• Sonuç bulunamadı

Politik duru ve elitlerin kendilerini nas l tan mlad sorusuna

görü mecilerimiz farkl bak aç lar ndan yakla maktad rlar. Konya Ticaret Odas

Ba kan Hüseyin Üzülmez bir siyasi taraf olmad belirtmekle birlikte inanç

olarak muhafazakar, ekonomik olarak liberal oldu unu ifade etmektedir: “Siyasi

ya ant mda belediye ba kan aday adayl d nda bugüne kadar ba ka bir

durumum olmad . nanç olarak muhafazakâr m ama ekonomik görü ümde liberaldir.”

ttifak Holding Yönetim Kurulu Ba kan Seyit Mehmet Bu a ise ekonomik anlamda kendisini ahlaki s rlar içinde liberal, siyasi anlamda milli duru olarak tan mlarken ahlaki de erlerin önemine de inmektedir: “Serbest piyasa ekonomisini çok önemsiyorum. Bulundu um yer itibari ile kendimi siyasi görü olarak serbest piyasa ekonomisti olarak görüyorum. Serbest piyasa ekonomisine önem veren

partileri önemsiyorum. Hariciyede de milli duru sergileyebilen diklenmeyen ama dik durabilen görü leri benimsiyorum. Bizim d politikam zda srail’e dayal srail arac ile yürüyen d politika döneminin de bitmesi gerekti i kanaatini ta yorum. Liberallik benim dü ünceme biraz daha yak n, tam ifade etmese de. Çünkü ben ahlaki de erleri çok önemsiyorum. Ne olursa olsun nas l olursa olsun kazan lmal r görü ünü tamda benimsedi imi de söyleyemem yani. Hatta hiç benimsedi imi söyleyemem. Ahlaki de erler içinde kalmas gerekti i kanaatini ta yorum. Yarg de erlerinin de ahlaki de erlere uygun geli mesi yönünde bir dü üncem var. Siyasetin olmazsa olmazlar ndan bir tanesi de bu.”

Ak Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakc ’da kendisini muhafazakar ve liberal olarak tan mlamakla birlikte bu tür tan mlamalara kar oldu unu da ifade etmektedir: “Muhafazakârl k, liberal, slamc ve benzeri bu tip tan mlamalara normalde kar m. nsanlar bu ekilde kabilelere bölmek bu ekilde kabul etmek bunlar do ru olan eyler de il…Kültürel anlamda kendimi muhafazakar olarak tan mlar m. Ekonomik anlamda liberalimdir. Kültürel ve sosyal hayatta muhafazakar olman n gerekti ine inan m.”

Konya ekonomisinde önemli bir isim olan di er bir görü mecimiz ise kendisini tan mlarken bir bayan n eline s kmak örne ini vermektedir: “Ben elhamdülillah müslüman m. Ayn zamanda tabi milliyetçiyim, muhafazakar m, demokrat mda. Bir bayan geldi inde elini s kmaktan da imtina etmem, s kar m tokala m.”

Nurettin K ç, Milli Görü ile muhafazakar demokrat kavramlar n birbirine yak n oldu unu belirterek bu tabirlerin nas l alg land ile daha çok ilgilenmek gerekti i görü ünü ifade etmektedir: “…Ak Parti demokrat muhafazakâr bir siyasi parti, Saadet partisi ise Milli Görü çüdür. Milli Görü ’te, muhafazakâr demokratta asl nda ayn r. E er Milli Görü partinin görü ü de il ise, Ulubatl Hasan' n görü ü de il ise hatta Milli Görü Hz. Ebubekir'in s dd kiyetini, Hz. Ömer'in adaletini, Hz. Ali'nin celall , Hz. Osman' n mülayimli ini, teslimiyetçili ini iar edinmiyorsa Milli Görü , Milli Görü de ildir. E er Milli Görü bu çerçevedeyse ben Milli Görü çüyüm, muhafazakâr ve demokrat n temeli de bu çizgideyse ben muhafazakâr ve demokrat m.”

Konya’da Refah, Fazilet, Saadet partilerinde en önemli konumda bulunan ve Necmettin Erbakan’ n Konya’daki en önemli isimlerinin ba nda gelen Ali Güneri

ise kendisini Milli Görü çü olarak tan mlamakla birlikte o lunun siyasette aktif

ekilde yer almas dolay yla u an için siyasette aktif görev almad ifade

etmektedir: “1995'ten beri aktif siyasette bulunmuyorum. Sadece d ar dan seyirciyim. Ama tabiki yine muhafazakâr, Milli Görü dedi imiz bu görü ün takipçisiyim ve o çizgide yürüyorum…Erbakan hoca, dört tane o lun var birini bize zekat olarak vereceksin dedi, onlara verdik. O, onlarla çal yor ben ise aktif görev alm yorum, çünkü buda davam dü ündü üm için ne derler i te baba o ul ne bu yav filan vesaire. Biz geride duruyoruz ama bu davan n köy bekçili ini verseler hiç

dü ünmeden gider bu göreve ba lar m. Bizim can z, kan z, ruhumuz ya ama

sebebimiz bu davad r.”

Konya’da yerel gazeteler içerisinde etkin olan Merhaba’n n Genel Yay n Yönetmeni Mustafa Arslan kendisini Milli Görü çü olarak tan mlarken bu

tan mlamay da evrensel anlamda kulland ifade etmektedir: “Kendimi Milli

Görü çü bir gazeteci olarak tan mlamaktan geri durmam…Milli Görü ü güncel

siyasal parti te kilatlanmalar na da s rm yorum ben asl nda. Yani evrensel,

Konya'dan hareket etmi evrensel bir iddia oldu u dü üncesindeyim.”

Siyaseti, çuval patlamadan yere koymakt r diyerek aç klayan Ahmet Sorgun ayn zamanda siyaseti “üretim” olarak tan mlamaktad r: “Siyaset dedi iniz zaman bir ey üretmeniz laz m. Meclisi Mebusan’da ulemadan birisi siyasetle ilgili bir konu ma yap yormu az nl klar n tam Konya tabiriyle irinledi i yani mard zaman, molla

diyor sen ne anlars n siyasetten diyor sata yor. Kürsüden mebus diyor ki bana bak

ben siyaseti M rl hamal ba ndan ö rendim. Ve anlat yor: “Kahire'de ilim tahsil

ederken arabadan hamal un indiriyordu dükkana, ama hamal omuzuna al yor çuval pat at yor yere ve çuval patl yor. Hamalba diyor ki evlad m çuval siyasetle koy dedim diyor. Anlad m ki siyaset çuval patlatmadan yerine koymakt r. i yapmak ama patlatmadan.” Onun için hakikaten siyasetin bu anlamda içinde olduk.”

Müsiad Konya ube Ba kanl yapan Selçuk Öztürk kurumlar n asl nda siyasi de iliz demelerine ra men siyasi olabildiklerini ifade etmektedir: “ imdi Müsiad’ kurumsal olarak tan mlarsak siyasi duru umuz yoktur. Kurumsal anlamda olmamakta gerekir. Bir dernek gibi duru umuz var. Ama politik duru umuz yok demek bu teori olarak yok oluyor. Politik olarak nas l her bir bireyin politik siyasi duru u bir siyasi duru u varsa o kurumu olu turan bireylerin ve bir kurum bireylerden olu tu una göre

o kurumda da ister istemez politik duru olu uyor…Genelde bir kere Müsiad kesinlikle demokrasiden yan tav r al yor. Serbest piyasaya inan yor. Özel hayatta muhafazakar bir yap vard r.”

Konya Ticaret Borsas Ba kan M. U ur Kaleli ise kendisini u ekilde tan mlamaktad r: “Ben kendimi milliyetçi, muhafazakar olarak tan mlayabilirim.”

4.5. Yerel Siyaseti De erlendirme

Yerel siyaset Konya ehrinde kavgal r de il midir, yerel siyaseti, merkezi siyasetten yani Ankara’da Genel Merkez’den ay rmak mümkün müdür de il midir, yerel siyasette Konya’ya ait özel durumlar var m r ve benzeri sorular etraf nda örgülenen bir soru demeti içerisinde görü mecilerimizin verdi i cevaplar bir araya getirilirken elit bir sanayici görü mecimiz siyasetçilerde benlik kavgalar ya and belirtmektedir: “Sanal ili kiler ve i birlikleri söz konusu, gerçek dostluklar ve

birliklerini biz sa layam yoruz. Yani bak yorsunuz, birbirleri ile u ra yorlar. Ya karde im sen i ine bak, projene bak, üretim yap veya üretime Konya ekonomisine nas l destek olurum diye dü ün, destek ol. B rak bencilli i, ben olmay , kendini göstermeyi. Hizmet üret, Konya kalk ns n…Bizim birlikteli imiz lafta. Herkes birbirinin kuyusunu kaz yor. Bunlar asla tasvip etmek mümkün de ildir.”

Ahmet Sorgun, yerel siyaseti olu turan güçleri kombinize ekilde dü ünmek gerekir derken siyasetin do as gere i tart man n kaç lmaz oldu u görü ündedir: “Konya siyasetinde pek kavga olmaz. Ama tart mas z siyasetin olmas da siyasetin do as na ayk r. Zaten olmazsa bu siyaset olmaz belki de monar i olur, tekdüze bir

ey olur. Bu bak mdan yerel siyasette tart malar her zaman olmu tur.”

Hüseyin Üzülmez yerel siyasette 1980 sonras Anavatan Partisi döneminde güçlü siyasetçilerin varl yla çeki meli seçim atmosferlerinin oldu u görü ündedir:

“Önümüzde bir yerel seçim var, bu seçimin Konya merkezde çok hareketli

geçece ine inanm yorum, sakin geçer ve neticesi belli olan bir maçt r. Geçmi te çok daha mücadeleciydi, 1984’teki ANAP iktidar ndan sonra yap lan belediye seçimlerinde bile önemli bir mücadele vard . O zamanki DYP, CHP, Refah Partisi ve neticede iktidar partisinin güçlü oldu u bir dönemde Refah Partisi 1989 y nda belediye ba kanl ald . Çok büyük oy fark yla al nmam ama ikinci seçimde bu daha fazla kökle ti ve rüzgar Refah partisinin lehine esiyordu ve Türkiye’de bir

çok de im oldu. 1960–1980 aras Konya’daki siyasi dönemi göz önünde bulunduracak olursak siyaset ve siyasetçiler Konya’da bana göre zay fl yor, çünkü 1960–80 aras nda siyasete yerel güçler hakimdi, bir ön seçim durumu vard . nsanlar ön seçimle birçok yerlere geliyordu. Bile inin hakk yla ve toplum katk oluyordu. 1980’de k smen ANAP döneminde de bu ya and ama 1990’dan sonra yerel etki bitti. Özellikle belediyecilik ve milletvekilli i anlam nda, belirleyicilik tamamen genel merkezlerin elinde oldu.”

Mustafa Kabakc ’da yerel siyasette bir çeki me ve yar ortam n olmad görü ündedir: “Konya’da partiler aras nda bir çeki me görmüyorum. Ama rekabetin, çeki menin olmas gerekti i kanaatindeyim. Konya’da siyasetin çok hareketli oldu unu söyleyemeyiz ama hareketli olmas gerekir.”

Veysel Candan yerel siyaset ve merkez ili kisi içerisinde halk n seçilen belediye ba kan veya milletvekilini bile tan madan sadece Genel Ba kana bakarak oy verdi i görü ünü savunmaktad r: “Yerel siyaseti merkez siyasetten ay rmak

mümkün de il. Özellikle günümüz mahalli idareler ve merkezi yönetimde s nt

vard r. Hem siyasi partiler kanunu, hem de seçim kanunu mutlaka

de melidir…Mahalli idareler bir tak m mahalli rantlar medyayla payla arak

kendine tekrar iktidar yolunu aç yor. Bir belediye ba kan n partisi yukarda güçlü ise o belediye seçimlerine adam buluyor. E er partisi zay fsa aday olan ah s ne kadar kaliteli olursa olsun, ne kadar kabiliyetli olursa olsun, seçimde kazanma ans çok azal yor.”

Halil Ürün yerel siyasette halkla ili kinin önemine dikkat çekerken kendi

Belediye ba kanl döneminde yapt halkla ili kiler çal malar buna örnek

olarak vermektedir: “…Her y l iki bin kadar farkl yere gitme, ziyaret etme durumum oldu. Siyasal görü ü, kimli i, konumunu ay rt etmeden art haz r gitmi ken mahalleye üç dört ki iyle beraber giderdik. Bunlar, temsil etti iniz partinin mahalle temsilcisi, o mahallenin meclis üyesi, muhtar ve Konya’y temsil eden ki i olarak ben giderdim. Daha seri ziyaretler yapabilmek, zaman en iyi ekilde kullanmak ad na bir arabayla oralara giderdik, her gün elli kadar evi ziyaret ederdim. Bu Konya’da ilk kez yap lan bir ey oldu u için insanlara çok ilginç geldi, bunun gerçek

ad ehir taramas yd , buna bir ad bularak di er ziyaretleri de bununla

kahvehaneye de u rard m veya taziye ziyareti, esnaf, cami cemaati ziyareti vesaire gibi. Bunlar sokak, mahalle, esnaf veya kahvehane taramas da olur, bu yapt z ziyaretlerin sonucunda bir hafta veya belki bir ay konu ulursunuz. Bunun etkisi çok önemlidir. Televizyon yoluyla yap lan ileti im, diyalogda önemlidir ama bu kadar etkili olamaz. Ben bunun çok faydas gördüm.”

Nurettin K ç’a göre yerel siyasette Konya’da belirleyici olan muhafazakar yap r: “Türkiye'nin her taraf genelde ayn olmakla birlikte Konya'da tabii daha muhafazakâr bir yap hakimdir. Konyal kadir inast r, geçmi te de Türkiye’de ilk defa bir ba ms za üç milletvekili oyu veren 1969’da k rk bin be yüz oyu Erbakan Hoca’ya verip üç milletvekiline denk bir oy ç kartm . Bu Konya’n n inand

ki iye veya partiye olan ba gösterir ama hiçbir zamanda Konyal seçmen

cepte kekliktir felsefesi güdülmesin. Zaman geldi inde dersini vermesini de bilir.” Selçuk Öztürk, yerel siyasette ekonominin önemine de inirken ekonomik olarak güçlü olan ehirlerin yerel siyasetlerinin de güçlü olaca görü ündedir: “…Bir ehrin gücü bütün kurumlar n ortak gücü kadard r. Konya’n n gücüde, Konya’n n olmas gereken yerde de ildir. Bu nedenle Konya’n n sivil toplum örgütü de, Konya’n n Ankara siyaseti de, yerel siyaseti de, medyas da, üniversitesi de,

odalar da bence yeterince güçlü de il…Neden güçlü olmad n sebeplerinin

ba nda ekonomi gelmektedir. Konya 1,5 milyar dolar ihracat yap yor. Türkiye y ll k 140 milyar dolar ihracat yap yor. Türkiye ki i ba na iki bin dolar ihracat yap yor. Yani böyle bir ülkede ya yoruz. Konya’n n nüfusu iki milyon oldu una göre Türkiye ortalamas yakalamas için y lda 4 milyar dolar ihracat yapmas gerekir. Konya ne kadar ihracat yap yor 1,5 milyar dolar. Yani Türkiye’nin ortalamas ndan yar ndan daha az ihracat yap yor. Yani ekonomimizin gücü bu kadar. Ekonomi bu kadar güçlü iken yerel siyaset güçlü olamaz.”

Seyit Mehmet Bu a, yerel siyasette adil ve hukuka riayet etme görü ünü savunmaktad r: “Tabii siyasetin birebir içinde de iliz. Siyasetçilerle de zaman zaman

görü üyoruz. Birebir siyasi ça m ifade edebilecek bir üslubumuz olmuyor

mümkün mertebe yapm yoruz…Ben bir irket yöneticisi olarak çal anlar mdan ne

kadar sayg bekliyorsam ayn sayg ben burada bu ehrin yöneticilerine

duymal m. Ben yönetenlerden benim için ne kadar adalet bekliyorsam bende ayn ekilde bunu yönettiklerime aksettirmem gereklidir.”

Tahir Büyükhelvac gil yerel siyasette Konya’da ehre sa kesimin hakim oldu unu ifade ederken eski belediye Ba kanlar ndan Ahmet Hilmi Nalçac ’ya at fta bulunarak alçak gönüllü olman n, haddini bilmenin yerel siyasette öneminden bahsetmektedir: “Konya muhafazakâr ve radikal kimli i ile benim çok ho uma gidiyor. Sa kesimin son derece hakim oldu u bir yerdir, milli ve manevi de erlerine

ba beni son derece memnun etmektedir. Mevlana’n n bu ehirde bulunmas

Konya’n n mütevazili inde etkili oldu u kanaatindeyim…Yerel siyasette de hep sa kesim etkin olmu tur. Hilmi Nalçac ’n n ba kanl ndan bu yana hiçbir yolsuzluk

olay olmam r ve bizlerde duymam zd r. Buda gerçekten çok büyük önem arz

etmektedir.”

Ahmet Köseo lu ise Konya’n n yerel siyasetinde sa partilerin sürekli bir hakimiyetinden söz edilebilece i görü ündedir: “Konya’da sa sol ayr nda, sa olan partilerin iktidar olduklar görebiliyoruz. Bu Demokrat Parti’den itibaren böyle gelmi tir…Daha altlara indi imizde sa kanatta kendi içinde biraz dallan yor, budaklan yor. Sa n sa diyebilece imiz Refah Partisi’de Konya’da 12 Eylül’den sonra yeniden siyasete dönmesi ile birlikte 1989 ve 2004 y llar aras nda yerelde

iktidarl yürütüyor…Ama Konya çok büyük oldu u için ilçelerini ve ehir

hükmündeki ilçelerini göz ard etmemek laz m.”

Seksen öncesi süreçte Abdullah Büyük, kendi sohbetlerinde çok farkl kesimlerden üst düzey insanlar n geldi ini ifade ederken Konya’n n farkl

ortaya koymaktad r: “Belediye ba kanlar n hepsi sohbetlerime gelirdi. O

dönemlerde hiç unutmam jandarma bölge komutanlar , askeri ube ba kanlar sivil olarak kat rlard ve gelip beni tebrik ederlerdi. mam odas nda, hiç unutmam o dönem iki tane albay geldi resmi ama sivil; toplumsal bar a gösterdi iniz katk dan dolay size çok te ekkür ediyoruz, çok memnunuz, sizi rahats z eden birileri olursa bize derhal haber verin diyenleri biliyorum.”