• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE’DE GÜVENLİK ALANINDAKİ DÖNÜŞÜM

2.1. EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN YAPISAL GÖRÜNÜMÜ

2.1.3. Polis Eğitim

Polis örgütlerinde eğitim konusunun önemi tüm dünyada anlaşılmıştır. Polis örgütlerinde personel almada eğitim koşulları gittikçe yükselmekte, tüm dünyada genel eğilim olarak polis eğitim süreleri artmaktadır (Bayley, 2006: 90-92). Eğitim düzeyindeki bu yükseliş polis örgütlerinde başlatılan yeniden yapılanmanın bir parçasıdır. Eğitim, yeniden yapılanmanın bir kaldıracı olarak kullanılmaktadır. Ancak, eğitimin tek başına yeniden yapılanmayı sağlayacak bir araç olmadığı kuşkusuzdur.

Emniyet Örgütünde eğitim, örgütün kuruluş aşamasından başlayarak üzerinde önemle durulan bir konu olmuştur ve çeşitli düzeylerde eğitimler verilmektedir. Bir yüksek öğretim kurumu haline getirilen Polis Akademisi’nde, ön lisans, lisans, yüksek lisans, doktora, yöneticilik eğitimi ile Fakülte-Yüksek

7 Bu kapsamda 2008 yılında kabul edilen 5757 Sayılı Kanun ile bomba imha uzmanlarına “bomba

imha tazminatı” ödenmesi kabul edilmiştir. Emniyet Personeline branşa göre ödeme konusu, yürürlüğe girmeyen ama kamuoyunda çok tartışılan Kamu Personel Kanunu Tasarı taslağının bir versiyonunda bulunmaktaydı.

Okullarda EGM adına okutulan öğrencilere mesleki ve uygulamalı eğitim verilmektedir (EGM, 2007b: 17). Polis Koleji ise Lise eğitimi vermektedir. Bunların dışında EGM Eğitim Dairesi Başkanlığı eliyle çeşitli konularda hizmet içi eğitimler8 ve yabancı dil eğitimi verilmektedir. Polis Meslek Eğitim Merkezlerinde (POMEM) üniversite mezunu polis adaylarına 6 ay süreli polis meslek eğitimi verilmektedir. Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri fakültesinden mezun olanlar komiser yardımcısı, Polis Meslek Yüksek Okulları (PMYO) ile POMEM’den mezun olanlar polis memuru unvanıyla mesleğe başlamaktadır.

Emniyet Örgütünün eğitim etkinlikleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde son yıllarda gelişmenin ve çeşitlenmenin kaydedildiği söylenebilir. Bu gelişmenin nedenlerinden birisi Emniyet Örgütündeki yeniden yapılandırılmanın başarılması için “yeni” tip polise olan ihtiyaçtır. Polis eğitimlerinin niteliği hakkındaki eldeki veriler, yapılan gözlem ve görüşmeler ışığında ders programlarının içerik ve güncellik bakımından yeterli olmadığı görülmektedir. Kuşkusuz bu durum Türkiye’nin genel eğitim sorunları ile uyumludur.

Emniyet Hizmetleri Sınıfının rütbelere göre tahsil durumuna bakıldığında, 1990’lı yılların ilk yarısında Komiser Yardımcısı, Komiser ve Başkomiserlerin büyük çoğunluğunun lise ve ortaokul mezunu olduğu görülmektedir (EGM Çalışmaları, 1995: 27). Bu dönemde halkla doğrudan ilişki kuran rütbelilerin büyük çoğunluğunun lise ve ortaokul mezunu olması “düşündürücü” olarak değerlendirilmiştir (Dündar, 1998: 464). 2000’lı yıllarla birlikte bu durum düzelmiştir (bkz. Tablo. 9). Bu verilere göre orta kademe polis yöneticilerinin eğitim seviyesinin, Batıdaki polis örgütlerindeki gelişmelere koşut olarak, gittikçe yükseldiği görülmektedir.

Son yıllarda yayımlanan EGM faaliyet raporlarında Emniyet Hizmetleri Sınıfının rütbelere göre eğitim durumunu gösteren personel dağılımı yer almamaktadır. Bunun yerine Emniyet Örgütündeki tüm hizmet sınıflarının eğitim durumu (işçi ve sözleşmeli hariç) bulunmaktadır (bkz. Tablo. 9);

8 Emniyet Genel Müdürlüğü Eğitim Dairesi Başkanlığının (EGMEDB) sorumlu olduğu hizmet içi

eğitimler bir yönetmelikle düzenlenmiştir. Yönetmelikte, Kurum Dışı Eğitim, Geliştirme Eğitimi, Yükselme Eğitimi, Özel Alan Eğitimi, Tamamlama Eğitimi, İşbaşı Eğitimi, Oryantasyon (intibak)

Tablo. 9: Emniyet Örgütü Tüm Hizmet Sınıfları Eğitim Durumu Eğitim Pers.Sayısı Toplam Pers. Sayısına Oranı Yüksekokul- Üniversite 58.584 31% Lise 116.905 62% Ortaokul 11.308 6% 2004 İlkokul 2.296 1% Yüksekokul- Üniversite 78.114 41% Lise 101.822 53% Ortaokul 9.536 5% 2005 İlkokul 2.074 1% Yüksekokul- Üniversite 111.517 57% Lise 75.523 38% Ortaokul 8.042 4% 2006 İlkokul 1.937 1% Yüksekokul- Üniversite 136.283 67% Lise 57.740 29% Ortaokul 6.348 3% 2007 İlkokul 1.779 1%

Kaynak: EGM, 2007a: 21; 2008a: 28

2001’de Emniyet Hizmetleri Sınıfının %81’i lise ve ortaokul mezunudur (EGM Çalışmaları, 2001: 20). 2006 yılı itibariyle, Emniyet Örgütünün %38’i lise, %4’ü ortaokul, %1’i ilkokul mezunudur (EGM, 2007a: 21). 2007 yılında yüksekokul-üniversite mezunu sayısı %67’ye ulaşmıştır (EGM, 2008a: 28). İlkokul mezunlarının tamamı Emniyet Hizmetleri Sınıfı dışındaki memurlardan oluşmaktadır. Özellikle polis memuru düzeyinde çok sayıda lise mezunu bulunmaktayken bu durum son yıllarda üniversite mezunlarının polis olarak alınması ile değişmektedir. Emniyet Örgütü içinde üniversite mezunlarının polis olarak alınması ile ilgili olarak olumlu görüşler çoğunlukta olmakla birlikte olumsuz görüşler de vardır.

Ülkemizde güvenlik hizmetleri konusunda polise verilen eğitim teorik ve yetersizdir. Görev ve yetkisinin ne olduğunu bilmeyen personel ya saldırgan davranmakta ya da çekimser kalmaktadır (Yılmaz, 1994: 113-114). Bu tespit 1994 tarihlidir. 2001 yılından sonra Polis Okullarında verilen dokuz aylık eğitimin yetersizliği dikkate alınarak PMYO’lar kurulmuş ve eğitim süresi iki yıla çıkarılmıştır. Ayrıca polis sayısındaki açığın kapatılması için üniversite mezunlarının

polis yapılmasına karar verilmiştir. Bu amaçla, üniversite mezunlarının altı aylık eğitimle polis memuru olabilmeleri mümkün hale getirilmiştir. PMYO’daki iki yıllık eğitim sürecinin yararlı olmakla birlikte, ihtiyaca uygun bir içeriğe sahip olduğu ve polis kültürünü yeterince değiştirdiği söylenemez. Polisin, meslek içinde edindiği bilgi ve deneyimler polis kültürünü belirlemeye devam etmektedir.

Polise verilen eğitimin olumsuz yanlarından birisi tüm uzmanlık birimlerinin aynı eğitimi almasıdır. Örneğin trafik polisi ile çevik kuvvet polisi aynı eğitimi almaktadır. Polis eğitimi, mesleki gelişim açısından bir ölçüde yardımcı olmakta ancak personele “iş ahlakı”, “mesleki sorumluluk” ve “dürüst çalışma” gibi değerlerin kazandırılması ile ilgilenmemektedir (Fındıklı, 1992b: 117).

Güncel konuların (Avrupa Birliği, Toplum Destekli Polislik vb.) ders olarak okutulma çabası gündemde bulunmakla birlikte bu konu tam olarak yaşama geçirilmiş değildir. Bu noktada Emniyet birimlerinin kütüphanelerinin yeterli olmadığı İzmir örneğinde görülmektedir.

Özellikle orta ve üst kademe polis yöneticilerine verilen hizmet içi eğitimlerde ve (proje yönetimi kursu, problem çözme teknikleri semineri, yönetimde verimlilik vb.), Polis Akademisinde lisansüstü düzeyindeki eğitimlerde (güvenlik stratejileri ve yönetimi programında) “işletmecilik”le ilgili derslere yoğun olmasa da, yer verildiği görülmektedir.