+) olduğu görülmektedir. Çifci (1997) yaptığı çalışma sonunda normal çocukların engellilik konusunda tutumlarını belirlemeye çalışmıştır. 6 haftalık bilgilendirme programı sonuncunda deney ve kontrol grupları arasında olumlu tutum geliştirme açısından anlamlı bir fark bulunmadığını saptarken yapılan bu araştırma sonucunda ise normal çocukların engelli kardeşlerine yönelik tutum erişilerine ilişkin gözlenen değişmelerin deney-1 (KEP) ve deney-2 (AEP) gruplarında yapılan işlemlere bağlanabileceği, Kardeş Eğitimi ve Aile Eğitimi Programlarının uygulanması sonucunda normal çocukların tutumlarında olumlu yönde bir değişme yaşandığı söylenebilir.

Yapılan araştırmalar (Purchno, 1996; Moore vd.., 2002; Küçüker, 1997; Ahmetoğlu, 2004; Feidler ve Simpson, 1987) kardeş destek gruplarının kardeşlerin engelli kardeşlerine yönelik olumlu tutum sergilemede etkili olduğunu belirtmektedir. Feidler ve Simpson (1987) yaptıkları çalışmada engelli olma, dereceleri, sebepleri, onların hakları konularını içeren bir bilgilendirme programının normal bireylerin engellilere karşı olumsuz tutumlarının değiştirilmesinde etkili olup olmadığını araştırmışlardır. 10 haftalık uygulama sonunda iyi organize edilmiş bilgi verme programlarının bu konuda oldukça etkili olduğu tespit edilmiştir (Akt: Civelek, 1990). Ayrıca toplumun engellilere yönelik bilgi düzeylerinin ve görüşlerinin belirlenmeye çalışıldığı T.C.Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığınca yapılan araştırmada (2009), aile içinde engelli bireylerin varlığının aileyi olumsuz olarak etkilediği bulunmuştur. Aile içerisinde engelli bir bireyin olması aileyi bazen olumsuz etkileyebilmekte ve bu

durum da tutumlara olumsuz yansımaktadır. Bu sonuçlar, engelli bireyin olduğu ailelerin, bakım hizmetlerini de içine alan kapsamlı bir sosyal destek hizmetlerine gereksinimleri olduğunu göstermektedir.

Lardieri, Blacher ve Swanson (2000) araştırmalarında kardeşlerin kendi olgunluklarının farkında olduklarını, farklı olan insanlara karşı hoşgörülü olduklarını ve olumsuzluklarla başa çıkma sabrını gösterebildiklerini ortaya koymuşlardır.

Toplumdaki bireylerin engellilere yönelik olumsuz tutumlarını daha pozitif hale getirmede etkileşimde bulunarak ve empati kurmalarını sağlayarak verilen bilgilendirme programlarının bireyler üzerinde engelliliğin ne olduğunu bilme, onların yaşadıklarına anlama, diğer bireylerden benzer ve farklı yönlerini ortaya koymada etkili olduğu belirtilmektedir. Engelli bireylere yönelik tutumların değiştirilmesinde yapılan araştırmalar program boyunca uygulanan bilgilendirme (Kayaoğlu, 1999; Küçüker, 1997; Akçamete ve Kargın, 1996), etkileşimde bulunma (Özyürek, 1998; Beh-Pajooh, 1991) ve canlandırma/rol oynama (simulation) (Handlers ve Austin, 1980; Polat, 1994; Tekin, 1994) tekniklerinin kardeşlerin tutumlarını değiştirmede oldukça yarar sağladığını göstermektedir. Çünkü tutumun bilişsel ve duyuşsal alanlarına yönelik etkinliklerin yer aldığı programların daha başarılı olduğu belirtilmektedir (Küçüker, 1997; Tekin, 1994). Zihin engelli çocukların normal kardeşleri için yapılan bu araştırmada da kardeşlerin engelli kardeş ve bireyler hakkında bilgi edinme ve doğru anlayışlar geliştirmesi amacıyla grup tartışması, soru sorma, film izleme gibi tekniklerden yararlanılmıştır. Ayrıca yaşantısal deneyimler kazanmalarını sağlayacak drama yapma ve engelli bireyle zaman geçirip ona bir şeyler öğretebilme ve düzenlenen geziler ile sosyal ortamda engellilerle birlikte olabilme ve onun sorumluluğunu alabilme, uygulama sırasında edinilen bilgilerin evde uygulanması için ev ödevleri ile durum pekiştirilmeye çalışılmıştır. Eğlendirirken bilgilendirmeyi de amaçlayan programda farklı etkinliklerin kardeşlerin olumlu tutum geliştirmelerine katkı sağladığı düşünülmektedir.

Lyons- Sjostrom (2003), engelli kardeşi olan sağlıklı kardeşlere hazırladıkları “kardeş destek grubu” ile engelliliğe yönelik uyum ve olumlu gelişimi araştırmışlardır. Araştırma bulguları kardeşlerin önemli oranda öz değer, kendi akademik becerilerinde yüksek algı ve fiziksel görünüme dayalı olumlu bakış açısı içinde olduklarını

göstermiştir. Ayrıca kardeşlerin engelli kardeşlerine yönelik olarak olumlu tutumlarını doğum sırasının etkilediği ve yaşça büyük olan kardeşlerin öz-değer ve fiziksel görünüm alanlarında küçük kardeşlere göre daha olumlu görüş bildirdikleri saptanmıştır.

Normal gelişim gösteren çocuklara yönelik olarak hazırlanan erken çocukluk eğitim programlarının da uzun süreli etkileri programa katılan çocukların yanı sıra ailelere de katkı sağlamıştır. Programa katılan anneler, kontrol grubundaki annelere göre daha iyi eğitim aldıkları, benlik saygılarının yüksek olduğu, yaşamları üzerindeki kontrollerinin arttığı ve bu etkilerin uzun süre devam ettiği saptanmıştır (Temel, 2003).

Kontrol grubu açısından sonuçlar incelendiğinde ise, normal çocukların engelli kardeşlerine yönelik tutum erişi (öntest-sontest) puanları arasında manidar bir farklılık oluşmadığı gözlenmektedir. Bu yüzden kontrol grubunda yer alan normal çocukların engelli kardeşe yönelik tutumlarında anlamlı bir farklılığın olmadığı söylenebilir. Bunun temel nedeni, kontrol grubunda her hangi bir programın uygulanmamış olmasıdır. Ancak 15 haftalık bir zaman dilimi içerisinde normal kardeşlerin bağımsız olarak geçirdikleri zaman içersindeki yaşantılarında (okulda aldıkları eğitim, anne- babalarından evde aldıkları informal eğitim ya da engelli kardeşle geçirdikleri yaşantılar, vb.) engelli kardeşe yönelik tutumlarında olumlu yönde bir artışa yol açmadığı söylenebilir.

Kontrol ve deney gruplarında yer alan normal çocukların zihin engelli kardeşe yönelik tutum başarılarının (sontest) farklılık göstereceği yönünde olduğunu belirten altıncı denence ve üç alt denencesi sınanmıştır. Tablo 4.6’nın incelenmesinden de anlaşılabileceği gibi grupların tutumlarına ilişkin sontest puanları arasında farklılıklar yer almaktadır. Kontrol ve deney gruplarının sıra ortalamaları incelendiğinde deney gruplarında yer alan çocukların kontrol grubuna göre tutum puanlarının daha yüksek olduğu söylenebilir. Elde edilen sonuçlara göre, farkın kaynağını kontrol grubu oluşturmaktadır. Kontrol grubuyla deney-1 (KEP) ve yine kontrol grubuyla deney-2 (AEP) arasında manidar farklılık vardır. Deney grupları arasında ise anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır. Buna göre, deney gruplarında uygulanan kardeş eğitim programlarının normal çocukların zihin engelli kardeşe yönelik tutumlarını olumlu yönde artırdığı, kontrol grubunda ise herhangi bir eğitim programı uygulanmaması

temel nedeniyle olumlu bir tutum değişikliğinin yaşanmadığı anlaşılmaktadır. Denence 6.3’te deney grupları arasında beklenen farklılığın oluşmamasının nedenleri arasında her iki programında başarılı ve amaca ulaşmış olmasının yanı sıra, tutumların öğretilmesinin ve oluşturulmasının güçlüğü de sayılabilir. Her iki grupta da engelli kardeşe yönelik olumlu tutumun yüksek düzeyde gerçekleşmesi farkın oluşabilmesi için diğer programın başarısız olmasını gerektirmektedir. İkisi de yüksek düzeyde olumlu tutum kazandırdığı için bu durum iki programında başarısı olarak yorumlanabilir. Öte yandan programlardan birinin mevcut duruma göre daha olumlu tutum kazandırarak iki program arasında anlamlı bir fark oluşturabilmesi de düşük bir olasılık görünmektedir. Çünkü tutumların öğrenilmesi ve öğretilmesi zordur. Zaman gerektirir, etkili ve zengin yaşantılar, yöntem-teknik ve materyallerin kullanımını gerektirir. Bu yüzden 15 haftalık bir süre içerisinde mevcuda göre daha fazla olumlu tutumun oluşturulabilmesi mümkün olmakla birlikte güçlük taşımaktadır. Ancak süreç içerisinde normal çocukların engelli kardeşleriyle daha fazla birlikte olmalarının, daha fazla zaman geçirmelerinin, farklı, etkili, nitelikli ve doğrudan yaşantılar edinmelerinin onların tutumlarını daha da olumluya dönüştürebileceği söylenebilir. Ayrıca kardeşlerde tutumların oluşmasında ebeveynler büyük bir etkiye sahiptir (Howe, Karos, Aquan-Assee, 2010; Kağıtçıbaşı, 2010; Aydın, 2009; Yavuzer, 1998). AEP’e katılan ebeveynler normal çocuklarına yardımcı olması ve engelli çocuklarına karşı doğru uygulamalar yapması yönünde desteklenmişlerdir. Bu durum AEP’teki ebeveynler üzerinde olumlu bir teki bıraktığının düşünülmesinin yanında, KEP’teki kardeşlerin de ebeveynlerinin olumlu bir tutum içinde olup çocuklarını desteklemiş olacakları düşünülebilir. Dolayısıyla bu sebep iki grubun birbirine karşı olan daha başarılı olma durumunu etkilemiş olabilir.

Şenel (1995) ise yaptığı çalışmasında engelli ve engelli olmayan çocukların normal kardeşlerinin tutumlarını karşılaştırdığı çalışmasında iki grup arasında yetersizliği olan bireylere yönelik tutumları arasında anlamlı bir fark bulamamıştır.

5.4. KARDEŞ EĞİTİM VE AİLE EĞİTİM PROGRAMLARININ